Abaküs Yazılım
2. Daire
Esas No: 2016/1149
Karar No: 2021/5179
Karar Tarihi: 23.12.2021

Danıştay 2. Daire 2016/1149 Esas 2021/5179 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2016/1149
Karar No : 2021/5179

DAVACI : … Sendikası
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : … Bakanlığı
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri …

DAVANIN KONUSU: 17/04/2015 günlü, 29329 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği'nin; 13. maddesinin 1., 2., 4. fıkralarının son cümlelerinde yer alan "... puan eşitliği hâlinde atanacak aday bilgisayar kurası ile belirlenir." ibaresinin; 15. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "... ve performans değerlendirmesine göre başarılı olmak şartlarını sağlamak ..." ve "... Bakanlıkça yapılacak yazılı veya yazılı ve sözlü ..." ibarelerinin; aynı maddenin 2. fıkrasında yer alan "... performans değerlendirmeleri ..." ve "... ile yazılı ve sözlü sınavlarına ilişkin iş ve işlemler ..." ibarelerinin; 16., 17., 18. maddelerin tamamının; 19. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "... ve performans değerlendirmesinde başarılı olan ..." ibaresi ile 2. fıkrasının; 20. maddesinin 1. fıkrasında yer alan ''Performans değerlendirmesinde başarılı bulunan ..." ibaresi ile "... Bakanlıkça yazılı ..." ve "... Yazılı ..." ibarelerinin; 2. fıkrasında yer alan "... veya açık uçlu sorular ile ..." ile "... Yazılı ..." ibarelerinin ve bu fıkrada sınav konuları içinde yer almayan Türk İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük konusundaki eksik düzenlemenin; yine aynı maddenin 4. fıkrasında yer alan "... Yazılı ..." ibaresinin; 21. ve 22. maddelerinin tamamının; 23. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendinde yer alan "... yazılı veya yazılı ve sözlü olarak ..." ve (b), (c), (ç) bentlerinde yer alan "Yazılı ..." ibarelerinin; aynı maddenin 3. ve 4. fıkralarının; 24. maddesinin 1. fıkrasındaki "Yazılı ..." ibaresinin ve aynı maddenin 2. fıkrasının; 25. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "... valiliklerce ..." ibaresi ile 2. fıkrasındaki "... bu Yönetmelik hükümlerine göre yeniden performans değerlendirmesi ve ...", "... Bu kapsamdaki aday öğretmenlerden performans değerlendirmesinde veya sınavda başarısız olanlar öğretmenlik unvanını kaybeder ve memuriyetle ilişikleri kesilir. ..." ibaresinin; 26. maddesinin 1. fıkrasındaki "... yazılı ..." ibaresinin; 29. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "... hizmet puanı üstünlüğüne ..." ibaresi ile 2. fıkrasının; 30., 31., 34., 35. maddelerinin tamamının; 33. maddesinin 3. fıkrasının son cümlesinin; 39. maddesinin 1. fıkrasının (ğ) bendinde yer alan "... diğer hususlarda göz önünde bulundurulmak suretiyle ..." ibaresinin; 40. maddesinin 5. fıkrasının; 43. maddesinin 1. fıkrasındaki "... başvuruda bulunmayanlar ile tercihlerine atanamayanların atamaları Bakanlıkça resen yapılır." ibaresi ile aynı maddenin 3. fıkrasında "öğrenim özrüne", 5. ve 7. fıkralarında "adı değişen, dönüşen veya birleştirilen" ibarelerine yer verilmemesine ilişkin eksik düzenlemelerin; 48. maddesinin tamamının; 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde yer alan "... eşi isteğe bağlı sigortalı olan öğretmenler ..." ibaresi ile anılan maddede yer değiştirme mazereti olarak "öğrenim özrü"ne yer verilmemesine ilişkin eksik düzenlemenin; 50. maddesinin tamamının; 51. maddesinin 2. fıkrasında "eşinden boşanan" ibaresine yer verilmemesine ilişkin eksik düzenlemenin; 52. maddesinde "karşılıklı yer değiştirme (becayiş)" ibaresine yer verilmemesine ilişkin eksik düzenlemenin; 53. maddesinin 2. fıkrasında yer alan "... bunlardan zorunlu çalışma yükümlülüğü bulunanlar, alanlarında ihtiyaç bulunan zorunlu çalışma yükümlülüğü öngörülen hizmet alanlarına atanır." ibaresi ile aynı maddenin 5. fıkrasındaki "... Fazla konumdaki öğretmenlerden herhangi bir kuruma atanmak üzere başvuruda bulunmayanlar ile tercihlerine atanamayanların görev yerleri, il içinde valiliklerce resen belirlenir." ibaresinin; 54. maddesinin, Geçici 3. maddesinin ve Geçici 6. maddesinin tamamının; Geçici 7. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "... KPSS’den atanacakları alanlar için belirlenen taban puan ve üzerinde puan almış olma şartı hariç ..." ibaresi ile 3., 4., 5., 6., 7., 8. ve 9. fıkralarının iptali istenilmektedir.

DAVACININ İDDİALARI : Davacı sendika tarafından;
Yönetmeliğin 13. maddesi yönünden; puan eşitliği halinde bilgisayar kurasına başvurulmasının tesadüfi sonuçlara yol açacak bir değerlendirme yöntemi olduğu, idarece yapılması gerekenin adaylar arasında kamu yararı ve hizmetin gereklerine uygun farklılıklar belirleyerek üstün olan adaya öncelik tanımak olduğu, KPSS sınav puanı üstünlüğü, diploma tarihi itibarıyla önce mezun olmak, yaş gibi kriterlerin dikkate alınabileceği;
Yönetmeliğin 15. maddesi yönünden; aday öğretmenlerin başarısını ölçmede sınavlar kadar etkili bir performans sistemi getirildiği, performans değerlendirmesine ilişkin Ek-3 Değerlendirme Formunda 150 kritere yer verildiği, değerlendirme sorularının objektifliğinin tartışmalı olduğu, ayrıca, Bakanlıkça “ucu açık sorular ile” sınavın yazılı yapılmasının subjektif bir sonuç doğuracağı, sınav yönteminin yazılı olarak belirlenmiş olmasının hukuka uygun olmadığı, sözlü sınav tekniğinin de hukuki güvenden, denetlenebilirlikten ve şeffaflıktan uzak olduğu;
Yönetmeliğin 16., 17., 18., 19. maddeleri yönünden; aday öğretmenlerin başarısını ölçmek için getirilen yöntemde, değerlendiricilerin konunun uzmanı olmadığı, yalnızca il milli eğitim müdürünün iradesine göre belirlenen kişiler olduğu, aynı alanda eğitim almış, aynı formasyona sahip kişilerden değerlendiricilerin seçilmesi gerektiği, ülke koşullarında gerçekçi bir uygulama olmadığı, asıl değerlendiricilerin bulunmaması halinde muadil değerlendiriciler belirlenmesinin handikaplara neden olacağı, değerlendirme konularının sübjektif değerlendirmelere yol açabilecek nitelikte olduğu, hukuksal yönden güvenilir ve denetlenebilir olmadığı, 10. fıkradaki düzenlemenin, değerlendiricilerin önyargılı davranması halinde telafisi ağır sonuçlar doğuracağı, aday öğretmenin aldığı lisans eğitimi, KPSS sınavındaki başarısı ile zaten kendini kanıtlamış olduğu, Bakanlıkça yapılacak sınavların objektif olamayacağı;
Yönetmeliğin 20. maddesi yönünden; sınavın yazılı yapılmasının da subjektif bir sonuç doğuracağı, hukuki güvenlik ve denetlenebilirlik açısından yazılı sınavın uzman kuruluş olan ÖSYM tarafından yapılması gerektiği, Bakanlık uygulamalarının güvenirliğinin zedelendiği, sınava katılacak aday sayısı da düşünüldüğünde uzman kuruluşun sınavı yapmasının uygun olduğu; sınav tekniği açısından açık uçlu sorularla sınavın yapılmasının objektiflik ilkesini zedelediği; 20. maddede düzenlenen yazılı sınav konuları arasında İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük konusuna yer verilmemesine ilişkin eksik düzenleme yönünden ise; 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanununun amacının belirtildiği ikinci maddesinde; Türk Milli Eğitiminin genel amacının, Türk Milletinin bütün fertlerini, Atatürk inkılap ve ilkelerine ve Anayasada ifadesini bulan Atatürk milliyetçiliğine bağlı; Türk Milletinin milli, ahlaki, insani, manevi ve kültürel değerlerini benimseyen, koruyan ve geliştiren; ailesini, vatanını, milletini seven ve daima yüceltmeye çalışan, insan haklarına ve Anayasanın başlangıcındaki temel ilkelere dayanan demokratik, laik ve sosyal bir hukuk Devleti olan Türkiye Cumhuriyeti'ne karşı görev ve sorumluluklarını bilen ve bunları davranış haline getirmiş yurttaşlar olarak yetiştirmek olduğunun ifade edildiği, Bakanlığın bu felsefe doğrultusunda aday öğretmenleri eğitmesi gerektiği;
Yönetmeliğin 21., 22., 23., 24. maddeleri yönünden; Danıştay kararları ile de istikrara kavuştuğu şekliyle artık sözlü sınavların hukuki güvenliğinden ve denetlenebilirliğinden söz edilemeyeceği, her türlü objektif ve keyfi değerlendirmeye açık bir sınav türü olduğu;
Yönetmeliğin 25. maddesi yönünden; sınav sonrası atama yetkisinin valiye bırakılmasının hukuka uygun olmadığı, 652 sayılı KHK'nin 37. maddesinin 6. fıkrası uyarınca öğretmen atamalarının il ve ilçe emrine ancak Bakanlıkça yapılabileceği, 5442 sayılı Kanunun 8. maddesinin (A) fıkrasında da, öğretmen atamalarının aslen Bakanlıkça yapılacağının hüküm altına alındığı, Yönetmeliğin bu anlamda üst hukuk normu olan Kanun ve KHK'ye aykırı olduğu, 2. fıkra yönünden ise performans değerlendirmesinde başarısız olmanın memuriyetle ilişik kesme gibi ağır bir sonuç doğurduğu;
Yönetmeliğin 29. maddesi yönünden; sınavla seçilerek üstün başarılı çocukların alındığı fen ve sosyal bilimler liselerine öğretmen atamasında daha titiz ve seçici davranılması gerektiği, bu okullara öğretmen atamalarının yalnızca hizmet puanı üstünlüğüne bağlamanın eğitim sistemimizin geleceği açısından sakıncalı sonuçlar doğuracağı, hizmet puanı üstünlüğünün zorunlu hizmet bölgelerinin 6. hizmet alanında özel bir çaba sarfetmeden uzun süre kalmakla bile elde edilebileceği, alanında uzman üniversitelerden seçilecek akademisyenlerden oluşan sınav komisyonları tarafından yapılacak yazılı sınavla bu okullara atama yapılması gerektiği, kamu yararının da bunu gerektirdiği, 2. fıkra açısından ise seçimin şansa bırakılmasının uygun olmadığı, detaylandırıcı ölçütler belirlenmesi gerektiği, ayrıca hükümde kazanılmış hakların korunmamasının da hukuka aykırı olduğu;
Yönetmeliğin 30., 31., 33., 34., 35. maddeleri yönünden; değerlendirme ve uygulama sınav komisyonunun oluşumu ile görevlerinin objektif ve hukuki kriterlere bağlanmadığı, komisyon üyelerinin seçim kriterlerinin açık olmadığı; hem sınav uygulayıcısı hem de itiraz başvuru yeri olmasının hukukla bağdaşmayacağı; hizmet puanının eşitliği halinde atanacak adayın kura ile belirlenmesinin hukuken denetlenebilir bir yöntem olmadığı; hiç bir kritere ve şarta bağlı olmaksızın seçilmiş komisyonlarca yapılacak sınav uygulamasına göre puanlama yapılarak atama yapılmasının objektiflikten ve denetlenebilirlikten uzak olduğu;
Yönetmeliğin 39. maddesi yönünden; dava konusu olan "diğer hususlar da göz önünde bulundurulmak suretiyle" ibaresinin açık, belirli ve objektif kriterler ifade etmediği;
Yönetmeliğin 40. maddesi yönünden; Millî Eğitim Bakanlığı Örgün ve Yaygın Eğitimi Destekleme ve Yetiştirme Kursları kapsamında görev alan yönetici ve öğretmenlere ayrıcalık tanıyan ve farklı puanlama öngören 5. fıkra düzenlemesinin Anayasa'nın eşitlik ilkesine aykırı olduğu, ayrıca 1739 sayılı Kanunun 4. maddesinde belirtilen genellik ve eşitlik ilkesine de uygun olmadığı;
Yönetmeliğin 43. maddesi yönünden; maddenin 1. fıkra hükmü zorunlu hizmet alanları ile ilişkili olup, Yönetmeliğin diğer hükümleri ile ilişkilendirildiğinde hizmet bölgelerinin tespiti Bakanlıkça yapılırken hizmet alanlarının tespitinin valiliklere bırakıldığı, böylece zorunlu hizmet alanları içinde yer değiştirmenin valiliklerin insiyatifinde olduğu, bu şekliyle Bakanlıkça yapılacak tasarrufun yetki gaspı anlamına geleceği, söz konusu ibarenin 2. fıkra hükmü ile bağlantılı olduğu düşünülerek iptali gerektiği; 3. fıkrada zorunlu hizmet yükümlüsü öğretmenlerin mazeretleri içerisinde eğitim özrünün yer almamasına ilişkin eksik düzenleme yönünden ise; Anayasanın 42. maddesinin, eğitim öğretim hakkına ilişkin olduğu, öğrenim özrüne yer verilmemesinin Anayasal bir hakkın kullanımını engeller nitelik taşıdığı, yüksek lisans, doktora gibi çalışmaların öğretmenler hakkında yapılan pek çok değerlendirmede dikkate alınmasına rağmen eğitim özrünün mazeretler içinde yer almamasının hukuka aykırı olduğu; 5. ve 7. fıkralarında ''adı değişen, dönüşen veya birleştirilen'' ibarelerine yer verilmemesine ilişkin eksik düzenleme yönünden; görevli olduğu eğitim kurumunun kapanması ibaresinden sonra gelmek üzere adı değişen, dönüşen veya birleştirilen ibarelerine yer verilmesi gerektiği;
Yönetmeliğin 48. maddesi yönünden; Valiliklerce ilçe gruplandırmalarının nasıl yapılacağının belirsiz olduğu, bu türden gruplandırmada fiili imkansızlık bulunduğu, idareye sürgün sayılabilecek bir uygulama yetkisi verildiği, yöneticilikte geçen süreler sayılmayarak yöneticiler açısından ayrıcalık yaratıldığı, ülke genelinde öğretmen, veli ve öğrenci düzeyinde kargaşa yaşanacağı, çalışma barışını bozan bir düzenleme niteliğinde olduğu;
Yönetmeliğin 49. maddesi yönünden; eşi isteğe bağlı sigortalı öğretmenlerin 1 yıllık süreyi doldursalar bile aile birliği mazeretine dayalı olarak yer değiştirme isteminde bulunamayacağı, asıl amacın Anayasal olarak korunan aile birliğini sağlamak olması gerektiği, ayrıca isteğe bağlı sigortalılığın çalışma hayatında kişinin kendisini güvence altına almak için kayıt dışı çalışmasına rağmen işverenin dayatmaları sonucu ortaya çıkan bir sosyal güvenceye bağlanma zorunluluğu olduğu da düşünüldüğünde eşin çalıştığı bilgi ve belge ile doğrulandığında aile birliği mazereti içinde değerlendirilmesi gerektiği; öğrenim özrünün yer değiştirme mazereti olarak düzenlenmediği;
Yönetmeliğin 50. maddesi yönünden; Anayasanın 38. maddesinde ceza ve ceza yerine geçen güvenlik tedbirlerinin ancak Kanunla konulacağının düzenlendiği, söz konusu madde hükmündeki güvenlik tedbirinin Yönetmelikle değil ancak Kanunla getirilebileceği, Kanunla düzenlenmeyen bir hükmün Yönetmelikle uygulanmaya çalışıldığı, madde hükmündeki tedbirin cezadan daha ağır nitelikte olduğu, örneğin uyarma cezası gerektirecek bir konu hakkında soruşturma açılan öğretmenin görev yeri değişikliği ile karşı karşıya kalmasının örtülü bir ceza niteliği taşıdığı, görevden uzaklaştırma tedbirinin bile 3 ay süreyle sınırlandırılmışken Yönetmelik ile daha ağır bir tedbir öngörülmesinin normlar hiyerarşisine aykırı olduğu;
Yönetmeliğin 51. maddesi yönünden; madde hükmünün 2. fıkrasında emekli olan ibaresinden sonra gelmek üzere eşinden boşanan ibaresine yer verilmemesinin eksik düzenleme niteliğinde olduğu, boşanma ve ayrılık nedeniyle son yıllarda kadın cinayetlerinin arttığı, boşandığı eşi ile aynı il veya ilçede görev yapmak zorunda bırakılan kadın öğretmenin böyle bir tehlikeye maruz kalmaması için bu özrün yer değiştirme nedenleri arasında yer alması gerektiği;
Yönetmeliğin 52. maddesi yönünden; uygulamada becayiş olarak bilinen karşılıklı yer değiştirme usulünün 657 sayılı Kanunun 73. maddesinde düzenlendiği, bu usulün Kanunda düzenlenmesine rağmen Yönetmelikte yer almamasının eksik düzenleme oluşturduğu, aynı branş-aynı alan öğretmenlerinin il içi ve il dışı karşılıklı yer değiştirme imkanının olmasının kamu yararı ve hizmet gereklerine uygun olduğu;
Yönetmeliğin 53. maddesi yönünden; maddenin 1. fıkrasında sayılan ve idarenin tasarruflarıyla okul kapatılması, alan ve program değişikliği, norm kadro düzenlemesi sonucu öğretmen fazlalığı oluşması durumlarında dava konusu madde hükmünün uygulanacağı, bu maddeyle öğretmene atfedilmeyen ve herhangi bir kusura bağlı gelişmeyen idarenin tasarruf ve uygulamaları sonucu öğretmenin yer değiştirme baskısıyla karşı karşıya kalacağı, bu durumun, tedbiri zamanında almayan, eğitim öğretim planlaması yapmayan idarenin kusuru olduğu, Yönetmelik ile öğretmenler aleyhine durum oluştuğu, 5. fıkranın son cümlesi ile de öğretmen ataması konusunda valilere yetki verildiği, il içinde ibaresinin il sınırlarını kapsar şekilde valilere geniş yetki tanıdığı, maddenin il veya ilçe merkezleri ile sınırlandırılması gerektiği, hüküm açık ve net olmadığından keyfi uygulamalara yol açacağı;
Yönetmeliğin 54. maddesi yönünden; adaylık sürecini tamamlayan öğretmenlerin başarısının okul müdürünün takdirine bırakılmasının müdürlerin öğretmen üzerinde baskı kurmasına, keyfi ve sübjektif davranmasına neden olacağı, aday öğretmenlerin bile üç kişi tarafından değerlendirilmesi öngörülmüşken öğretmenin sadece müdür tarafından değerlendirilmesinin objektif olamayacağı;
Yönetmeliğin Geçici 6. maddesi yönünden; Yönetmeliğin performans değerlendirmesine ilişkin 16., 17., 18. maddelerinin iptalinin talep edilmiş olması nedeniyle bu maddeler ile aynı doğrultuda olan geçiş hükmünün de iptalinin gerektiği ileri sürülmüştür.

