
Esas No: 2010/10583
Karar No: 2012/436
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2010/10583 Esas 2012/436 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, iş kazası sonucu sürekli işgöremezlik durumuna giren sigortalıya bağlanan gelirler ile diğer ödemelerin tahsili istemine ilişkin olup, dava ve birleşen dava dilekçelerinde toplam 1.036,58 TL"nin ödenilmesi istenilmiş, ancak dava dilekçesinde toplam Kurum zararının 1.842,97 TL olduğu belirtilmiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup, 16.06.2010 günlü karar davacı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmiştir.
21.07.2004 gün ve 25529 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak, öngördüğü istisnalar dışındaki hükümleri yayım tarihinde yürürlüğe giren, 14.07.2004 tarih ve 5219 sayılı "Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun" ve ayrıca 5236 sayılı Kanun; katsayı artışı da uygulanmak suretiyle bu kanunların yürürlük tarihinden sonra yerel mahkemelerce verilen hükümler yönünden 2010 yılı için (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Geçici 3. maddesinde yer alan, 1086 sayılı Yasanın temyize ilişkin hükümlerinin uygulanmasının gerektiğine ilişkin düzenleme uyarınca) 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 427.maddesindeki temyiz (kesinlik) sınırını 1.430 TL olarak değiştirmiştir.
Alacağın bir kısmının dava edilmiş olması halinde temyiz (kesinlik) sınırının tespitinde alacağın tamamı gözetilmesi; tamamı dava edilen bir alacağın kısmen kabulünde ise temyiz (kesinlik) sınırının belirlenmesinde kabul ve reddedilen miktarların esas alınması (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Geçici 3. maddesinde yer alan, 1086 sayılı Yasanın temyize ilişkin hükümlerinin uygulanmasının gerektiğine ilişkin düzenleme uyarınca) HUMK"nun 427. maddesi hükmü gereğidir.
Anayasa Mahkemesi"nin, 21.03.2007 gün ve 26649 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 23.11.2006 gün ve E:2003/10, K:2006/106 sayılı kararı ile 506 sayılı Kanunun 26.maddesindeki "...sigortalı veya hak sahibi kimselerin işverenden isteyebilecekleri miktarla sınırlı olmak üzere..." bölümünün Anayasaya aykırılık nedeniyle iptali sonrasında, Kurumun rücu hakkının, yasadan doğan kendine özgü ve sigortalı ya da hak sahiplerinin hakkından bağımsız basit rücu hakkına dönüşmüş olması sonucu, Kurumun gelirler yönünden zararının, bağlanan gelirin ilk peşin
sermaye değerinin (1.311,11 TL) davalının kusuru karşılığı şeklinde belirlendiği ve somut olayda davalının tümüyle (%100) kusurlu olması halinde dahi, davacı Kurumun açabileceği ek davada talep edebileceği miktarın yukarıda değinilen temyiz (kesinlik) sınırının altında bulunduğu anlaşılmakla, anılan karara karşı temyiz yoluna baş vurulması miktar itibariyle mümkün değildir.
Hal böyle olunca, davacı Kurum vekilinin temyiz dilekçesinin miktar itibariyle kesinliği nedeniyle reddi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle davacı Kurum vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE, 17.01.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.