1. Ceza Dairesi 2016/4149 E. , 2018/3642 K.
"İçtihat Metni"Uyuşturucu madde ticareti yapma, dolandırıcılık ve karşılıksız yararlanma suçlarından Kayseri 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 10/12/2014 tarihli ve 2014/1513 değişik iş sayılı toplama kararı ile 7 yıl 13 ay hapis cezasına hükümlü ..."in, açık ceza infaz kurumuna ayrılma talebinin reddine dair Kayseri Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü İdare ve Gözlem Kurulu Başkanlığının 17/02/2015 tarihli ve 2015/158 sayılı kararına yönelik şikayetin reddine ilişkin Kayseri İnfaz Hakimliğinin 27/02/2015 tarihli ve 2015/398 esas, 2015/426 sayılı kararına yönelik itirazın kabulü ile anılan İnfaz Hakimliği kararının kaldırılmasına dair Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 12/03/2015 tarihli ve 2015/403 değişik iş sayılı kararı ile ilgili olarak;
Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 03/02/2015 tarihli ve 2014/14723 esas, 2015/983 sayılı ilamında "Yargıtay 8. Ceza Dairesinin 19/12/2013 tarihli ve 2013/14257 esas, 2013/29604 karar sayılı ilâmında da belirtildiği üzere, 5275 sayılı Kanunun 44/3-1. maddesinde firar fiili karşılığında hücreye koyma disiplin cezasını öngören düzenleme ile aynı Kanunun 14/4. maddesinde yer alan "Açık ceza infaz kurumunda bulunan hükümlülerden kınamadan başka bir disiplin cezası alanlar ... kurum yönetim kurulunun kararı ile kapalı ceza infaz kuramlarına geri gönderilirler. Bu karar, infaz hâkiminin onayına sunulur." şeklindeki düzenleme ve yine Açık Ceza İnfaz Kuramlarına Ayrılma Yönetmeliğinin 12/1-b maddesinde yer alan "Açık kuramlarda cezası infaz edilmekte olan hükümlülerden b) firar edenlerin kurum yönetim kurulu kararı ile kapalı kuramlara iade edilir ve bu karar derhâl infaz hâkimliğinin onayına sunulur." şeklindeki düzenlemeler birlikte değerlendirildiğinde, bu hükümlerin infazı devam etmekte olan (infazı sırasında firar edilen) ilâm ya da ilamların yanısıra sair ilamları da kapsadığı, firar eylemine konu ilam ile sınırlı tutulmaması gerektiği, sonraki tarihlerde infazına başlanılan veya başlanılacak olan diğer ilamların infazı için de açık infaz kurumuna ayrılmaya engel teşkil edeceği" belirtilmiş olup, somut olayda hükümlünün içtimalı 6 yıl 3 ay hapis cezasını infaz etmekte iken Niğde İnfaz Hakimliğinin 08/01/2014 tarihli ve 2014/35 esas, 2014/34 sayılı kararı ile hapis cezasının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle tahliyesine karar verildiği, hükümlünün yükümlülüklerini ısrarla ihlal etmesi nedeniyle Kayseri İnfaz Hakimliğinin 03/06/2014 tarihli 2014/1543 esas, 2014/1547 sayılı kararı ile 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 105/A maddesinin 6/b fıkrası uyarınca denetimli serbestlik tedbirinin kaldırılmasına karar verildiği, buna istinaden 14/06/2014 tarihinde kapalı ceza infaz kurumuna alındığı, sonrasında kesinleşen 1 yıl ve 10 ay hapis cezalarının da infaza verildiği, Kayseri 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 10/12/2014 tarihli ve 2014/1513 değişik iş sayılı kararı ile hapis cezalarının içtima edildiği, şartla tahliye tarihinin 26/05/2016 olduğu, denetimli serbestliğe konu cezanın şartla tahliye tarihi gerçekleşmeden, sonradan kesinleşen ve infaza verilen cezaların da anılan Yargıtay ilamında belirtildiği üzere, kapalı ceza infaz kurumunda yerine getirilmesi gerektiği gözetilmeden, itirazın reddi yerine yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 12.06.2015 tarihli ve 94660652-105-38-3937-2015-12006/39082 sayılı yazılı istemlerine müsteniden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının tebliğnamesi ile Dairemize ihbar ve dava evrakı gönderilmekle, incelenerek gereği düşünüldü;
TÜRK MİLLETİ ADINA
5275 sayılı Kanunun 99. maddesindeki "Bir kişi hakkında hükmolunan her bir ceza diğerinden bağımsızdır, varlıklarını ayrı ayrı korurlar. Ancak, bir kişi hakkında başka başka kesinleşmiş hükümler bulunur ise, 107. maddenin uygulanabilmesi yönünden mahkemeden bir toplama kararı istenir." şeklindeki yasal düzenleme ile 5275 sayılı Kanunun 107. maddesinde yer alan cezaların toplanması müessesesinin şartlı tahliye süresinin hesaplanmasına yönelik olması, kapalı infaz kurumuna iade kararının bu kararın verildiği ilam dışındaki 5275 sayılı Kanunun 107. maddesi gereğince şartla tahliye süresinin hesaplanmasına yönelik toplamaya konu edilecek diğer ilamlar açısından açığa ayrılma yönetmeliği kapsamında "açığa ayrılmaya engel bir durum" teşkil edeceğine dair hükümlü aleyhine değerlendirme yapmayı gerektirir yasal bir düzenlemenin bulunmaması, kapalı ceza infaz kurumuna iade kararının denetimli serbestlik tedbiri ile infaz edilen ilama ilişkin olarak uygulanması gerektiği, hükümlünün sonradan kesinleşerek gelen ilam yönünden açığa ayrılma şartlarını taşıması halinde daha önce başka bir ilam nedeniyle verilen kapalıya iade kararının engel bir durum yaratmayacağı, bu yönde verilen Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 12.03.2015 tarihli ve 2015/403 değişik iş sayılı kararında isabetsizlik bulunmadığı, kanun yararına bozma istem yazısındaki firar ile ilgili açıklama ve yargı kararlarının somut olayla ilgisinin bulunmadığı anlaşılmakla, Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 12.03.2015 tarihli ve 2015/403 değişik iş sayılı kararına yönelik yerinde görülmeyen kanun yararına bozma isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
Sonuç ve Karar: Kayseri 2.Ağır Ceza Mahkemesinin 12.03.2015 tarihli ve 2015/403 değişik iş sayılı itirazın kabulüne ilişkin kararı usul ve yasaya uygun olduğundan, 5271 sayılı CMK"nun 309. maddesi uyarınca kanun yararına bozma istemi yerinde görülmediğinden, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının tebliğnamesine bağlı Yüksek Adalet Bakanlığının KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİNİN REDDİNE, dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 25/09/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.