
Esas No: 2013/3215
Karar No: 2014/2675
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2013/3215 Esas 2014/2675 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Fatsa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 11/12/2012
NUMARASI : 2009/619-2012/895
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalıya ait işyerinde 15.12.1980 memur statüsünde çalışmaya başladığını, 31.12.2002 tarihinde işçi statüsüne geçerek 17.04.2009 tarihine kadar işçi statüsünde çalıştığını, işyerinde haftalık çalışma süresinin 40 saat olarak belirlendiği, günde 3 saat fazla çalışma yaptığını, hafta tatillerinde çalışmaya devam ettiğini ileri sürerek, bir kısım işçilik alacaklarının tahsilini istemiştir.
Davalı vekili davacının fazla çalışma yapmadığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının fazla çalışma iddiasını tanık beyanları ile ispatladığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davalı taraf temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
Somut olayda, davacının fazla çalışma iddiasını doğrulayan davacı tanıklarının bir kısmı ile davalı işveren arasında aynı konuda husumet bulunmaktadır. Davalıya ait banka şubesinin 2009 yılına ait açılış kapanış saatlerine gösterir kayıtlar dosya
içerisine alınmış ise de bu kayıtlar davacının açılış ve kapanış saatleri arasında işyerinde çalıştığını ispatlar nitelikte değildir. Davalı işyerinde servis yetkilisi sıfatı ile çalışmakta olan davacının yaptığı işin niteliği de dikkate alındığında davacının işyerinde fazla çalışma yapmadığı anlaşılmaktadır. Saptanan bu durum karşısında ve yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulduğunda, fazla çalışma ücret alacağı talebinin reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.
2-Kabule göre de hüküm altına alınan dava konusu alacakların asıl dava ve birleşen dava dosyaları için ayrı ayrı hüküm kurulmaması, faiz başlangıç tarihlerinin dava ve ıslah tarihinden itibaren hükmedilmemesi ve davalı tarafın ek dava ile talep edilen alacak miktarlarına ilişkin süresi içerisinde ileri sürdüğü zamanaşımı def"inin dikkate alınmaması da hatalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 18.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.