DAVALININ SAVUNMASI : Davalı idare tarafından;
Yönetmeliğin 13. maddesi yönünden; kura ile atama yönteminin eşitler arasında gerçekleştirildiği, eşitler arasında bu yönteme sıklıkla başvurulduğu, hukuk devleti ilkesine aykırılıktan söz edilemeyeceği, Yönetmeliğin genelinde herhangi bir yaş şartı bulunmadığı için yaşa bağlı bir seçim yapılamayacağı, ayrıca 2. fıkra yönünden hizmet süresi üstünlüğü kriterine yer verildiği;
Yönetmeliğin 15. maddesi yönünden; 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanununun 43. maddesinde yapılan değişiklikle aday öğretmenlik sisteminin değiştirildiği, Kanun hükmü gereği ve Kanunun özüne uygun olarak Yönetmelikle adaylık sürecine ilişkin usul ve esasların belirlendiği, 43. maddenin iptali istemiyle Anayasa Mahkemesi'ne yapılan başvuruların reddine karar verildiği, performans değerlendirmesi, yazılı ve sözlü sınav tekniğinin Kanunla getirildiği, Yönetmelik hükmünün Kanuna uygun olduğu;
Yönetmeliğin 16., 17., 18., 19. maddeleri yönünden; 1739 sayılı Kanunun 43. maddesinde öngörülen sistemin uygulandığı, Kanun hükmünün Anayasal denetimden geçtiği, değerlendirme formundaki kriterlerin objektif olduğu, pek çok kriter belirlendiği, birden çok değerlendirici olması nedeniyle objektifliğin sağlanacağı, her aşamada idari ve yargısal başvuru yollarının bulunduğu, değerlendiricilere belgelerle hareket etme zorunluluğu getirildiği, yapılan performans değerlendirmesiyle, adayların lisans eğitiminin uygulamaya aktarılmasının sağlanmasının amaçlandığı, Ek-3 değerlendirme formunun objektif, ayrıntılı ve Kanun hükmüne uygun hazırlandığı;
Yönetmeliğin 20. maddesi yönünden; Bakanlığın kendi personeli ile ilgili sınav yapma yetkisi olduğu, ayrıca 1739 sayılı Kanunun 43. maddesinin 5. fıkrasında Bakanlıkça ve/veya ÖSYM tarafından sınavların yapılacağının hüküm altına alındığı; 20. maddede düzenlenen yazılı sınav konuları arasında İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük konusuna yer verilmemesine ilişkin eksik düzenleme yönünden ise; davacının bu talebinin eğitim ilkelerine uygun olmadığı, öğretmenlerin gerek lisans eğitiminde, gerekse KPSS türü sınavlarda (genel yetenek) İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük konularından zaten sınava tabi tutulduğu;
Yönetmeliğin 21. maddesi yönünden; 1739 sayılı Kanunun 43. maddesinde sözlü sınav yönteminin benimsendiği, sözlü sınavın konu başlıklarının yine Kanunla belirlendiği, Anayasa Mahkemesi'nin de sözlü sınav yöntemini Anayasa uygun bulduğu;
Yönetmeliğin 25. maddesi yönünden; 2. fıkrada yer verilen düzenlemenin 1739 sayılı Kanunun 43. maddesinin uygulamasına yönelik olduğu;
Yönetmeliğin 29. maddesi yönünden; 2. fıkrada yer verilen düzenleme ile kura yöntemine eşitler arasında başvurulmasının hukuka aykırı olmadığı;
Yönetmeliğin 30., 31., 33., 34., 35. maddeleri yönünden; değerlendirme ve uygulama sınav komisyonunda, aynı alanda bulunan yönetici ve öğretmenlere yer verilerek sınavın objektif olarak yapılmasının amaçlandığı, yürürlükten kaldırılan Yönetmelikte de uygulama sınavı yönteminin yer aldığı ve herhangi bir olumsuzlukla karşılaşılmadığı, söz konusu uygulamanın yıllardır süregelen bir uygulama olduğu; hizmet puanının eşitliği halinde atanacak adayın kura ile belirlendiği, eşitler arasında kura çekilmesi nedeniyle düzenlemenin hukuka uygun olduğu;
Yönetmeliğin 39. maddesi yönünden; dava konusu olan "diğer hususlar da göz önünde bulundurulmak suretiyle" ibaresi ile ilgili olarak, yürürlükten kaldırılan Yönetmelik hükmünde de aynı şekilde düzenlendiği, söz konusu ibareye yer verilmesinde amacın fıkranın bentlerinde sayılan özellikler dışında illerin özelliklerine göre olabilecek farklı durumları da gözden kaçırmayarak zorunlu çalışma yükümlülüğü öngörülen eğitim kurumlarının daha adil ve dengeli şekilde belirlenmesini sağlamak olduğu, düzenlemenin yanlı uygulamalar ile suistimallere sebep olabilecek bir niteliği bulunmadığı;
Yönetmeliğin 40. maddesi yönünden; 5. fıkrada yer alan düzenlemenin eşitlik ilkesine herhangi bir aykırılığı bulunmadığı, öğretmenlerin atama ve yer değiştirme işlemlerinin alanlar bazında ayrı ayrı olmak üzere hizmet puanı üstünlüğüne göre yapıldığı, örneğin destekleme ve yetiştirme kurslarında matematik dersi veren bir öğretmenin hizmet puanına görev yaptığı her ay için 0,5 puan ekleneceği, söz konusu kursta görev yapması mümkün olmayan rehberlik öğretmenine ise bu kapsamda bir ilave yapılmayacağı;
Yönetmeliğin 43. maddesi yönünden; dava konusu Yönetmeliğin dayanağı olan 652 sayılı KHK'de Bakanlığın atama konusundaki yetkisine yer verildiği, Yönetmelik ile objektif bir şekilde zorunlu çalışma yükümlülüğü öngörülen hizmet alanlarının tespit edildiği, Valiliklerin 39. madde çerçevesinde belirledikleri zorunlu hizmet alanlarını Bakanlığa bildirmekle yükümlü olduğu, Valiliklerin tek başına belirleyici konumda olmadığı, nihai karar verme yetkisinin Bakanlığa ait olduğu, bu kapsamda yetki gasbından söz edilemeyeceği, yürürlükten kaldırılan Yönetmeliğin 49. maddesinde de aynen yer alan ve yıllardır uygulanan bir düzenleme olduğu; 3. fıkrada zorunlu hizmet yükümlüsü öğretmenlerin mazeretleri içinde eğitim özrünün yer almamasına ilişkin eksik düzenleme yönünden ise; normlar hiyerarşisinin bir gereği olarak mazerete bağlı yer değiştirmelere ilişkin düzenlemelere Yönetmelikte ayrıntılı olarak yer verilmediği, Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmeliğe atıfta bulunulduğu, Genel Yönetmelikte yer almayan herhangi bir düzenlemeye bu Yönetmelikte yer verilmesinin normlar hiyerarşisine aykırı olacağı; 5. ve 7. fıkralarında ''adı değişen, dönüşen veya birleştirilen'' ibarelerine yer verilmemesine ilişkin eksik düzenleme yönünden; her iki fıkrada da ''veya diğer nedenler'' denilmek suretiyle adı değişen, dönüşen veya birleştirilen ibarelerinin tamamını kapsayan bir ifade kullanıldığı, eksik düzenlemeden bahsetme imkanı bulunmadığı;
Yönetmeliğin 48. maddesi yönünden; bir öğretmenin atandığı okulda asgari ve azami çalışma süresinin belirlenmesinin performansı olumlu yönde etkileyeceği, daha önce yöneticiler düzeyinde yapılan rotasyon uygulamasının çok olumlu sonuçları olduğu, rotasyon uygulamasının coğrafi durum, ulaşım şartları dikkate alınarak öğretmenlerin tercihleri göz önünde bulundurularak aynı konumda olan tüm öğretmeler bakımından uygulanacağı;
Yönetmeliğin 49. maddesi yönünden; dava konusu Yönetmelik ile yürürlükten kaldırılan Yönetmeliğin 37. maddesinde de aynı düzenlemenin olduğu ve o tarihten bugüne aynı şekilde uygulandığı, Genel Yönetmeliğin aile birliği mazeretini düzenleyen 14. maddesinin (d) fıkrasındaki düzenleme esas alınarak aile birliği mazeretinin düzenlendiği, söz konusu hüküm gereğince isteğe bağlı sigortalı çalışan biri, kendi adına veya bir hizmet akdi ile işverene bağlı olarak çalışmış ve halen çalışıyor olma şartını taşımadığından bahse konu hükümden yararlanmasının söz konusu olamayacağı;
Yönetmeliğin 50. maddesi yönünden; söz konusu hükmün yürürlükten kaldırılan Yönetmeliğin 40. maddesinde düzenlendiği ve yıllardır uygulanan bir usul olduğu, Genel Yönetmeliğin 11. maddesi dayanak alınarak getirilen düzenlemede hukuka aykırılık bulunmadığı;
Yönetmeliğin 51. ve 52. maddeleri yönünden; Genel Yönetmelikte yer almayan bir düzenlemeye bu Yönetmelikte yer verilmesinin normlar hiyerarşisine, eşitliğe ve hukuka aykırı olacağı;
Yönetmeliğin 53. maddesi yönünden; söz konusu madde ile ihtiyaç ve norm kadro fazlası öğretmenlerin yer değiştirme esaslarının belirlendiği, madde bütün olarak ele alındığında ihtiyaç fazlası duruma düşen öğretmenlerin yer değiştirmelerinin bir düzen içerisinde önce il içinde tercihler ve puan üstünlüğü esas alınarak yapılması, isteyenlerin ise il dışına tercih ve puan üstünlüğüne göre zorunlu çalışma yükümlülükleri de göz önünde bulundurularak yapılmasının öngörüldüğü, zorunlu çalışma yükümlüsü olan bir öğretmenin ihtiyaç fazlası durumuna düşmesi halinde zorunlu çalışma yükümlülüğü öngörülen bir eğitim kurumuna atanmasının öğretmenin lehine bir uygulama olduğu, zorunlu çalışma yükümlülüğünü yerine getirme imkanına sahip olacağı, böylelikle pek çok kez yer değiştirme durumuyla karşı karşıya kalmayacağı, 5. fıkra açısından ise; ihtiyaç fazlası öğretmenlerin öncelikle öğrencilerin taşındığı eğitim kurumlarına tercih ve hizmet puanına göre atamalarının yapıldığı, bu şekilde fazlalığın giderilememesi halinde tercihleri de dikkate alınmak suretiyle öncelikle il içinde alanlarında ihtiyaç duyulan eğitim kurumlarına atamalarının yapıldığı, dönüştürülen eğitim kurumu öğretmenlerinin de dönüşen eğitim kurumuna atanma şartlarını taşıması ve alanlarında norm kadro bulunması halinde puan üstünlüğüne göre öncelikle bu eğitim kurumlarına atamalarının yapılacağı, bunun da mümkün olmaması halinde, istekleri alınarak il dışına atanabilecekleri, bütün bu yer değiştirmeler sonucu tercihlerine atanamayan veya tercihte bulunmayan norm kadro fazlası öğretmenlerin ise il içinde alanlarında öğretmen ihtiyacı bulunan eğitim kurumları varken bulundukları eğitim kurumunda norm kadro fazlası olarak atıl bir şekilde beklemesinin kamu yararı ile bağdaşmadığı, bu nedenle valilere atama yetkisi tanındığı, düzenlemenin tamamen kamu yararı gözetilerek ve öğretmen lehine olacak şekilde kurala bağlandığı;
Yönetmeliğin 54. maddesi yönünden; adaylık eğitimini tamamlamış öğretmenlerin başarı, verimlilik ve gayretlerini ölçmek üzere her ders yılı sonunda görev yaptığı eğitim kurumu müdürü tarafından aday öğretmenlerde kullanılan Ek-3 değerlendirme formu üzerinden değerlendirme yapılmasının eşitlik ilkesinin sağlanmasına yönelik bir uygulama olduğu, tüm öğretmenlerin değerlendirilmesini kapsayan uygulamanın, objektif, güvenilirliği, geçerliliği kanıtlanmış ölçme araçları kullanılarak meslekte üstün beceri gösterenleri belirlemeye ve başarılı olanları taltif etmeye ilişkin olduğu;
Yönetmeliğin Geçici 6. maddesi yönünden; söz konusu hükmün 1739 sayılı Kanuna eklenen Geçici 4. maddenin 2. fıkrasına uyarlanarak düzenlendiği yolunda savunma yapılmıştır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği'nin; 13. maddesinin 1. ve 4. fıkralarının son cümlelerinde yer alan "... Puan eşitliği hâlinde atanacak aday bilgisayar kurası ile belirlenir." ibaresinin, 20. maddesinde yazılı sınav konuları arasında "Türk İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük" konusuna yer verilmemesi dolayısıyla oluşan eksik düzenlemenin, 29. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "... hizmet puanı üstünlüğüne ..." ibaresi ile 2. fıkrasının iptaline; 16. maddesinin 3. ve 4. fıkraları, 18. maddesinin 1. fıkrası, 23. maddesinin 3. fıkrasının (a) ve (b) bendi, Geçici 3. maddesi ve Geçici 7. maddesi yönünden karar verilmesine yer olmadığına; Yönetmeliğin dava konusu olan diğer kısımları yönünden ise davanın reddine karar verilmesi gerektiği düşünülmüştür.

DANIŞTAY SAVCISI : …
DÜŞÜNCESİ : Davacı sendika tarafından, 17/04/2015 günlü, 29329 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği'nin 13. maddesinin 1., 2., 4. fıkralarının son cümlelerinde yer alan "... puan eşitliği hâlinde atanacak aday bilgisayar kurası ile belirlenir." ibaresinin; 15. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "... ve performans değerlendirmesine göre başarılı olmak şartlarını sağlamak ..." ve "... Bakanlıkça yapılacak yazılı veya yazılı ve sözlü ..." ibarelerinin; aynı maddenin 2. fıkrasında yer alan "... performans değerlendirmeleri ..." ve "... ile yazılı ve sözlü sınavlarına ilişkin iş ve işlemler ..." ibarelerinin; 16., 17., 18. maddelerin tamamının; 19. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "... ve performans değerlendirmesinde başarılı olan ..." ibaresi ile 2. fıkrasının; 20. maddesinin 1. fıkrasında yer alan ''Performans değerlendirmesinde başarılı bulunan ..." ibaresi ile "... Bakanlıkça yazılı ..." ve "... Yazılı ..." ibarelerinin; 2. fıkrasında yer alan "... veya açık uçlu sorular ile ..." ile "... Yazılı ..." ibarelerinin ve bu fıkrada sınav konuları içinde yer almayan Türk İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük konusundaki eksik düzenlemenin; yine aynı maddenin 4. fıkrasında yer alan "... Yazılı ..." ibaresinin; 21. ve 22. maddelerinin tamamının; 23. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendinde yer alan "... yazılı veya yazılı ve sözlü olarak ..." ve (b), (c), (ç) bentlerinde yer alan "Yazılı ..." ibarelerinin; aynı maddenin 3. ve 4. fıkralarının; 24. maddesinin 1. fıkrasındaki "Yazılı ..." ibaresinin ve aynı maddenin 2. fıkrasının; 25. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "... valiliklerce ..." ibaresi ile 2. fıkrasındaki "... bu Yönetmelik hükümlerine göre yeniden performans değerlendirmesi ve ...", "... Bu kapsamdaki aday öğretmenlerden performans değerlendirmesinde veya sınavda başarısız olanlar öğretmenlik unvanını kaybeder ve memuriyetle ilişikleri kesilir. ..." ibaresinin; 26. maddesinin 1. fıkrasındaki "... yazılı ..." ibaresinin; 29. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "... hizmet puanı üstünlüğüne ..." ibaresi ile 2. fıkrasının; 30., 31., 34., 35. maddelerinin tamamının; 33. maddesinin 3. fıkrasının son cümlesinin; 39. maddesinin 1. fıkrasının (ğ) bendinde yer alan "... diğer hususlarda göz önünde bulundurulmak suretiyle ..." ibaresinin; 40. maddesinin 5. fıkrasının; 43. maddesinin 1. fıkrasındaki "... başvuruda bulunmayanlar ile tercihlerine atanamayanların atamaları Bakanlıkça resen yapılır." ibaresi ile aynı maddenin 3. fıkrasında "öğrenim özrüne", 5. ve 7. fıkralarında "adı değişen, dönüşen veya birleştirilen" ibarelerine yer verilmemesine ilişkin eksik düzenlemelerin; 48. maddesinin tamamının; 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde yer alan "... eşi isteğe bağlı sigortalı olan öğretmenler ..." ibaresi ile anılan maddede yer değiştirme mazereti olarak "öğrenim özrü"ne yer verilmemesine ilişkin eksik düzenlemenin; 50. maddesinin tamamının; 51. maddesinin 2. fıkrasında "eşinden boşanan" ibaresine yer verilmemesine ilişkin eksik düzenlemenin; 52. maddesinde "karşılıklı yer değiştirme (becayiş)" ibaresine yer verilmemesine ilişkin eksik düzenlemenin; 53. maddesinin 2. fıkrasında yer alan "... bunlardan zorunlu çalışma yükümlülüğü bulunanlar, alanlarında ihtiyaç bulunan zorunlu çalışma yükümlülüğü öngörülen hizmet alanlarına atanır." ibaresi ile aynı maddenin 5. fıkrasındaki "... Fazla konumdaki öğretmenlerden herhangi bir kuruma atanmak üzere başvuruda bulunmayanlar ile tercihlerine atanamayanların görev yerleri, il içinde valiliklerce resen belirlenir." ibaresinin; 54. maddesinin, Geçici 3. maddesinin ve Geçici 6. maddesinin tamamının; Geçici 7. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "... KPSS’den atanacakları alanlar için belirlenen taban puan ve üzerinde puan almış olma şartı hariç ..." ibaresi ile 3., 4., 5., 6., 7., 8. ve 9. fıkralarının iptali istenilmektedir.
