Abaküs Yazılım
4. Ceza Dairesi
Esas No: 2022/6428
Karar No: 2022/6465
Karar Tarihi: 02.03.2022

Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2022/6428 Esas 2022/6465 Karar Sayılı İlamı

4. Ceza Dairesi         2022/6428 E.  ,  2022/6465 K.

    "İçtihat Metni"

    KARAR

    Tehdit, kasten yaralama ve mala zarar veme suçlarından sanık ... hakkında yapılan yargılama sonunda, sanığın mahkumiyetine dair ... Ağır Ceza Mahkemesi'nce verilen 21/05/2013 tarih ve 2012/44 esas, 2013/122 karar sayılı hükümlerin sanık ... müdafisinin temyizi üzerine,
    Dairemizin 03/06/2020 tarihli 2016/639 esas, 2020/ 5691 sayılı kararıyla;
    "Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Sanığa yükletilen silahla tehdit, yaralama ve mala zarar verme eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
    Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu,
    Cezaların kanuni bağlamda uygulandığı,
    Anayasa Mahkemesi'nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 08/10/2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/ 85 sayılı kararı ile TCK'nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının da kapsam ve içerik itibarıyla infaz aşamasında mahallinde gözetilebileceği,
    Anlaşıldığından sanık ... müdafiinin ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA, 03/06/2020 tarihinde oybirliğiyle " karar verilmiştir.
    İTİRAZ NEDENLERİ
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 17/022022 tarih ve KD-2021/163471 Karar Düzeltme sayılı yazısı ile;
    "a- Duruşmalardan vareste tutulma istemi bulunmayan hükümlünün sorgusunun icra edildiği 13/04/2012 tarihli oturumda nakti kefalet ile tahliyesine karar verilmesine müteakip, 24/04/2012 tarihinde 3.000 TL nakti kefaletin yatırılması suretiyle tahliye edildiği, bunun peşine hükümlünün 06/07/2012 tarihli oturuma iştirak ettikten sonra UYAP ortamında yapılan incelemeye göre 22/07/2012 tarihinde başka suçtan dolayı yargılandığı yer olan ... E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna hükümlü olarak alınmasına karşın CMK’nın 196. maddesine aykırılık oluşacak şekilde esaslı işlemlerin yapıldığı ve kısa kararın da okunduğu oturumlarda hazır edilmemesi suretiyle savunma hakkının kısıtlandığının gözetilmemesi,
    b- Kovuşturma aşamasında 24/04/2012 tarihinde nakti kefalet ile tahliye edilen ve 22/07/2012 tarihinde başka suç nedeniyle yeniden cezaevine alınan hükümlünün bu tarihten sonraki oturumlara katılamamasındaki kusurun kendisinden kaynaklanmadığı gözetilerek, yatırdığı nakti kefaletin iadesi yerine CMK’nın 113. maddesine muhalefet edecek biçimde Hazineye irad kaydına karar verilemeyeceğinin düşünülmemesi yasaya aykırılık oluşturmakta olup, hükmün açıklanan gerekçelerle bozulmasına karar verilmesi gerekmektedir.
    SONUÇ VE İSTEM :Açıklanan nedenlerle;
    1- İtirazımızın KABULÜ ile
    2- Yüksek Dairenizin 03/06/2020 gün ve 2016/639 Esas, 2020/5691 Karar sayılı hükmün ONANMASINA ilişkin kararın KALDIRILMASI,
    3-İtiraza konu uyuşmazlık hakkında belirtilen hukuka aykırılık nedenleri gözetilmek suretiyle ... Ağır Ceza Mahkemesinin 21/05/2013 gün ve 2012/44 esas, 2013/122 sayılı kararının BOZULMASI,
    4- İtirazımız yerinde görülmediği takdirde, 5271 sayılı CMK’nın 308/3. maddesi uyarınca bir karar verilmek üzere dosyanın Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilmesi" talebiyle itirazda bulunulması üzerine dosya Dairemize gönderilmekle, incelenerek gereği düşünüldü:
    HUKUKSAL DEĞERLENDİRME
    1-CGK'nun 14/05/2020 tarih, 2019/6-77 esas ve 2020/205 sayılı kararında da belirtildiği üzere "Sanığın duruşmada hazır bulunabilmesi, yükümlülük yönü olmakla birlikte öncelikle kendisi açısından bir hak olup bu hak adil yargılanma hakkının temel unsurlarından birini oluşturmaktadır. Tarafı olduğumuz ve onaylamakla iç hukuk mevzuatına dahil ettiğimiz Avrupa İnsan Hakları ve Temel Özgürlüklerin Korunması Sözleşmesinin “Adil yargılanma hakkı” başlıklı 6. maddesinin üçüncü fıkrasının (c) bendinde, sanığın en azından kendi kendini savunma hakkı bulunduğu belirtilmekle, mahkeme huzurunda doğrudan savunmasını yapabilmesi için duruşmada hazır bulunma hakkının varlığı da zımnen kabul edilmiştir.
