11. Ceza Dairesi 2019/458 E. , 2019/2401 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 213 Sayılı Kanununa Muhalefet
HÜKÜM : Mahkumiyet
A) Sanıklar hakkında 2006 ve 2007 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme suçlarından kurulan mahkûmiyet hükümlerine yönelik sanıkların temyiz taleplerinin incelenmesi:
Yokluklarında verilen ve sorgularında bildirdikleri adreslerine usulüne uygun şekilde sanık ...’a 03.03.2015 tarihinde, sanık ...’a ise 04.03.2015 tarihinde tebliğ edilen hükmün, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 310. maddesinde öngörülen bir haftalık yasal süresinden sonra, 04.05.2015 tarihli dilekçe ile temyiz ettikleri anlaşıldığından; yasal süresinden sonra yapılan temyiz istemlerinin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
B) Sanıklar hakkında “2006 takvim yılında sahte fatura düzenleme” suçundan kurulan mahkûmiyet hükümlerine yönelik katılan vekilinin temyiz talebinin incelenmesi:
Sanıklara yüklenen suçun cezasının miktarı ve üst sınırına göre, 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış, katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta aynı Kanun’un 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE,
C) Sanıklar hakkında “2007 takvim yılında sahte fatura düzenleme” suçundan kurulan mahkûmiyet hükümlerine yönelik katılan vekilinin temyiz talebinin incelenmesi:
1- Sanık ...’ın, akrabası olan ...’ın kendisini sigortalı yapacağı vaadiyle kimliğini aldığını, sürekli imza attırdığını, neye imza attığını bilmediğini, suçsuz olduğunu savunması; sanık ...’un, diğer sanık ...’nin amcası olan...’in yanında bekçi olarak çalıştığını, kendisini kandırarak şirkete ortak ettiğini, şirket işleriyle ilgilenmediğini, bekçilik yapmaya devam ettiğini, sahte fatura düzenlemediğini savunması karşısında; gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından,
a) Sahte olarak düzenlendiği iddia olunan faturaların kanaat oluşturacak sayıdaki asılları getirtilip sanıklara gösterilerek yazı ve imzaların kendilerine ait olup olmadığının sorulması, kendilerine ait olmadığını söylemeleri halinde; ...’ın CMK"nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakkı hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi ve faturalar gösterilerek yazı ve imzaların kendisine ait olup olmadığının sorulması,
b) ...da faturalardaki yazı ve imzaların kendisine ait olmadığını söylediği takdirde; yazı ve imza örnekleri temin edilerek, faturalardaki yazı ve imzaların sanıklara veya bu kişiye ait olup olmadığı konusunda uzman bir kurum veya kuruluştan rapor alınması,
c) Faturalardaki yazı ve imzaların sanıklara veya bu kişiye ait olmadığının anlaşılması halinde ise;
aa- Faturaları kullandığı belirlenen mükellefler hakkında karşıt inceleme raporu düzenlenip düzenlenmediğinin ilgili vergi dairesinden sorularak, düzenlenmiş ise onaylı örneklerinin getirtilmesi,
bb- Aynı mükellefler hakkında dava açılıp açılmadığının araştırılması; dava açılmış ise, dosyalarının getirtilerek incelenmesi ve bu davayla ilgili belgelerin onaylı örneklerinin çıkartılarak dosya içine konulması,
cc- Faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişilerin, CMK"nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi; kendilerinden, sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıklarının, sanıkları tanıyıp tanımadıklarının ve faturaların alınması konusunda sanıkların bir iştirakinin bulunup bulunmadığının sorulması,
Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanıkların hukuki durumlarının belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ile mahkûmiyet hükümleri kurulması,
2- Kabule göre; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 27/09/2011 gün ve 2011/3-167-2011/194 sayılı Kararında da açıklandığı üzere sanığın mahkumiyetiyle sonuçlanan ceza davasında katılan kendisini vekille temsil ettirdiğinden, vekil duruşmalara katılmasa dahi karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca katılan lehine vekâlet ücretine hükmedilmesi zorunlu olup, katılan lehine vekalet ücreti yerine dilekçe yazım ücretine hükmedilmesi,
Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz nedenleri bu sebeplerle yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 07.03.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.