Dava konusu Yönetmeliğin 20. maddesinde yazılı sınav konuları arasında "Türk İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük" konusuna yer verilmemesi dolayısıyla eksik düzenleme nedeniyle iptali istemi yönünden;
Yukarıda anılan Yönetmeliğin 20. maddesinde, aday öğretmenler için yapılacak yazılı sınavın konuları ve puan değerleri; “657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ve 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun (%20),
b) Bakanlık teşkilatı, görevleri ve mevzuatı (%30),
1) 1739 sayılı Millî Eğitim Temel Kanunu,
2) 652 sayılı Millî Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname,
3) 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu,
4) Görevin gerektirdiği diğer mevzuat.
c) Öğretmenlik uygulamaları (%50).
1) Eğitim öğretimin planlanması,
2) Öğrenme ortamları,
3) Sınıf yönetimi,
4) Öğretim yöntem ve teknikleri,
5) Ölçme ve değerlendirme. ” şeklinde belirlenmiş olup, söz konusu sınav konuları arasında "Türk İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük" konusuna yer verilmediği görülmüştür.
Anayasa’nın “Eğitim ve öğrenim hakkı ve ödevi” başlıklı 42. maddesinin üçüncü fıkrasında, eğitim ve öğretimin, Atatürk ilkeleri ve inkılapları doğrultusunda, çağdaş bilim ve eğitim esaslarına göre, Devletin gözetim ve denetimi altında yapılacağı, bu esaslara aykırı eğitim ve öğretim yerleri açılamayacağı hükmü yer almış olup; 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu’nun 2. maddesinin 1. fıkrasında, “Türk Milletinin bütün fertlerini, Atatürk inkılap ve ilkelerine ve Anayasada ifadesini bulan Atatürk milliyetçiliğine bağlı; Türk Milletinin milli, ahlaki, insani, manevi ve kültürel değerlerini benimseyen, koruyan ve geliştiren; ailesini, vatanını, milletini seven ve daima yüceltmeye çalışan, insan haklarına ve Anayasanın başlangıcındaki temel ilkelere dayanan demokratik, laik ve sosyal bir hukuk Devleti olan Türkiye Cumhuriyetine karşı görev ve sorumluluklarını bilen ve bunları davranış haline getirmiş yurttaşlar olarak yetiştirmek” Türk Milli Eğitiminin genel amaçları arasında sayılmış; 10. maddesinde de, eğitim sistemimizin her derece ve türü ile ilgili ders programlarının hazırlanıp uygulanmasında ve her türlü eğitim faaliyetlerinde Atatürk inkılap ve ilkeleri ve Anayasada ifadesini bulmuş olan Atatürk milliyetçiliğinin temel olarak alınacağı, milli ahlak ve milli kültürün bozulup yozlaşmadan kendimize has şekli ile evrensel kültür içinde korunup geliştirilmesine ve öğretilmesine önem verileceği, milli birlik ve bütünlüğün temel unsurlarından biri olarak Türk dilinin, eğitimin her kademesinde, özellikleri bozulmadan ve aşırılığa kaçılmadan öğretilmesine önem verileceği, çağdaş eğitim ve bilim dili halinde zenginleşmesine çalışılacağı ve bu maksatla Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu ile işbirliği yapılarak Mili Eğitim Bakanlığınca gereken tedbirlerin alınacağı hükmüne yer verilmiştir.
Yukarıda yer alan anayasal ve yasal düzenlemelere göre, Türk milli eğitim sisteminin temelinde Atatürk ilkeleri ve inkılaplarının bulunduğu, bu nedenle, Türk milli eğitim sisteminin ana unsuru olan öğretmenlerin belirtilen esaslar dahilinde eğitim verilmesini sağlamak amacıyla Türk İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük konusunda belirli seviyede bir bilgi sahibi olması gerektiği sonucuna ulaşıldığından; aday öğretmenlere uygulanacak yazılı sınav konuları arasında "Türk İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük" konusuna açıkça yer verilmemesinde hukuka uyarlık görülmemiştir.
Dava konusu Yönetmeliğin 29. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "... hizmet puanı üstünlüğüne ..." ibaresi ile 2. fıkrasına ilişkin iptal istemi yönünden;
Yönetmeliğin, Fen liseleri ile sosyal bilimler liselerine atama başlıklı 29. maddesinde;
''(1) Fen liseleri ve sosyal bilimler liselerine atanmak üzere başvuruda bulunan öğretmenler tercihleri de dikkate alınarak hizmet puanı üstünlüğüne göre valiliklerce atanır.
(2) Adayların hizmet puanlarının eşitliği halinde, öğretmenlikteki hizmet süresi fazla olan adayın ataması yapılır. Eşitliğin devamı hâlinde atanacak aday kura ile belirlenir.'' kuralına yer verilmiştir.
Millî Eğitim Bakanlığına bağlı resmî ve özel örgün ortaöğretim kurumlarında eğitim, öğretim, yönetim ve işleyişe ilişkin usul ve esasları düzenlemek amacıyla çıkarılan Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği'nin ortaöğretim kurumlarının amaçlarının belirlendiği 7. maddesinde, fen liselerinin, fen ve matematik alanlarında; sosyal bilimler liselerinin ise edebiyat ve sosyal bilimler alanlarında öğrencilerin bilim insanı olarak yetiştirilmelerine kaynaklık etmeyi amaçladığı ifade edilmiştir.
Öte yandan, dava konusu Yönetmelikle yürürlükten kaldırılan 19/12/2010 günlü, 27790 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Millî Eğitim Bakanlığına Bağlı Fen Liseleri ve Sosyal Bilimler Liselerinin Öğretmenleri ile Güzel Sanatlar ve Spor Liselerinin Beden Eğitimi, Müzik ve Görsel Sanatlar/Resim Öğretmenlerinin Seçimi ve Atamalarına Dair Yönetmelikte; fen liseleri ve sosyal liselerine yapılacak atamalarda, adaylarda aranan genel şartlar belirlendikten sonra 10. maddesinde, söz konusu eğitim kurumlarında görev yapacak öğretmenleri belirlemek amacıyla seçme sınavı yapılacağının kurala bağlandığı, 11. maddesinde seçme sınavı konuları ve konuların puan ağırlıklarının belirlendiği, 12. maddesinde sınavdan 60 ve üzeri puan alanların başarılı sayılacağı, 20. maddesinde ise adayların seçme sınavında almış oldukları puan ile Yönetmeliğin ekinde yer alan EK-1 Değerlendirme Formuna göre yapılan değerlendirme sonucunda almış oldukları puanın toplamından oluşan atamaya esas puan üstünlüğüne göre tercihleri de dikkate alınarak atamanın yapılacağı düzenlenmiştir.
Fen liseleri ve sosyal bilimler liselerinin, fen ve matematik alanları ile edebiyat ve sosyal bilimler alanlarında öğrencilerin bilim insanı olarak yetiştirilmelerine kaynaklık etmeyi amaçlayan ve temel eğitimden orta öğretime geçişte yapılan sınavlarda yüksek başarı gösteren öğrencilerin puan üstünlüğüne göre yerleştirildikleri liseler olması nedeniyle fen liseleri ve sosyal bilimler liselerinde görev yapacak öğretmenlerin de, emsalleri içinde temayüz etmiş olanlar arasından seçilmesi gerektiği tabii olup, bu doğrultuda dava konusu Yönetmelik ile yürürlükten kaldırılan Millî Eğitim Bakanlığına Bağlı Fen Liseleri ve Sosyal Bilimler Liselerinin Öğretmenleri ile Güzel Sanatlar ve Spor Liselerinin Beden Eğitimi, Müzik ve Görsel Sanatlar/Resim Öğretmenlerinin Seçimi ve Atamalarına Dair Yönetmelikte fen liselerine ve sosyal bilimler liselerine atanacak öğretmenlerin seçme sınavına tabi tutulması, seçme sınavından 60 ve üzeri puan alanların başarılı sayılması ve sınavda başarılı sayılan adayların Yönetmeliğin ekinde yer alan EK-1 Değerlendirme Formuna göre yapılan değerlendirme sonucunda almış oldukları puan ile seçme sınavından almış oldukları puanın toplamından oluşan atamaya esas puan üstünlüğüne göre atanma yönteminin benimsendiği görülmüştür.
Fen liseleri ve sosyal bilimler liselerinin niteliği de dikkate alındığında; uyuşmazlık konusu Yönetmeliğin 29. maddesinin 1. fıkrasında fen liseleri ve sosyal bilimler liselerine yapılacak olan atamalarda yalnızca hizmet puanı üstünlüğünün esas alınacağı kurala bağlanmakla birlikte davalı idarece, yürürlükten kaldırılan Yönetmelikte benimsenen seçme sınavı ve Yönetmelik ekinde yer alan EK-1 Değerlendirme Formuna göre yapılan değerlendirme usullerinden vazgeçilerek yalnızca hizmet puanı üstünlüğünün esas alınmasını gerektiren objektif, bilimsel ve hukuken kabul edilebilir bir neden ortaya konulmaksızın Yönetmeliğin 29. maddesinin 1. fıkrasıyla fen liseleri ve sosyal bilimler liselerine yapılacak olan atamalarda tek kriterin hizmet puanı üstünlüğü olarak belirlenmesinde hukuka uyarlık görülmemiştir.
Yönetmeliğin 29. maddenin 2. fıkrası yönünden ise; 29. maddenin 1. fıkrasında yer alan hizmet puanı üstünlüğü ibaresinde hukuka uyarlık bulunmadığına karar verilmesi karşısında 2. fıkranın hukuki dayanağı ortadan kalktığından 29. maddenin 2. fıkrasında da hukuka uyarlık görülmemiştir.
Anılan Yönetmeliğin, 04/07/2015 günlü, 29406 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Yönetmelik ile 18. maddesinin 1. fıkrasının yürürlükten kaldırılmış, 23. maddenin 3. fıkrasının a ve b bendinin ve Geçici 3. maddesinin ise değiştirilmiş olması yine 19/01/2016 günlü, 29598 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Yönetmelik ile Geçici 7. maddenin yürürlükten kaldırılmış olması nedeniyle anılan maddeler ve fıkralar yönünden davanın konusuz kaldığı görüldüğünden iptal istemi hakkında karar verilmesine yer bulunmamaktadır.
Yönetmeliğin 13. maddesinin 1. ve 4. fıkralarının son cümlelerinde yer alan "... puan eşitliği hâlinde atanacak aday bilgisayar kurası ile belirlenir." ibaresine ilişkin istem hakkında;
Dava konusu Yönetmeliğin atamalar başlıklı 13. maddesinin 1. fıkrasında, ilk atama kapsamında aday öğretmenliğe/öğretmenliğe yapılacak atamaların, KPSS puan üstünlüğüne göre tercihler de dikkate alınarak ilan edilen kontenjanlar dâhilinde elektronik ortamda gerçekleştirileceği, puan eşitliği hâlinde atanacak adayın bilgisayar kurası ile belirleneceği, 4. fıkrasında ise, engellilerin atamalarının, ilgili mevzuatına göre yapılan sınavda alınan puan üstünlüğüne göre adayların tercihleri de dikkate alınarak yapılacağı, puan eşitliği hâlinde atanacak adayın bilgisayar kurası ile belirleneceği düzenlemesine yer verilmiştir.
3/5/2002 günlü, 24744 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Kamu Görevlerine İlk Defa Atanacaklar İçin Yapılacak Sınavlar Hakkında Genel Yönetmeliğin kapsam başlıklı 2. maddesinde, "Bu Yönetmelik a) A Grubu Kadrolar; Başbakanlık, bakanlıklar bunların müsteşarlık, başkanlık ve bağımsız genel müdürlük düzeyindeki bağlı ve ilgili kuruluşları ile bağlı ortaklıklarındaki, özel yarışma sınavına tabi tutulmak suretiyle girilen ve belirli bir yetişme programı sonrası yeterlik sınavına tabi tutulan mesleklere ilişkin kadro ve görevler ile il özel idareleri ve belediyelerin teftiş kurullarına, b) B Grubu Kadrolar; kadroları 190 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki listelerde yer alan, genel ve katma bütçeli kurumlarla bunlara bağlı döner sermayeli kuruluşlar, kanunlar ile kurulan fonlar ve kefalet sandıkları, il özel idareleri ve belediyeler, il özel idareleri ve belediyelerin kurdukları birlikler ile bunlara bağlı döner sermayeli kuruluşlar ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarında yukarıda (a) bendinde belirtilmiş olan meslekler dışında, ilk defa kamu hizmeti ve görevlerine atama yapılacak kadro ve görevlere, atanacaklar için yapılacak işlem ve sınavları kapsar." hükmüne yer verilmiş, istisnalar başlıklı 3. maddesinde, hangi kadro ve görevlerin bu Yönetmeliğin kapsamı dışında olduğu sayma suretiyle belirtilmiş, bu istisnalar arasında Milli Eğitim Bakanlığına bağlı öğretmen kadrolarına yer verilmemiş, KPSS'nin geçirlilik süresi başlıklı 11. maddesinde, KPSS sonuçlarının iki yıl süreyle geçerli olduğu, ancak, öğretmen adayları için KPSS'de elde edilecek puanın geçerlilik süresinin bir yıl olduğu düzenlenmiş, öte yandan, yerleştirme başlıklı 23. maddesinin 1. fıkrasında ise, "Adaylar, Beşinci Bölümde yer alan hükümler saklı kalmak üzere, ÖSYM tarafından (B) grubu kadrolara; KPSS puanları, tercihleri, kadro sayıları ve koşulları göz önünde tutulmak suretiyle yerleştirilir. (Bu cümle, Danıştay Onikinci Dairesinin 24/3/2010 tarihli ve E:2007/256, K:2010/1679 sayılı kararı ile iptal edilmiş, anılan karar Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 06/02/2014 günlü, E:2010/2167, K:2014/270 sayılı kararıyla onanmış, bu kararın düzeltilmesi istemi ise anılan Kurulun 29/04/2015 günlü, E:2014/3999, K:2015/1668 sayılı kararıyla reddedilmiştir.) Yerleştirme işlemlerinde, diğer koşullar saklı kalmak kaydıyla, yerleştirmenin yapıldığı tarihte aynı adaya ait geçerlilik süresi bitmeyen sınavlardan alınan en yüksek KPSS puanı dikkate alınır ve aynı puanı alan adaylar arasından diploma tarihi itibarıyla önce mezun olmuş olana, bunun aynı olması halinde yaşı büyük olana, her ikisinin de aynı olması durumunda ise sınav sonucu yeni açıklanan adaya öncelik tanınır." düzenlemesine yer verilmiştir.
Öte yandan, Engelli Kamu Personel Seçme Sınavı ve Engellilerin Devlet Memurluğuna Alınmaları Hakkında Yönetmeliğin yerleştirme başlıklı 13. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde de, ortaöğretim, önlisans ve lisans mezunu engelli adayların memur kadrolarına yerleştirilmelerinde EKPSS’de alınan puanların kullanılacağı, adayların, ilan edilen kadrolara EKPSS puanı esas alınarak tercihlerine göre yerleştirileceği, aynı puanı alan adayların arasından diploma tarihi itibarıyla önce mezun olmuş olana, bunun aynı olması halinde yaşı büyük olana öncelik tanınacağı düzenlenmiştir.
Yukarıda aktarılan mevzuat hükümlerinden, Milli Eğitim Bakanlığına bağlı öğretmen kadrolarına yapılacak ilk atamaların, Kamu Görevlerine İlk Defa Atanacaklar İçin Yapılacak Sınavlar Hakkında Genel Yönetmelik kapsamında değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmaktadır. Anılan Yönetmeliğin 23. maddesinin 1. fıkrasında, KPPS sonucuyla ilk defa kamu görevine atanacakların puanlarının eşit olması halinde nasıl bir yöntem izleneceği düzenlenerek aynı puanı alan adaylar arasından diploma tarihi itibarıyla önce mezun olmuş olana, bunun aynı olması halinde yaşı büyük olana, her ikisinin de aynı olması durumunda ise sınav sonucu yeni açıklanan adaya öncelik tanınacağı belirtilmiş olmakla birlikte, öğretmen adayları için KPSS'de elde edilecek puanın geçerlilik süresinin bir yıl olduğu göz önüne alındığında, bu hükmün öğretmenler için, aynı puanı alan adaylar arasından diploma tarihi itibarıyla önce mezun olmuş olana, bunun aynı olması halinde yaşı büyük olana şeklinde anlaşılması gerekmektedir.
Öte yandan, Engelli Kamu Personel Seçme Sınavı ve Engellilerin Devlet Memurluğuna Alınmaları Hakkında Yönetmeliğin yerleştirme başlıklı 13. maddesinde engelliler yönünden de Genel Yönetmeliğe paralel şekilde düzenleme yapıldığı anlaşılmakta olup, dava konusu Yönetmeliğin 13. maddesinin öğretmenliğe ilk atamayı düzenleyen 1. fıkrası ile engellilerin ilk atamalarını düzenleyen 4. fıkralarında, yukarıda anılan Yönetmelik hükümlerine aykırı şekilde yapılan düzenlemelerde hukuka ve üst hukuk normlarına uygunluk bulunmamaktadır.
Dava konusu Yönetmeliğin diğer maddeleri, fıkraları ve eksik düzenlemenin iptal istemi yönünden ise; idarelerin yerine getirdikleri kamu hizmetinin niteliği ve özelliği dikkate alınarak eğitim-öğretim hizmetlerinin etkin ve verimli bir şekilde yürütülebilmesi için aday öğretmenliğe ve öğretmenliğe yapılacak atamalar ile öğretmenlerin yer değiştirmelerine ilişkin usul ve esasları belirleyen, kamu hizmetinin gereklerine ve üst hukuk normlarına uygun olarak yapılan bu düzenlemelerde hukuka aykırılık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, dava konusu Yönetmeliğin, 18. maddesinin 1. fıkrasının, 23. maddenin 3. fıkrasının a ve b bendinin ve Geçici 3. maddesinin ve Geçici 7. maddesinin iptal istemi hakkında karar verilmesine yer bulunmadığına, 20. maddesinde yazılı sınav konuları arasında "Türk İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük" konusuna yer verilmemesi dolayısıyla eksik düzenlemenin, 29. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "... hizmet puanı üstünlüğüne ..." ibaresi ile 2. fıkrasının, 13. maddesinin 1. ve 4. fıkralarının son cümlelerinde yer alan "... puan eşitliği hâlinde atanacak aday bilgisayar kurası ile belirlenir." ibaresinin iptaline, diğer kısımlar yönünden davanın reddine karar verilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay İkinci ve Onikinci Dairelerince, 2575 sayılı Danıştay Kanunu'na 3619 sayılı Kanun'un 10. maddesiyle eklenen Ek 1. madde uyarınca yapılan müşterek toplantıda işin gereği düşünüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
İLGİLİ MEVZUAT :
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın -dava konusu işlemin tesis edildiği tarihteki şekliyle- 124. maddesinde; "Başbakanlık, bakanlık ve kamu tüzel kişileri, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartı ile, yönetmelikler çıkarabilirler." hükmü yer almıştır.
1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu'nun "Öğretmenlik" başlıklı 43. maddesinde; "Öğretmenlik, Devletin eğitim, öğretim ve bununla ilgili yönetim görevlerini üzerine alan özel bir ihtisas mesleğidir. Öğretmenler bu görevlerini Türk Milli Eğitiminin amaçlarına ve temel ilkelerine uygun olarak ifa etmekle yükümlüdürler.
Öğretmenlik mesleğine hazırlık genel kültür, özel alan eğitimi ve pedagojik formasyon ile sağlanır.
Yukarıda belirtilen nitelikleri kazanabilmeleri için, hangi öğretim kademesinde olursa olsun, öğretmen adaylarının yüksek öğrenim görmelerinin sağlanması esastır. Bu öğrenim lisans öncesi, lisans ve lisans üstü seviyelerde yatay ve dikey geçişlere de imkan verecek biçimde düzenlenir.
(Ek fıkra: 30/6/2004-5204/1 md.) Öğretmenlik mesleği; adaylık döneminden sonra öğretmen, uzman öğretmen ve başöğretmen olmak üzere üç kariyer basamağına ayrılır. (Mülga ikinci cümle: 1/3/2014-6528/5 md.)
(Ek fıkra: 1/3/2014-6528/5 md.) Aday öğretmenliğe atanabilmek için; 14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 48 inci maddesinde sayılan şartlara ek olarak, yönetmelikle belirlenen yükseköğretim kurumlarından mezun olma ve Bakanlıkça ve/veya Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi tarafından yapılacak sınavlarda başarılı olma şartları aranır.
(Ek fıkra: 1/3/2014-6528/5 md.) Aday öğretmenler, en az bir yıl fiilen çalışmak ve performans değerlendirmesine göre başarılı olmak şartlarını sağlamak kaydıyla, yapılacak yazılı veya yazılı ve sözlü sınava girmeye hak kazanırlar. Uygulanacak olan sözlü sınavda aday öğretmenler;
a) Bir konuyu kavrayıp özetleme, ifade kabiliyeti ve muhakeme gücü,
b) İletişim becerileri, öz güveni ve ikna kabiliyeti,
c) Bilimsel ve teknolojik gelişmelere açıklığı,
d) Topluluk önünde temsil yeteneği ve eğitimcilik nitelikleri,
yönlerinden Bakanlıkça oluşturulacak komisyon tarafından değerlendirilir.
(Ek fıkra: 1/3/2014-6528/5 md.) Sınavda başarılı olanlar öğretmen olarak atanır. Sınavda başarılı olamayan aday öğretmenler il içinde veya dışında başka bir okulda görevlendirilerek bir yılın sonunda altıncı fıkrada belirtilen değerlendirmeye tekrar tabi tutulurlar.
(Ek fıkra: 1/3/2014-6528/5 md.) Aday öğretmenlik süresi sonunda sınava girmeye hak kazanamayanlar ile üst üste iki defa sınavda başarılı olamayanlar aday öğretmen unvanını kaybeder ve memuriyetle ilişiği kesilir.
(Ek fıkra: 1/3/2014-6528/5 md.) Ancak aday öğretmenliğe başlamadan önce 14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa göre aday memurluğu kaldırılarak asli memurluğa atanmış olanlar hakkında sekizinci fıkra hükümleri uygulanmaz. Bu kişiler Bakanlıkta kazanılmış hak aylık derecelerine uygun memur kadrolarına atanırlar.
(Ek fıkra: 1/3/2014-6528/5 md.) Sınav komisyonu üyeleri; Bakanlık personeli, diğer kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan personel ile öğretim elemanları arasından seçilir. Bakanlık gerekli gördüğünde illerde veya merkezde birden fazla komisyon oluşturabilir. Performans değerlendirmesinde dikkate alınacak meslekî ölçütler, sınav konuları, komisyon üyelerinin seçimi, görevleri, çalışma usul ve esasları ile sınava ilişkin diğer hususlar yönetmelikle düzenlenir.
(Ek fıkra: 1/3/2014-6528/5 md.) Bu maddenin uygulanmasına ilişkin olarak 14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun aday memurluk ile ilgili hükümleri aday öğretmenler hakkında uygulanmaz.
(Ek fıkra: 30/6/2004-5204/1 md.) Kariyer basamaklarında yükselmede kıdem, eğitim ((…) lisansüstü eğitim), etkinlikler (bilimsel, kültürel, sanatsal ve sportif çalışmalar) ve sicil (iş başarımı) puanları ile sınav sonuçları esas alınır. Değerlendirme 100 tam puan üzerinden yapılır. Değerlendirme puanının % 10'unu kıdem, % 20'sini eğitim, % 10'unu etkinlikler, % 10'unu sicil (iş başarımı) ve % 50'sini de sınav puanı oluşturur.
(Ek fıkra: 30/6/2004-5204/1 md.) Kariyer basamaklarında yükselecekler değerlendirme puanlarına göre başarı sıralamasına alınır. Değerlendirmeye alınmak için sınav tam puanının en az % 60'ını almış olmak şartı aranır.
(Ek fıkra: 30/6/2004-5204/1 md.; Mülga: 1/3/2014-6528/5 md.)
(Ek fıkra: 30/6/2004-5204/1 md.; Mülga: 1/3/2014-6528/5 md.)
(Ek fıkra: 30/6/2004-5204/1 md.; İptal: Anayasa Mahkemesi’nin 21/5/2008 tarihli ve E.: 2004/83, K.: 2008/107 sayılı Kararı ile.)
(Ek fıkra: 30/6/2004-5204/1 md.; İptal: Anayasa Mahkemesi’nin 21/5/2008 tarihli ve E.: 2004/83, K.: 2008/107 sayılı Kararı ile.)
(Ek fıkra: 10/9/2014-6552/95 md.) Öğretmenlerin hizmet sürelerine ve/veya isteğe bağlı il içi veya il dışı yer değiştirmelerine ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle belirlenir." hükmüne yer verilmiştir.
652 sayılı Özel Barınma Hizmeti Veren Kurumlar ve Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'nin "Atama" başlıklı 37. maddesinde; "(Mülga: 2/7/2018-KHK-703/22 md.)
(2) (Mülga: 2/7/2018-KHK-703/22 md.)
(3) Öğretmenlerin Bakanlıkça belirlenen hizmet bölge veya alanlarında en az üç eğitim öğretim yılı görev yapması esastır. Bunların yer değiştirme suretiyle atamaları her yıl yapılan atama plan ve programları çerçevesinde eğitim öğretim faaliyetlerini etkilemeyecek şekilde sonuçlandırılır. (İptal son cümle: Anayasa Mahkemesinin 6/2/2013 tarihli ve E:2011/123, K:2013/26 sayılı Kararı ile.: Yeniden Düzenleme: 1/3/2014-6528/22 md.) Bakanlıkça belirlenen özür gruplarına bağlı yer değiştirmeler ise yarıyıl ve/veya yaz tatillerinde yapılır.
(4) Öğretmenlerin yer değiştirme suretiyle atamalarında uyulacak temel ilkeler, özür grupları, hizmet bölgeleri ve alanları, hizmet puanı ve diğer hususlara ilişkin usûl ve esaslar yönetmelikle belirlenir.
(5) Özüre dayalı yer değiştirme istekleri hizmet puanı sıralamasındaki yetersizlik sonucu yerine getirilemeyenlere, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 72 nci maddesi kapsamına girenlerin hakları saklı kalmak kaydıyla, istekleri hâlinde istekte bulundukları yere atanmaya hak kazanıncaya kadar, aylıksız izin verilebilir. Bu şekilde aylıksız izin verilen öğretmenler, bağlı bulundukları il millî eğitim müdürlüklerine bu amaçla tahsis edilmiş bulunan boş öğretmen kadrolarına aylıksız izinli olmak şartıyla atanır. Bunların atandıkları bu kadrolar aylıksız izin süresiyle sınırlı olarak saklı tutulur. Ancak, aylıksız izne ayrılan öğretmenler, üçüncü yıl sonuna kadar istedikleri yere atamalarının yapılamaması hâlinde durumlarına uygun boş öğretmen kadrolarına öncelikle atanırlar.
(6) Öğretmenlerin atamaları Bakanlıkça il/ilçe emrine veya doğrudan eğitim kurumuna yapılır. Bakanlıkça il/ilçe emrine atama yapılması hâlinde, öğretmenlerin atandıkları ildeki görev yerleri, hizmet puanları ve yeterlikleri dikkate alınarak il millî eğitim müdürünün teklifine göre valilerce belirlenir. .... " hükmüne yer verilmiştir.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu, 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu, 652 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmelik dayanak alınarak hazırlanan "Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği" 17/04/2015 günlü, 29329 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
A- Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği'nin 13. maddesinin 1. ve 4. fıkralarının son cümlelerinde yer alan "... Puan eşitliği hâlinde atanacak aday bilgisayar kurası ile belirlenir." ibaresinin iptali istemi yönünden;
Dava konusu Yönetmeliğin ''Atamalar'' başlıklı 13. maddesinin 1. fıkrasında, ilk atama kapsamında aday öğretmenliğe/öğretmenliğe yapılacak atamaların, KPSS puan üstünlüğüne göre tercihler de dikkate alınarak ilan edilen kontenjanlar dâhilinde elektronik ortamda gerçekleştirileceği, puan eşitliği hâlinde atanacak adayın bilgisayar kurası ile belirleneceği, 4. fıkrasında ise, engellilerin atamalarının, ilgili mevzuatına göre yapılan sınavda alınan puan üstünlüğüne göre adayların tercihleri de dikkate alınarak yapılacağı, puan eşitliği hâlinde atanacak adayın bilgisayar kurası ile belirleneceği düzenlemesine yer verilmiştir.
03/05/2002 günlü, 24744 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Kamu Görevlerine İlk Defa Atanacaklar İçin Yapılacak Sınavlar Hakkında Genel Yönetmeliğin kapsam başlıklı 2. maddesinde, "Bu Yönetmelik a) A Grubu Kadrolar; Başbakanlık, bakanlıklar bunların müsteşarlık, başkanlık ve bağımsız genel müdürlük düzeyindeki bağlı ve ilgili kuruluşları ile bağlı ortaklıklarındaki, özel yarışma sınavına tabi tutulmak suretiyle girilen ve belirli bir yetişme programı sonrası yeterlik sınavına tabi tutulan mesleklere ilişkin kadro ve görevler ile il özel idareleri ve belediyelerin teftiş kurullarına, b) B Grubu Kadrolar; kadroları 190 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki listelerde yer alan, genel ve katma bütçeli kurumlarla bunlara bağlı döner sermayeli kuruluşlar, kanunlar ile kurulan fonlar ve kefalet sandıkları, il özel idareleri ve belediyeler, il özel idareleri ve belediyelerin kurdukları birlikler ile bunlara bağlı döner sermayeli kuruluşlar ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarında yukarıda (a) bendinde belirtilmiş olan meslekler dışında, ilk defa kamu hizmeti ve görevlerine atama yapılacak kadro ve görevlere, atanacaklar için yapılacak işlem ve sınavları kapsar." hükmüne yer verilmiş, istisnalar başlıklı 3. maddesinde, hangi kadro ve görevlerin bu Yönetmeliğin kapsamı dışında olduğu sayma suretiyle belirtilmiş, bu istisnalar arasında Milli Eğitim Bakanlığına bağlı öğretmen kadrolarına yer verilmemiş, KPSS'nin geçirlilik süresi başlıklı 11. maddesinde, KPSS, sonuçlarının iki yıl süreyle geçerli olduğu, ancak, öğretmen adayları için KPSS'de elde edilecek puanın geçerlilik süresinin bir yıl olduğu düzenlenmiş, öte yandan, yerleştirme başlıklı 23. maddesinin 1. fıkrasında ise, "Adaylar, Beşinci Bölümde yer alan hükümler saklı kalmak üzere, ÖSYM tarafından (B) grubu kadrolara; KPSS puanları, tercihleri, kadro sayıları ve koşulları göz önünde tutulmak suretiyle yerleştirilir. (Bu cümle, Danıştay Onikinci Dairesinin 24/03/2010 tarihli ve E:2007/256, K:2010/1679 sayılı kararı ile iptal edilmiş, anılan karar Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 06/02/2014 günlü, E:2010/2167, K:2014/270 sayılı kararıyla onanmış, bu kararın düzeltilmesi istemi ise anılan Kurulun 29/04/2015 günlü, E:2014/3999, K:2015/1668 sayılı kararıyla reddedilmiştir.) Yerleştirme işlemlerinde, diğer koşullar saklı kalmak kaydıyla, yerleştirmenin yapıldığı tarihte aynı adaya ait geçerlilik süresi bitmeyen sınavlardan alınan en yüksek KPSS puanı dikkate alınır ve aynı puanı alan adaylar arasından diploma tarihi itibarıyla önce mezun olmuş olana, bunun aynı olması halinde yaşı büyük olana, her ikisinin de aynı olması durumunda ise sınav sonucu yeni açıklanan adaya öncelik tanınır." düzenlemesine yer verilmiştir.
Öte yandan, Engelli Kamu Personel Seçme Sınavı ve Engellilerin Devlet Memurluğuna Alınmaları Hakkında Yönetmeliğin yerleştirme başlıklı 13. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde de, ortaöğretim, önlisans ve lisans mezunu engelli adayların memur kadrolarına yerleştirilmelerinde EKPSS’de alınan puanların kullanılacağı, adayların, ilan edilen kadrolara EKPSS puanı esas alınarak tercihlerine göre yerleştirileceği, aynı puanı alan adayların arasından diploma tarihi itibarıyla önce mezun olmuş olana, bunun aynı olması halinde yaşı büyük olana öncelik tanınacağı düzenlenmiştir.
Yukarıda aktarılan mevzuat hükümlerinden, Milli Eğitim Bakanlığına bağlı öğretmen kadrolarına yapılacak ilk atamaların, Kamu Görevlerine İlk Defa Atanacaklar İçin Yapılacak Sınavlar Hakkında Genel Yönetmelik kapsamında değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmaktadır. Anılan Yönetmeliğin 23. maddesinin 1. fıkrasında, KPPS sonucuyla ilk defa kamu görevine atanacakların puanlarının eşit olması halinde nasıl bir yöntem izleneceği düzenlenerek aynı puanı alan adaylar arasından diploma tarihi itibarıyla önce mezun olmuş olana, bunun aynı olması halinde yaşı büyük olana, her ikisinin de aynı olması durumunda ise sınav sonucu yeni açıklanan adaya öncelik tanınacağı belirtilmiş olmakla birlikte, öğretmen adayları için KPSS'de elde edilecek puanın geçerlilik süresinin bir yıl olduğu göz önüne alındığında, bu hükmün öğretmenler için, aynı puanı alan adaylar arasından diploma tarihi itibarıyla önce mezun olmuş olana, bunun aynı olması halinde yaşı büyük olana şeklinde anlaşılması gerekmektedir.
Diğer taraftan, Engelli Kamu Personel Seçme Sınavı ve Engellilerin Devlet Memurluğuna Alınmaları Hakkında Yönetmeliğin yerleştirme başlıklı 13. maddesinde engelliler yönünden de Genel Yönetmeliğe paralel şekilde düzenleme yapıldığı anlaşılmakta olup, dava konusu Yönetmeliğin 13. maddesinin öğretmenliğe ilk atamayı düzenleyen 1. fıkrası ile engellilerin ilk atamalarını düzenleyen 4. fıkralarında, yukarıda anılan Yönetmelik hükümlerine aykırı şekilde yapılan düzenlemelerde hukuka ve üst hukuk normlarına uygunluk bulunmamaktadır.
B- Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği'nin 20. maddesinde yazılı sınav konuları arasında "Türk İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük" konusuna yer verilmemesi dolayısıyla oluşan eksik düzenlemenin iptali istemi yönünden;
08/09/2016 günlü, 29825 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile, Yönetmeliğin 20. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi “a) 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ve 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun (%15),” şeklinde değiştirilerek, aynı fıkraya "ç) T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük (%5).’’ şeklinde (ç) bendinin eklendiği görülmektedir.
Bu durumda, dava konusu Yönetmeliğin 20. maddesinde yapılan değişiklikle dava dilekçesinde de belirtilen "T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük" konusunun yazılı sınav konuları arasına dahil edilmiş olması nedeniyle, konusuz kalan davanın esası hakkında bu yönden karar verilmesine gerek bulunmamaktadır.
C- Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği'nin 29. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "... hizmet puanı üstünlüğüne ..." ibaresi ile 2. fıkrasına ilişkin iptal istemi yönünden;
Yönetmeliğin, Fen liseleri ile sosyal bilimler liselerine atama başlıklı 29. maddesinde; ''(1) Fen liseleri ve sosyal bilimler liselerine atanmak üzere başvuruda bulunan öğretmenler tercihleri de dikkate alınarak hizmet puanı üstünlüğüne göre valiliklerce atanır.
(2) Adayların hizmet puanlarının eşitliği halinde, öğretmenlikteki hizmet süresi fazla olan adayın ataması yapılır. Eşitliğin devamı hâlinde atanacak aday kura ile belirlenir.'' kuralına yer verilmiştir.
Millî Eğitim Bakanlığına bağlı resmî ve özel örgün ortaöğretim kurumlarında eğitim, öğretim, yönetim ve işleyişe ilişkin usul ve esasları düzenlemek amacıyla çıkarılan Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği'nin ortaöğretim kurumlarının amaçlarının belirlendiği 7. maddesinde, fen liselerinin, fen ve matematik alanlarında; sosyal bilimler liselerinin ise edebiyat ve sosyal bilimler alanlarında öğrencilerin bilim insanı olarak yetiştirilmelerine kaynaklık etmeyi amaçladığı ifade edilmiştir.
Öte yandan, dava konusu Yönetmelikle yürürlükten kaldırılan 19/12/2010 günlü, 27790 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Millî Eğitim Bakanlığına Bağlı Fen Liseleri ve Sosyal Bilimler Liselerinin Öğretmenleri ile Güzel Sanatlar ve Spor Liselerinin Beden Eğitimi, Müzik ve Görsel Sanatlar/Resim Öğretmenlerinin Seçimi ve Atamalarına Dair Yönetmelikte; fen liseleri ve sosyal bilimler liselerine yapılacak atamalarda, adaylarda aranan genel şartlar belirlendikten sonra 10. maddesinde, söz konusu eğitim kurumlarında görev yapacak öğretmenleri belirlemek amacıyla seçme sınavı yapılacağının kurala bağlandığı, 11. maddesinde seçme sınavı konuları ve konuların puan ağırlıklarının belirlendiği, 12. maddesinde sınavdan 60 ve üzeri puan alanların başarılı sayılacağı, 20. maddesinde ise adayların seçme sınavında almış oldukları puan ile Yönetmeliğin ekinde yer alan EK-1 Değerlendirme Formuna göre yapılan değerlendirme sonucunda almış oldukları puanın toplamından oluşan atamaya esas puan üstünlüğüne göre tercihleri de dikkate alınarak atamanın yapılacağı düzenlenmiştir.
Fen liseleri ve sosyal bilimler liselerinin, fen ve matematik alanları ile edebiyat ve sosyal bilimler alanlarında öğrencilerin bilim insanı olarak yetiştirilmelerine kaynaklık etmeyi amaçlayan ve temel eğitimden orta öğretime geçişte yapılan sınavlarda yüksek başarı gösteren öğrencilerin puan üstünlüğüne göre yerleştirildikleri liseler olması nedeniyle fen liseleri ve sosyal bilimler liselerinde görev yapacak öğretmenlerin de, emsalleri içinde temayüz etmiş olanlar arasından seçilmesi gerektiği tabii olup, bu doğrultuda dava konusu Yönetmelik ile yürürlükten kaldırılan Millî Eğitim Bakanlığına Bağlı Fen Liseleri ve Sosyal Bilimler Liselerinin Öğretmenleri ile Güzel Sanatlar ve Spor Liselerinin Beden Eğitimi, Müzik ve Görsel Sanatlar/Resim Öğretmenlerinin Seçimi ve Atamalarına Dair Yönetmelikte fen liselerine ve sosyal bilimler liselerine atanacak öğretmenlerin seçme sınavına tabi tutulması, seçme sınavından 60 ve üzeri puan alanların başarılı sayılması ve sınavda başarılı sayılan adayların Yönetmeliğin ekinde yer alan EK-1 Değerlendirme Formuna göre yapılan değerlendirme sonucunda almış oldukları puan ile seçme sınavından almış oldukları puanın toplamından oluşan atamaya esas puan üstünlüğüne göre atanma yönteminin benimsendiği görülmüştür.
Fen liseleri ve sosyal bilimler liselerinin niteliği de dikkate alındığında; uyuşmazlık konusu Yönetmeliğin 29. maddesinin 1. fıkrasında fen liseleri ve sosyal bilimler liselerine yapılacak olan atamalarda yalnızca hizmet puanı üstünlüğünün esas alınacağı kurala bağlanmakla birlikte davalı idarece, yürürlükten kaldırılan Yönetmelikte benimsenen seçme sınavı ve Yönetmelik ekinde yer alan EK-1 Değerlendirme Formuna göre yapılan değerlendirme usullerinden vazgeçilerek yalnızca hizmet puanı üstünlüğünün esas alınmasını gerektiren objektif, bilimsel ve hukuken kabul edilebilir bir neden ortaya konulmaksızın Yönetmeliğin 29. maddesinin 1. fıkrasıyla fen liseleri ve sosyal bilimler liselerine yapılacak olan atamalarda tek kriterin hizmet puanı üstünlüğü olarak belirlenmesinde hukuka uyarlık görülmemiştir.
Yönetmeliğin 29. maddenin 2. fıkrası yönünden ise; 29. maddenin 1. fıkrasında yer alan hizmet puanı üstünlüğü ibaresinde hukuka uyarlık bulunmadığına karar verilmesi karşısında 2. fıkranın hukuki dayanağı ortadan kalktığından 29. maddenin 2. fıkrasında da hukuka uyarlık görülmemiştir.
D- Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği'nin 16. maddesinin 3. ve 4. fıkralarının, 18. maddesinin 1. fıkrasının, 23. maddesinin 3. fıkrasının (a) ve (b) bentlerinin, Geçici 3. maddesinin ve Geçici 7. maddesinin iptali istemi yönünden;
Anılan Yönetmeliğin, 04/07/2015 günlü, 29406 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Yönetmelik ile 18. maddesinin 1. fıkrasının yürürlükten kaldırılmış, 23. maddenin 3. fıkrasının (a), (b) bentlerinin ve Geçici 3. maddesinin ise değiştirilmiş olması, 19/01/2016 günlü, 29598 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Yönetmelik ile Geçici 7. maddenin yürürlükten kaldırılmış olması ve yine 08/09/2016 günlü, 29825 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Yönetmelik ile 16. maddenin 3. ve 4. fıkralarının değiştirilmiş olması nedeniyle anılan maddeler ve fıkralar yönünden davanın konusuz kaldığı görüldüğünden iptal istemi hakkında karar verilmesine yer bulunmamaktadır.
E- Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği'nin;
1- 13. maddesinin 2. fıkrasının son cümlesinde yer alan "... eşitliğin devamı hâlinde ise atanacak aday bilgisayar kurası ile belirlenir." ibaresinin iptali istemi yönünden;
"Atamalar" başlıklı 13. maddesinde; "... (2) Yeniden atama ve kurumlar arası yeniden atamalar, 657 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (A) bendi kapsamında öğretmen olarak görev yapmakta iken temel askerlik eğitimlerini müteakip, Bakanlık emrinde öğretmen olarak görevlendirilen 1111 sayılı Kanuna tâbi yükümlülerin askerlik şubesinden sevk tarihinden itibaren başlayan hizmet süreleri dâhil olmak üzere Bakanlık ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarında geçen öğretmenlik süreleri ile devlet üniversitelerinde öğretim üyesi, öğretim görevlisi, okutman, araştırma görevlisi ve uzman olarak geçirilen hizmet süreleri toplamı fazla olandan başlamak üzere, tercihler de dikkate alınarak ilan edilen kontenjan sınırlılığında elektronik ortamda yapılır. Bu sürelerin eşitliği hâlinde diğer unvanlarda devlet memuru olarak geçen hizmet süresi fazla olanın ataması yapılır; eşitliğin devamı hâlinde ise atanacak aday bilgisayar kurası ile belirlenir. ..." hükmüne yer verilmiştir.
Yukarıda yer verildiği üzere, Milli Eğitim Bakanlığına bağlı eğitim kurumlarına öğretmenlerin yeniden atamalarının ve kurumlar arası yeniden atamalarının, hizmet süreleri toplamı fazla olandan başlamak üzere, tercihler de dikkate alınarak ilan edilen kontenjan sınırlılığında elektronik ortamda yapılacağı, bu sürelerin eşitliği hâlinde diğer unvanlarda devlet memuru olarak geçen hizmet süresi fazla olanın atamasının yapılacağı, eşitliğin devamı hâlinde ise atanacak adayın bilgisayar kurası ile belirleneceğinin öngörüldüğü anlaşılmakta olup; söz konusu atamalarda doğrudan bilgisayar kurasına gidilmediği ve bilgisayar kurasından önce iki objektif kritere yer verildiği görülmektedir. Bu itibarla, dava konusu olan ibarelerde üst hukuk normlarına aykırılık görülmemiştir.
2- 15. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "... ve performans değerlendirmesine göre başarılı olmak şartlarını sağlamak ..." ve "... Bakanlıkça yapılacak yazılı veya yazılı ve sözlü ..." ibarelerinin; aynı maddenin 2. fıkrasında yer alan "... performans değerlendirmeleri ..." ve "... ile yazılı ve sözlü sınavlarına ilişkin iş ve işlemler ..." ibarelerinin; 16. (3. ve 4. fıkraları hariç), 17., 18. (1. fıkrası hariç) maddelerin tamamının; 19. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "... ve performans değerlendirmesinde başarılı olan ..." ibaresi ile 2. fıkrasının; 20. maddesinin 1. fıkrasında yer alan ''Performans değerlendirmesinde başarılı bulunan ..." ibaresi ile "... Bakanlıkça yazılı ..." ve "... Yazılı ..." ibarelerinin; 2. fıkrasında yer alan "... veya açık uçlu sorular ile ..." ile "... Yazılı ..." ibarelerinin; yine aynı maddenin 4. fıkrasında yer alan "... Yazılı ..." ibaresinin; 21. ve 22. maddelerinin tamamının; 23. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendinde yer alan "... yazılı veya yazılı ve sözlü olarak ..." ve (b), (c), (ç) bentlerinde yer alan "Yazılı ..." ibarelerinin; aynı maddenin 3. ((a) ve (b) bentleri hariç) ve 4. fıkralarının; 24. maddesinin 1. fıkrasındaki "Yazılı ..." ibaresinin ve aynı maddenin 2. fıkrasının; 25. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "... valiliklerce ..." ibaresi ile 2. fıkrasındaki "... bu Yönetmelik hükümlerine göre yeniden performans değerlendirmesi ve ...", "... Bu kapsamdaki aday öğretmenlerden performans değerlendirmesinde veya sınavda başarısız olanlar öğretmenlik unvanını kaybeder ve memuriyetle ilişikleri kesilir. ..." ibaresinin; 26. maddesinin 1. fıkrasındaki "... yazılı ..." ibaresinin, Geçici 6. maddesinin tamamının iptali istemi yönünden;
"Adaylık işlemleri" başlıklı 15. maddesinde; "(1) Aday öğretmenler, en az bir yıl fiilen çalışmak ve performans değerlendirmesine göre başarılı olmak şartlarını sağlamak kaydıyla, Bakanlıkça yapılacak yazılı veya yazılı ve sözlü sınava girmeye hak kazanır.
(2) Aday öğretmenlerin; atama ve intibak işlemleri İnsan Kaynakları Genel Müdürlüğü, performans değerlendirmeleri, adaylık dönemindeki eğitimleri ile yazılı ve sözlü sınavlarına ilişkin iş ve işlemler Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürlüğü koordinesinde yürütülür." hükmüne;
"Performans değerlendirmesi" başlıklı 16. maddesinde; "(1) Aday öğretmenler, görev yaptığı eğitim kurumunda ve eğitim ortamında bu Yönetmeliğin ekinde yer alan Ek-3 Performans Değerlendirme Formu üzerinden, göreve başladığı ilk dönemde bir, takip eden dönemde ise iki defa olmak üzere, değerlendiriciler tarafından toplamda üç defa değerlendirilir. Değerlendiriciler; il millî eğitim müdürünce görevlendirilecek maarif müfettişi, aday öğretmenin görev yaptığı eğitim kurumu müdürü ve eğitim kurumu müdürünün görevlendirdiği danışman öğretmenden oluşur. Değerlendiriciler birden fazla aday öğretmenin performansını değerlendirebilir; ancak, aynı değerlendirici birden fazla sıfatla aynı aday öğretmenin performansını değerlendiremez. ...
(10) Performans değerlendirmesinde başarılı olamayan aday öğretmenler, aday öğretmen unvanını kaybeder ve memuriyetle ilişikleri kesilir. Ancak bunlardan aday öğretmenliğe başlamadan önce ilgili mevzuatına göre devlet memurluğunda adaylıkları kaldırılarak asıl memurluğa atanmış olanlar, Bakanlıkta kazanılmış hak aylık derecelerine uygun memur kadrolarına atanır. Başarısız olan aday öğretmenlerin başarısızlığa neden olan durumları değerlendiriciler tarafından belgelendirilir." hükmüne;
17. maddesinde performans değerlendirme sonuçlarına itiraza, 18. maddesinde performans değerlendirme sürecinde görev ve sorumluluklara, 19. maddesinde sınava ilişkin usul ve esaslara dair düzenlemelere yer verilmiştir.
"Yazılı sınav" başlıklı 20. maddesinde; "(1) Performans değerlendirmesinde başarılı bulunan aday öğretmenler Bakanlıkça yazılı sınava tabi tutulur. Yazılı sınava ilişkin diğer iş ve işlemler Ölçme, Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğünce yürütülür.
(2) Sınav çoktan seçmeli test veya açık uçlu sorular ile yapılır, uygun görülen soru çeşitlerinden biri veya birkaçı birden kullanılabilir. Yazılı sınav konuları ve puan ağırlıkları şunlardır;
a) 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ve 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun (%20),
b) Bakanlık teşkilatı, görevleri ve mevzuatı (%30),
1) 1739 sayılı Millî Eğitim Temel Kanunu,
2) 652 sayılı Millî Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname,
3) 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu,
4) Görevin gerektirdiği diğer mevzuat.
c) Öğretmenlik uygulamaları (%50).
1) Eğitim öğretimin planlanması,
2) Öğrenme ortamları,
3) Sınıf yönetimi,
4) Öğretim yöntem ve teknikleri,
5) Ölçme ve değerlendirme.
(3) Sınavın yapılacağı yer, gün ve zaman ile ikinci fıkrada belirtilen sınav konuları Sınav Koordinasyon Komisyonu tarafından önceden açıklanır.
(4) Yazılı sınav sonuçları, sınavın yapıldığı tarihten itibaren en geç 15 iş günü içinde Bakanlığın internet sitesinde duyurulur." hükmüne;
"Sözlü sınav" başlıklı 21. maddesinde; "(1) Yazılı sınavın ardından aday öğretmenler Bakanlıkça sözlü sınava tabi tutulabilir. Aday öğretmenlerin sözlü sınava tabi tutulup tutulmayacağı ve tutulacaksa sözlü sınavın yer ve zamanı Bakanlıkça önceden ilan edilir. Sözlü sınav illerde veya Bakanlık merkezinde oluşturulacak sözlü sınav komisyonu/komisyonları tarafından yapılır.
(2) Sözlü sınavda adaylar, bu Yönetmeliğin ekinde yer alan Ek-4 Aday Öğretmen Sözlü Sınav Değerlendirme Formu üzerinden;
a) Bir konuyu kavrayıp özetleme, ifade kabiliyeti ve muhakeme gücü,
b) İletişim becerileri, özgüveni ve ikna kabiliyeti,
c) Bilimsel ve teknolojik gelişmelere açıklığı,
ç) Topluluk önünde temsil yeteneği ve eğitimcilik nitelikleri,
yönlerinden sözlü sınav komisyonu üyelerince her bent ayrı ayrı 25 puan üzerinden değerlendirilir.
(3) Sözlü sınav nihai başarı puanı, sözlü sınav komisyonu üyelerinin puanlarının aritmetik ortalaması alınarak belirlenir. Buçuklu puanlar bir üst tam puana tamamlanır.
(4) Sözlü sınav sonuçları, sınavın yapıldığı tarihten itibaren en geç 10 iş günü içinde il millî eğitim müdürlüğü tarafından ilgililere tebliğ edilir. Sözlü sınav sonuçlarına, sonuçların açıklandığı tarihten itibaren en geç beş iş günü içinde sözlü sınavı yapan sınav komisyonuna itiraz edilebilir. Bu itirazlar en geç beş iş günü içinde sözlü sınav komisyonunca incelenerek karara bağlanır ve ilgiliye tebliğ edilir." hükmüne;
"Yazılı ve sözlü sınav değerlendirmesi" başlıklı 22. maddesinde; "(1) Yazılı ve sözlü sınavların her biri 100 tam puan üzerinden değerlendirilir. Yazılı ve sözlü sınavlardan alınan puanların aritmetik ortalaması aday öğretmenin başarı puanını oluşturur. Başarı puanı altmış ve üzerinde olan aday öğretmenler başarılı sayılır.
