Abaküs Yazılım
6. Daire
Esas No: 2018/2862
Karar No: 2021/14350
Karar Tarihi: 22.12.2021

Danıştay 6. Daire 2018/2862 Esas 2021/14350 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2018/2862
Karar No : 2021/14350


TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …Valiliği (…Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : …Belediye Başkanlığı/…
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : …Bölge İdare Mahkemesi …İdari Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Adana ili, Yüreğir ilçesi, …Mahallesi, …parsel sayılı Hazine mülkiyetindeki taşınmazın bulunduğu alanda 3194 sayılı Kanunun 18. maddesi ile 2981 sayılı Kanunun Ek-1 maddesi gereğince parselasyon yapılmasına ilişkin Yüreğir Belediye Encümeninin …tarih ve …sayılı kararının iptali istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …İdare Mahkemesince verilen …tarih ve E:…, K:…sayılı kararda; yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi neticesinde düzenlenen raporun ve dosyanın birlikte incelenmesinden, uyuşmazlık konusu parselasyona dahil edilen hisseli parseller üzerinde arazide fiili bir taksimin bulunduğu ve arazi üzerindeki yapılaşmanın gecekondu benzeri bir yapılaşma olduğu gerekçesiyle 2981 sayılı Kanunun Ek-1 hükümlerinin uygulanma koşullarının oluştuğu, dava konusu parselin düzenlemeye alınan kısmının konut alanında, alınmayan kısmının ise resmi kurum alanında kaldığı, bu nedenle taşınmazın parselasyona dahil edilmeyen kısmının teknik bir zorunluluk dolayısıyla düzenleme dışı tutulduğunun anlaşıldığı, davacı parselinden düzenleme ortaklık payı (DOP) alındıktan sonra hak edişinin …ada …, …ve …parsel sayılı imar parsellerinde hisseli olarak tahsis edildiği, hazine parselinin denk geldiği alanın tamamen yapılaşmış olması ve müstakil tahsis imkanı bulunmaması nedeniyle yapılan tahsisin uygun olduğu sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle, dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve istinaf dilekçelerinde ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı idare mülkiyetindeki 26.665 m2'lik taşınmazın tamamının imar planı sınırı içinde kaldığı halde yalnızca 217 m2'lik kısmının dava konusu parselasyona dahil edildiği, imar planında, taşınmazın DOP'tan karşılanması gereken eğitim tesis alanında kaldığı ve çevresinin parselasyon yapılmış alanlardan oluştuğu, bu nedenle sonradan yapılacak başka bir parselasyona konu edilmesinin mümkün olmayacağı, ayrıca 2981 sayılı Kanunun Ek-1 hümü uygulandığı halde parselin düzenlemeye giren 217 m2'lik kısmı için üç ayrı parselden hisseli tahsis yapılmasının anılan düzenlemenin amacına aykırı olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ: uyuşmazlıkta, …İdare Mahkemesinin …tarih ve E:…sayılı ara kararı ile davalı idareden, uyuşmazlık konusu parselasyonun bulunduğu alanda özel parselasyon veya tapuya şerh edilmiş rızai taksim sözleşmesi bulunup bulunmadığının sorulmasına, ilgili bilgi ve belgelerin gönderilmesinin istenilmesine karar verilmesi üzerine davalı idare tarafından ara kararına cevaben verilen 24/05/2016 tarihli dilekçede davalı idarece onaylanmış ve/veya tapuya şerh edilmiş rızai taksim sözleşmesi bulunmadığı ifade edildiği, bu durumda, parselasyon işlemine konu düzenleme sınırında 2981 sayılı Yasanın Ek-1. maddesinin uygulanmasına ilişkin koşulların bulunmadığı, dolayısıyla anılan hüküm uyarınca tesis edilen işlemin hukuka aykırı olduğu sonucuna ulaşıldığından davanın reddi yolundaki İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 10/07/2018 tarih ve 30474 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 101. maddesi uyarınca Hazine malları konusunda genel yetkili kuruluş Milli Emlak Genel Müdürlüğü olup anılan Genel Müdürlük aynı kararnamenin 99. Madddesinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığının hizmet birimleri arasında sayıldığından, 703 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 1. maddesinin 19. fıkrası uyarınca, davacı Hazine ve Maliye Bakanlığı yerine Adana Valiliğinin (Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü) davacı olarak alınması suretiyle işin gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:

MADDİ OLAY :
Uyuşmazlık konusu taşınmazın bulunduğu alana ilişkin olarak hazırlanan 1/5000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planları Doğankent Belediye Meclisinin …tarih ve …sayılı kararı ile onaylanmıştır. Ancak bu alanda mevcut imar planının uygulanabilmesi için imar planlarında tadilat yapılmasının zorunlu hale geldiğinden bahisle Doğankent Belediye Meclisinin …tarih ve …sayılı kararı ile ıslah imar planının kabulüne karar verilmiştir. Akabinde, dava konusu taşınmazın bulunduğu alanda, anılan ıslah imar planına istinaden 2981 sayılı Kanunun 10/C ve Ek-1 hükümleri uyarınca yapılan parselasyon ise Doğankent Belediyesi Encümeninin …tarih ve …sayılı kararı ile onaylanmıştır.
