17. Hukuk Dairesi 2016/13046 E. , 2019/5667 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerle, maddi tazminat davasının reddine, manevi tazminat davasının kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili dava dilekçesinde; 25/08/2011 tarihinde sürücü ..."nin idaresindeki araç ile bisiklet sürücüsü ..."nin çarpması sonucu ..."nin vefat ettiğini, kaza tespit tutanağına göre kazanın oluşumunda otobüs şoförü ..."nin tali, muris ..."nin ise asli kusurlu olduğu kanaatine varıldığını beyanla, fazlaya dair haklarının saklı kalmak kaydıyla, ölenin eşi menevşe lehine 1.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının tüm davalılardan, her bir müvekkil lehine 10.000,00 TL manevi tazminatın davalılar ... ile araç sahibi olan Beyteks Tekstil Sanayi ve Tic. A.Ş."den kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekilleri cevap dilekçelerinde davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre maddi tazminat davasının reddine, manevi tazminat davalarının ise kısmen kabulü ile davacı ... için 6.000,00 TL diğer davacılar murisin çocukları İzzet, Zehra, Mustafa, İshak, Mehmet ve İmhan yönünden ise 1.500,00"er TL manevi tazminatın olay tarihi olan 25.08.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ... ve Beyteks Şirketinden müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-6100 sayılı HMK"nın geçici 3/2. maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 2016 yılı için 2.180,00 TL"dir. Davalı ... vekili tarafından davacılar İzzet, Zehra, Mustafa, İshak, Mehmet ve İmhan yönünden temyize konu edilen manevi tazminat miktarları anılan yasanın yürürlüğünden sonra verildiğinden kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay’ca da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden davalı vekilinin adı geçen davacılar yönünden temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde ve özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının ve manevi tazminatın takdirinde B.K.nun 56.maddesindeki özel haller dikkate alınarak hak ve nasafet kuralları çerçevesinde hüküm kurulmuş olmasına göre, davacılar vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
3-Mahkemece davacıların her biri için ayrı ayrı manevi tazminatın kabulüne karar verilerek, tüm davacılar yararına tek vekalet ücretine hükmedilmiştir. İhtiyari dava arkadaşı olan davacıların her birinin murislerinin ölümü nedeniyle ayrı ayrı manevi tazminat talebinde bulunmuş olması, her birinin davasının diğerinden bağımsız olması ve aralarında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunanların usul ekonomisi ilkesi dikkate alınarak birlikte dava açtıkları durumda da esasen birden fazla dava olduğu dikkate alınarak; her bir
davacı yönünden lehine hükmedilen tazminat miktarına göre ayrı ayrı vekalet ücreti verilmesi gerekirken yazılı şekilde tek vekalet ücretine hükmedilmesi ayrıca; 6100 sayılı HMK"nın 326. maddesinde yer alan; "Davada iki taraftan her biri kısmen haklı çıkarsa, mahkeme, yargılama giderlerini tarafların haklılık oranına göre paylaştır" hükmüne göre temyize konu karada tarafların haklılık oranına göre temyiz eden davacı taraf lehine hükmedilmesi gereken yargılama gideri 180,73 TL olduğu halde 53,97 TL olarak hesaplanması doğru değil ve bozmayı gerektirmekte ise de;bu yanılgıların giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden, hükmün 6100 sayılı HMK. nun geçici 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK.’nun 438/7.maddesi uyarınca düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1)numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz dilekçesinin davacılar İzzet, Zehra, Mustafa, İshak, Mehmet ve ... için hükmolunan manevi tazminatlar yönünden hükmün kesin olması nedeniyle REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE,(3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 7. bendindeki; "Davacılar manevi tazminat davasında kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca tespit edilen 1.800,00 TL vekalet ücretinin davalılar ... ve Beyteks Şirketinden müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine," ibaresinin çıkartılarak yerine "Davacılar manevi tazminat davasında kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca davacılar ... için 1.800,00 TL, ... için 1.800,00 TL,... 1.800,00 TL, ... için 1.800,00 TL, ... için 1.800,00 TL, ... için 1.800,00 TL ve ... için 1.800,00 TL vekalet ücretinin davalılar ... ve Beyteks Şirketinden müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine" ibaresinin yazılmasına, hükmün 5. bendindeki; "53,97 TL" rakamının hükümden çıkartılarak; yerine "180,73 TL"rakamının yazılmasına, hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara ve davalı ..."ye geri verilmesine, 07/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.