(2) Yalnızca yazılı sınav yapılması halinde sınavdan altmış ve üzerinde puan alanlar başarılı sayılır." hükmüne;
23. maddesinde komisyonlara, 24. maddesinde sınav sonuçlarına itiraza, 25. maddesinde sınav sonrası işlemlere, 26. maddesinde hizmet içi eğitime, Geçici 6. maddesinde ise aday öğretmenlik sürecine ilişkin düzenlemelere yer verilmiştir.
1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu'nun "Öğretmenlik" başlıklı 43. maddesinde, aday öğretmen olarak mesleğe başlamış olanların, en az bir yıl fiilen çalışmak ve performans değerlendirmesine göre başarılı olmak şartıyla, yapılacak yazılı veya yazılı ve sözlü sınava girmeye hak kazanacakları ve uygulanacak olan sözlü sınavda bir konuyu kavrayıp özetleme, ifade kabiliyeti ve muhakeme gücü, iletişim becerileri, öz güven ve ikna kabiliyeti, bilimsel ve teknolojik gelişmelere açıklık, topluluk önünde temsil yeteneği ve eğitimcilik nitelikleri yönlerinden Milli Eğitim Bakanlığı tarafından oluşturulacak komisyonca değerlendirileceği düzenlenmektedir.
Öğretmenlik, 1739 sayılı Kanun'un 43. maddesinde "Öğretmenlik, Devletin eğitim, öğretim ve bununla ilgili yönetim görevlerini üzerine alan özel bir ihtisas mesleğidir." şeklinde tanımlanmıştır. Aday öğretmenlik kuralının gerekçesinde; aday öğretmenlikten öğretmenliğe geçişte öngörülen yeni sistemle ülkemizin daha nitelikli bir öğretmen kadrosuna sahip olmasının amaçlandığı vurgulanmıştır.
Anayasa'nın 2. maddesinde belirtilen hukuk devleti, eylem ve işlemleri hukuka uygun, insan haklarına dayanan, bu hak ve özgürlükleri koruyup güçlendiren, her alanda adil bir hukuk düzeni kurup bunu geliştirerek sürdüren, Anayasa'ya aykırı durum ve tutumlardan kaçınan, hukukun üstün kurallarıyla kendini bağlı sayan, yargı denetimine açık olan devlettir.
Anayasa'nın 10. maddesinde yer verilen eşitlik ilkesi hukuksal durumları aynı olanlar için söz konusudur. Bu ilke ile eylemli değil, hukuksal eşitlik öngörülmüştür. Eşitlik ilkesinin amacı, aynı durumda bulunan kişilerin yasalar karşısında aynı işleme bağlı tutulmalarını sağlamak, ayrım yapılmasını ve ayrıcalık tanınmasını önlemektir. Bu ilkeyle, aynı durumda bulunan kimi kişi ve topluluklara ayrı kurallar uygulanarak kanun karşısında eşitliğin ihlali yasaklanmıştır. Kanun önünde eşitlik, herkesin her yönden aynı kurallara bağlı tutulacağı anlamına gelmez. Durumlarındaki özellikler, kimi kişiler ya da topluluklar için değişik kuralları ve uygulamaları gerektirebilir. Aynı hukuksal durumlar aynı, ayrı hukuksal durumlar farklı kurallara bağlı tutulursa Anayasa'da öngörülen eşitlik ilkesi zedelenmez.
Kamu görevlisi olarak memurların, Devlet ile olan ilişkileri statü hukuku içerisinde yürütülmektedir. Devlet, hukuki statüleri kanunlarla oluşturulan ve bu statü kurallarına göre mesleğe alınan memurlara; atama, yükselme, aylık, ödül, nakil, sınav vb. hak veya yükümlülükler getirebilir.
Aday öğretmenlik için getirilen kuralda düzenlenen sözlü sınav, bir kişinin davranış ve düşünceleri üstüne bilgi edinmek amacıyla sorulu cevaplı görüşme yapılarak ilgilinin muhakeme gücünü, bir konuyu kavrayıp özetleme ve ifade yeteneğini, genel görünümünü, davranış ve tepkilerinin mesleğe uygunluğunu ve liyakatini, yetenek ve kültürünü, bilimsel ve teknolojik gelişmelere açıklığını puan vermek suretiyle değerlendirme yöntemidir. Yazılı yarışma sınavında ilgililerin genel yetenek ve genel kültür seviyeleri ile alan bilgisi düzeyleri ölçüldüğünden sözlü sınavda anılan bilgilerin yeniden ölçülmesi yerine, belirtilen hususlarda değerlendirmeye tabi tutulması, sözlü sınavının yapılış amacına uygunluk taşımaktadır.
Aday öğretmenlik için getirilen kural ile, sınav yükümlülüğü aday öğretmen olarak memuriyete başlayan herkes için öngörülmüş bir düzenleme olup kuralın uygulanması bakımından kapsam dışında tutulan aday öğretmenler bulunmamaktadır. "Eğitim-Öğretim Hizmet Sınıfı" dışındaki diğer hizmet sınıflarında görev yapan aday memurlarla, anılan sınıfta görev yapan öğretmen unvanlı kişiler eşit olmadıkları için öğretmenlik hizmetinin önemi ve daha nitelikli bir öğretmen kadrosuna sahip olunması amacıyla, diğerlerinin aksine aday öğretmenlere yasal düzenlemeler çerçevesinde sınav yükümlülüğü getirildiği görülmektedir.
Bu durumda, 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu'nun 43. maddesi kapsamı ve sınırları çerçevesinde ve bu üst hukuk normunun uygulanmasına yönelik olarak, aday öğretmenlerin adaylık işlemlerine, performans değerlendirmelerine, yazılı ve sözlü sınavlarına ilişkin ikincil düzenlemeler yapıldığı anlaşılmakta olup, dava konusu olan düzenlemelerde, kamu yararına, hizmet gereklerine ve üst hukuk normlarına aykırılık görülmemiştir.
Nitekim, Anayasa Mahkemesi'nin 04/12/2014 günlü, E:2014/99, K:2014/181 sayılı kararı ile, 01/03/2014 günlü, 6528 sayılı Millî Eğitim Temel Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 5. maddesiyle, 14/06/1973 günlü, 1739 sayılı Millî Eğitim Temel Kanunu'nun 43. maddesine eklenen altıncı fıkranın; birinci cümlesinde yer alan "yazılı ve sözlü sınava" ibaresi, 10/09/2014 günlü, 6552 sayılı Kanun'un 95. ve 19/11/2014 günlü, 6569 sayılı Kanun'un 24. maddeleriyle değiştirildiğinden, konusu kalmayan bu cümleye ilişkin iptal istemi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, kalan bölümünün Anayasa'ya aykırı olmadığına ve iptal isteminin reddine karar verilmiştir.
Yine, Anayasa Mahkemesi'nin 10/09/2015 günlü, E:2015/5, K:2015/82 sayılı kararı ile, 19/11/2014 tarihli ve 6569 sayılı Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 24. maddesiyle değiştirilen 14/06/1973 tarihli ve 1739 sayılı Millî Eğitim Temel Kanunu'nun 43. maddesinin on birinci fıkrasında yer alan "... aday öğretmenler hakkında uygulanmaz." ibaresinin Anayasa'ya aykırı olmadığına ve iptal isteminin reddine karar verilmiştir.
3- 30., 31., 34., 35. maddelerinin tamamının; 33. maddesinin 3. fıkrasının son cümlesinin iptali istemi yönünden;
"Değerlendirme ve uygulama sınavı komisyonunun oluşumu" başlıklı 30. maddesinde; "(1) Spor liselerinin beden eğitimi öğretmenliği ile güzel sanatlar liselerinin müzik ve görsel sanatlar/resim öğretmenliklerine atanacak öğretmenlerin belirlenmesi amacıyla yapılacak duyuru, başvuru, değerlendirme ve uygulama sınavı için illerde değerlendirme ve uygulama sınavı komisyonu oluşturulur.
(2) Değerlendirme ve uygulama sınavı komisyonu; il millî eğitim müdürünün veya görevlendireceği müdür yardımcısının başkanlığında, il millî eğitim müdürünce belirlenmek üzere ilçe millî eğitim müdürlüklerinden bir şube müdürü, alanı beden eğitimi, müzik ve görsel sanatlar/resim olan birer eğitim kurumu müdürü ya da öğretmen olmak üzere beş kişiden oluşturulur.
(3) Değerlendirme ve uygulama sınavı komisyonuna aynı usulle birer yedek üye belirlenir. Asıl üyenin bulunmadığı toplantıya komisyon başkanının çağrısı üzerine yedek üye katılır. Komisyon kararları oy çokluğu ile alınır. Gerek görülmesi hâlinde illerde aynı usulle birden fazla değerlendirme ve uygulama sınavı komisyonu kurulabilir.
(4) Komisyonun başkan ve üyeleri, boşanmış olsalar dahi eşlerinin, ikinci dereceye kadar (bu derece dâhil) kan ve kayın hısımlarının ve evlatlıklarının değerlendirmelerinde görev alamaz.
(5) Değerlendirme ve uygulama sınavı komisyonunun sekretarya işlemleri, il millî eğitim müdürlüklerinin insan kaynaklarından sorumlu şube müdürlüğünce yürütülür." hükmüne;
"Değerlendirme ve uygulama sınavı komisyonunun görevleri" başlıklı 31. maddesinde; "(1) Değerlendirme ve uygulama sınavı komisyonunun görevleri şunlardır;
a) Spor liselerinin beden eğitimi öğretmenliği ile güzel sanatlar liselerinin müzik ve görsel sanatlar/resim öğretmenliklerine atanmak üzere başvuruda bulunan adayların değerlendirmelerini yaparak sonuçların ilanını sağlamak,
b) Uygulama sınavını yaparak sonuçların ilanını sağlamak,
c) Değerlendirme sonuçları ile uygulama sınavı sonuçlarına yapılacak itirazları karara bağlamak,
ç) Değerlendirme ile uygulama sınavı sonuçlarına göre atamaya esas puanların belirlenmesini ve ilanını sağlamak." hükmüne;
"Duyuru ve başvuru ile spor ve güzel sanatlar liselerine yeniden atama" başlıklı 33. maddesinde; "... (3) Başvuruda bulunanlardan spor liselerinin beden eğitimi öğretmenliği ile güzel sanatlar liselerinin müzik ve görsel sanatlar/resim öğretmenliklerine daha önce ilgili mevzuatına göre atanıp herhangi bir nedenle bu eğitim kurumlarından ayrılmış olanlar, tercihleri de dikkate alınarak hizmet puanı üstünlüğüne göre valiliklerce atanır. Hizmet puanının eşitliği halinde atanacak aday kura ile belirlenir. ..." hükmüne;
"Değerlendirme ile uygulama sınavı" başlıklı 34. maddesinde; "(1) Öğretmen ihtiyacı 33 üncü maddenin üçüncü fıkrasına göre yapılan atamalarla karşılanamayan spor liselerinin beden eğitimi öğretmenliği ile güzel sanatlar liselerinin müzik ve görsel sanatlar/resim öğretmenliklerine atanmak üzere başvuruda bulunan öğretmenler değerlendirme ve uygulama sınavı komisyonu tarafından değerlendirmeye tabi tutulur.
(2) Adaylar, bu Yönetmeliğin ekinde yer alan Ek-5 Değerlendirme Formu üzerinde yapılan değerlendirme sonucu aldıkları puana göre alanlar itibarıyla sıralanır ve en yüksek puan alandan başlamak üzere alanlar itibarıyla ilan edilen kadro sayısının üç katı aday uygulama sınavına alınır. Son sıradaki adayla aynı puana sahip olan adaylar da uygulama sınavına alınır.
(3) Uygulama sınavına alınan adaylar, değerlendirme ve uygulama sınavı komisyonu tarafından bu Yönetmeliğin ekinde yer alan Ek-6 Uygulama Sınavı Formunda yer alan konular ve puanlar üzerinden ayrı ayrı değerlendirilir. Uygulama sınavında 60 ve üzerinde puan alanlar başarılı sayılır.
(4) Uygulama sınavında başarılı olan adayların atamaya esas puanları, Ek-5’te yer alan Form üzerinden aldıkları puan ile uygulama sınavından aldıkları puanın aritmetik ortalaması alınarak belirlenir. Atamaya esas puanlar, sonuçların ilanı tarihinden itibaren altı ay süreyle geçerlidir." hükmüne; 35. maddesinde ise değerlendirme ile uygulama sınavı sonuçlarına itiraza ilişkin düzenlemeye yer verilmiştir.
Yukarıda yer verildiği üzere, güzel sanatlar liseleri ile spor liselerinin beceri ve yeteneğe dayalı eğitim veren kurumlar olmaları nedeniyle söz konusu okullara öğretmen atamalarında öğretmenlerin uygulama sınavına alınması yönteminin benimsendiği, değerlendirme ve uygulama sınav komisyonunda aynı alanda bulunan yönetici ve öğretmenlere yer verilerek sınavın objektif olarak yapılmasının amaçlandığı, yürürlükten kaldırılan Yönetmelikte de uygulama sınavı yönteminin yer aldığı, söz konusu değerlendirme ve uygulama sınavına ilişkin genel ve objektif kurallara yer verildiği, yeniden atamada hizmet puanının eşitliği halinde atanacak adayın kura ile belirlendiği anlaşılmakta olup, dava konusu düzenlemelerde üst hukuk normlarına aykırılık görülmemiştir.
4- 39. maddesinin 1. fıkrasının (ğ) bendinde yer alan "... diğer hususlarda göz önünde bulundurulmak suretiyle ..." ibaresinin; 40. maddesinin 5. fıkrasının iptali istemi yönünden;
"Zorunlu çalışma yükümlülüğü öngörülen eğitim kurumlarının belirlenmesi" başlıklı 39. maddesinde; "(1) Zorunlu çalışma yükümlülüğü kapsamına alınacak eğitim kurumları, kurumun bulunduğu yerin nüfusu, coğrafi konumu, sosyo-ekonomik yönden gelişmişlik düzeyi, sağlık ve ulaşım şartları dikkate alınarak; ........,
gibi hususlar ile illerin özelliklerine göre diğer hususlar da göz önünde bulundurulmak suretiyle valiliklerce belirlenerek değerlendirilmek üzere Bakanlığa bildirilir. ..." hükmüne;
"Hizmet puanları" başlıklı 40. maddesinde; "... (5) Millî Eğitim Bakanlığı Örgün ve Yaygın Eğitimi Destekleme ve Yetiştirme Kursları Yönergesi kapsamında görev alan yönetici ve öğretmenlerin hizmet puanlarına, bu kapsamda görev yaptıkları her ay için 0,5 puan eklenir. ..." hükmüne yer verilmiştir.
Dava konusu olan "diğer hususlar da göz önünde bulundurulmak suretiyle" ibaresine yer verilmesinde amacın, fıkranın bentlerinde sayılan özellikler dışında illerin özelliklerine göre olabilecek farklı durumları da gözden kaçırmayarak zorunlu çalışma yükümlülüğü öngörülen eğitim kurumlarının daha adil ve dengeli şekilde belirlenmesini sağlamak olduğu, düzenlemenin subjektif uygulamalara sebep olabilecek bir niteliğinin bulunmadığı görülmektedir.
Diğer taraftan; Millî Eğitim Bakanlığı Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği hükümlerine göre öğretmenlerin isteğe bağlı yer değiştirmeleri, zorunlu çalışma yükümlülüğüne bağlı yer değiştirmeleri ile ihtiyaç ve norm fazlası olan öğretmenlerin belirlenmesinin ve buna bağlı olarak da yer değiştirme işlemlerinin hizmet puanına göre yapıldığı anlaşılmakta olup; hizmet süresi ile birlikte öğretmenin eğitimine, ödüllerine, cezalarına göre Yönetmelikte belirtilen nispette hizmet puanı verileceği öngörülmüştür.
Millî Eğitim Bakanlığı Örgün ve Yaygın Eğitimi Destekleme ve Yetiştirme Kursları Yönergesi kapsamında görev alan yönetici ve öğretmenlerine, yapılmış olan hizmetin özelliği, ağırlığı ve niteliği farklı olduğundan, bu hizmetlerin karşılığında ek hizmet puanı verilmesi kamu yararı ve hizmet gereklerine uygun bulunmaktadır.
Bu durumda, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu, 1739 sayılı Millî Eğitim Temel Kanunu, 652 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmelik hükümleri kapsamı ve sınırları çerçevesinde, bu üst hukuk normlarının uygulanmasına yönelik olarak, ikincil bir düzenleme yapıldığı anlaşılmakta olup, dava konusu olan düzenlemelerde, kamu yararına, hizmet gereklerine ve üst hukuk normlarına aykırılık görülmemiştir.
5- 43. maddesinin 1. fıkrasındaki "... başvuruda bulunmayanlar ile tercihlerine atanamayanların atamaları Bakanlıkça resen yapılır." ibaresi ile aynı maddenin 3. fıkrasında "öğrenim özrüne", 5. ve 7. fıkralarında "adı değişen, dönüşen veya birleştirilen" ibarelerine yer verilmemesine ilişkin eksik düzenlemelerin; 48. maddesinin tamamının iptali istemi yönünden;
"Zorunlu çalışma yükümlülüğüne bağlı yer değiştirmeler" başlıklı 43. maddesinde; "(1) Zorunlu çalışma yükümlüsü öğretmenlerden yer değiştirme yapılacak yılın 30 Eylül tarihi itibarıyla 1, 2 ve 3 üncü hizmet alanlarındaki eğitim kurumlarında ayrı ayrı veya toplam adaylık dâhil üç yıl görev yapanlar, zorunlu çalışma yükümlülüğü öngörülen hizmet alanlarına, tercihlerine ve hizmet puanlarına göre atanır; başvuruda bulunmayanlar ile tercihlerine atanamayanların atamaları Bakanlıkça resen yapılır. ..." hükmüne;
"Öğretmenlerin aynı eğitim kurumunda azami çalışma süresi" başlıklı 48. maddesinde; "(1) Öğretmenler, aynı eğitim kurumunda adaylık dâhil toplamda en fazla 8 yıl görev yapabilir.
