Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/5979
Karar No: 2017/9393
Karar Tarihi: 20.06.2017

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2016/5979 Esas 2017/9393 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2016/5979 E.  ,  2017/9393 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Katılma ve değer artış payı

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine karar verilmiş olup, hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekili, duruşmasız olarak davacı vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 20.06.2017 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz edenlerden davalı vekili Av. ... ve davacı vekili Av. ... geldiler. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanların sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R

    Davacı ... vekili, boşanma dava dilekçesi ile birlikte evlilik birliği içerisinde davalı adına edinilen 3 parça taşınmaz, iki adet araç ile banka hesaplarında bulunan paralar yönünden fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL katılma ve değer artış payı alacağının faiziyle birlikte tahsilini talep etmiş, mal rejiminin tasfiyesine ilişkin bu talep birinci celse tefrik edilmiştir. Birleşen ... 4. Aile Mahkemesi 2013/1342 esas ve 2013/1308 karar sayılı dava dosyasında ise, davalı adına kayıtlı olduğunu sonradan öğrendikleri bir adet taşınmaz, iki adet araç ile şirket ve devretatil yönünden fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL katılma ve değer artış payı alacağının faiziyle birlikte tahsilini talep etmiştir. 02.10.2014 tarihli 13. celse davacı vekili şirket ve devremülk yönünden taleplerini atiye terkettiklerini bildirmiş, 19.11.2015 tarihli harcını yatırdıkları dilekçe ile toplam 217.898,86 TL olarak talep miktarını arttırmıştır.
    Davalı ... Uzunkabadayı vekili, davacının ev hanımı olduğu ve malvarlığının edinilmesinde hiçbir katkısının bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile; evlilik birliği içerisinde edinilen 31191 Ada, 5 Parselde bulunan 13 numaralı bağımsız bölüm, 222 Ada 25 Parsel sayılı taşınmaz, 46661 Ada 2 Parselde bulunan 11 numaralı bağımsız bölüm,.... plâka sayılı araç ve ..... Şubesinde bulunan TL ve döviz hesapları üzerinde toplam 217.898,86 TL katılma payı alacağının karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının davaya konu diğer mal varlıkları üzerindeki katkı ve katılma payı alacak taleplerinin reddine karar verilmiştir. Hüküm, süresi içerisinde reddedilen kısım yönünden davacı vekili, kabul ve vekale ücreti yönünden davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1- Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine, takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davacı vekilinin ve davalı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

    2- Davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
    Tasfiyeye konu edilen ......plakalı aracın eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 10.05.2004 tarihinde davalı adına satın alındığı, mal rejimi sona erdiği 27.05.2011 tarihinden yaklaşık iki sene evvel 06.02.2009 tarihinde aracın dava dışı üçüncü şahsa satıldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, söz konusu araç yönünden evlilik birliği içerisinde satıldığı, TMK 235. Maddesine göre boşanma dava tarihi itibariyle mevcut olan mal varlığının tasfiyesinin mümkün olup evlilik birliği içerisinde satılarak bedeli başka bir mal varlığına ikame edilen ya da tüketilen, boşanma davası açılış tarihi itibariyle mevcut olmayan mal varlığının tasfiye hesabında değerlendirilmesinin mümkün olmadığı, bu bağlamda davacının bu araç üzerindeki alacak talebinin reddine karar verilmiştir.
    Ne var ki söz konusu araç ticari plakalı bir araç olup, Mahkemece satış tarihinde aracın ve plakanın değerinin tespitine çalışılması ve sonrasında bu bedelin aracın satış tarihinden mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar tüketilmesinin hayatın olağan akışına uygun olup olmadığı üzerinde durularak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik araştırma ve inceleme ile hüküm tesisi hatalı olup bozma nedeni yapılmıştır.
    3- Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
    Tasfiyeye konu 13 nolu mesken, eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 13.10.2008 tarihinde davalı adına tapuda tescil edilmiş olup, bu mesken yönünden 26.10.2015 tarihli hesap bilirkişi raporu incelendiğinde davacı lehine katılma alacağı hesaplamasında, taşınmazın keşif tarihi itibariyle değeri (21.04.2014 tarihli değer bilirkişi raporunda) 130.000,00 TL olarak tespit edilmiş iken aynı raporda dava konusu edilen taşınmazlardan 4 nolu meskenin keşif tarihi itibariyle tespit edilen değeri olan 160.000,00 TL esas alınarak hesaplama yapılması suretiyle davacı lehine fazla katılma alacağına hükmedilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. Mahkemece, söz konusu 13 nolu mesken yönünden yeniden hesaplama yaptırılarak davacının katılma alacağı hesaplanmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) nolu bentte gösterilen nedenlerle davacı vekilinin, (3) nolu bentte gösterilen nedenlerle davalı vekilinin yazılı temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollaması ile HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı vekilinin vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, her iki taraf vekilinin diğer temyiz itirazlarının yukarıda (1). bentte gösterilen nedenle reddine, HUMK"nun 440/I. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine, 20.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi