8. Hukuk Dairesi 2015/18823 E. , 2017/9839 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Davacılar vekili, vekil edenlerinin, ...."nun mirasçıları olduğunu,.... mirasçısı olduğunu, .....ın ölümü ile 29.4.1993 tarihinde mirasçıların miras taksim sözleşmesi imzaladığını, sözleşme ile 114 ada 18 nolu parsel ile 394 ada 6 parsel sayılı taşınmazların vekil edenlerine bırakıldığını açıklayarak, davaya konu parsellerin tapu kayıtlarının iptali ile vekil edenleri adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı .., duruşmada alınan beyanında, davayı kabul etmediğini, miras taksim sözleşmesi yapmadıklarını beyan etmiş, diğer davalılar davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece; davanın reddine ilişkin olarak verilen kararın, yapılan araştırma ve incelemenin hüküm vermeye yeterli olmadığı, Mahkemece, dava konusu taşınmazların devrine ilişkin resmi akit tabloları ile ilk tesis tarihinden itibaren tapu kayıtları ve kadastro tutanakları istenilerek ve taksim sözleşmesinden dönülüp dönülmediği, aynı sözleşmede yazılı diğer taşınmazlar hakkında taksim sözleşmesi uyarınca işlem yapılıp yapılmadığının araştırılması ondan sonra esas hakkında bir karar verilmesi gerekirken açıklanan hususlar açıklığa ulaştırılmadan yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir gerekçesi ile, Dairenin 10.06.2014 tarih ve 2014/3459 E, 2014/11916 K. sayılı ilamı ile BOZULMASI üzerine mahkemece yeniden yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne dair verilen karar, davalılar ..., ... ve ... vekili ile davalılar ..., ... ve ... tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Dava, 29.4.1993 tarihli miras taksim sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil davasıdır.
Mahkemece; her ne kadar, “taraflar arasında miras taksim sözleşmesinin geçerli ve usulüne uygun olarak düzenlendiği, Mahkemece yapılan keşif sonucunda sözleşme kapsamındaki taşınmazların tespit edildiği, celp edilen tapu kayıtlarından sözleşmeden dönülmediğinin anlaşıldığı” gerekçesi ile kabul kararı verilmiş ise de Mahkemenin bu gerekçesine katılma imkanı bulunmamaktadır.
Zira; TMK"nun 676.maddesi hükmüne göre; tapulu taşınmazlara ilişkin paylaşma sözleşmesinin geçerliliği tüm mirasçıların katılımı ile yazılı şekilde yapılmasına bağlıdır. Ancak; mirasçılar adına paylı mülkiyet şeklinde tapuya kayıtlı olan taşınmazlara ilişkin taksim sözleşmesinde, paylı mülkiyete geçilmekle taşınmazlar miras bırakanın terekesinden çıktığından ve elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi olmadığından, pay temlikinin resmi şekilde yapılması (TMK.m.706, 6098 S. TBK.m 237) gerekeceğinden, tüm mirasçıların katılımıyla da yapılsa bu sözleşmeye değer verilemez.
Bozma sonrası celb edilen tapu kayıtlarının incelenmesinden;
1-Taksim sözleşmesine konu edildiği ve keşfen ....ya isabet ettiği tespit edilen 129 ada 94 parsel sayılı taşınmazın, 22.9.1989 tarihinde, kök muris Halil adına tespit edildiği, 26.2.2009 tarihinde de hükmen iştirakin çözüldüğü, davaya konu taksim sözleşmesinin ise Halil"in torunu Emrullah mirasçıları arasında yapıldığı ve kök muris ...mirasçıları dışında da mirasçılarının bulunduğu, tüm mirasçıların miras taksim sözleşmesine katılmadığı, iş bu parselle ilgili olarak halihazırda miras taksim sözleşmesi gereğince de tapuda işlem tesis edilmediği,
2-Taksim sözleşmesine konu edildiği ve keşfen ..."a isabet ettiği tespit edilen 129 ada 67 parsel sayılı taşınmazın, muris Emrullah adına 14.1.1986 tarihinde tespit edildiği ve taşınmaz halen ... adına kayıtlı olmakla, halihazırda miras taksim sözleşmesi gereğince de tapuda işlem tesis edilmediği,
3-Taksim sözleşmesine konu edildiği ve keşfen ..."a isabet ettiği tespit edilen 179 ada 63 parsel sayılı taşınmazın, paylı mülkiyet şeklinde 29.11.1991 tarihinde ......., ..., ...,...ve ...adına tespit edildiği, sözleşme tarihinde paylı mülkiyet şeklinde tapuda kayıtlı bulunduğu, taşınmazın, tereke malı olmaktan çıktığı ve taşınmaz halen ......., ..., ...,...adına kayıtlı olmakla, halihazırda miras taksim sözleşmesi gereğince de tapuda işlem tesis edilmediği anlaşılmıştır.
Hal böyle olunca, celbedilen kayıtların incelenmesinden, davaya konu 29.4.1993 tarihli miras taksim sözleşmesinin geçerli bir sözleşme olduğundan bahsedilemeyeceğinden, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, Mahkemece kabul kararı verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Davalılar ..., ... ve ... vekili ile davalılar ..., ... ve ..."nın temyiz itirazları yukarıda açıklanan nedenle yerinde olduğundan kabulüyle, usul ve yasaya uygun bulunmayan hükmün 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 04.07.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.