Anılan parselasyon ve dayanağı ıslah imar planının iptali istemiyle dava dışı …parsel malikince açılan davada, …İdare Mahkemesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararı ile; ıslah imar planı ile işlevi değiştirilen alanın 1/5000 ölçekli imar planında ticaret alanı olduğu, konut alanına alınmasının planlar arasındaki hiyerarşiye aykırı olduğu, ada bazında uygun bir parselasyon tekniği ile müstakil parsel tahsisi mümkün iken hissedar sayısının arttırılmasının parselasyon tekniğine uymadığı, kamu ortaklık payının hesaplanmadığı, işlemlerde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle iptali yolunda verilen kararın temyiz edilmesi üzerine, dava konusu alana ilişkin olarak onaylanan 12/02/1996 tarihli 1/5000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planlarının uygulama kabiliyetlerini yitirip yitirmediği hususunun açıklığa kavuşturulmadan verilen kararda isabet görülmediği gerekçesiyle Danıştay Altıncı Dairesinin 20/04/2007 tarih ve E:2004/6822, K:2007/2088 sayılı kararı ile bozulmuştur.
…İdare Mahkemesince, bozma kararına uyularak yapılan inceleme neticesinde; 28/03/2000 tarihli ıslah imar planına konu olan alanın yaklaşık %70'inin boş olduğu ve tarla olarak kullanıldığı, bu alanda onaylanan 12/02/1996 tarihli nazım ve uygulama imar planlarının, çeşitli projeksiyonlar doğrultusunda, mevcut durumu da olabildiğince göz önünde bulundurarak hazırlanmış olduğu, alandaki nüfusun ihtiyaç duyacağı, tüm sosyal ve teknik altyapı ihtiyacı için gereken kamusal alanları, konut, sanayi ve ticaret vb. alan kullanımlarını planladığı, bu bakımdan 12/02/1996 tarihli nazım ve uygulama imar planlarının, uygulama kabiliyetini yitirdiğinin soylenemeyeceği, dava konusu ıslah imar planının 12/02/1996 tarihli mevcut nazım ve uygulama imar planlarına aykırı kullanım kararları getirdiği, parselasyon işlemi yönünden ise, kamu ortaklık payı oranının hesabının yapılmadığı, ayrıca tahsis ve dağıtım ilkelerine aykırı işlem tesis edildiği sonucuna varıldığı gerekçesiyle …tarih ve E:…, K:…sayılı karar ile parselasyon işleminin ve dayanağı ıslah imar planının iptaline karar verilmiş, anılan karar Dairemizin 14/07/2010 tarih ve E:2008/9893, K:2010/7776 sayılı kararı ile onanarak kesinleşmiştir.
Anılan iptal kararının uygulanması amacıyla geri dönüşüm işlemlerinin ve 3194 sayılı Kanunun 18. maddesi ile 2981 sayılı Kanunun Ek-1 maddesi gereğince yeniden parselasyon yapılmasına ilişkin olarak alınan …tarih ve …sayılı Yüreğir Belediyesi Encümeni kararına karşı açılan davada ise ….İdare Mahkemesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararı ile dayanak imar planında B-3 ve B-4 nizam alanlar bulunduğu halde iki ayrı yapı nizamına uygun bir parselasyon yapılmadığı, dava konusu parselde hangi yapı nizamının uygulanacağının net olmadığı, her iki yapı nizamının iç içe göründüğü, yapılaşmanın hemen hemen imkânsız hale getirildiği, bu nedenle dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle işlemin iptaline karar verilmiş, anılan karar onanarak kesinleşmiştir.
