
Esas No: 2017/5305
Karar No: 2019/1696
Karar Tarihi: 28.02.2019
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2017/5305 Esas 2019/1696 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalılar tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; 05.08.2011 başlangıç tarihli 5 yıllık belirli süreli kira sözleşmesi ile davalıların aylık 500,00 TL peşin ödeme karşılığında taşınmazını kiraladıklarını, kira bedelinin yıllara göre enflasyon bedeli oranında kararlaştırıldığını, 2014 Nisan ayında taşınmazı boşalttıklarını, ödenmeyen 2013 yılı ve 2014 yılı ilk 4 aylık kira bedeline ilişkin borçlular hakkında icra takibi başlattığını, itiraz edildiğini belirterek; itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar; cevap vermemiş, davalılar vekili duruşmalardaki beyanında; sundukları sözleşmenin davacının vekili gibi hareket eden ve bazı kira kontratında imzası bulunan eşi tarafından imzalandığını, bu sözleşmede eşinin vekil gibi hareket ettiğini, kira alacağı neticesinde düzenlenmiş bir sözleşme olduğunu, tahliyeden sonra istenen kira alacaklarınun bu sözleşme ile yok hükmünde olduğunu ve istenemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davalıların talep edilen dönemlere ilişkin kira borçlarını ödediklerini iddia etmelerine rağmen iddialarını ispatlayamadıkları gerekçesiyle davanın kabulü ile itirazın iptaline, takibin devamına ve % 20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davalılar vekilince temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2- HMK 26.maddesi (HUMK’nun 74. maddesi) hükmüne göre, mahkeme tarafların iddia, savunma ve talepleri ile bağlıdır. Kural olarak mahkemenin talepten fazlasına veya başka bir şeye hükmetmesi olanak dışıdır. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.
Dosyanın incelenmesinde, davacı tarafça başlatılan icra takibinde 8.000,00 TL asıl, 190,36 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 8.190,36 TL üzerinden alacak talep edildiği, dava dilekçesinde ise harca esas değer 8.000,00 TL gösterilerek dava açıldığı ve bu miktar üzerinden harçlandırma yapıldığı, mahkemece verilen kararda ise talep aşılarak takibin tamamı yönünden itirazın iptaline karar verildiği görülmektedir.
O halde; mahkemece, taleple bağlılık kuralı gereğince davacı tarafça talep edilen 8.000,00 TL dava değeri üzerinden taleple sınırlı olarak karar verilmesi gerekirken, taleple bağlılık kuralına aykırı olarak işlemiş faize ilişkin hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 28/02/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.