(2) Aynı eğitim kurumunda yer değiştirme yapılacak yılın 30 Eylül tarihi itibarıyla toplam 8 yıl görev yapan öğretmenlerin atamaları, yapılacak duyuru üzerine ders yılının sona erdiği tarihten itibaren en fazla iki ay içinde, coğrafi durum ve ulaşım şartları göz önünde bulundurularak valiliklerce belirlenen ilçe gruplarında olmak üzere alanlarında öğretmen ihtiyacı bulunan eğitim kurumlarına tercihleri doğrultusunda hizmet puanı üstünlüğüne göre yapılır. Tercihlerine atanamayanlar ile tercih yapmayanların atamaları ise aynı eğitim kurumundaki görev süresi en fazla olandan başlamak üzere alanlarında öğretmen ihtiyacı bulunan ilçe gruplarındaki eğitim kurumlarına valiliklerce resen yapılır. ..." hükmüne yer verilmiştir.
Anayasa'nın 124. maddesinde; yönetmeliklerin, kanunların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla çıkarılacağı belirtilmiştir. Bu nedenle, idareler tarafından çıkarılan yönetmeliklerin üst hukuk normuna aykırı olmaması gerekmektedir. Üst hukuk normunun ise, yönetmeliğin dayanağı olan hukuki düzenlemeler olduğu kuşkusuzdur.
Normlar hiyerarşisinde anayasal ve yasal düzenlemelerden sonra gelen idari düzenlemeler bir kanun hükmüne dayalı olarak hazırlanır ve kanun hükümlerine açıklık getirilmesi suretiyle bu kanun hükümlerinin uygulamaya geçirilmesi amaçlanır. İdarelerin düzenleme yetkisinin, yasalarla getirilen hükümleri aşacak veya daraltacak bir biçimde kullanılamayacağı da idare hukukunun en temel ilkelerindendir. Mevzuat belirleme tekniği açısından da, idarenin yasayla kendisine verilmiş olan görevleri idari metinlerle düzenlerken, bu görevlerin gerektirdiği teknik detayların belirlenmesi noktasında takdir yetkisine sahip olduğu açıktır.
Yurdun çeşitli hizmet bölgelerinde görev yapmaları zorunlu olan öğretmenlerin, hizmet puanı, hizmet bölgeleri, ihtiyaçlara göre bölgelerarası yer değiştirme esasları ve atamalarında uyulacak temel ilkeler ile hizmet alanları gibi hususlar, Kanunun verdiği yetkiye dayanılarak çıkarılan yönetmelikte düzenlenmiştir.
Bir öğretmenin atandığı okulda asgari ve azami çalışma süresinin belirlenmesinin performansı olumlu yönde etkileyeceği, rotasyon uygulamasının coğrafi durum, ulaşım şartları dikkate alınarak öğretmenlerin tercihleri göz önünde bulundurularak aynı konumda olan tüm öğretmeler bakımından uygulanacağı açıktır.
Bu durumda, kamu hizmetinin etkin ve verimli bir şekilde yürütülmesinin sağlanmasına yönelik olarak personelin bir hizmet biriminde uzun süre görev yapmasının, gerek personel gerekse hizmet yönünden ortaya çıkarabileceği olumsuzlukları gidermeyi amaçlayan dava konusu olan düzenlemelerde, kamu yararına, hizmet gereklerine ve üst hukuk normlarına aykırılık görülmemiştir.
Diğer taraftan, zorunlu çalışma yükümlülüğüne bağlı yer değiştirmeler kapsamında başvuruda bulunmayanlar ile tercihlerine atanamayanların atamalarının Bakanlıkça resen yapılmasının kamu yararı ve hizmet gereklerine uygun olduğu açıktır.
Öte yandan, Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmelik'te mazerete bağlı yer değiştirmelere ilişkin düzenlemelerde "öğrenim özrü" yer almadığından, Yönetmeliğin 43. maddesinin 3. fıkrasında "öğrenim özrüne" yer verilmemesi eksik düzenleme olarak görülmemiştir. Yine, Yönetmeliğin 43. maddesinin 5. ve 7. fıkralarında ''veya diğer nedenler'' denilmek suretiyle, "adı değişen, dönüşen veya birleştirilen" ibarelerinin tamamını kapsayan bir ifade kullanıldığından, bu yönden eksik düzenleme bulunmamaktadır.
6- 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde yer alan "... eşi isteğe bağlı sigortalı olan öğretmenler ..." ibaresi ile anılan maddede yer değiştirme mazereti olarak "öğrenim özrü"ne yer verilmemesine ilişkin eksik düzenlemenin; 50. maddesinin tamamının; 51. maddesinin 2. fıkrasında "eşinden boşanan" ibaresine yer verilmemesine ilişkin eksik düzenlemenin iptali istemi yönünden;
"Mazeret ve engellilik durumuna bağlı yer değiştirmeler" başlıklı 49. maddesinde; "(1) Öğretmenlerin; aile birliği, sağlık, can güvenliği mazeretlerine veya engellilik durumuna bağlı yer değiştirmeleri hakkında, Devlet Memurları Kanunu ile Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmelik hükümleri uygulanır. Ancak;
a) Aile birliği mazeretine bağlı yer değiştirme, her iki eşin de öğretmen olması ve bu kapsamda yer değiştirmek istedikleri yerlerde alanları itibarıyla öğretmen ihtiyacı bulunmaması durumunda, istemeleri hâlinde her ikisinin de alanları itibarıyla öğretmen ihtiyacı bulunan ile/ilçeye atanmaları suretiyle gerçekleştirilebilir.
b) Öğretmenlikte ve devlet memurluğunda adaylığı kaldırılmayanlar, devlet memurluğunda adaylığı kaldırılıp da öğretmenliğe ilk atama kapsamında atananlar ve yeniden atama ve kurumlar arası atama yoluyla öğretmenliğe atananlardan atandığı yerde en az bir yıl çalışmayanlar ile eşi isteğe bağlı sigortalı olan öğretmenler, aile birliği mazeretine bağlı olarak yer değiştirme isteğinde bulunamaz.
c) Eşleri geçici olarak görevlendirilen öğretmenler, eşlerinin geçici olarak görevlendirildiği yere aile birliği mazeretine bağlı yer değiştirme isteğinde bulunamaz.
ç) Aile birliği mazereti ile engellilik durumuna bağlı yer değiştirmeler, yarıyıl ve yaz tatillerinde yapılır." hükmüne;
"Hizmetin gereği olarak yapılabilecek yer değiştirmeler" başlıklı 50. maddesinde; "(1) Haklarında yapılan adli veya idari soruşturma sonucunda o yerde kalmasında sakınca görülen öğretmenlerden görev yeri il içinde değiştirileceklerin atamaları, görevli oldukları yere göre sırasıyla alt hizmet alanlarındaki eğitim kurumlarına; görev yeri il dışına değiştirileceklerin atamaları ise, zorunlu çalışma yükümlülükleri de dikkate alınarak alanlarında öğretmen ihtiyacı olan eğitim kurumlarından birine yapılır.
(2) Sağlık durumu hariç olmak üzere, haklarında yapılan adli ve idari soruşturma sonucunda görev yerleri; il dışına değiştirilenler daha önce görev yaptıkları il’e, il içinde değiştirilenler daha önce görev yaptıkları ilçeye, ilçe içinde değiştirilenler ise daha önce görev yaptıkları eğitim kurumuna aradan üç yıl geçmeden atanma isteğinde bulunamaz." hükmüne; 51. maddesinde diğer nedenlere bağlı yer değiştirmelere ilişkin düzenlemelere yer verilmiştir.
Dava konusu Yönetmeliğin dayanağı olan Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmeliğin (Genel Yönetmelik) ''Hizmet Gereği Olarak Yapılabilecek Yer Değiştirmeler" başlıklı 11. maddesinde, haklarında adli veya idari bir soruşturma yapılmış ve bu soruşturma sonucunda o yerde kalmasında sakınca görülmüş olan memurun bölgelerdeki ve/veya hizmet alanlarındaki zorunlu çalışma sürelerini tamamlamadan hizmetin gereği olarak yer değiştirme suretiyle atamasının yapılabileceği hüküm altına alınmış olup, söz konusu düzenlemeye uygun olarak, idarece verilen hizmetin önemi de dikkate alınmak suretiyle düzenli ve sağlıklı hizmet yürütümü amacıyla getirilen "hizmetin gereği olarak yapılabilecek yer değiştirmelere" ilişkin düzenlemelerde kamu yararı ve hizmet gerekleri ile üst hukuk normlarına aykırılık bulunmamaktadır.
Diğer taraftan; Genel Yönetmeliğin 14. maddesinde, aile birliği mazeretine dayanarak yer değişikliği yapacak memurlar arasında, eşi isteğe bağlı sigortalı olan memurların sayılmadığı, yine yer değiştirme mazereti olarak "öğrenim özrü"ne ve "eşinden boşanan" memurlara yer verilmediği görülmektedir.
Bu itibarla, 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde yer alan "... eşi isteğe bağlı sigortalı olan öğretmenler ..." ibaresinde hukuka aykırılık, anılan maddede yer değiştirme mazereti olarak "öğrenim özrü"ne yer verilmemesi ve 51. maddesinin 2. fıkrasında "eşinden boşanan" ibaresine yer verilmemesi eksik düzenleme olarak görülmemiştir.
7- 52. maddesinde "karşılıklı yer değiştirme (becayiş)" ibaresine yer verilmemesine ilişkin eksik düzenlemenin; 53. maddesinin 2. fıkrasında yer alan "... bunlardan zorunlu çalışma yükümlülüğü bulunanlar, alanlarında ihtiyaç bulunan zorunlu çalışma yükümlülüğü öngörülen hizmet alanlarına atanır." ibaresi ile aynı maddenin 5. fıkrasındaki "... Fazla konumdaki öğretmenlerden herhangi bir kuruma atanmak üzere başvuruda bulunmayanlar ile tercihlerine atanamayanların görev yerleri, il içinde valiliklerce resen belirlenir." ibaresinin iptali istemi yönünden;
52. maddesinde isteğe bağlı yer değiştirmelere ilişkin düzenlemelere; "İhtiyaç ve norm kadro fazlası öğretmenlerin yer değiştirmeleri" başlıklı 53. maddesinde; "... (2) Bu şekilde yapılan atamalarla fazlalığın giderilememesi hâlinde bu durumdaki öğretmenler tercihleri de dikkate alınmak suretiyle öncelikle il içinde alanlarında ihtiyaç duyulan eğitim kurumlarına atanır. İl içinde alanlarında ihtiyaç bulunmayanların atamaları, bulundukları ilde çalışılması gereken süre şartı aranmaksızın tercihleri doğrultusunda yer değiştirme döneminde il dışına yapılabilir; bunlardan zorunlu çalışma yükümlülüğü bulunanlar, alanlarında ihtiyaç bulunan zorunlu çalışma yükümlülüğü öngörülen hizmet alanlarına atanır. ... (5) Bu madde kapsamında il içinde yapılan atamalarla fazlalığın giderilememesi durumunda fazlalık, il içinde zamana bağlı olmaksızın yapılacak yer değiştirmelerle giderilir. Bu şekilde yapılacak yer değiştirmeler, duyurusu yapılan eğitim kurumlarına öğretmenlerin tercihleri de dikkate alınarak hizmet puanı üstünlüğüne göre yapılır. Fazla konumdaki öğretmenlerden herhangi bir kuruma atanmak üzere başvuruda bulunmayanlar ile tercihlerine atanamayanların görev yerleri, il içinde valiliklerce resen belirlenir. ..." hükmüne yer verilmiştir.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun "Karşılıklı olarak yer değiştirme:" başlıklı 73. maddesinde; "(Değişik: 30/5/1974 – KHK-12; Aynen kabul; 15/5/1975 - 1897/1 md.) Aynı Kurumun başka başka yerlerde bulunan aynı sınıftaki memurları, karşılıklı olarak yer değiştirme suretiyle atanmalarını isteyebilirler. Bu isteğin yerine getirilmesi atamaya yetkili amirlerince uygun bulunmasına bağlıdır." hükmü yer almıştır.
Dava konusu Yönetmeliğin dayanağı olan 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nda karşılıklı olarak yer değiştirmeye ilişkin usul ve şartın düzenlenmesi karşısında, Yönetmeliğin 52. maddesinde "karşılıklı yer değiştirme (becayiş)" ibaresine yer verilmemesi eksik düzenleme olarak görülmemiştir. Nitekim, Yönetmelikte "karşılıklı yer değiştirme (becayiş)" düzenlemesinin yer almamasının, davalı idarenin söz konusu yasa hükmüne istinaden personeli hakkında karşılıklı olarak yer değiştirme işlemlerini yapmasına da engel bulunmadığı açıktır.
Diğer taraftan; davalı idarenin düzenleyici işlem yapma yetkisi çerçevesinde, ihtiyaç ve norm kadro fazlası öğretmenlerin yer değiştirmelerine ilişkin usul ve esasların Yönetmeliğin 53. maddesinde belirlendiği, ihtiyaç ve norm kadro fazlası öğretmenler ile ilgili olarak, meri mevzuat uyarınca yapılacak uygulamaları göstermek üzere düzenleme yapıldığı, bu şekilde yapılacak işlemler neticesinde hem ihtiyaçların karşılanması, hem de atıl personel oluşturulmaması gerektiğinden, buna yönelik getirilen ve dava konusu olan düzenlemelerde üst hukuk normlarına aykırılık görülmemiştir.
8- 54. maddesinin iptali istemi yönünden;
"Değerlendirme ölçütleri" başlıklı 54. maddesinde; "(1) Bu Yönetmelik kapsamında, Bakanlığa bağlı her derece ve türden eğitim kurumunda görev yapan ve adaylık sürecini tamamlamış olan öğretmenlerin başarı, verimlilik ve gayretlerini ölçmek üzere her ders yılı sonunda, görev yaptığı eğitim kurumunun müdürü tarafından değerlendirmesi yapılır.
(2) Değerlendirme ölçütleri olarak Ek-3’te yer alan Form esas alınır. Değerlendirmeler ders yılı bitiminden itibaren bir ay içinde, MEBBİS üzerinde oluşturulacak modül üzerinden gerçekleştirilir.
(3) Bu madde kapsamındaki değerlendirmelerin Bakanlıkça duyurulacak usul ve esaslar çerçevesinde, zamanında, nesnel ve tarafsız şekilde yürütülmesinden ilgili il millî eğitim müdürü sorumludur.
(4) Bu değerlendirmeler öğretmenlere başarı belgesi verilmesinde dikkate alınır.
(5) Değerlendirmelerin yapılmasına ilişkin ortaya çıkabilecek tereddütleri gidermeye ve uygulamayı yönlendirmeye Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürlüğü yetkilidir." hükmüne yer verilmiştir.
Yukarıda yer verildiği üzere, Bakanlığa bağlı her derece ve türden eğitim kurumunda görev yapan ve adaylık sürecini tamamlamış olan öğretmenlerin başarı, verimlilik ve gayretlerini ölçmek üzere her ders yılı sonunda, görev yaptığı eğitim kurumunun müdürü tarafından, Ek-3 Formda yer alan değerlendirme ölçütleri esas alınarak değerlendirilmesinin, öğretmenleri başarıya teşvik edeceğinden, eğitim hizmetlerine olumlu etkisi olacağı açıktır.
Bu durumda, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu, 1739 sayılı Millî Eğitim Temel Kanunu, 652 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmelik hükümleri kapsamı ve sınırları çerçevesinde, bu üst hukuk normlarının uygulanmasına yönelik olarak, ikincil bir düzenleme yapıldığı anlaşılmakta olup, dava konusu olan maddede, kamu yararına, hizmet gereklerine ve üst hukuk normlarına aykırılık görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. 17/04/2015 günlü, 29329 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği'nin; 13. maddesinin 1. ve 4. fıkralarının son cümlelerinde yer alan "... Puan eşitliği hâlinde atanacak aday bilgisayar kurası ile belirlenir." ibaresinin, 29. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "... hizmet puanı üstünlüğüne ..." ibaresi ile 2. fıkrasının İPTALİNE oybirliğiyle;
2. Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği'nin; 16. maddesinin 3. ve 4. fıkraları, 18. maddesinin 1. fıkrası, 20. maddesinde yazılı sınav konuları arasında "Türk İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük" konusuna yer verilmemesi dolayısıyla oluşan eksik düzenleme, 23. maddesinin 3. fıkrasının (a) ve (b) bentleri, Geçici 3. maddesi ve Geçici 7. maddesi yönünden KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA oyçokluğuyla;
3. Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği'nin; 16. maddesinin 10. fıkrasının birinci cümlesi, 19. maddesinin 2. fıkrası, 21. maddesinin 2. fıkrası, 25. maddesinin 1. fıkrasında yer alan ''valiliklerce'' ibaresi ve 2. fıkrası, 30. maddesinin 2. fıkrası yönünden oyçokluğuyla, Yönetmeliğin dava konusu olan diğer kısımları yönünden ise oybirliğiyle DAVANIN REDDİNE;
4. Dava kısmen iptal, kısmen kvyo, kısmen ret ile sonuçlandığından, ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam …-TL yargılama giderinin yarısı olan …-TL'lik kısmının davacı üzerinde bırakılmasına, geriye kalan …-TL yargılama giderinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, posta gideri avansından artan miktarın kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine;
5. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca …-TL vekâlet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, …-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine;
6. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'na temyiz yolu açık olmak üzere, 23/12/2021 tarihinde karar verildi.