Bunun üzerine, davalı idare tarafından, anılan iptal kararının uygulanmasını teminen geri dönüşüm işlemlerinin ve 3194 sayılı Kanunun 18. maddesi ile 2981 sayılı Kanunun Ek-1 maddesi gereğince yeniden parselasyon yapılmasına ilişkin olarak alınan 24/12/2015 tarih ve 428 sayılı Yüreğir Belediye Encümeni kararının iptali istemiyle görülmekte olan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
3194 sayılı İmar Kanununun "Arsa ve Arazi düzenlemesi" başlıklı 18. maddesinde; imar sınırı içindeki binalı ve binasız arazi ve arsaların plan ve mevzuata uygun, inşaata veya tespit edilmiş olan diğer kullanma şekillerine elverişli duruma getirilmesi amacıyla düzenlenmesi için, sahiplerinin muvafakatı aranmaksızın bunları birbirleriyle, yol fazlalarıyla ve belediyeye, kamu kurumlarına ait yerlerle birleştirerek plan ve mevzuat gereklerine göre hisseli ve hissesiz olarak yeniden parsellere ayırmaya ve bu parselleri kişilere dağıtmaya belediyelerin yetkili oldukları kurala bağlanmıştır. Bu çerçevede 3194 sayılı Kanunun 18. maddesinde tanımlanan parselasyon işlemi, bir düzenleyici işlem olan uygulama imar planının uygulanmasının (hayata geçirilmesinin) araçlarından birini oluşturmaktadır.
2981 sayılı Yasanın Ek 1. maddesinde, imar planı olan yerlerde, 09.05.1985 tarihli ve 3194 sayılı İmar Kanununun 18. maddesi gereğince arsa ve arazi düzenlemelerinde, binalı veya binasız arsa ve arazilere bu Kanundan önce özel parselasyona dayalı veya hisse karşılığı satın alınan yerler dikkate alınarak müstakil, hisseli parselleri veya üzerinde yapılacak binaların daire miktarları göz önünde bulundurularak kat mülkiyeti esasına göre arsa paylarını sahipleri adlarına re'sen tescil ettirmeye, valilik veya belediyelerin yetkili olduğu hükme bağlanmıştır.
Parselasyon işleminin amacı; imar planı, plan raporu ve ilgili yönetmelik hükümlerine göre, imar adasının biçim ve boyutu, yapı düzeni, inşaat yaklaşma sınırı ve bahçe mesafeleri, yapı yüksekliği ve derinliği, yerleşme yoğunluğu, taban alanı ve kat alanı katsayısı, arazinin kullanılma şekli, mülk sınırları, mevcut yapıların durumu göz önüne alınmak suretiyle üzerinde yapı yapmaya elverişli imar parseli oluşturmaktır. Düzenleme sınırı içerisinde bulunan yol, yeşil alan gibi kamusal alanların bedelsiz olarak kamuya kazandırılması için imar parsellerinde oluşacak değer artışı karşılığında düzenleme ortaklık payı alınması mümkün olmakla birlikte, asıl amaç plana uygun yapı yapmaya elverişli imar parselleri oluşturmaktır.
Binalı veya binasız bu arsa ve arazilerden, maddede ifade edilen 3194 sayılı Kanunun yürürlüğünden önce, özel parselasyona dayalı veya hisse karşılığı satın alınan yerlerin bulunması halinde Ek 1. maddenin uygulanması mümkün olup, imar parsellerine yapılacak tahsiste özel parselasyona dayalı ve hisse karşılığı satın alınan yerler dikkate alınarak arsa paylarını sahipleri adlarına re'sen tescil ettirme imkanı tanınmaktadır.
Ek 1. maddeyle getirilen kuralların içeriği, 3194 sayılı Yasa kapsamında yapılan parselasyon işlemlerine yönelik bir nitelik taşıdığını göstermektedir.
