Abaküs Yazılım
İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2014/345
Karar No: 2021/199
Karar Tarihi: 08.03.2021

BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/345 Esas 2021/199 Karar Sayılı İlamı

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/345 Esas
KARAR NO : 2021/199 Karar

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 03/09/2010
KARAR TARİHİ : 08/03/2021

Kapatılan Beyoğlu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2010/358 E. Sayılı dosyasında açılan ve İstanbul (kapatılan) 48. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2011/151 E. Sayılı dosyasında kaydedilen ve Mahkememizin 2014/345 E. Sayılı dosyasına kayden devam etmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirketin ... işini ihale ile 19/07/2007 tarihinde aldığını, almış olduğu bu işin davaya konu mekanik tesisat işlerini, bila tarihli İşçilik ve Malzeme Alım Sözleşmesi ile davalılardan ... Ltd. Şti'ne devrettiğini, ... Ltd. Şti'nin uygulama firmasının davalılardan ... Ltd. Şti olduğunu, bu firma tarafından davaya konu boruların ...Tic Ltd Şti'den temin edildiğini, ... tarafından da bu boruların ...'dan temin edildiğinin öğrenildiğini, ihalenin anahtar teslim alınmış olduğunu, depo inşaatında Yangın Hidrant Hattı için gerekli bitümlü boruların, markaya olan güvenle müvekkilin talebine ve arzusuna bağlı olarak, alt firmalarca ... Ticaret A.Ş.'den temin edildiğini, bu boruların, davacı müvekkili yüklenicisi ... Ltd. Şti tarafından 2007 Kasım ve Aralık aylarında usulüne uygun olarak kullanıldığını / döşendiğini, inşaatın sözleşmeye uygun olarak 17.12.2007 tarihinde tamamlandığını ve kesin kabul tutanağı düzenlenerek sözleşmeye uygun vaziyette davacı müvekkili tarafından ... AŞ'ne teslim edildiğini, ... AŞ tarafından Yangın Hidrant hattında bulunan boruların su kaçırdığı ve delindiğinin bildirilmesi üzerinde davacı müvekkili tarafından yerinde inceleme yapıldığını, borularda hata olduğunu, yer yer delindiğini ve çürüdüğünün görüldüğünü, durumun ...'a bildirildiğini ancak herhangi bir netice alınmadığını, ... A.Ş'ne karşı yükümlülüklerinin devam etmesinden dolayı polietilen ... ile işin tamamlandığını, bu sebeple 22.000,00-TL malzeme, 15.000,00-TL uygulama ve işçilik masrafı yapıldığını, ayrıca davalılara ait borular nedeni ile yaşanan bu hadise nedeniyle müvekkili şirketin para ile ölçülmez derecede ticari itibar kaybına uğradığını ve zarar gördüğünü, bu bedellerin davalılarca tazmininin gerektiğini, açıklanan nedenlerle, fazlaya dair haklar saklı kalmak kaydıyla, mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yapılarak şimdilik 4.000,00-TL malzeme, 3.000,00-TL işçilik, 1.000,00-TL tazminat/ ticari itibar kaybı alacağının davalılardan müştereken ve müteselsilen yeniden uygulama tarihi olan 2009 yılı Haziran ayından itibaren reeskont faizi ile tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar ... Ltd. Şti. Ve ... Ltd. Şti. Vekili tarafından dava hakkındaki beyan dilekçesinde özetle; müvekkillerinin sorumluluğundan bahsedilemeyeceğini, diğer davalıların sebebiyet verdiği boru ve bitüm kaplama hatasından kaynaklandığını, müvekkili şirketlerin sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, bir zarar var ise diğer davalılardan tahsiline karar verilmesini, davanın reddi ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu boruların müvekkili şirket tarafından üretilmiş veya satılmış olduğuna dair herhangi bir somut delil belge ve bilginin dosyada mevcut olmadığını, bu sebeple hukuki ve fiili bir bağ bulunmadığını, husumet