11. Ceza Dairesi 2017/2713 E. , 2021/3309 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Defter ve belge gizlenme
HÜKÜM : Beraat
Defter ve belgeleri gizleme suçunun, varlığı noter tasdik kayıtları veya sair suretlerle sabit ve saklama mecburiyeti bulunan defter ve belgelerin vergi incelemesine yetkili kimselere ibraz edilmemesi ile oluştuğu, defter ve belgeleri saklama sorumluluğunun mükellef şirketin yetkili temsilcisi olan sanığa ait olduğu, 213 sayılı VUK’nin 253. maddesi uyarınca defter ve belgelerin ait olduğu yılı takip eden takvim yılından başlamak üzere 5 yıl saklama ve istendiğinde ibraz edilme zorunluluğu bulunduğu, 213 sayılı VUK"nin 139. maddesine göre; “vergi incelemeleri, esas itibarıyla incelemeye tabi olanın iş yerinde yapılır. İş yerinin müsait olmaması, ölüm, işin terk edilmesi gibi zaruri sebeplerle incelemenin iş yerinde yapılması imkansız olur veya mükellef ve vergi sorumluları isterlerse inceleme dairede yapılabilir.” düzenlemesi karşısında, iş yeri faal olan mükelleflere, defter ve belgelerin vergi dairesine getirilmesi için yapılan tebligatlar hukuki sonuç doğurmayacağından gizleme suçunun unsurlarının oluşmayacağı ancak ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 23.11.1999 tarihli 1999/11-273 Esas ve 1999/288 Karar sayılı kararında da açıklandığı üzere, defter ve belgelerin çalındığı, kaybolduğu, bulunamadığı ileri sürülerek ibrazından kaçınılması halinde, VUK"nin 139. maddesindeki istisnaların aranmayacağı anlaşılmakla, somut olayda; varlığı noter tasdiki ile sabit olan 2010 ve 2011 takvim yıllarına ait defter ve belgelerin 07.09.2012 tarihli yazı ile istenildiği, yazının aynı tarihte, şirket adresinde tebliğ edilmesine rağmen, sanığın defter ve belgeleri bulamadıkları için ibraz edemediklerini, halen de bulamadıklarını savunması karşısında; sanığın, 213 sayılı VUK"nin 13. maddesinde belirtilen mücbir sebeplere veya kastı kaldıran diğer nedenlerden birine dayanmadığının, defter ve belgeleri saklama ve ibraz etme zorunluluğunun ortadan kalkmadığının anlaşılması karşısında, yüklenen suçun unsurları itibarıyla oluştuğu dikkate alınarak, sanığın mahkumiyetine karar verilmesi yerine beraatine hükmolunması,
Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 01.04.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.