Abaküs Yazılım
6. Daire
Esas No: 2020/7780
Karar No: 2021/14088
Karar Tarihi: 16.12.2021

Danıştay 6. Daire 2020/7780 Esas 2021/14088 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2020/7780
Karar No : 2021/14088


TEMYİZ EDEN TARAFLAR : I. (DAVACILAR) 1- … 2- …
3- …
VEKİLLERİ : Av. …
II. (DAVALI) … Belediye Başkanlığı - …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF : 1- … Belediye Başkanlığı
2- … 3- … 4- …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :

Dava konusu istem: Kocaeli ili, Gebze ilçesi, … Mahallesi, … pafta, … ada, … sayılı parselde kayıtlı taşınmazın yürürlükteki imar planında park ve sit alanı olarak ayrıldığı halde kamulaştırma yapılmaksızın mülkiyet hakkının kısıtlandığından bahisle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, taşınmaz bedeli olarak 10.000,00-TL'nin (ıslah edilmiş haliyle 21.521.385,44-TL) ve kullanımın engellenmesi nedeniyle taşınmazdan emsal parseller gibi yararlanılamaması nedeniyle de 1.000,00-TL'lik tazminatın dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığı yolundaki kararına karşı yapılan istinaf başvurularının reddine dair … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının temyiz edilmesi üzerine Danıştay Altıncı Dairesinin 03/07/2017 tarih, E:2017/2568, K:2017/5283 sayılı kararı ile temyiz isteminin incelenmeksizin reddi kararından sonra Mahkeme kararının kesinleşmesiyle, davacılar tarafından yapılan bireysel başvuru sonucunda Anayasa Mahkemesinin 12/12/2018 tarihli ve 2017/21556 sayılı kararı ile mülkiyet hakkının ihlal edildiği kararı verilmesi üzerine yeniden yapılan yargılama neticesinde; davacının emsal parseller gibi dava konusu taşınmazdan yararlanılamadığından bahisle talep ettiği 1.000,00-TL'lik tazminat istemine ilişkin kısım hakkında, "İlgili mevzuat uyarınca kamulaştırılmaksızın kamu hizmetine ayrılan taşınmazlar için sadece taşınmaz bedelinin ödenmesi öngörüldüğünden" davanın reddine; taşınmaz bedeline karşılık istenilen 21.521.385,44-TL'lik kısım hakkında ise "Dava konusu parselin imar planında park alanı olarak ayrılması nedeniyle bu parselde artık yapılaşmaya gidilemeyeceğinden davacıların tasarruf haklarının kısıtlandığı, taşınmazın park alanı olarak belirlenmesinin üzerinden beş yıldan fazla bir süre geçmiş olmasına rağmen davalı idarece kamulaştırma yapılmadığı, mevcut bu durumun davacıların mülkiyet hakkından tam anlamıyla yararlanmasının önünde engel teşkil ettiği ve arazinin satış ihtimali de dahil taşınmazın değerini hatırı sayılır ölçüde azalttığı, bu haliyle maliklerin, kamu yararının gerekleri ile mülkiyet hakkı arasında gözetilmesi gereken adil dengeyi bozan alışılmışın dışında ve ölçüsüz bir yüke katlanmak zorunda bırakıldığı, dolayısıyla davacıların mülkiyet hakkının ihlal edilerek taşınmaza hukuki olarak el atıldığı ve bu el atmanın halen giderilmeyerek taşınmazın kısıtlılık halinin mevcut planlarla devam ettiği" gerekçesiyle kabulüne karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve istinaf dilekçelerinde ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI :
1- Davacılar tarafından bilirkişi raporunun hükme esas alınabilecek yeterlilikte olmadığı, faiz başlangıç tarihinin iki kademeli olarak alınmasının hatalı olduğu, tesbit edilen bedelin emsallerine göre çok düşük olduğu ileri sürülmektedir.
2- Davalı idare tarafından idarelerine husumet yöneltilmesinin hukuki olmadığı, bilirkişi raporuyla tespit edilen değerin emsal taşınmazların rayiç bedellerinin çok üzerinde olduğu ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI :
1- Davacılar tarafından davalı tarafın temyiz isteminin usul ve hukuka uygun olmadığı belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
2- Davalı idare tarafından davacı tarafın temyiz isteminin usul ve hukuka uygun olmadığı belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ … 'IN DÜŞÜNCESİ : Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunun 26. maddesi uyarınca bozulması, Mahkemesince davacılardan müteveffa … 'nin diğer iki davacıdan başka mirasçısının olmadığının tespiti halinde ise davadan feragat isteminin değerlendirilmesi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacı Necla Kandilci'nin 1980 yılından beri, diğer davacılar … ve … 'nin ise 1997 yılından beridir mirasın intikali nedeniyle hissedarı oldukları "Kocaeli ili, Gebze ilçesi, … Mahallesi, … pafta, … ada, … sayılı parsel"de kayıtlı taşınmazın, İstanbul II. Nolu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu'nun … tarih ve … sayılı kararı ile "Çoban Mustafa Paşa Külliyesi Koruma Alanı" kapsamında park ve sit alanı olarak ayrıldığı halde kamulaştırılmayarak mülkiyet hakkının kullanımının kısıtlandığından bahisle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, taşınmaz bedeli olarak 10.000,00-TL'nin (ıslah edilmiş haliyle 21.521.385,44-TL) ve kullanımın engellenmesi nedeniyle taşınmazdan emsal parseller gibi yararlanılamaması nedeniyle de 1.000,00-TL'lik tazminatın dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesi istemiyle görülmekte olan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun "Tarafların kişilik veya niteliğinde değişiklik" başlıklı 26. maddesinde: "Dava