itirazında bulunduklarını, davacı tarafın dava konusu boruların 2007 Kasım ve Aralık aylarında döşenmiş olduğunu ve kesin kabulden bir müddet sonra boruların su kaçırdığı, delindiği ve çürüdüğünün tespit edildiğinin belirtildiğini, davacı tarafın basiretli tacir gibi davranma yükümlülüğünün bulunduğunu, davacı tarafın bu boruları ticari işlerinde kullanmak üzere satın aldığını, davacı tarafın muayene külfetini yerine getirmediğini ve yasal süresi içinde ayıp ihbarını yasanın aradığı şekilde yerine getirmediğini, tacirler arasındaki ihbar ve ihtarların geçerli olması için gerekli koşulları düzenleyen TTK 20nci maddesinin 3üncü fıkrasında "Tacirler arasında, diğer tarafı temerrüde düşürmek veya mukaveleyi fesih yahut ondan rücu maksadıyla yapılacak ihbar veya ihtarların muteber olması için noter marifetiyle veya iadeli taahhütlü bir mektupla yahut telgrafla yapılması şarttır" hükmünü taşıdığını, yasa ve içtihat hükümlerinin dava konusu olaya uygulanması halinde davacının malı teslim aldıktan itibaren 8 gün içinde muayene etmediğini / ettirmediğini. Malın satıcıda ve diğer alt yüklenicilerde muhafazası sırasında veya malın nakliyesi sırasında herhangi bir tahribata, korozyona maruz kalıp kalmadığı bu muayene neticesinde belirlenmesi gerektiğini, bu muayeneyi yapmadığı için 8 günlük süre içinde ayıp ihbarında da bulunulmadığını, dava konusu ürünlerdeki ayıbın BK 198de belirtilen nitelikte bir ayıp olduğu kabul edilse dahi davacının bu ayıbı öğrendiği tarihten itibaren derhal bildirim yükümlülüğünde bulunmadığını, tarafların tacir olması, aralarındaki satımın ticari nitelikte bulunması ve satımın ticari işlemleri ile ilgili olması nedeniyle TTK 25/4 maddesi çerçevesinde davanın 6 aylık yasal süre içinde açılmamış olması nedeniyle zamanaşımı itirazında bulunduklarını, olayda davacı tarafından ayıplı mal teslimi sebebi ile uğranılmış ve uğranılacak zararların tazmininin talep edildiği, davacı şirketin davaya konu boruların en son Aralık 2007 tarihinde döşenmesinin tamamlandığı ve kesin kabulünün yapılarak ... A.Ş'ye teslim edildiğinin belirtildiği, bu davanın ise tam 3 yıl sonra 03.09.2010 tarihinde ikame edildiğini, bu noktada davacı tarafından genel hükümler dahilinde talep edilen tazminat için yasal zamanaşımı süresinin aşıldığını, ticari dava zamanaşımı süresi olan 6 aylık sürenin geçirildiğini, davacının malın üretiminin ayıplı olduğu iddiasının hiçbir bilimsel inceleme ve veriye dayanmadığından davanın esası yönünden de reddini talep ettiklerini, bu tarz tesisat döşeme işlerinde önemli olan hususun boruların su ve dış fiziki etmenlere karşı yalıtımının be gereken katodik korumanın yapılması olduğunu, aksi halde döşeme işleminde kullanılan boruların korozyona uğrama ihtimalinin çok yüksek olduğunu, bu durumda borulardaki hasarın imalat hatası değil döşeme hatasından veya koruma / nakliye hatasından kaynaklanmasının söz konusu olduğunu, bu hususun netlik kazanmadan borularda bir üretim hatasından bahsetmenin mümkün olmayacağını, herhangi bir bilimsel ve teknik inceleme, deneye dayanan bir veri, belge ve rapor ibraz edilmediğini, davacının iddialarına karşı her türlü savunma haklarının saklı tutulduğunu, davacının malın üretiminin ayıplı olduğu iddiasını kabul etmediklerini, bundan dolayı davacının davasının reddi ile tüm Mahkeme masrafları ve ücret-i vekaletin karşı tarafa bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... Tic A.Ş vekili'nce davanın ... A.Ş'ye ihbar edilmesinin talep edilmesi üzerine dava ... A.Ş'ne ihbar edilmiştir.
Davalı ...'un davaya cevap dilekçesinde; kendisinin çelik boru satış faaliyeti ile iştigal etmekte olduğunu, davalılardan ...'ın ürünlerini satmakta olduğunu, ancak söz konusu boruların kendisi tarafından satıldığına ilişkin davacı şirket tarafından herhangi bir somut delil belge vs sunulmamış olduğundan kendisi ile boruların satışı konusunda hukuki ve fiili bir bağ kurulamadığını, sattığı borular üzerinde ... ibaresi olmakla birlikte ... şeklinde bir ibarenin yer almadığını, bu nedenle husumet itirazında bulunduğunu, malın muayene ve ihbar sürelerine uyulmadığını, davacı tarafın muayene külfetini yerine getirmediğini ve yasal süresi içinde ayıp ihbarını yasanın aradığı şekilde yerine getirmediğini, davacının malı teslim aldıktan sonra 8 gün içinde muayene etmediğini / ettirmediğini, bu muayeneyi yapmadığı için 8 günlük süre içinde ayıp ihbarında bulunmadığını, tarafların tacir olması, aralarındaki satımın ticari nitelikte olması ve satımın ticari işlemleri ile ilgili olması nedeniyle TTK 25/4 maddesi çerçevesinde davanın 6 aylık yasal süre içinde açılmamış olması nedeniyle zamanaşımı itirazında bulunduğunu, davacı vekilinin dava konusu borulardaki imalat hatası sonucuna nasıl ve hangi incelemeler ev testler neticesinde ulaştıklarına dair en ufak bir beyanda bulunmadığını, dolayısıyla davacının davasının reddi ile tüm Mahkeme masraflarının davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İhbara cevap veren ... A.Ş vekilince sunulan beyan dilekçesinde; Dava konusu olayda ... A.Ş için 06.05.2006 - 05.05.2007 döneminde ... numaralı Ürün Sorumluluk Poliçesi'nin müvekkili şirket tarafından tanzim edilmiş olduğunu ancak davaya konu olayın dayandırıldığı süreçteki tüm olayların düzenlenen poliçenin teminat süresi sona erdikten sonra gerçekleştiğini, hasara neden olan boruların kullanıldığı inşaat işinin ihale ile alınmasının 19.07.2007 tarihi olduğunu, boruların kullanıldığı inşaatın teslim tarihinin 17.12.2007 olduğunu, dolayısıyla ihbar edilen sıfatı ile yer alan müvekkili şirket aleyhine hüküm kurulmaması talep edilmiştir.
Deliller; Yapım İşine konu Sözleşme, İşçilik ve Malzeme alımı sözleşmesi, Faturalar ve Sevk İrsaliyeleri, ... tarafından yapılan Düzeltici Önleyici Faaliyet Raporu, Kalite Teknik Raporu, Serik 1. Asliye Hukuk Mahkemesi kanalıyla alınan keşfen oluşturulan bilirkişi raporu, Bilirkişi İncelemesi.
Mahkememizce deliller toplandıktan sonra, boruların döşendiği mahal olan ... Asliye Hukuk Mahkemesi'ne yazılan talimat sonucu 11.01.2012 tarihinde tanık dinlenerek keşif yapılmış ve Hukuk Bilirkişisi ... ve İnşaat Bilirkişisi ... tarafından tanzim edilen 15/04/2013 havale tarihli raporlarında;
Bilirkişiler ... ve ...'a tevdi edilmek suretiyle Bilirkişi Raporu aldırılmıştır. 15/04/2013 tarihinde sunulan Bilirkişi Raporunda özetle;
"...Dosyaya konu borunun mahkeme heyetinde metaloroloji mühendisi ve labrotuvar bulunmadığından dolayı bir inşaat mühendisi ve bir avukat bilirkişi tarafından numunelerin alınıp asıl dosyasına gönderilmesi tarafımızdan istenmiştir.
Numune alma işlemi bim deposu güney batı köşesinin parsel kenarında açılan bölgesinde yapılmıştır. Açılan kazı bölgesinin yaklaşık ED50 kordinat sisteminde 585862,50; 4090563,60 dır. Parsel kenarında ufak kepçe ile açılan çukurda boru bulundu, boru kenarları açıldı temizlendi. Boru oksijen kaynağı ile kesilmeye çalıştı ancak boru içerisinde su olduğundan dolayı kesilemedi. Boru içerisindeki su açılan delikler sayesinde boşaltıldı ve su pompası ile çekildi. Su boşaltıldıktan sonra oksijen kaynağı ile kesilerek numune çıkarıldı. Çıkarılan numune ispiral ile 3 parçaya bölündü tarafımızdan poşetlendi kutulandı. Çekilen fotoğraflarda raporumuzun altında yer almaktadır,..." şeklinde görül bildirilmiştir.
Taraflar arasında uyuşmazlıkla ilgili olarak su kaçırdığı ve delindiği iddia edilen ... Asliye Hukuk Mahkemesince mahallinde numuneler alınan borularda laboratuvar ortamında bilirkişi maarifetiyle incelenmek suretiyle taraf ve iddia ve savunmaları değerlendirilerek davalıların sorumluluğunun bulunup bulunmadığı, yeni döşenen hat nedeniyle yapılan harcama, harcamanın yerinde olup olmadığı ve davacının zararının tespiti bakımından Bilirkişiler Borçlar Hukukçusu ..., Metalurji Mühendisi Prof. Dr. ..., Makina Mühendisi ..., Kimya Mühendisi ... tarafından tanzim edilen 21/03/20141 tarihli Bilirkişi heyeti Raporunda özetle;
"...dava konusu çelik boruların üretiminde bir ayıp veya hata saptanamadığı;
Davaya konu depoda çelik boru kullanımının teknik açıdan zaten doğru bir tercih olmadığını, kullanıcının koruyucu izolasyonları kontrol etmesi, ek yerindeki kaynaklar sonrası açık kalan veya yanan bölümleri tamir ettirmesi ve yeniden izolasyon kaplatması gerektiği; bu yükümleri yerine getirmemiş olan davacının işi TBK md. 477 (eBK md.362) uyarınca kabul etmiş sayılacağı; dolayısıyla da davaya konu zarar nedeniyle davalının sorumluluğunun tespit edilemediği yönünde,..." görüşleri beyan edilmiştir.
Davacı vekilince Bilirkişi Heyet Raporuna dair beyan ve itiraz dilekçesi sunulmuştur.
Davalı ... vekilince Bilirkişi Heyeti Raporuna dair beyan dilekçesi sunulmuştur.
Mahkememizin 20.03.2014 tarihli celsesinin 3 nolu bendinde ... 46. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin... E. Sayılı dosyasının sonucunun beklenmesine dair karar verilmiştir.
Davacı vekilince sunulan 02.04.2014 havale tarihli dilekçe ile ... 46. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... E. Sayılı dosyasının sonucunun beklenmesine dair ara karardan rücu edilmesi talep edilmiştir.
Mahkememizce verilen 03.04.2014 tarihli ara karar ile; ara karardan rücu talebi reddedilerek Mahkememizin 20.03.2014 tarihli ara kararının 3üncü maddesi gereği ... 46. Ticaret Mahkemesi'nin ... E. ... K. Sayılı dosyasının sonucunun beklenmesine karar verilmiştir.
... 46. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 30/12/2013 tarihli ve... E., ... K. Sayılı Karar ile;
"Davacı ...A.Ş.'nin davalılar aleyhine asıl ve ıslahla açtığı maddi tazminat davasında;
Davacının ....A.Ş. vc ... A.Ş.'ne yönelik tazminat taleplerinin alınan bilirkişi raporları ile iş bu davalıların oluşan zararın niteliğine göre, dava konusu boruların üreticisi ve satıcısı oldukları ve oluşan zarardan sorumlu olmadıkları tespit edildiğinden, iş bu davalılar aleyhine açılan maddi tazminat davasının REDDİNE,
Davacının davalılar ... A.Ş., ... Ltd.Şti ve ... Ltd. Şti aleyhine asıl ve ıslahla açtığı maddi tazminat davası yönünden istemin KISMEN KABULÜ ile,
Oluşan 46.851,67 TL zararın davalıların kusuruna göre %75 oranına isabet eden 35.138,75 TL'sini iş bu davalılardan;
7.000,00 TL'siııe dava tarihinden itibaren,
28.138,75 TL'sine ıslah tarihinden itibaren olmak üzere değişken oranda avans faiz oranına geçmemek üzere reeskont faizi uygulanmak suretiyle hesaplanacak miktarın müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
Davacı ... A.Ş.'nin davalıların, ticari itibarlarını zedeledikleri iddiasına dayalı manevi tazminat istemine ilişkin, davalıların davacının ticari itibarını zedeleyici bir nitelikte bir eylem ve beyanlarının bulunmadığı ve manevi tazminat istem koşullarının oluştuğunun ispat edilememesi sebebiyle REDDİNE," dair karar verilmiştir.
