
Esas No: 2020/22208
Karar No: 2022/2497
Karar Tarihi: 13.01.2022
Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2020/22208 Esas 2022/2497 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
Asliye Ceza Mahkemesi, bir kişinin tehdit suçuyla suçlanmasına dair verilen beraat kararına yapılan temyiz başvurusunu ele aldı. Mahkeme, tehdit suçu için gerekli olan objektif ve yeterli sonuçların oluştuğunu belirtti ve bu nedenle beraat kararını hukuka aykırı buldu. Kararda, sanığın tehdit suçu için kastı olduğu vurgulandı. Ayrıca, kararda yer alan ikinci bir madde ise, uzlaştırma işlemleri sırasında suçun yeniden değerlendirilmesi gerektiğine ve basit yargılama usulünün Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildiğine dikkat çekildi. Kararda geçen kanun maddeleri ise şöyle: TCK'nın 106. maddesi (tehdit suçu), CMK'nın 253/1. maddesi (tehdit suçunun uzlaştırma kapsamına alınması), CMK'nın 254. maddesi (uzlaştırma işlemleri), CMK'nın 251. maddesi (basit yargılama usulü), Anayasa'nın 38. maddesi, TCK'nın 7. maddesi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Tehdit
HÜKÜM : Beraat
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü.
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1) Tehdit fiili, kişinin ruh dinginliğini bozan, iç huzurunu, bilinç ve irade özgürlüğünü ihlal eden bir olgudur. Fiilin mağdur üzerinde ciddi bir korku yaratabilmesi açısından sonuç almaya objektif olarak elverişli, yeterli ve uygun olması gerekir. Ayrıca tehdidin somut olayda muhatap üzerinde etkili olması şart değildir. Bu nedenle mağdurun korkup korkmadığının araştırılması gerekmez.
Tehdit suçunun manevi öğesi genel kasttan ibaret olup suçun yasal tanımındaki unsurlarının bilerek ve istenerek işlenmesini ifade eder. Olayda tasarlamanın varlığı aranmadığı gibi, saikin de önemi yoktur.
Kavga ve tartışma sırasında haksız bir fiilin kendisinde husule getirdiği şiddetli öfke ve elemin (gazabın) failin iradesini etkileyen bir etken olarak kusur yeteneğinde meydana getirdiği azalma nedeniyle koşulları varsa ancak yasal indirim nedeni olarak kabul edilebilmesi olanaklı ise de, önceden ilke boyutunda kastı kaldıran ve suçun oluşumunu engelleyen bir husus olarak kabulü mümkün değildir.
Bu açıklamalar doğrultusunda, olay günü sanığın savunmasında, olay sırasında mağdurlara hitaben “sizi ve kendimi keseceğim” şeklinde söz söylediğini kabul etmesi, mağdurların aşamalardaki beyanlarının da birbirleriyle uyumlu olması karşısında, söylenen sözlerin objektif olarak elverişli ve yeterli olması ve saikin de öneminin olmaması nedeniyle, olayda tehdit suçunun oluştuğu gözetilmeden, kanuni olmayan gerekçeyle beraat kararı verilmesi,
2) (1) numaralı bozmaya uyulması halinde;
a) Hükümden sonra 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair 6763 sayılı Kanun'un 34. maddesiyle değişik CMK'nın 253/1. madde hükmü uyarınca, sanığa atılı TCK'nın 106. maddesinin 1. fıkrasının 1. cümlesinde düzenlenen tehdit suçunun uzlaştırma kapsamına alınmış olması karşısında; anılan Kanunun 35. maddesiyle değişik CMK'nın 254. maddesi uyarınca aynı Kanun'un 253. maddesinde belirtilen esas ve usûle göre uzlaştırma işlemleri yerine getirilip sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
b) Uzlaşmanın sağlanamaması halinde, ... gün ve 7188 sayılı Kanunun 24. maddesiyle değişik CMK'nın 251. maddesinde Basit Yargılama Usulü düzenlenmiş olup, bu düzenlemenin uygulanmasıyla ilgili olarak, CMK'ya 7188 sayılı Kanunla eklenen geçici 5. maddenin birinci fıkrasının (d) bendinde yer alan “hükme bağlanmış” ibaresinin, Anayasa Mahkemesinin 14/01/2021 tarihli ve 2020/81 Esas, 2021/4 sayılı kararıyla "basit yargılama usulü" yönünden Anayasa'nın 38. maddesine aykırı görülerek iptaline karar verilmesi karşısında, temyiz incelemesi yapılan ve CMK'nın 251/1. maddesi kapsamına giren suç yönünden; Anayasa'nın 38. maddesi ile 5237 sayılı TCK'nın 7 ve CMK'nın 251 vd. maddeleri gereğince yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
Kanuna aykırı, O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz nedenleri yerinde görülmekle, tebliğnameye uygun olarak, HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine ... tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.