    Kendisi yönünden hak olarak düzenlendiği kabul edilen bir hususta sanığın, bu hakkı ne şekilde kullanacağı konusunda hiçbir inisiyatifinin olmadığının kabulü halinde hakkın varlığından da söz edilemeyecektir. Nitekim, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12 Şubat 1985 tarihli Colozza ve Rubinat/İtalya ile 25 Kasım 1997 tarihli Zana/Türkiye kararlarında, sözleşmeyle garanti altına alınan bir hakkın kullanılmasından vazgeçilmesinin, bunun açıkça söylenmesiyle mümkün olabileceği belirtilmiş olup, buna göre sanığın duruşmada hazır bulunma hakkından feragat etmesi de ancak bu hususu açıkça söylemesiyle mümkün olacaktır".
    5271 sayılı CMK'nın ''sanığın duruşmadan bağışık tutulması'' başlıklı 196. maddesi uyarınca; Mahkemece sorgusu yapılmış olan sanık veya bu hususta sanık tarafından yetkili kılındığı hâllerde müdafii isterse, mahkeme sanığı duruşmada hazır bulunmaktan bağışık tutabilir.
    Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun Dairemizcede benimsenen 03/04/2018 tarih, 2014/851 esas ve 2018/144 karar sayılı kararında belirtildiği üzere, aynı yargı çevresindeki ceza infaz kurumunda başka bir suçtan hükümlü olarak bulunan ve asıl mahkemesince yapılan sorgusu sırasında duruşmadan bağışık tutulma isteğinde bulunmayan sanığın, Cumhuriyet Savcısının esas hakkındaki görüşünü bildirdiği ve hükmün açıklandığı son oturumda hazır bulundurulmayıp yokluğunda yargılama yapılarak mâhkumiyetine karar verilmesi savunma hakkının sınırlandırılması niteliğindedir.
    İnceleme konusu olayda UYAP sisteminden yapılan kontrolde, sanık ...'nün 22/07/2012 tarihinde ve halen ... E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nda hükümlü bulunduğu tespit edilmiştir. Aynı yargı çevresindeki ceza infaz kurumunda hükümlü olarak bulunan, CMK'nın 196/1 maddesi gereğince duruşmalardan bağışık tutulma hakkı hatırlatılmayan ve bağışık tutulmaya dair bir talebi de bulunmayan sanığın cezaevinde olduğu tespit edilen celselerde ve hükmün açıklandığı son oturumda hazır bulundurulmayıp yokluğunda yargılama yapılarak mahkumiyetine,
    2-Kovuşturma aşamasında 24/04/2012 tarihinde nakti kefalet ile tahliyesine karar verilen sanığın duruşmaları takip etmemesi nedeni ile yatırdığı nakti kefalatin hazineye irad kaydına karar verilmiştir.
    KARAR
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının düzenlediği karar düzeltme yazısındaki düşünceler yukarıda açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca, 30/09/2013 tarihli 2013/25372 esas ve 2013/23992 karar sayılı ilamın, yeniden incelenmesi sonucu;
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itiraz gerekçesi yerinde görülmekle, 6352 sayılı Kanunun 99. maddesiyle eklenen 5271 sayılı CMK'nın 308. maddesinin 3. fıkrası uyarınca İTİRAZIN KABULÜNE,
    Dairemizce verilen 03/06/2020 tarihli 2016/639 esas ve 2020/5691 karar sayılı ilamın itiraz nedeniyle sınırlı olarak KALDIRILMASINA,
    a- Yargılama süresince başka suçtan ... E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nda hükümlü olan ve duruşmalardan bağışık tutulmaya dair bir talebi bulunmayan sanığın duruşmada hazır edilmeden yokluğunda hüküm kurulmak suretiyle savunma hakkı kısıtlanarak 5271 sayılı CMK'nın 196. maddesine aykırı davranılması,
    b-Kovuşturma aşamasında 24/04/2012 tarihinde güvence bedeli ile tahliye edilen ve 22/07/2012 tarihinde başka suç nedeniyle yeniden cezaevine alınan hükümlünün bu tarihten sonraki oturumlara katılamamasındaki kusurun kendisinden kaynaklanmadığı gözetilerek, yatırdığı güvence bedelini CMK’nın 113.vd.maddeleri göz önüne alınarak bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeyerek doğrudan Hazineye irad kaydına karar verilemesi,
    Kanuna aykırı ve temyiz nedenleri bu nedenle yerinde görüldüğünden, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 02/03/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi