
Esas No: 2007/4208
Karar No: 2009/795
Karar Tarihi: 03.02.2009
Danıştay 8. Daire 2007/4208 Esas 2009/795 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
Dava, kum ocağı işletilmesi için verilen ruhsatların iptali istemiyle açılmıştır. Mahkeme, yapılan keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporu uyarınca ruhsatların iptali istemini reddetmiştir. Ancak, ruhsat verilen alanın kıyıya olan yakınlığı, su derinliği, varlıkların ve yapıların zarar görebileceği gibi hususlar göz önünde bulundurulduğunda, işlemde hukuka ve kamu yararına uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Temyiz incelemesi sonucunda ise, dava açanın tüzel kişilik kazanmamış bir mahalle muhtarı olduğu ve böylece dava ehliyetinin bulunmadığı belirtilmiştir. Kararda, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 31. ve 39. maddeleri ile 4541 sayılı Şehir ve Kasabalarda Mahalle Muhtar ve İhtiyar Heyetleri Teşkiline Dair Kanun hükümlerine yer verilmiştir.
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No: 2007/4208
Karar No: 2009/795
Temyiz İsteminde Bulunan(Davalı) : … İl Özel İdare Müdürlüğü
Vekili : …
Karşı Taraf(Davacılar): 1-…
2-…
Davacılar Yanında Davaya Katılanlar : 1-…, 2-…
İstemin Özeti : … İli, … İlçesi, … ve …. Mahalleleri kıyısına yakın yerlerden kum çıkartılması ve kum ocağı işletilmesi için … İl Özel İdaresi tarafından verilen … tarih ve … sayılı 1(a) grubu kum ocağı işletme ruhsatlarının iptali istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin 05.04.2006 tarih ve …sayılı … İl Özel İdare Müdürlüğü işleminin iptali istemiyle açılan davada; her ne kadar Mahkemelerince yaptırılan keşif ve bilirkişi incelenmesi sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda uyuşmazlık konusu ruhsatların kıyı alanlarında herhangi bir olumsuz etki yaratmayacağı belirtilmiş ise de; ruhsat verilen alanının kıyıya olan yakınlığı (500 metre), ruhsat sahasının su derinliği (10-20 m.), ruhsat verilen alanın yörenin tek plaj bölgesi oluşu, kum çıkartılan alanın hemen güneyinde bölge halkının denize girmesi nedeniyle kum çıkarma faaliyeti sonunda oluşabilecek çukurların boğulma olaylarına sebebiyet verebileceği, ruhsat verilen alanın çevresinin aynı zamanda yerleşim alanı niteliğinde oluşu hususları ile birlikte ruhsat süresinin uzunluğu (01.01.2006-31.12.2010) ve ruhsat alanının genişliği (180.999 m²) göz önünde tutulduğunda, insanlar, bitki örtüsü, kıyı ve diğer çevresel varlıklar ile kıyıdaki yapılar üzerinde telafisi güç veya imkansız zararların ortaya çıkacağı sonucuna ulaşıldığı, bu durumda, uyuşmazlık konusu kum ocağı ruhsatlarının iptali istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin işlemde hukuka, mevzuata ve kamu yararına uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemi iptal eden … İdare Mahkemesinin … gün ve E:…, K:…sayılı kararının, yapılan keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporu uyarınca karar verilmesi gerektiği öne sürülerek, 2577 sayılı Yasanın 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istemidir.
Savunmanın Özeti : Yanıt verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi … Düşüncesi: İstemin reddi gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı …Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü :
Uyuşmazlık, … İli, … İlçesi, …ve … Mahalleleri kıyısına yakın yerlerden kum çıkartılması ve kum ocağı işletilmesi için … İl Özel İdaresi tarafından verilen 01.01.2006 tarih ve … sayılı 1(a) grubu kum ocağı işletme ruhsatlarının iptali istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin 05.04.2006 tarih ve …sayılı davalı idare işleminin iptali isteminden kaynaklanmıştır.
2577 sayılı Yasanın 31. maddesinde, dava ehliyeti hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin uygulanacağı, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 39. maddesinde ise, ehliyeti haiz olan hükmi şahısların kanuni uzuvları vasıtasıyla ve icap eden mezuniyetin istihsal ile hareket edecekleri belirtilmiş bulunmaktadır.
4541 sayılı Şehir ve Kasabalarda Mahalle Muhtar ve İhtiyar Heyetleri Teşkiline Dair Kanun hükümleri uyarınca mahalle muhtarlıklarının tüzel kişiliğinin bulunmadığından mahalle muhtarlarının mahalle muhtarlığı olarak açtıkları davanın ehliyet yönünden reddi gerekmektedir.
Ancak, davacı mahalle muhtarının mahalle halkından biri olarak her zaman dava açabileceği tabiidir.
Bu durumda, tüzel kişiliği bulunmayan mahalle muhtarlığının, davada, davacı yada davalı olarak taraf olma yeteneği bulunmadığından, Mahkemece işin esası incelenerek karar verilmesinde hukuka uyarlık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, … İdare Mahkemesi kararının bozulmasına, dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere anılan Mahkemeye gönderilmesine 3.2.2009 gününde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.