Bu durumda, 2981 sayılı Yasanın 3290 sayılı Yasa ile değişik Ek 1. maddesinin 3194 sayılı Yasanın 18. maddesi uyarınca yapılacak parselasyon işlemlerini tamamlayıcı nitelikte uygulama yapılmasına olanak sağladığı, bu maddenin amacının 3194 sayılı Yasa uyarınca yapılan parselasyon işlemlerinin uygulanmasında problemlere neden olan özel parselasyona dayalı olarak veya hisse karşılığı satın alınan yerlere bir çözüm getirmek olduğu, 2981 sayılı Yasanın Ek 1. maddesinin 3194 sayılı Yasanın 18. maddesinden farklı şekilde özel parselasyona dayalı olarak satın alınan yerlerin müstakil tahsis edilmesi olanağını sağladığı, hisseli satın alınan taşınmazların ise yine hisse miktarları göz önünde bulundurularak paylı mülkiyet esaslarına göre tahsis edileceği sonucuna varılmaktadır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dosyanın incelenmesinden; dava konusu işlemin kadastral parsellere dönülmesine ve yeniden 3194 sayılı Kanunun 18. maddesi ile 2981 sayılı Kanunun Ek-1 maddesi gereğince parselasyon yapılmasına ilişkin olduğu, uyuşmazlık konusu işlemin dayanağının 12/02/1996 tarihli nazım ve uygulama imar planları olduğu anlaşılmaktadır.
2981 sayılı Yasanın Ek-1 maddesi, 3194 sayılı Yasanın 18. maddesinden farklı olarak, özel parselasyona dayalı olarak veya hisse karşılığı satın alınan yerlerin müstakil olarak tahsis edilmesine olanak sağlamayı amaçlamaktadır. Bu maddenin uygulanabilmesi için, yukarıda sayılan şartların yanında parselasyon kapsamına giren taşınmazlara ilişkin İmar Kanununun yürürlüğünden önce onaylı özel parselasyon ve/veya tapuda şerh edilmiş rızai taksim sözleşmesinin bulunması, özel parselasyonun belediye, tapu, noter gibi resmi bir kuruma sunulmuş olması gerekmektedir.
Bilirkişi raporunda, uyuşmazlık konusu parselasyona dahil edilen hisseli parseller üzerinde arazide fiili bir taksimin bulunduğu ve arazi üzerindeki yapılaşmanın gecekondu benzeri bir yapılaşma olduğu gerekçesiyle 2981 sayılı Kanunun Ek-1 hükümlerinin uygulanma koşullarının oluştuğu görüşlerine yer verilmiş ise de; anılan Kanunun açık hükmü değerlendirildiğinde, düzenleme sahasının çok parçalı bir mülkiyet dokusuna sahip olması, imar parselleri üzerinde yapılaşmaların bulunması nedeniyle fiili bir durum oluşmasının alanda 2981 sayılı Kanunun Ek-1 maddesinin uygulanma koşullarının bulunduğu sonucunu doğurmayacağı açıktır.
…İdare Mahkemesinin …tarih ve E:…sayılı ara kararı ile davalı idareden, uyuşmazlık konusu parselasyonun bulunduğu alanda özel parselasyon veya tapuya şerh edilmiş rızai taksim sözleşmesi bulunup bulunmadığının sorulmasına, ilgili bilgi ve belgelerin gönderilmesinin istenilmesine karar verilmesi üzerine davalı idare tarafından ara kararına cevaben verilen 24/05/2016 tarihli dilekçede davalı idarece onaylanmış ve/veya tapuya şerh edilmiş rızai taksim sözleşmesi bulunmadığı ifade edilmiştir.
Bu durumda, parselasyon işlemine konu düzenleme sınırında, 2981 sayılı Yasanın Ek-1 maddesinin uygulanmasına ilişkin koşulların bulunmadığı, buna karşın işlemde anılan hükmün uygulandığı anlaşıldığından işlemin hukuka aykırı olduğu, dava konusu işlemin iptaline karar verilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.
Öte yandan, davalı idarece uyuşmazlık konusu taşınmazın bulunduğu alanda yeniden parselasyon yapılması halinde, dava konusu Hazine taşınmazının düzenleme sahası içerisine alınıp alınamayacağı ve davacının dava dilekçesinde ileri sürmüş olduğu taşınmazın düzenleme sınırı dışında kalan kısmının başka bir imar uygulamasına konu olamayacak nitelikte olduğu, 2981 sayılı Kanunun Ek-1 hükmü uyarınca parselasyon yapılmasına karşın davacı hak edişinin müstakil olarak verilmemesinin uygun olmadığı iddiaları bakımından bir değerlendirme yapılacağı tabiidir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davacının temyiz isteminin kabulüne,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin Mahkeme kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu …Bölge İdare Mahkemesi …İdari Dava Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 22/12/2021 tarihinde, kesin olarak, oybirliğiyle karar verildi.



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi