
Esas No: 2018/5130
Karar No: 2021/14355
Karar Tarihi: 22.12.2021
Danıştay 6. Daire 2018/5130 Esas 2021/14355 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2018/5130
Karar No : 2021/14355
TEMYİZ EDEN : I-(DAVACILAR) :
1- …, 2- …, 3- …
VEKİLİ : Av. … II-(DAVALI) : …Belediye Başkanlığı / …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF : I-(DAVALI) : …Belediye Başkanlığı
II-(DAVACILAR) : 1-…2-… 3-…
İSTEMİN KONUSU : …Bölge İdare Mahkemesi …İdari Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Zonguldak ili, Kozlu ilçesi, …Caddesi, …sayılı adanın bulunduğu alanda 1/5000 ölçekli nazım imar planı ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğinin onaylanmasına dair Kozlu Belediye Meclisinin …tarih ve …sayılı kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …İdare Mahkemesince verilen …tarih ve E:…, K:…sayılı kararda; yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi neticesinde düzenlenen raporun ve dosyanın birlikte incelenmesinden, uyuşmazlık konusu imar planlarında merkez ve ticaret alanlarına yönelik yer seçimi kararlarına ilişkin herhangi bir analiz, değerlendirme, projeksiyon ve yer seçimi gerekçesinin tanımlanmadığı arazi kullanım kararlarına ilişkin plan kararlarının verilmesini gerektirecek doğal ve yapay sınırlayıcıların belirlenmediği, dolayısıyla neye göre ve hangi büyüklükte bir alan kullanımına karar verildiğinin bilimsel ve nesnel veri ve değerlendirmelerle açıklanamadığı, bu durumun da şehircilik ilkeleri ile planlama esaslarına aykırı plan kararlarının oluşmasına neden olduğu, dava konusu parselin çevresindeki yapı adalarının yapılaşma koşullarının blok nizam, 4 kat (BL-4) olarak büyük ölçüde yapılaştığı, uyuşmazlık konusu yapı adasının cephe aldığı yola cepheli diğer adalarda da BL-4 kullanımı getirildiği, bu nedenle davacı parselinin bulunduğu adada BL-9 kat kullanım kararı getirilmesinin şehircilik ilkelerine aykırı olduğu, parseller için getirilen kullanım kararlarındaki bu keskin ayrımın hangi bilimsel gerekçelere dayanılarak yapıldığının anlaşılamadığı, ayrıca, uygulama imar planında yapılaşma koşullarının yalnızca yapı nizamı olarak belirlendiği, yapıların yükseklik değerleri, taban alanı, yapı derinliği, cephe genişliği ve çekme mesafeleri hakkında plan paftasında ve plan notlarında herhangi bir değerlendirmeye yer verilmediği, yapı adalarında yoğunluk değeri belirtilmediği için kişi başına düşecek donatı alanı hesabının da yapılamadığı, Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliği hükümlerine göre, imar planlarında taban alanı kat sayısı (TAKS) ve kat alanı kat sayısı (KAKS) verilmeyen parsellerde 02/08/2013 tarihinden sonra kat adedinin artırılmasına ilişkin imar planı değişikliklerinde TAKS ve KAKS değerlerinin gösterilmesinin zorunlu tutulduğu, ancak uyuşmazlık konusu uygulama imar planında bu değerlerin belirtilmediği, bu nedenle 1/1000 ölçekli uygulama imar planı ve 1/5000 ölçekli nazım imar planının onaylanmasına ilişkin dava konusu belediye meclis kararının davaya konu …ada …parsel sayılı taşınmaza ilişkin kısmında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle, dava konusu işlem hukuka aykırı bulunarak iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve istinaf dilekçelerinde ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI :
Davacının iddiaları: İdare Mahkemesince yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi neticesinde düzenlenen raporda, hukuka aykırılıkların dava konusu taşınmazın bulunduğu adanın tümüne yönelik olduğu tespitlerine yer verildiği, hukuka aykırı olduğu değerlendirilen 9 kat ticaret alanı kullanım kararının davacı parseli bakımından iptaline karar verilmesine rağmen adadaki diğer parsellere yönelik olarak iptal kararı verilmemesinin davacının hukuki durumunu olumsuz etkilediği, iptal kararının yalnızca davacı parseli yönünden değil ada bazında verilmesi gerektiği ileri sürülmektedir.
Davalının iddiaları: Uyuşmazlık konusu imar planlarının hukuka uygun olduğu, usul ve yasaya aykırı olan temyize konu kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
SAVUNMALARIN ÖZETİ :
Davacı tarafından; Davalı idarenin temyiz isteminin reddi ile kararın davacı tarafından ileri sürülen sebeplerle bozulması gerektiği gerektiği savunulmuştur.
Davalı tarafından; savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Davanın, 1/1000 ölçekli uygulama imar planı ile 1/5000 ölçekli nazım imar planının …sayılı ada bazında iptaline karar verilmesi istemiyle açılmasına karşın yalnızca davacı parseli yönünden iptal kararı verildiğinden ve Bölge İdare Mahkemesince anılan karara karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine karar verildiğinden temyize konu kararda eksik hüküm kurulduğu, yalnızca davacı parselindeki 9 kat ticaret alanı kullanımının iptaline karar verilmesinin, davacının, dava açmaktaki amacını karşılamadığı ve davadan önceki hukuki durumuna göre daha olumsuz bir durum oluşturduğu, diğer bir deyişle, uyuşmazlıkta, eksik hüküm kurulması sebebiyle, iptal kararının davacı aleyhine hüküm teşkil ettiği, bu nedenle, …ada, …parsel sayılı taşınmaza yönelik olarak verilen iptal kararının, aleyhe hüküm kurulamayacağı yolundaki temel idare hukuku ilkesine de aykırılık teşkil ettiği neticesine ulaşıldığından temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının bozulmasına karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Dava, Zonguldak ili, Kozlu ilçesi, …Caddesi, …sayılı adanın bulunduğu alanda 1/5000 ölçekli nazım imar planı ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı değişikliğinin onaylanmasına dair Kozlu Belediye Meclisinin …tarih ve …sayılı kararının iptali istemiyle açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
Anayasa’nın “Hak arama hürriyeti” başlıklı 36. maddesinin birinci fıkrasında, “Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir.” hükmü, ''Yargı yolu'' başlıklı 125. maddesinin birinci fıkrasında, “İdarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu açıktır.'' hükmü yer almaktadır.
3194 sayılı İmar Kanununun 5. maddesinin dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte olan halinde, nazım imar planı; varsa bölge ve çevre düzeni planlarına uygun olarak hali hazır haritalar üzerine, yine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak çizilen ve arazi parçalarının; genel kullanış biçimlerini, başlıca bölge tiplerini, bölgelerin gelecekteki nüfus yoğunluklarını, gerektiğinde yapı yoğunluğunu, çeşitli yerleşme alanlarının gelişme yön ve büyüklükleri ile ilkelerini, ulaşım sistemlerini ve problemlerinin çözümü gibi hususları gösteren ve uygulama imar planının hazırlanmasına esas olmak üzere düzenlenen detaylı bir raporla açıklanan ve raporu ile beraber bir bütün olan plan olarak, uygulama imar planı ise; tasdikli halihazır haritalar üzerine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak nazım imar planı esaslarına göre çizilen ve çeşitli bölgelerin yapı adalarını, bunların yoğunluk ve düzenini, yolları ve uygulama için gerekli imar uygulama programlarına esas olacak uygulama etaplarını ve diğer bilgileri ayrıntıları ile gösteren plan olarak tanımlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dava dilekçesinde, davacı tarafından, Zonguldak ilinin 1. derece deprem kuşağında olduğu, taşkömürü havzası içinde bulunan dava konusu taşınmazın yer aldığı alanın, madencilik faaliyetleri nedeniyle yıkılma riski altında olduğu, bu nedenle davacının maliki olduğu …parsel sayılı taşınmazın da içinde bulunduğu …sayılı adanın bütününde 9 kat yapılaşma kararı getirilmesinin uygun olmadığı, ayrıca adadaki parsellerin önceki imar planları uyarınca 4 katlı konut alanı olarak yapılaşmasını tamamladığı, bu nedenle adada ticaret alanı kullanım kararı getirilmesinin ve kat sayısında artış yapılmasının hukuka uygun olmadığına yönelik iddialar ileri sürülerek görülmekte olan dava açılmıştır. Dolayısıyla, davanın, davacının kendi parseline ilişkin kullanım kararının iptalini sağlamaktan ziyade taşınmazın içinde bulunduğu adadaki tüm parseller yönünden, kullanım kararı ve yapılaşma koşulları bakımından iptal kararı verilmesini sağlamaya yönelik olduğu açıktır.
Bu durumda, 1/1000 ölçekli uygulama imar planı ile 1/5000 ölçekli nazım imar planının …sayılı ada bazında iptali istenildiği halde yalnızca davacı parseli yönünden iptal kararı verildiğinden ve Bölge İdare Mahkemesince anılan karara karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine karar verildiğinden temyize konu kararda eksik hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır.
Anayasa'nın 36. ve 125. maddeleri ile güvence altına alınan dava yoluyla hak arama özgürlüğü, kendisi bir temel hak niteliği taşımasının ötesinde diğer temel hak ve özgürlüklerden gereken şekilde yararlanılmasını ve bunların korunmasını sağlayan en etkili güvencelerden biridir. Kişilere yargı mercileri önünde dava hakkı tanınması adil yargılamanın ön koşulunu oluşturur.
Adil yargılanma hakkı kapsamında değerlendirilebilecek olan önemli ilkelerinden biri de "aleyhe hüküm verme yasağı"dır. İdari yargılama hukukunda karşımıza çıkan haliyle, bir idari işleme karşı açılan davada mahkemece davacının dava konusu işleme nazaran aleyhine sonuç doğuracak şekilde karar verilemeyeceği anlamına gelen bu ilke 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununda açıkça düzenlenmemiş olsa dahi hak arama hürriyetinin ve hukuki güvenlik ilkesinin bir gereği olarak idari yargılama hukukunda da yargı kararları ile benimsenmiştir.
Uyuşmazlıkta, davacının görülmekte olan davayı açmaktaki amacının, komşu parseller için getirilen ticaret alanı kullanım kararı ile 9 kat yapılaşma koşulunun iptalini sağlamaya yönelik olduğu, davanın, önceki imar planlarına göre yapılaşan adadaki konut alanı kullanımının korunması gerektiği iddialarıyla açıldığı, İdare Mahkemesince yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi neticesinde düzenlenen ve İdare Mahkemesince karara esas alınacak yeterlikte bulunan raporda, …sayılı ada için getirilen kullanım kararının ve yapılaşma koşullarının hukuka aykırı olduğunun ortaya koyulması karşısında …sayılı adadaki tüm parseller yönünden iptal kararı verilmesi gerektiği anlaşılmaktadır.
Bu nedenle, yalnızca davacı parselindeki 9 kat ticaret alanı kullanımının iptaline karar verilmesinin, davacının dava açmaktaki amacını karşılamadığı ve davacının davadan önceki hukuki durumuna göre daha olumsuz bir durum oluşturduğu, diğer bir deyişle, uyuşmazlıkta, eksik hüküm kurulması sebebiyle, iptal kararının davacı aleyhine hüküm teşkil ettiği neticesine varıldığından …ada, …parsel sayılı taşınmaza yönelik olarak verilen iptal kararının, aleyhe hüküm kurulamayacağı yolundaki temel idare hukuku ilkesine de aykırılık teşkil ettiği açıktır.
Bu itibarla, dava konusu işlemlerin davacı parseli yönünden iptaline ilişkin karara karşı yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin Mahkeme kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu …Bölge İdare Mahkemesi …İdari Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 22/12/2021 tarihinde, kesin olarak, oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.