16. Ceza Dairesi 2018/4287 E. , 2019/2020 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ceza Dairesi
İSuç : Silahlı terör örgütüne üye olma, Tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması
Hüküm : Sanıklar hakkında ayrı ayrı;
1-TCK’nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK’nın 53, 58/9, 63. maddeleri uyarınca kurulan mahkumiyet,
2-TCK’nın 174/1, 174/2 ve 3713 sayılı Kanunun 5/2,TCK"nın 52/2-4, 53, 58/9. maddeleri uyarınca kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik istinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre duruşmalı olarak yapılan temyiz incelemesi sonunda dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Suriye uyruklu olan sanıkların kimliklerinin resmi kayıtlara göre değil beyanlarına göre tespit edildiğinin anlaşılması karşısında; parmak izleri alınıp fotoğrafları da çekilmek suretiyle ilama eklenerek infazın buna göre yapılması mümkün görülmüştür.
1-)Sanık ... müdafiinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanıklar müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA,
2-)Sanık ... müdafiinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
TCK"nın 315. maddesinde düzenlenen suçun örgüte yardımın özel bir şekli olup Devletin güvenliğine, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçları işlemek amacıyla kurulan silahlı terör örgütlerinin faaliyetlerinde kullanılmak maksadıyla, bunların amaçlarını bilerek; üretmek, satın almak ve ülkeye sokmak suretiyle silah, cephane veya nitelik ve nicelik yönünden önem arz eden benzeri maddelerin temini, nakledilmesi ve depolanması bağımsız bir suç olarak düzenlenmiş ve bu suçun failinin örgüt üyesi olmayan kişilerden olması gerektiği öngörülmüş, silahlı terör örgütlerinin üyesi olan failin bu seçimlik hareketleri gerçekleştirmesi halinde ise, örgüt üyesi olmaktan TCK"nın 314/2 ve 6136 sayılı Kanuna aykırılık suçundan cezalandırılması gerekeceğinden; sanıkların üzerlerinde bulunan patlayıcı maddeleri yurda sokmaya çalışırken yakalanmaları şeklinde gerçekleşen somut olayda; oluşa ve tüm dosya kapsamına göre, silahlı terör örgütünün hiyerarşik yapısına, organik bağ kurmak suretiyle dahil olduğu yönünde yeterli kesin delil bulunmayan sanığın patlayıcı maddeleri yurda sokmaktan ibaret eyleminin, TCK"nın 315. maddesindeki silah sağlama suçunu oluşturacağı gözetilmeden, suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı, sanık ... müdafiinin temyiz dilekçesi ile duruşmadaki itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin bu nedenlerle BOZULMASINA, sanık hakkında tayin olunan ceza miktarı ile tutuklu kaldığı süre dikkate alınarak tutukluluk halinin devamına, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Mardin 2. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 25.03.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
TEFHİM ŞERHİ:
25.03.2019 tarihinde verilen iş bu karar, Yargıtay Cumhuriyet savcısı ..."ın huzurunda, duruşmada sanıklar ... ve ...’un savunmalarını yapmış bulunan Av. ...’ın yokluğunda, 17.04.2019 tarihinde usulen ve açık olarak tefhim olundu.