Abaküs Yazılım
2. Daire
Esas No: 2008/1077
Karar No: 2009/365
Karar Tarihi: 30.01.2009

Danıştay 2. Daire 2008/1077 Esas 2009/365 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı matematik öğretmeni, aynı okula başka bir matematik öğretmeninin atanması sonucu norm kadro fazlası durumuna düşebileceği veya ek ders ücreti alamayabileceği gerekçesiyle davayı açmıştır. İdare Mahkemesi dava konusu işlemle davacı arasında kişisel, meşru ve güncel menfaat ihlalinin bulunmadığı gerekçesiyle davayı reddetmiştir. Danıştay ise davacının kişisel, meşru ve aktüel menfaatinin bulunduğunu belirterek İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiğine karar verilmiştir.
Kanun maddeleri:
- 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesi (a) fıkrası: idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan davalar iptal davaları olarak tanımlanmış ve subjektif ehliyet koşulu menfaat ihlali olarak yer almıştır.
- 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi: idari ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için belirlenen nedenlerin bulunması

T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2008/1077
Karar No: 2009/365

Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı) : ...
Vekili: …
Karşı Taraf: 1-Milli Eğitim Bakanlığı-ANKARA
2-… Valiliği

İsteğin Özeti: … İdare Mahkemesi'nin ... günlü, E:..., K:... sayılı kararının dilekçede yazılı nedenlerle temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.
Cevapların Özeti: Temyizi istenen kararın yöntem ve yasaya uygun olduğu, bu nedenle istemin reddi gerekeceği yolundadır.
Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi:İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı: …
Düşüncesi: İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay İkinci Dairesi'nce işin gereği düşünüldü:
Malatya ... Anadolu Lisesi matematik öğretmeni olan davacı, norm kadro fazlası durumuna düşeceği ve ek ders ücreti alamayabileceğinden bahisle ...'in aynı okula matematik öğretmeni olarak atanmasına ilişkin 29.6.2007 gün ve 43580 sayılı işlem ile bu atamanın düzeltilmesi yolundaki başvurusunun reddine ilişkin … Valiliği İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nün 27.9.2007 günlü işleminin iptali istemiyle dava açmıştır.
… İdare Mahkemesi'nin ... günlü, E:..., K:... sayılı kararıyla; davacının görevli bulunduğu okula kendi branşında başka bir öğretmenin atanması sonucunda kendisinin norm fazlası durumuna düşebileceği veya ek ders ücreti alamayabileceği durumunun güncel olmadığı, varsayıma dayalı ihtimal dahilinde olduğu, dolayısıyla dava konusu işlemle davacı arasında kişisel, meşru ve güncel menfaat ihlalinin bulunmadığı anlaşıldığından, açılan bu davanın ehliyet yönünden reddi gerektiği gerekçesiyle 2577 sayılı idari Yargılama Usulü Kanununun 14/3-c ve 15/1-b maddesi uyarınca davanın ehliyet yönünden reddine karar verilmiştir.
Davacı; hukuka uygun olmayan dava konusu atama işlemi nedeniyle şahsının hak ve menfaatlerinin doğrudan ihlal edildiğini ileri sürmekte ve mahkeme kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesinin (a) fıkrasında idari işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan davalar iptal davaları olarak tanımlanmış ve subjektif ehliyet koşulu menfaat ihlali olarak yer almıştır.
Öte yandan, gerek doktrinde gerek yargı içtihatlarında iptal davası açılabilmesi için menfaat ihlali koşulu subjektif ehliyet koşulu olarak kabul edilmekte ve genelde kişisel, meşru ve güncel bir menfaatin varlığı ve bunun ihlali menfaat ilişkisinin kurulmasında yeterli sayılmaktadır. Davanın niteliğine ve özelliğine göre, idari yargı yerlerince davacının idari işlemle ciddi ve makul bir ilişkisinin bulunduğunun anlaşılması dava açma ehliyetinin varlığı için yeterli görülmektedir.
Dosyanın incelenmesinden, davacı tarafından matematik öğretmeni olarak görev yaptığı … ... Anadolu Lisesi'ne, aynı İl ... Lisesi matematik öğretmeni ...'in Fen, Sosyal Bilimler, Spor, Güzel Sanatlar, Anadolu Öğretmen ve Anadolu İmam Hatip Liseleri sınavında başarılı olduğundan 29.6.2007 günlü Bakanlık işlemiyle atanması üzerine norm kadro fazlası konuma getirildiği ileri sürülerek söz konusu atamanın ve bu atamanın düzeltilmesi yolundaki başvurusunun reddine ilişkin işlemin iptali için bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Olayda, davacının görev yaptığı ... Anadolu Lisesindeki mevcut matematik öğretmeni sayısı ile matematik öğretmenliği norm kadronun ...'in bu okulda görevde başladığı sırada 6 olduğu, dava konusu atama işlemi sonucu okuldaki matematik öğretmeni sayısının 7' ye yükselmesiyle birlikte davacının hizmet puanı itibariyle norm kadro fazlası olma durumuyla karşı karşıya kaldığı, söz konusu okulun matematik branşındaki öğretmelerden hizmet puanı az olanın norm kadro fazlası durumda olacağı dikkate alındığında, davacının kişisel, meşru ve aktüel menfaatinin, dava konusu atamadan hiç etkilenmeyeceğini söylemek olanaksızdır.
Bu durumda, davacının, görev yaptığı okula kendisiyle aynı branşta bulunan ...'in atanmasına ilişkin işlemin iptalini istemekte kişisel, meşru ve aktüel menfaati bulunduğundan, dava konusu uyuşmazlığın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, davanın ehliyet yönünden reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.



Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulüyle … İdare Mahkemesi'nce verilen ... günlü, E:..., K:... sayılı kararın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinin 1/b. fıkrası uyarınca bozulmasına, aynı maddenin 3622 sayılı Kanun'la değişik 3. fıkrası gereğince ve yukarıda belirtilen hususlar da gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen Mahkeme'ye gönderilmesine, 30.1.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi