
Esas No: 2018/2418
Karar No: 2018/11876
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2018/2418 Esas 2018/11876 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacılar,... Residence binasından bir daireyi davalıdan satın aldıklarını, maket üzerinde gösterilen tenis kortları, otopark, vs. tesislerin proje kapsamında yapılmadığını, sosyal tesislerin ... Belediyesine ait arazi üzerinde kaldığını, davalının yaptığı reklam ve tanıtımlarla kendilerini kasten yanılttığını ve ayıplı mal sattığını, bu nedenle dairede önemli bir değer kaybı bulunduğunu ileri sürerek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir
Mahkemece, davanın reddine dair verilen kararın, davacı tarafça temyiz edilmesi üzerine dairemizin 2013/20665 Esas-24153 karar 03.10.2013 tarihli ilamı ile bozulmasına karar verilmiş; bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda; Davacı ... yönünden; davasının zamanaşımı nedeniyle reddine, davacı ... yönünden davasının kısmen kabulü ile 2.085,00 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacı ..."ya verilmesine, fazlaya dair talebin reddine, karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-14.7.2004 günlü ve 5219 sayılı yasa ile HUMK.nun 427/2 maddesindeki temyiz ile ilgili parasal sınır 1.000.000.000 TL, 5236 sayılı yasanın 19. maddesi uyarınca 1.1.2017 tarihinden itibaren 2.270,00 YTL.ye çıkarılmıştır. Anılan yasada derdest davalar yönünden ne şekilde uygulanacağı yönünde açık bir uygulama hükmü bulunmamakta ise de Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 23.2.2005 gün ve esas 2005/13-32, karar 2005/85 sayılı kararı uyarınca yerel mahkemelerce kurulan hükümlerin temyizinin ve temyiz incelemesi sonucunda Yargıtay daireleri ya da Hukuk Genel Kurulunca verilen kararlara karşı karar düzeltme yoluna gidilmesi durumunda temyiz ya da karar düzeltme istemi hangi karara yönelik ise, o karar tarihinde yürürlükte bulunan kanun hükmünün esas alınacağı belirtilmiştir. Davalı tarafından temyiz edilen (2.085,00TL) miktar, karar tarihi (14.11.2017) itibariyle 2.270,00 TL’yi geçmediğinden HUMK.nun 5219 sayılı yasa ile değiştirilen 427.maddesinin 2.fıkrası gereğince davalının temyiz hakkı bulunmamaktadır. O nedenle miktar itibariyle kesin olan karara ilişkin davalının temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacıların tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir.
SONUÇ: Birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz dilekçesinin reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davacıların tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, peşin alınan 142,43 TL harcın davalıya iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10/12/2018ybirliğiyle karar verildi.