(X) KARŞI OY :
Dava konusu Yönetmeliğin 20. maddesinde yazılı sınav konuları arasında "Türk İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük" konusuna yer verilmemesi dolayısıyla eksik düzenleme nedeniyle iptali istemi yönünden;
Yönetmeliğin 20. maddesinde, aday öğretmenler için yapılacak yazılı sınavın konuları ve puan değerleri; “657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ve 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun (%20),
b) Bakanlık teşkilatı, görevleri ve mevzuatı (%30),
1) 1739 sayılı Millî Eğitim Temel Kanunu,
2) 652 sayılı Millî Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname,
3) 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu,
4) Görevin gerektirdiği diğer mevzuat.
c) Öğretmenlik uygulamaları (%50).
1) Eğitim öğretimin planlanması,
2) Öğrenme ortamları,
3) Sınıf yönetimi,
4) Öğretim yöntem ve teknikleri,
5) Ölçme ve değerlendirme. ” şeklinde belirlenmiş olup, söz konusu sınav konuları arasında "Türk İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük" konusuna yer verilmediği görülmüştür.
Anayasa’nın “Eğitim ve öğrenim hakkı ve ödevi” başlıklı 42. maddesinin üçüncü fıkrasında, eğitim ve öğretimin, Atatürk ilkeleri ve inkılapları doğrultusunda, çağdaş bilim ve eğitim esaslarına göre, Devletin gözetim ve denetimi altında yapılacağı, bu esaslara aykırı eğitim ve öğretim yerleri açılamayacağı hükmü yer almış olup; 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu’nun 2. maddesinin 1. fıkrasında, “Türk Milletinin bütün fertlerini, Atatürk inkılap ve ilkelerine ve Anayasada ifadesini bulan Atatürk milliyetçiliğine bağlı; Türk Milletinin milli, ahlaki, insani, manevi ve kültürel değerlerini benimseyen, koruyan ve geliştiren; ailesini, vatanını, milletini seven ve daima yüceltmeye çalışan, insan haklarına ve Anayasanın başlangıcındaki temel ilkelere dayanan demokratik, laik ve sosyal bir hukuk Devleti olan Türkiye Cumhuriyetine karşı görev ve sorumluluklarını bilen ve bunları davranış haline getirmiş yurttaşlar olarak yetiştirmek” Türk Milli Eğitiminin genel amaçları arasında sayılmış; 10. maddesinde de, eğitim sistemimizin her derece ve türü ile ilgili ders programlarının hazırlanıp uygulanmasında ve her türlü eğitim faaliyetlerinde Atatürk inkılap ve ilkeleri ve Anayasada ifadesini bulmuş olan Atatürk milliyetçiliğinin temel olarak alınacağı, milli ahlak ve milli kültürün bozulup yozlaşmadan kendimize has şekli ile evrensel kültür içinde korunup geliştirilmesine ve öğretilmesine önem verileceği, milli birlik ve bütünlüğün temel unsurlarından biri olarak Türk dilinin, eğitimin her kademesinde, özellikleri bozulmadan ve aşırılığa kaçılmadan öğretilmesine önem verileceği, çağdaş eğitim ve bilim dili halinde zenginleşmesine çalışılacağı ve bu maksatla Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu ile işbirliği yapılarak Mili Eğitim Bakanlığınca gereken tedbirlerin alınacağı hükmüne yer verilmiştir.
Yukarıda yer alan anayasal ve yasal düzenlemelere göre, Türk milli eğitim sisteminin temelinde Atatürk ilkeleri ve inkılaplarının bulunduğu, bu nedenle, Türk milli eğitim sisteminin ana unsuru olan öğretmenlerin belirtilen esaslar dahilinde eğitim verilmesini sağlamak amacıyla Türk İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük konusunda belirli seviyede bir bilgi sahibi olması gerektiği sonucuna ulaşıldığından; aday öğretmenlere uygulanacak yazılı sınav konuları arasında "Türk İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük" konusuna açıkça yer verilmemesinde hukuka uyarlık görülmemiştir.
Diğer taraftan; Danıştay İkinci Dairesinin 24/05/2016 günlü, E:2016/1149 sayılı kararıyla, dava konusu Yönetmeliğin 20. maddesinde yazılı sınav konuları arasında "Türk İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük" konusuna yer verilmemesi dolayısıyla eksik düzenleme nedeniyle yürütmenin durdurulmasına karar verilmesi üzerine; 08/09/2016 günlü, 29825 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile, Yönetmeliğin 20. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi “a) 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ve 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun (%15),” şeklinde değiştirilerek, aynı fıkraya "ç) T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük (%5).’’ şeklinde (ç) bendinin eklendiği görülmektedir.
Bu durumda, işbu davada verilen yürütmeyi durdurma kararı gerekçesine uygun olarak dava konusu olan maddede davalı idarece değişikliğe gidilmiş olmakla birlikte; söz konusu eksik düzenleme hakkında esastan iptal kararı verilmesi gerektiği oyuyla, aksi yönde verilen karar verilmesine yer olmadığına yönelik çoğunluk kararına bu kısmı itibarıyla katılmıyoruz.


(XX) KARŞI OY :
Dava konusu Yönetmeliğin 25. maddesinin birinci fıkrasında ''Sınavda başarılı olan aday öğretmenler, valiliklerce öğretmen olarak atanır'' hükmüne yer verilmiş olup, anılan fıkranın ''valiliklerce'' ibaresi yönünden;
652 sayılı Milli Eğitim Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Atamalar başlıklı 37. maddesinin 6. fıkrasında ''Öğretmenlerin atamaları Bakanlıkça il/ilçe emrine veya doğrudan eğitim kurumuna yapılır. Bakanlıkça il/ilçe emrine atama yapılması hâlinde, öğretmenlerin atandıkları ildeki görev yerleri, hizmet puanları ve yeterlikleri dikkate alınarak il millî eğitim müdürünün teklifine göre valilerce belirleneceği'' düzenlenmiştir.
Yukarı anılan 652 sayılı KHK'nin 37. maddesinin altıncı fıkrasında öğretmenlerin atanmalarına ilişkin yetki Bakana verilmiş iken, dava konusu Yönetmelikle aday öğretmenlerin atanmasına ilişkin yetkinin valiliklere bırakılmasının üst hukuk normuna aykırı olduğu ve iptal edilmesi gerektiği görüşüyle aksi yöndeki çoğunluk kararına katılmıyorum.


(XXX) KARŞI OY :
Dava konusu Yönetmeliğin 19. maddesinin ikinci fıkrasında ''Sınavın, yazılı ve sözlü olarak yapılması halinde önce yazılı sınav, bu sınav sonuçlarının açıklanmasını beklemeden de sözlü sınav yapılır.'' düzenlemesi yer almaktadır.
Yönetmeliğin, "Yazılı ve sözlü sınav değerlendirmesi" başlıklı 22. maddesinin birinci fıkrasında, "Yazılı ve sözlü sınavların her biri 100 tam puan üzerinden değerlendirilir. Yazılı ve sözlü sınavlardan alınan puanların aritmetik ortalaması aday öğretmenin başarı puanını oluşturur. Başarı puanı altmış ve üzerinde olan aday öğretmenler başarılı sayılır" hükmüne yer verilmiş olup; yazılı sınav sonucu açıklandıktan sonra başarılı olan adaylar sözlü sınava çağrılacağına ve yazılı ve sözlü sınavda alınan puanların aritmetik ortalaması alınarak adaylar başarılı sayılacağına göre; yazılı sınava girmiş, ancak sınav sonucu henüz açıklanmadığı için bu sınavda başarılı olup olmadığını bilmeyen aday öğretmenin sözlü sınava çağrılması, adayın başarı değerlendirmesinin objektiflikten uzak olarak yapılmasına ve sınav yöntemlerinden olan "yazılı ve sözlü" puanlarının aritmetik ortalamasının alınması yönünden de kimi olumsuz değerlendirmelere sebep olabileceğinden, ikinci fıkrada yer alan "bu sınav sonuçlarının açıklanmasını beklemeden de sözlü sınav yapılır" ibaresinin iptal edilmesi gerektiği görüşüyle çoğunluk kararının bu fıkra hükmüne ilişkin kısmına katılmıyoruz.


(XXXX) KARŞI OY :
Dava konusu Yönetmeliğin 21. maddesinin ikinci fıkrasında; ''Sözlü sınavda adaylar, bu Yönetmeliğin ekinde yer alan Ek-4 Aday Öğretmen Sözlü Sınav Değerlendirme Formu üzerinden;
a) Bir konuyu kavrayıp özetleme, ifade kabiliyeti ve muhakeme gücü,
b) İletişim becerileri, özgüveni ve ikna kabiliyeti,
c) Bilimsel ve teknolojik gelişmelere açıklığı,
ç)Topluluk önünde temsil yeteneği ve eğitimcilik nitelikleri, yönlerinden sözlü sınav komisyonu üyelerince her bent ayrı ayrı 25 puan üzerinden değerlendirilir." hükmüne yer verilmiştir.
1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanununda aday öğretmenlerin sözlü sınava tabi tutulmaları ve bir konuyu kavrayıp özetleme, ifade kabiliyeti ve muhakeme gücü, iletişim becerileri, özgüveni ve ikna kabiliyeti, bilimsel ve teknolojik gelişmelere açıklığı, topluluk önünde temsil yeteneği ve eğitimcilik nitelikleri yönlerinden değerlendirilecekleri hüküm altına alınmakla birlikte; sözlü sınavın nesnel olarak yapılması ve yargısal denetimin tüm unsurları ile gerçekleştirilmesini sağlamak amacıyla; sözlü sınav konuları belirlenerek, belirlenen konular üzerinden bir konuyu kavrayıp özetleme, ifade kabiliyeti ve muhakeme gücü, iletişim becerileri, özgüveni ve ikna kabiliyeti, bilimsel ve teknolojik gelişmelere açıklığı, topluluk önünde temsil yeteneği ve eğitimcilik nitelikleri açısından değerlendirme yapılması yönünde bir düzenleme getirilmesi gerekirken, uyuşmazlık konusu Yönetmeliğin 21. maddesinin ikinci fıkrasında sözlü sınav konularının belirlenmemesinde hukuka uyarlık bulunmadığı ve iptaline karar verilmesi gerektiği görüşüyle bu fıkraya ilişkin aksi yöndeki çoğunluk kararına katılmıyorum.


(XXXXX) KARŞI OY :
Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği'nin 16. maddesinin 3. ve 4. fıkralarının, 18. maddesinin 1. fıkrasının, 23. maddesinin 3. fıkrasının (a) ve (b) bentlerinin, Geçici 3. maddesinin ve Geçici 7. maddesinin iptali istemi yönünden;
Yargısal denetimden amaç "hukuka uygunluk" denetimi olduğuna ve yargısal denetim de işlemin kurulduğu tarih itibarıyla gerçekleştiğine göre, dava konusu düzenleyici işlemin hukuka uygunluğunun denetlenerek bir karar verilmesi gerekmekte iken, dava konusu düzenleyici işlemden sonra yürürlüğe giren Yönetmelik ile, uyuşmazlık konusu Yönetmeliğin dava konusu olan maddelerinin yürürlükten kaldırılması veya değiştirilmesi nedeniyle davanın konusuz kaldığından bahisle, karar verilmesine yer olmadığına yönelik verilen kararın bu kısmına katılmıyorum.


(XXXXXX) KARŞI OY :
Milli Eğitim Bakanlığı Öğretmen Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği'nin 16. maddesinin 10. fıkrasının birinci cümlesinin, 25. maddesinin 2. fıkrasındaki "... bu Yönetmelik hükümlerine göre yeniden performans değerlendirmesi ve ...", "... Bu kapsamdaki aday öğretmenlerden performans değerlendirmesinde veya sınavda başarısız olanlar öğretmenlik unvanını kaybeder ve memuriyetle ilişikleri kesilir. ..." ibaresinin iptali istemi yönünden;
Dava konusu Yönetmeliğin 16. maddesinin onuncu fıkrasında, ''Performans değerlendirmesinde başarılı olamayan aday öğretmenler, aday öğretmen unvanını kaybeder ve memuriyetle ilişikleri kesilir. Ancak bunlardan aday öğretmenliğe başlamadan önce ilgili mevzuatına göre devlet memurluğunda adaylıkları kaldırılarak asıl memurluğa atanmış olanlar, Bakanlıkta kazanılmış hak aylık derecelerine uygun memur kadrolarına atanır. Başarısız olan aday öğretmenlerin başarısızlığa neden olan durumları değerlendiriciler tarafından belgelendirilir.'' düzenlemeleri yer almaktadır.
Aynı Yönetmeliğin 25. maddesinin ikinci fıkrasında ise, ''Sınavda başarılı olamayan aday öğretmenler, il içinde aynı hizmet alanında başka bir eğitim kurumunda görevlendirilerek bu Yönetmelik hükümlerine göre yeniden performans değerlendirmesi ve sınava tabi tutulur. Bu kapsamdaki aday öğretmenlerden performans değerlendirmesinde veya sınavda başarısız olanlar öğretmenlik unvanını kaybeder ve memuriyetle ilişikleri kesilir. Ancak bunlardan aday öğretmenliğe başlamadan önce ilgili mevzuatına göre devlet memurluğunda adaylıkları kaldırılarak asıl memurluğa atanmış olanlar, Bakanlıkta kazanılmış hak aylık derecelerine uygun memur kadrolarına atanır.'' kuralına yer verilmiştir.
Performans değerlendirilmesinde başarılı olmayan aday öğretmenlerin, aday öğretmen unvanını kaybetmelerine ilişkin düzenleme yerinde ise de; "Memuriyetle ilişikleri kesilir." düzenlemesinin yerinde olmadığı; zira, daha önce adaylığı kaldırılan ve asıl memurluğa atanmış olanların "aday öğretmen unvanını kaybetmeleri halinde" memur kadrosuna ataması öngörülmüş iken, aynı değerlendirmeye alınan ve aynı değerlendiriciler tarafından olumsuz değerlendirilmesi sonucu, birinin memuriyetle ilişiğinin kesilmesi, diğerinin ise asli memur kadrosuna atanmış olmasında, adaylıkta eşit statüde bulunanların, geçmiş hizmetlerine bakılarak farklı işlemlere tabi tutulmasının yerinde olmadığı ve bu nedenle anılan fıkralarda geçen "Memuriyetle ilişikleri kesilir." ibaresinin iptali gerekeceği görüşüyle çoğunluk kararının bu kısmına katılmıyorum.


(XXXXXXX) KARŞI OY :
Dava konusu Yönetmeliğin 30. maddesinin 2. fıkrasında; ''Değerlendirme ve uygulama sınavı komisyonu; il millî eğitim müdürünün veya görevlendireceği müdür yardımcısının başkanlığında, il millî eğitim müdürünce belirlenmek üzere ilçe millî eğitim müdürlüklerinden bir şube müdürü, alanı beden eğitimi, müzik ve görsel sanatlar/resim olan birer eğitim kurumu müdürü ya da öğretmen olmak üzere beş kişiden oluşturulur.'' hükmüne yer verilmiştir.
Dava konusu Yönetmelik ile yürürlükten kaldırılan 19/12/2010 günlü, 27790 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Millî Eğitim Bakanlığına Bağlı Fen Liseleri ve Sosyal Bilimler Liselerinin Öğretmenleri ile Güzel Sanatlar ve Spor Liselerinin Beden Eğitimi, Müzik ve Görsel Sanatlar/Resim Öğretmenlerinin Seçimi ve Atamalarına Dair Yönetmeliğin "Komisyonların oluşumu" başlıklı 6. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde; Uygulama Sınavı Komisyonunun; il millî eğitim müdürü veya görevlendireceği müdür yardımcısı/şube müdürünün başkanlığında; o ilde atama yapılacak eğitim kurumu müdürü veya müdürlerinden biri ile uygulama sınavı yapılacak alanda yetkinliği bulunan üniversitelerden görevlendirilecek iki öğretim elemanı; Bakanlık personeli yönünden o ilde en fazla üyeye sahip sendikadan bir temsilci olmak üzere toplam 5 kişiden oluşacağı, birinci fıkranın (c) bendine göre oluşturulacak Uygulama Sınavı Komisyonunda üniversitelerden yeterli sayıda öğretim elemanı görevlendirilememesi durumunda komisyon 5 kişiye tamamlanacak şekilde eğitim kurumlarından alanında yetkinliği bulunan yönetici ve öğretmenler arasından il eğitim müdürünce üye seçimi yapılacağı hüküm altına alınmıştır.
Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği'nin 7. maddesinde, güzel sanatlar liselerinin öğrencilere güzel sanatlarla ilgili temel bilgi ve beceriler kazandırmayı, güzel sanatlar alanında nitelikli insan yetiştirmeyi, spor liselerinin ise öğrencilere beden eğitimi ve spor alanında temel bilgi ve beceriler kazandırmayı, beden eğitimi ve spor alanında nitelikli insan yetiştirmeyi amaçladığı ifade edilmiştir.
Güzel sanatlar liseleri ile spor liselerinin beceri ve yeteneğe dayalı eğitim veren kurumlar olmaları nedeniyle söz konusu okullara öğretmen atamalarında öğretmenlerin uygulama sınavına alınması yöntemi benimsenmiş olup, uyuşmazlık konusu Yönetmeliğin 30. maddesinin 2. fıkrasında uygulama sınavını yapacak komisyon oluşumu düzenlenmiştir.
Söz konusu düzenleme yapılırken davalı idarece yürürlükten kaldırılan Yönetmelikte belirlenen komisyon oluşumundan vazgeçilmesini gerektiren objektif, bilimsel ve hukuken kabul edilebilir bir neden ortaya konulamadığı gibi komisyon oluşumunda yeterli uzmanlaşmaya da yer verilmediği görüldüğünden düzenlemenin hukuka aykırı olduğu ve iptali gerektiği görüşüyle aksi yöndeki çoğunluk kararına katılmıyorum.



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi