
Esas No: 2021/39896
Karar No: 2022/6170
Karar Tarihi: 01.03.2022
Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2021/39896 Esas 2022/6170 Karar Sayılı İlamı
4. Ceza Dairesi 2021/39896 E. , 2022/6170 K."İçtihat Metni"
KARAR
Sesli, yazılı veya görüntülü bir ileti ile hakaret suçundan sanık ...'nin, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 125/2 delaletiyle 125/1, 125/4, 43/1 ve 52/2 maddeleri uyarınca 2.900,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair ... Asliye Ceza Mahkemesinin 28/01/2021 tarihli ve 2020/253 esas, 2021/34 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
İstem Yazısında ;
"5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 251. maddesinde yer alan, "Asliye ceza mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir" şeklindeki düzenleme nazara alındığında,
Somut dosya kapsamında, sanığın mahkûmiyetine konu suçun, 5271 sayılı Kanun'un 251. maddesi gereğince basit yargılama usulüne tâbi olduğu ve atılı eyleme ilişkin yürütülen soruşturma neticesinde ....Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen ... tarihli ve ...soruşturma sayılı iddianamenin, ... tarihinde ... Asliye Ceza Mahkemesince kabul edilmesi ile kovuşturma evresine geçildiği, Mahkemesince tensiple birlikte basit yargılama usulünün uygulanıp uygulanmayacağı hususunda değerlendirme yapılması zorunluluğunun bulunduğu, Mahkemesince yargılama aşamasında basit yargılama usulünün uygulanıp uygulanmayacağı hususunda bir değerlendirme yapılmadığı, Mahkemenin ... tarihli gerekçeli kararında ise sanık hakkında "Eylemin aleni olarak birçok kez tekrarlanmak suretiyle zincirleme suç hükümlerine göre hüküm kurulması gerekeceğinden yargılama genel hükümlere göre yapılmıştır" şeklindeki gerekçe ile basit yargılama usulünün uygulanmadığının belirtildiği, basit yargılama usulünün sanık lehine olduğu, basit yargılama usulünün uygulanmama gerekçesinin soyut olduğu gibi hukuki dayanağının da bulunmadığı anlaşılmakla, anılan nedenlerle yargılama aşamasında basit yargılama usulünün uygulanıp uygulanmayacağı değerlendirilmeden ve usul ve yasaya aykırı gerekçe ile basit yargılama usulü uygulanmaksızın sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmesinde isabet görülmemiştir." denilmektedir.
Hukuksal Değerlendirme:
5271 sayılı basit yargılama usulü başlıklı CMK'nın 251 maddesinde;
"(1) Asliye ceza mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir.
(2) Basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verildiği takdirde mahkemece iddianame; sanık, mağdur ve şikâyetçiye tebliğ edilerek, beyan ve savunmalarını on beş gün içinde yazılı olarak bildirmeleri istenir. Tebligatta duruşma yapılmaksızın hüküm verilebileceği hususu da belirtilir. Ayrıca, toplanması gereken belgeler, ilgili kurum ve kuruluşlardan talep edilir.
(3) Beyan ve savunma için verilen süre dolduktan sonra mahkemece duruşma yapılmaksızın ve Cumhuriyet savcısının görüşü alınmaksızın, Türk Ceza Kanunu'nun 61. maddesi dikkate alınmak suretiyle, 223. maddede belirtilen kararlardan birine hükmedilebilir. Mahkûmiyet kararı verildiği takdirde sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir.
(4) Mahkemece, koşulları bulunması hâlinde; kısa süreli hapis cezası seçenek yaptırımlara çevrilebilir veya hapis cezası ertelenebilir ya da uygulanmasına sanık tarafından yazılı olarak karşı çıkılmaması kaydıyla hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilir.
(5) Hükümde itiraz usulü ile itirazın sonuçları belirtilir.
(6) Mahkemece gerekli görülmesi hâlinde bu madde uyarınca hüküm verilinceye kadar her aşamada duruşma açmak suretiyle genel hükümler uyarınca yargılamaya devam edilebilir.
(7) Basit yargılama usulü, yaş küçüklüğü, akıl hastalığı, sağır ve dilsizlik hâlleri ile soruşturma veya kovuşturma yapılması izne ya da talebe bağlı olan suçlar hakkında uygulanmaz.
(8) Basit yargılama usulü, bu kapsama giren bir suçun, kapsama girmeyen başka bir suçla birlikte işlenmiş olması hâlinde uygulanmaz.,
Geçici 5. maddesinde yer alan, "(1) Bu maddeyi ihdas eden Kanunla; ...c) 250 nci maddede düzenlenen seri muhakeme usulü ile 251 ve 252 nci maddelerde düzenlenen basit yargılama usulüne ilişkin hükümler, 1/1/2020 tarihinden itibaren uygulanır. d) 1/1/2020 tarihi itibarıyla kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz" şeklindeki düzenlemelere yer verilmiştir.,
Anayasa Mahkemesinin ...tarihli ve ...sayılı kararı ile geçici 5. maddenin d bendinde yer alan “…kovuşturma evresine geçilmiş,…” ibaresinin aynı bentte yer alan “…basit yargılama usulü…” yönünden Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir.
Aynı şekilde Anayasa Mahkemesi'nin .... tarih ve ... sayılı kararı ile ... tarihli, 31425 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren ile yargılama aşamasında olup, henüz kesinleşmiş hükümle sonuçlanmamış dosyalar yönünden, ceza miktarı üzerinde fail lehine etki doğuracağı, bu nedenle belirli bir tarih itibariyle hükme bağlanmış olan dosyalarda basit yargılama usulünün uygulanmamasının Anayasa'nın 38. maddesine aykırı olduğu gerekçesiyle 7188 sayılı Yasanın 31. maddesiyle eklenen Geçici 5. maddenin (d) bendinde yer alan "...hükme bağlanmış..." ibaresinin de iptaline karar verilmiştir.
İncelenen dosyada; 5271 sayılı CMK'nin 251/1. maddesinin "Asliye ceza mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir." biçimindeki düzenleme ile basit yargılama usulünün uygulanıp uygulanmaması hakimin takdirine bırakılmış olup,takdir hakkının kullanılmasına yönelik herhangi bir ölçüt de bulunmamaktadır. Ayrıca CMK'nın 251/8. maddesinin "Basit yargılama usulü, bu kapsama giren bir suçun, kapsama girmeyen başka bir suçla birlikte işlenmiş olması hâlinde uygulanmaz." şeklindeki hükümler gözetildiğinde, sanık hakkında hakaret suçundan yargılama yapılarak sanığın 5237 sayılı TCK’nın 125/1. 125/4.,43 maddeleri uyarınca cezalandırılmasına karar verildiği, "hakaret” suçu her ne kadar basit yargılama usulüne tabi ise de sanık hakkında hakaret suçundan kurulan hükümde suçun alenen işlenmesi nedeniyle sanığın cezasında artırım yapıldığının anlaşılması karşısında, kararda bir isabetsizlik görülmediğinden kanun yararına bozma talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, kanun yararına bozma istemi doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görülmediğinden, CMK'nın 309. maddesi uyarınca KANUN YARINA BOZMA İSTEMİNİN REDDİNE, dosyanın Adalet Bakanlığına gönderilmesine, ... tarihinde oy birliğiyle karar verildi.