14. Hukuk Dairesi 2018/2653 E. , 2021/2852 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 31/12/2014 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 02/07/2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... ve Adnan Yazar tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
Davacı vekili, paylı ve elbirliği halinde mülkiyet hükümlerine tabi Balıkesir ili, Bandırma ilçesi, Günaydın Mahallesinde yer alan 153 ada 9 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki ortaklığın satış suretiyle giderilmesini talep etmiştir.
Bir kısım davalılar yargılama aşamasındaki beyanlarında, davacının taşınmazdaki payını anne ve babasını kandırmak suretiyle devraldığını, muris babalarının payı yönünden açılan tapu iptal ve tescili davasının kabulü sonucu yeniden pay sahibi olduklarını, annelerinin henüz dava açmayı kabul etmediğini beyan ederek davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece davanın kabulü ile ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü davalı ... ve ... ayrı ayrı temyiz etmişlerdir.
Hükmü temyiz eden davalı ... ceza infaz kurumu aracılığılığı ile verdiği dilekçede tutuklu bulunduğundan ve maddi durumu elverişli olmadığından temyiz başvurusu için gerekli harç ve giderleri ödeyemeyeceğini belirterek adli yardım isteminde de bulunmuştur.
Adli yardıma ilişkin usul ve esaslar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 334 ilâ 340. maddelerinde yer almaktadır. Anılan yasanın 336/3. maddesinde getirilen düzenleme ile de adli yardım talebinin kanun yollarına başvuru sırasında Yargıtay"a da yapılabileceği belirtilerek, duruşma yapılmaksızın istem hakkında bir karar verileceği 6100 Sayılı HMK’nın 337/1. maddesinde hüküm altına alınmıştır. Dolayısıyla, temyiz edenin adli yardım talepleri hakkında dairece bir karar verilir. Dosyada mevcut delil durumuna göre davalı ...’ın temyiz tarihinde tutuklu bulunması sebebi ile temyiz harç ve giderlerini ödeme gücünden yoksun olduğu kanaatine varıldığından, davalının adli yardım isteminin kabulüne karar verilerek işin esasının incelenmesine geçilmiştir.
Dava konusu taşınmaz hakkında tapu iptali ve tescil davası bulunması halinde, bu davanın sonunda pay ve paydaş durumu değişebileceğinden, ortaklığın giderilmesi davası da bu davanın sonucundan etkilenecektir. Bu nedenle, açılan tapu iptali ve tescil davalarının 6100 sayılı HMK"nın 165/1 maddesi gereğince görülmekte olan ortaklığın giderilmesi davası için bekletici mesele yapılması gerekir.
Somut olaya gelince; davalı ... tarafından verilen temyiz dilekçesinde annelerinin dava konusu taşınmazdaki payının davacıya muvaazalı devri sebebiyle annelerinin vefatından ve karar tarihinden sonra Bandırma 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/317 Esas sayılı tapu iptali ve tescil davasının açıldığını beyan edilmiştir. UYAP sisteminde üzerinden yapılan güncel sorgulamaya göre davanın halen derdest olduğu; aynı zamanda Tapu ve Kadastro Bilgi Sistemi (TAKBİS) üzerinden yapılan sorgulamaya göre de davacının payını tapu iptali ve tescil davasının açıldığı 18.08.2017 tarihinde dava dışı Nafiye Kaplan’a satış işlemi ile devrettiği anlaşıldığından husumetin bu kişiye karşı da yöneltilmesi gerekir. Tapu iptali ve tescil davaları sonucunda verilecek kararlar ile dava konusu taşınmazın pay ve paydaş durumu değişebileceğinden mahkemece Bandırma 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/317 Esas sayılı dosyasının sonuçlanması ve kararının kesinleşmesinin beklenmesi, daha sonra işin esasına yönelik bir karar verilmesi gerektiğinden, bu nedenlerle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı ... ile davalı ...’ın temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatıranlara iadesine, 15.04.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.