14. Hukuk Dairesi 2019/2703 E. , 2019/7693 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 30.01.2013 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 08.02.2018 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, haricen satın almaya dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davalı, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece ilk hükümde; davanın kabulü ile davalı şirket adına kayıtlı 2572 ada 5 parsel sayılı taşınmazdaki şirket hissesinin tamamı 6856/6856 hisse kabul edilerek 105/3216 hissesinin davacı adına tapuya tesciline karar verilmiştir. Tashih şerhi ile "parsel no 5" ve "tam hissenin 3216/3216" olarak düzeltilmesine hükmolunmuş, hükmün davacı vekilince temyizi üzerine Dairemizce; "Temyiz edilen gerekçeli kararın tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olduğu, dava konusu karar incelendiğinde kararın gerekçe kısmındaki dava konusu parselle hüküm kısmındaki parselin birbirinden farklı olduğu, maddi hata düzeltme şerhi ile hükmün düzeltilmesinin mümkün olmadığı gerekçeli karar ile hüküm sonucunun çelişkili olması nedeniyle hükmün bozulmasına" karar verilmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
Vermiş olduğu bir hüküm Yargıtay tarafından bozulan ve Yargıtay"ın bu bozma kararına gerek iradi ve gerekse kanuni şekilde uymuş olan yerel mahkeme, bozma kararı doğrultusunda inceleme yapmak ve hüküm kurmak zorundadır. Mahkeme uyma kararını kaldırarak, direnme kararı veremeyeceği gibi, hükmünün bozma kararının kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan bölümleri hakkında da yeni bir hüküm kuramaz.
Somut olayda; mahkemece ilk hükümde; davanın kabulüne karar verilmiş olup hüküm davalı tarafça temyiz edilmemiş, davacı vekili ise; sadece parsel numaralarının hatalı yazıldığı gerekçesiyle temyiz etmiştir. Dairemizce kısa karar ve gerekçeli karar çelişkili olduğundan bahisle karar usulden bozulmuştur. Mahkemece verilen ilk hükümdeki kabul kararı usulü nedenlerle bozulup tekrar mahkeme önüne geldiğinde mahkemece, bu husus nazara alınarak ilk kararda olduğu gibi davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, bozma kararına uyulduğu halde bozma gereği yerine getirilmeyerek ve ilk kararı temyiz edenin sıfatı ve temyiz dilekçesinin içeriği gözden kaçırılarak davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13.11.2019 tarihinde oy çokluğu ile karar verildi.
(Muhalif)
KARŞI OY
Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usule ve kanuna uygun olup, temyiz itirazları yerinde değildir. Hükmün onanması görüşünde olduğumdan sayın çoğunluğun bozulması yönündeki kararına katılamıyorum.