8. Hukuk Dairesi 2015/22231 E. , 2017/9569 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiş olup hükmün davalı vekili ve davacılar vekili taraflarından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Davacılar ... ve arkadaşları vekili; Dava konusu 15, 16, 69, 78, 295 ve 468 parsellere eklemeli 20 yılı aşkın süreden beri zilyet olduklarını, ne varki 4753 sayılı yasa uyarınca yapılan çalışmalar sonucunda taşınmazların ... adına tescil edildiğini ve ... adına tescil edilen yerlerin hak sahiplerine dağıtılmadığını ileri sürerek dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptaliyle vekil edenleri adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne, belirtilen miktarların iptali ile davacılar adına ayrı ayrı tesciline karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı ... vekili ile davacılar vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
Dava konusu 15, 16, 69, 78, 295 ve 468 parsel sayılı taşınmazlar bölgede 1964 tarihinde mülga 4753 sayılı Çiftçiyi Topraklandırma Kanunu"na göre 19 nolu komisyon tarafından yapılan çalışmada ... adına tescil edilmiştir. Mahkemece dava konusu 15 ve 69 parsel sayılı taşınmazların üzerinde kamu malı niteliğindeki yapı ve yol bulunması sebebi ile bu parsellere ilişkin davanın reddine, 16, 78, 295 ve 468 parsel sayılı taşınmazlara yönelik davanın kabulüne ve ayrı ayrı yüzölçümleri gösterilen bölümlerin her bir davacı adına ayrı ayrı tesciline karar verilmiş ise de yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli değildir.
Dosya içeriğine göre, 4753 sayılı yasaya göre kurulan 19 nolu Toprak Komisyonu tarafından taşınmazların başında Temmuz 1964 yılında yapılan çalışmada belirtme tutanakları düzenlenerek belirtme numarası verilen her bir taşınmaza revizyon gören vergi kayıtları belirtilerek işgalcileri, komisyon çalışması kapsamında kalan belirtme numarası verilen taşınmazların bir kısmının firari ve mütegayyiplerden, bir kısmının ise hazineye ait taşınmazlar ile meradan elde edildiği belirtilmek suretiyle menşei açıklanmıştır. Komisyonca oluşturulan belirtme tutanağından sonra komisyon tarafından yeni parsel numaraları verilmek suretiyle tablendikatif oluşturulmuş ve buna göre dağıtım yapılmıştır. Ne var ki mahkemece dava konusu yapılan ve toprak komisyonunca parsel numarası verilen dava konusu 15, 16, 69, 78, 295 ve 468 parsellerin 1964 yılında yapılan belirtme tutanağındaki karşılığı belirlenmemiştir. Mahkemece dava konusu komisyon parsellerine ait tüm belirtme tutanakların onaylı ve okunaklı suretlerinin eksiksiz olarak bulunduğu yerden getirtildikten sonra yerel, teknik ve uzman bilirkişiler aracılığıyla yeniden her bir taşınmaz başında ayrı ayrı keşif yapılarak hüküm fıkralarında belirtilen komisyon parsel numarası ile belirtme numaraları arasında duraksamaya yer vermeksizin bağ kurulmalı, bu ilişki fen bilirkişisi tarafından çizilecek krokiye çakıştırılmak suretiyle ilişkilendirilmeli bundan sonra varsa belirtme tutanağında revizyon kaydı getirtilip uygulanmalı, taşınmazın menşeinin devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden, meralardan veya firari mütegayyip eşhaslardan olup olmadığı hususu üzerinde durulmalı, yapılacak belirlemeye göre dairemiz ve Yargıtay"ın kökleşmiş uygulamaları çerçevesinde araştırma yapılarak talep hakkında bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru olmamıştır.
Kabule göre de, ifrazen iptal ve tesciline karar verilen taşınmazların ifrazının mümkün olup olmadığının araştırılmaması da doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Tüm bu açıklamalar nedeniyle davacılar vekili ile davalı ... vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK"nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacılara iadesine, 21.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.