Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/7277
Karar No: 2017/9391
Karar Tarihi: 20.06.2017

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2016/7277 Esas 2017/9391 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2016/7277 E.  ,  2017/9391 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Katkı Payı ve Katılma Alacağı

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup, hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili, duruşmasız olarak davalı vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 20.06.2017 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davacı vekili Avukat ... geldi. Karşı taraftan davalı vekili Avukat ... geldi. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanların sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek; dosya incelendi, gereği düşünüldü:


    K A R A R

    Davacı ... vekili, boşanma dava dilekçeleri ile birlikte fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak davalı adına kayıtlı taşınmazların ve araçların bedellerinin yarısının katılma alacağı olarak tahsilini talep etmiştir. Mal rejiminin tasfiyesine ilişkin bu talep yönünden taşınmaz ve araçların açıklanıp harcın yatırılması için mahkeme tarafından verilen süre içerisinde davacı vekilince sunulan 10.02.2010 tarihli dilekçe ile davalı adına kayıtlı 764 ada 4 parsel sayılı arsa yönünden 20.000,00 TL, 871 ada 2 parsele kayıtlı 5, 6, 7 ve 10 nolu bağımsız bölümler yönünden 20.000,00"er TL ve 17 nolu dükkan yönünden 5.000,00 TL olmak üzere fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 105.000,00 TL harca esas değer olarak bildirilmiş ve harç yatırılmıştır.
    Boşanma davasının son celsesi talep tefrik edilmiş olup; davacı vekili 13.01.2012 tarihli dilekçede taleplerini, taşınmazların davalı adına olan tapu kayıtlarının 1/2 iptali ile davacı adına tescili, bu mümkün olmadığı takdirde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 105.000,00 TL alacağın faiziyle birlikte davalıdan tahsili olarak açıklanmıştır. Bilirkişi raporundan sonra 11.02.2016 tarihli dilekçelerinde davacı vekili davaya konu taşınmazların dosya kapsamında tespit edilen değerlerinin az olduğu yönündeki itirazlarıyla birlikte aynen taksim taleplerini yineleyerek alacaklarını 111.905,00 TL olarak ıslah ettiklerini açıklamış ve arttırılan miktarın harcı yatırılmıştır.
    Davalı ... vekili, davacının ev hanımı olduğu ve malvarlığının edinilmesinde hiçbir katkısının bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın katılma alacağı isteğine ilişkin olduğu, dava konusu edilen 871 ada 2 parsel 5, 6, 7, 10 ve 17 nolu taşınmazların 1999 yılında taraflar arasında mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde davalı adına tescil edildiği, bu dönemde davalının ev hanımı olduğu, dışarıda çalışmadığı, ayrıca katkısının ispat edilemediğinden davacının bu taşınmazlardan dolayı alacak hakkının bulunmadığı, dava konusu 764 ada 4 parselde kayıtlı taşınmazın taraflar arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 2005 yılında edinildiği, davacının taşınmazın keşif tarihindeki değerinin yarısı kadar alacak hakkı olduğu anlaşılmakla davanın kabulü ile 111.905,00 TL katılma alacağının karar tarihinden itibaren faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Hüküm, süresi içerisinde davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Terditli (kademeli) davalarda (6100 sayılı HMK 111. md), davacı aynı davalıya karşı aralarında hukuki veya ekonomik bağlantı bulunan birden fazla talebini aralarında aslilik ve fer"ilik ilişkisi kurarak aynı dava dilekçesinde ileri sürebilir. Terditli davalardaki taleplerden biri asıl taleptir; ikincisi fer"i taleptir. Davacı, ilk önce asıl talep hakkında karar verilmesini ister, yardımcı talebini ise asıl talebin reddedilmesi ihtimali için yapar. Mahkeme de, davacının asıl talebinin esastan reddine karar vermedikçe, fer"i talebi inceleyemez ve karara bağlayamaz.
    Somut uyuşmazlık incelendiğinde, davacı taraf, 6 parça taşınmaz yönünden tapu iptal ve tescil, bu talep mümkün olmadığı takdirde ise mal rejiminin tasfiyesi ile alacak isteğinde bulunmuştur. Mahkemece, davacı tarafın asli talebi olan tapu iptal ve tescil isteği hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmeyip, doğrudan alacak talebi hakkında hüküm tesis edilmesi hatalıdır. Ayrıca dava konusu edilen taşınmazlar yönünden talep 764 ada 4 parsel sayılı arsa için 20.000,00 TL, 871 ada 2 parsele kayıtlı 5, 6, 7 ve 10 nolu bağımsız bölümler yönünden 20.000,00"er TL ve 17 nolu dükkan yönünden 5.000,00 TL olmak üzere 105.000,00 TL olup, ıslah ile talep 111.905,00 TL olarak arttırılmış ise de bu talebinin ayrı ayrı hangi mal için ne kadar olduğu hususu davacı tarafa açıklattırılarak talep somutlaştırılmamıştır. Öte yandan Mahkemece, feri talep olan alacak isteği sadece katılma alacağı olarak nitelendirildiği halde mal ayrılığı döneminde edinilen taşınmazlar yönünden yazılı şekilde değerlendirme yapılıp davanın reddedilmesine karşın, "davanın kabulüne" şeklinde karar verilerek davacı lehine alacağa hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
    Mahkemece yapılacak iş, davacı ve vekiline yukarıda açıklandığı şekilde ıslah ile arttırılan miktarla ilgili olarak her bir mal için ayrı ayrı ne kadar alacak isteğinde bulunduğu hususunda açıklama yapmaları için süre ve imkan verilmeli, istek somutlaştırıldıktan sonra taraflar arasındaki uyuşmazlık konusunda davacının asli talebinin tapu iptal ve tescil olduğu gözetilerek bir karar verilmelidir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle davacı vekilinin yazılı temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollaması ile HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı vekilinin diğer ve davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, taraflarca HUMK"nun 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine, 20/06/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi