
Esas No: 2018/9316
Karar No: 2021/14033
Karar Tarihi: 16.12.2021
Danıştay 6. Daire 2018/9316 Esas 2021/14033 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2018/9316
Karar No : 2021/14033
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : …. Büyükşehir Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. ….
KARŞI TARAF (DAVACI) : …..
İSTEMİN ÖZETİ : Hatay İli, İskenderun İlçesi, …. Köyü, ….. parsel sayılı taşınmazın eğitim ve spor alanından lojistik tesis alanı haline getirilmesine yönelik 1/25000 ölçekli çevre düzeni planı değişikliğine ilişkin …. tarih ve …. sayılı mülga …. İl Genel Meclisi kararı ile …. tarih ve …. sayılı mülga …. Belediye Meclis kararının iptali istemiyle açılan davada, Danıştay Altıncı Dairesinin 21/10/2015 tarihli, E:2015/2291, K:2015/6201 sayılı bozma kararına uyularak dava konusu işlemin iptali yolunda …. İdare Mahkemesince verilen …. tarih ve E:…., K:…. sayılı kararın, usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
SAVUNMANIN ÖZETİ : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ ….'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
İdare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
….. İdare Mahkemesince verilen …. tarih ve E:…., K:… sayılı karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın ONANMASINA, dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine, 2577 sayılı Kanunun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca, bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 16/12/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY : 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesinin (a) fıkrasında, idari davaların idari işlemler hakkında yetki, sebep, şekil, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırılı olduklarından dolayı menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılacağı belirtildikten sonra ilk inceleme konularının belirlendiği 14. maddenin 3/c bendinde dilekçenin ehliyet yönünden inceleneceği, 15. maddenin 1/b bendinde ise bu hususta kanuna aykırılık görülmesi halinde davanın reddedileceği hükme bağlanmıştır.
İdari Yargıda iptal davası, kural olarak ilgililerin haklarını ve çıkarlarını korumanın yanında, yürütme ve idarenin hukuka uygun davranmasını gerçekleştirmeye yönelik davalardır. Bu özelliği ile iptal davalarının objektif ve soyut nitelikte bir dava türü olduğu teoride genel olarak ifade edilmekle birlikte, istisnai olarak, iptal davalarının subjektif ve somut nitelikte örneklerinin de olduğu uygulamada gözlenmektedir.
Yargısal denetim amacıyla her idari işleme karşı herkes tarafından iptal davası açılmasının idari işlemlerde istikrarsızlığa neden olmaması ve idarenin işleyişinin bu yüzden olumsuz etkilenmemesi için, dava konusu edilecek işlem ile dava açacak kişi arasında belli ölçüler içinde menfaat ilişkisi bulunması koşuluna ihtiyaç vardır. Her olay ve davada, yargı merciine başvurarak dava açan kişinin menfaatinin, iptali istenen işlemle ne ölçüde ihlal edildiğinin takdiri de yargı mercilerine bırakılmıştır. İptal davası açılabilmesi için gerekli olan menfaat ilişkisi kişisel, meşru, güncel bir menfaatin bulunması halinde gerçekleşecektir. Başka bir anlatımla, iptal davasına konu olan işlemin davacının menfaatini ihlal ettiğinden söz edilebilmesi için, davacıyı etkilemesi, yani davacının menfaatlerini ihlal etmesi, bir başka anlatımla işlem ile davacı arasında ciddi ve makul bir ilişkinin bulunması gerekmektedir. Bu ilişki uyuşmazlığın niteliğine göre bazen mülkiyet hakkından, bazen çevre hakkında bazen komşuluk hukukundan doğabilmekte olup; ortak paydası hukuken korunması gereken bir hak olmasında yer almaktadır. Sonuç olarak; idari işlemlerin hukuka uygunluğunun yargı yoluyla denetimini amaçlayan iptal davasının görüşülebilmesi için ön koşullardan olan "dava açma ehliyeti" iptal davasına konu idari işlemin niteliğine ve dava açanın hukuken korunması gereken haklarına göre idari yargı yerince değerlendirilmektedir.
Olayda, davacı tarafından bakılan davanın belediye meclisi üyesi sıfatı ile açılmadığı gibi davacının mülkiyet ilişkisi olmayan taşınmazda yapılan imar planı değişikliğinin iptal edilmesindeki menfaatini ortaya koyacak çevre ve tarihi kültürel değerlerin korunması, planlama yapılacak bölgede taşınmaz maliki olması nedeniyle plan değişikliğinden etkilenmesi, komşu parsel maliki olması gibi somut bir iddialarının bulunmadığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
Davacının dava konusu işlemin iptalini istemede kişisel, güncel ve meşru bir menfaat ilişkisinin varlığını ispatlayamadığı görüldüğünden temyiz isteminin kabulü ile temyize konu kararın yukarıda yer verilen karşı oy gerekçesi ile bozulması oyuyla çoğunluk kararına katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.