esnasında ölüm veya herhangi bir sebeple tarafların kişilik veya niteliğinde değişiklik olursa, davayı takip hakkı kendisine geçenin başvurmasına kadar; gerçek kişilerden olan tarafın ölümü halinde, idarenin mirasçılar aleyhine takibi yenilemesine kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına ilgili mahkemece karar verilir. Dört ay içinde yenileme dilekçesi verilmemiş ise, varsa yürütmenin durdurulması kararı kendiliğinden hükümsüz kalır. Yalnız öleni ilgilendiren davalara ait dilekçeler iptal edilir. Davacının gösterdiği adrese tebligat yapılamaması halinde, yeni adresin bildirilmesine kadar dava dosyası işlemden kaldırılır ve varsa yürütmenin durdurulması kararı kendiliğinden hükümsüz kalır. Dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak bir yıl içinde yeni adres bildirilmek suretiyle yeniden işleme konulması istenmediği takdirde, davanın açılmamış sayılmasına karar verilir. Dosyaların işlemden kaldırılmasına ve davanın açılmamış sayılmasına dair kararlar diğer tarafa tebliğ edilir." hükmüne yer verilmiştir.
Diğer yandan, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 31. maddesiyle atıfta bulunulan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK), feragatin hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabileceğini kurala bağlayan 310. maddesine, 28/07/2020 tarih ve 31199 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7251 sayılı Kanun'un 29. maddesiyle birinci fıkradan sonra gelmek üzere iki yeni fıkra eklenmiştir. Temyiz isteminde bulunulmasından sonra davadan feragat edilmesine ilişkin üçüncü fıkrada; “(3) Feragat veya kabul, dosyanın temyiz incelemesine gönderilmesinden sonra yapılmışsa, Yargıtay temyiz incelemesi yapmaksızın dosyayı feragat veya kabul hususunda ek karar verilmek üzere hükmü veren mahkemeye gönderir.” kuralına yer verilmiştir.
Değişikliğe ilişkin gerekçede; "Maddeye eklenen üçüncü fıkrada ise, feragat veya kabulün dosyanın temyiz incelemesine gönderilmesinden sonra yapılması hâlinde Yargıtay’ın temyiz incelemesi yapmaksızın dosyayı feragat veya kabul hususunda karar verilmek üzere hükmü veren mahkemeye göndermesi gerektiği hüküm altına alınmaktadır. Düzenlemeyle, mevcut hükümden kaynaklanan ve feragat veya kabulün hükmün verilmesinden sonra gerçekleşmesi hâlinde yapılan farklı uygulamaların önüne geçilmesi amaçlanmaktadır. Ayrıca Yargıtay’ın, davaya son veren taraf işlemleri olan feragat ve kabulün kanun yolu süresi içinde yapılması hâlinde, hükmü veren mahkemenin davadan el çekmiş olması sebebiyle dava hakkında bir karar veremeyeceği, dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay’a gönderilmesi gerektiği şeklindeki içtihadı ile feragat veya kabulün dosya Yargıtay’da iken yapılması hâlinde kararın bozularak gerekli kararın verilmesi için dosyanın hükmü veren mahkemeye gönderilmesi yönündeki içtihadından kaynaklanan usul ekonomisine aykırılığın da önüne geçilmesi hedeflenmektedir." açıklaması yer almıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda yer verilen 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 26. maddesinin 1. fıkrası uyarınca, mirasçıların davaya devam iradesinin bulunup bulunmadığı hususunun ortaya konulması ve taraf teşkilinin sağlanması gerekmektedir. Feragate ilişkin hükümler uyarınca da, dosyanın temyiz incelemesine gönderilmesinden sonra davadan feragat edilmesi hâlinde, temyiz incelemesi yapılmaksızın feragat hususunda ek karar verilmek üzere dosyanın hükmü veren mahkemeye gönderilmesi gerekmektedir.
Dosyanın incelenmesinden, UYAP'taki nüfus bilgilerine ilişkin kayıtlardan davacılardan … 'nin 01/07/2017 vefat ettiği, dava dosyasına 03/12/2021 tarihli davadan feragat dilekçesinin sunulduğu, ancak davacı … 'nin mirasçılık belgesinin sunulmadığı ve varsa başka mirasçılarının davaya devam ya da davadan feragat iradesinin bulunup bulunmadığı anlaşılmamaktadır.
Bu durumda, öncelikle davacılardan … 'nin mirasçılarının davaya devam iradesinin bulunup bulunmadığı hususunun ortaya konulması ve taraf teşkilinin sağlanması amacıyla 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 26. maddesinin 1. fıkrası uyarınca işlem tesis edilmesi gerekmektedir.
Bu durumda, davacılardan … 'nin mirasçılarının kimler olduğunun tespitinin ardından, diğer iki davacıdan başka mirasçıların tespiti halinde sunulacak geçerli vekaletnameler ile davadan feragate, mirasçıların muvafakatlarının olup olmadığı hususu araştırılmak ve geçerli feragat başvuruları dikkate alınmak suretiyle yeniden bir karar verilmesi gerekmektedir.

Bu itibarla, davanın kısmen kabulü, kısmen reddine ilişkin temyize konu Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.


KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. 2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan tarafların temyiz istemlerinin kabulüne,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle kısmen kabulü, kısmen reddine ilişkin Mahkeme kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurularının reddi yolundaki temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 16/12/2021 tarihinde, kesin olarak, oybirliğiyle karar verildi.



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi