
Esas No: 2021/35267
Karar No: 2022/6255
Karar Tarihi: 01.03.2022
Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2021/35267 Esas 2022/6255 Karar Sayılı İlamı
4. Ceza Dairesi 2021/35267 E. , 2022/6255 K."İçtihat Metni"
K A R A R
Hakaret ve silahla tehdit suçlarından sanık ... hakkında yapılan yargılama sonucunda sanığın akıl hastası olduğu ve ceza ehliyetinin bulunmadığından bahisle TCK'nın 32/1 ve CMK'nın 223/3-a maddeleri gereğince ceza verilmesine yer olmadığına dair ... Asliye Ceza Mahkemesinin ... tarihli ve ... sayılı kararının Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın ... gün ve ... sayılı tebliğnamesiyle dava dosyası Dairemize gönderilmekle incelendi:
İstem yazısında;
"Dosya kapsamına göre;
1-Müştekinin sanık hakkındaki şikayetinden vazgeçtiği, sanığın da şikayetten vazgeçmeyi kabul ettiğinin tespit olunması karşısında, 5237 sayılı Kanun'un 125/1. maddesinde düzenlenen yargılama konusu hakaret suçunun soruşturulması ve kovuşturulmasının şikayete bağlı olması karşısında, şikayet yokluğu sebebiyle kamu davasının düşürülmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesinde,
2-5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 150. maddesinin 2. fıkrasındaki “Müdafii bulunmayan şüpheli veya sanık; çocuk, kendisini savunamayacak derecede malul veya sağır ve dilsiz ise, istemi aranmaksızın bir müdafi görevlendirilir.” şeklindeki düzenleme uyarınca, 5237 sayılı Kanun’un 32/1. maddesi kapsamında akıl hastalığı bulunan sanığa zorunlu müdafii tayininin gerektiği gözetilmeden, savunma hakkının kısıtlanması suretiyle yargılamaya devamla yazılı şekilde karar verilmesinde, İsabet görülmemiştir." denilmektedir.
Hukuksal Değerlendirme:
Bir nolu isteme yönelik incelemede; 5237 sayılı TCK'nın 131/1. maddesinde, “Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı işlenen hariç; hakaret suçunun soruşturulması ve kovuşturulması, mağdurun şikâyetine bağlıdır." hükmüne yer verildiği,
Aynı Kanun'un 73. maddesinin 4. fıkrasında ise, “Kovuşturma yapılabilmesi şikayete bağlı suçlarda kanunda aksi yazılı olmadıkça suçtan zarar gören kişinin vazgeçmesi davayı düşürür." hükümleri düzenlenmiştir.
5271 sayılı CMK'nın 223. maddesinin 8. fıkrasında da, “Türk Ceza Kanununda öngörülen düşme sebeplerinin varlığı yada soruşturma yada kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması hallerinde, davanın düşmesine karar verilir." hükmü yer almaktadır.
İki nolu isteme yönelik incelemede;5271 sayılı CMK'nın "müdafiin görevlendirilmesi" başlıklı 150. maddesinde; "(1) Şüpheli veya sanıktan kendisine bir müdafi seçmesi istenir. Şüpheli veya sanık, müdafi seçebilecek durumunda olmadığını beyan ederse, istemi halinde bir müdafi görevlendirilir. (2) Müdafii bulunmayan şüpheli veya sanık çocuk kendisini savunamayacak derecede malul veya sağır ve dilsiz ise, istemi aranmaksızın bir müdafi görevlendirilir...." hükümleri yer almaktadır.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 150/2. maddesinde düzenlenen zorunlu müdafilik sistemi, kendisini hiç veya yeterli düzeyde savunamayan şüpheli veya sanıklar için öngörülen ve onların haklarının her düzeyde savunulabilmesi için ihdas edilen, isteme bağlı olmayan bir düzenlemedir. Dolayısıyla yargılama safhasında zorunlu müdafi atanmasının unutulduğunu fark eden mahkeme, karar verildikten sonra bu hususu fark ettiğinde, CMK'nın 150/2. maddesi uyarınca sanığa zorunlu müdafi atanması için gerekli yazışmaları yapabilecek ve kanun yoluna başvuru yapılıp yapılmayacağının değerlendirilmesi için gerekçeli kararı atanan zorunlu müdafiye tebliğ edecektir. Ceza Muhakemesi Hukukunda karardan sonra zorunlu müdafi atanamayacağına dair bir düzenleme yer olmadığı gibi, bu kurumun ihdas nedeni, savunma hakkının önemi, adli yargılanma ilkesi ve usul ekonomisi ilkeleri bir bütün halinde değerlendirildiğinde de bu sonuca ulaşmak hakkaniyete uygun olacaktır.
Karardan sonra atanan zorunlu müdafi hükmü temyiz ettiğinde olağan kanun yolu olan temyiz süreci işleyecek ve hüküm her yönüyle denetlenebilecektir. Zorunlu müdafii atanması yoluna gidilmemiş veya atanan müdafii kararı temyiz etmemiş ise, kesinleşen bu karara karşı ikincil ve olağanüstü nitelikte olan kanun yararına bozma yoluna başvurulması da mümkündür.
Somut olayda zorunlu müdafi atanması için kanun yararına bozma istemi reddedilerek, dosyanın mahalline iadesi düşünülebilir ise de, savunma hakkının kısıtlanmasına ilişkin olan ve CMK'nın 289/1(e,h) maddesine göre, hukuka kesin aykırılık halleri içerisinde yer alan bu husus, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 141/4. maddesinde belirtilen usul ekonomisi de gözetilmek suretiyle, olağan nitelikteki temyiz kanun yolu ile aynı sonuçları doğuracak olan kanun yararına bozma yoluyla incelenebilir kabul edilmiştir.
İnceleme konusu somut olayda;
Bir nolu isteme yönelik incelemede; mağdurun ... tarihli duruşmada şikayetten vazgeçmiş olması, sanığın ise .... tarihli duruşmada şikayetten vazgeçmeyi kabul ettiğini beyan etmesi karşısında, sanık hakkında TCK’nın 125/1. maddesinde düzenlenen hakaret suçundan açılan kamu davasının, TCK’nın 73/4 ve CMK’nın 223/8. maddeleri gereğince düşmesine karar verilmesi gerekirken, kurulan mahkumiyet hükmü hukuka aykırı bulunmuştur.
İki nolu isteme yönelik incelemede; ceza ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle hakkında ceza verilmesine yer olmadığına dair kararlar verilen sanığa, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 150/2.maddesi gereğince, istemi aranmaksızın baro tarafından müdafi görevlendirilmesinin zorunlu olduğu gözetilmeden, sanığın sorgusunun müdafi olmaksızın yapılıp, hükümler kurulması suretiyle savunma hakkının kısıtlanması hukuka uygun bulunmamıştır.
Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, kanun yararına bozma isteği doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden,
1-...Asliye Ceza Mahkemesinin ... tarihli ve ...sayılı kararının, 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2-CMK'nın 309. maddesinin 4-b fıkrası gereğince sonraki işlemlerin mahallinde tamamlanmasına, dosyanın Adalet Bakanlığı'na sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na TEVDİİNE, ... tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.