İstanbul Kapatılan 46. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 30/12/2013 tarihli ve 2010/357 E., 2013/356 K. Sayılı Kararın temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 15. Hukuk Dairesi'nce verilen 29/04/2015 tarih ve 2014/3754 Esas 2015/2248 Kararı ile;
"...Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, ayıbın giderilme bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, davalılar ... A.Ş. ile ... Tic.A.Ş. hakkındaki davanın reddine, diğer davalılar hakkında davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davacı vekili ile davalı ...Yapı A.Ş. ve katılma yoluyla davalılar... Ltd. Şti. ile ... Ltd. Şti. vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Davalılar ... Ltd. Şti. ile ... Ltd. Şti. vekilleri 17.03.2014 havale tarihli temyize cevap dilekçesinde kararın bozulmasını talep etmiş olduklarından bu dilekçeleri katılma yoluyla temyiz niteliğinde görülmüş ise de, dilekçeleri temyiz defterine kayıtlı olmadığı gibi temyiz harcı da yatırılmadığı, bu arada temyiz süresi de geçmiş olduğundan adı geçen davalıların temyiz dilekçelerinin süre yönünden reddi gerekmiştir.
2-Davacının temyiz itirazlarına gelince;
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
3-Dava dışı ... ile arasında olan akdî ilişkiye göre davacı yüklenicidir. Yüklenici davacı şirket sözleşme ile aldığı işin mekanik tesis yapım kısmını tarihsiz işçilik ve malzeme alım sözleşmesi başlıklı sözleşme ile davalı ... Ltd. Şti.'ne devretmiştir. ... Ltd. Şti. ile aralarında olan ilişkide davacı iş sahibi, davalı ... Ltd. Şti. yüklenicidir. Eser sözleşmelerinde yüklenici, işin ehli olduğundan basiretli bir tacir gibi işi, fen ve tekniği ile iş sahibinin beklediği amaca uygun olarak tamamlayıp teslim etmek zorundadır. Özen ve sadakat borcu vardır. İşin kusurlu yapılmasında iş sahibinin talimatı bulunduğu ve bu talimat sonucu ayıplı yapıldığı ileri sürülüp, kanıtlanmadıkça iş sahibinin işin devamı süresince yükleniciyi ve yaptığı işleri kontrol mükellefiyeti bulunmadığından ayıplı imalâtta iş sahibinin doğrudan doğruya etki ve katkısı bulunmadığı sürece iş sahibine kusur izafe edilmesi mümkün değildir. Somut olayda davacının, işin yapılmasında talimatının bulunduğu ve ayıplı imalâtta doğrudan etkisinin olduğu kanıtlanamamıştır.
Bu durumda mahkemece ayıp nedeniyle hesaplanan ayıbın giderim bedelinden herhangi bir kusur indirim yapılmaksızın sorumlularından tahsiline karar verilmesi gerekirken, yanlış değerlendirme ile kusur indirimi yapılarak tahsil kararı verilmesi doğru olmamıştır.
4-Davalı ... A.Ş. vekilinin temyiz itirazları ile ilgili olarak; bu davalı ile davacı arasında eser ya da alım satım gibi akdî ilişki bulunmamaktadır. Mekanik tesisat işlerini yapmayı üstlenen davalı taşeron ...Ltd.Şti., işin uygulanması ile ilgili bölümü alt taşeron ... Şti.'ne devretmiş, ... da işin yapımı sırasında döşenecek yangın borularının bitümleme işini ... A.Ş.'ye devretmiştir. Davalı ... A.Ş.,... Ltd.Şti.'nin alt taşeronu olup, akdî ilişkisi bu şirketledir. ...A.Ş.'nin yangın borusunun bitümle işinde kusuru varsa bundan dolayı akidi ilişkisi bulunmayan davacıya karşı değil, akdi olan ...Şti.'ne karşı sorumludur.
Bu halde mahkemece davacı ile aralarında akdî ilişki bulunmayan davalı ... A.Ş. hakkındaki davanın taraf sıfatı (pasif husumet) yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken bu husus gözden kaçırılarak ayıpların giderilme bedelinden diğer davalılarla birlikte sorumlu tutulması da usul ve yasaya aykırı bulunmuştur.
Kararın belirtilen sebeplerle bozulması gerekmiştir...." şeklinde Mahkeme kararı bozulmuştur.
... 46. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... E. Sayılı dosyada verilen kararın Yargıtay Bozma İlamı sonrasında ... 6. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... Esas sırasına kaydolduğu ve 22.03.2017 tarihinde ... Karar numarası ile verilen kararda;
1-... A.Ş. ve ... San A.Ş Aleyhine açılan davanın REDDİNE,
2-...A.Ş. Aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE,
3- a.... LTD ŞTİ aleyhine açılan davanın KABULÜNE,
b. 46.851,67 TL alacağın davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
c. Hükmedilen alacağın 7.000 TL'sinin dava tarihi olan 03/09/2010 39.851,67 TL'sinin ıslah tarihi olan 18/11/2013 tarihinden itibaren değişken oranlarda ticari temerrüt faizi uygulanmasına,
4-... ŞTİ aleyhine açılan davada mahkememizce verilen ilk hükmün davacı ve davalı şirket vekili tarafından temyiz edildiği, davalı şirketin temyiz talebinin süre yönünden reddine karar verildiği, mahkememizce verilen ilk hükümdeki miktar itibariyle davacının kazanılmış hakkının bulunduğu anlaşılmakla, 46.851,67 TL tazminattan kazanılmış hak nedeniyle davalı şirketin 35.138,75 TL ile sorumlu tutulmasına, bu miktar yönünden davalı ... Ltd. Şti. Müşterek ve müteselsil olarak sorumlı tutularak bu miktarın davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Hükmedilen alacağın 7.000 TL'sinin dava tarihi olan 03/09/2010 28.138,75 TL'sinin ıslah tarihi olan 18/11/2013 tarihinden itibaren değişken oranlarda ticari temerrüt faizi uygulanmasına, 6-Davacının manevi tazminat davasının REDDİNE, ... " dair karar verilmiştir.
... 6. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... E. Sayılı dosyasında verilen kararın temyizi üzerine Yargıtay 15. Hukuk Dairesi' nin 2018/ 2196 Esas- 2018/4892 karar sayılı 06.12.2018 tarihli bozma ilamında;
" ...Dava, ayıbın giderilme bedelinin tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece yapılan yargılama sonunda davalılar ... A.Ş. ile ...Tic. San. A.Ş. aleyhine açılan davanın reddine, davalı ... A.Ş. aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı ...Ltd. Şti. aleyhine açılan davanın kabulüne, davalı ...Tic. Ltd. Şti. aleyhine açılan davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın şümulü dışında kalarak kesinleşmiş olan cihetlere ait temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Mahkeme tarafından verilen 30.12.2013 gün ve 2010/357 Esas, 2013/356 Karar sayılı ilk kararın davacı, davalı ... A.Ş., davalı ... Şti. ile davalı ...Tic. Ltd. Şti. tarafından temyiz edildiği, Dairemizin 29.04.2015 gün ve 2014/3754 Esas, 2015/2248 Karar sayılı ilamıyla, davalılar ... Ltd. Şti. ile ... Ltd. Şti. tarafından her ne kadar karar temyiz edilmiş ise de, bu davalıların temyiz dilekçelerinin temyiz defterine kayıtlı olmadığı gibi yasal süre içinde temyiz harçlarını yatırmadıkları gerekçesiyle temyiz taleplerinin reddine karar verildiği, kararın böylelikle bu davalılar bakımından kesinleştiği, ayrıca mahkeme tarafından ayıbın giderim bedeli konusunda kusur indirimi yapılmaksızın sorumlulardan tahsiline karar verilmesi gerekçesiyle kararın davacı yararına bozulduğu anlaşılmıştır. Mahkeme tarafından bozma kararından önce hükme esas alınan bilirkişi raporunda ayıbın giderilme bedelinin 46.851,67 TL olarak hesaplandığı, mahkemece davacının akidinin davalı ... Ltd. Şti. olması nedeniyle bu bedelin davalı ... Ltd. Şti.’den tahsiline, davalı ... Ltd. Şti.’nin de bozmadan önce kusur durumu göz önünde bulundurularak 35.138,75 TL bakımından sorumlu tutulduğu, kararın bu davalı bakımından kesinleştiği, ilk hükümdeki miktar itibariyle davacının kazanılmış hakkının bulunduğu gerekçesiyle davalı ...Tic. Ltd. Şti.’nin 35.138,75 TL’den diğer davalı ... Ltd. Şti. ile birlikte müşterek ve müteselsilen sorumlu tutulmasına karar verilmiş ise de, Dairemizin bozma kararında talep edilen ayıbın giderilme bedeli konusunda kusur indirimi yapılmaksızın sorumlulardan tahsiline karar verilmesi gerektiği belirtilerek kararın davacı yararına bozulduğu, kusur indirimi yapılmadığı takdirde bedelin 46.851,67 TL olduğu, davalı ... Ltd. Şti. bakımından bu miktarın kesinleştiği anlaşıldığından davalılar ...Ltd. Şti. ile davalı .... Ltd. Şti.’nin 46.851,67 TL’den müşterek ve müteselsilen sorumlu tutulması gerekmekte iken bu hususun gözden kaçırılması doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur...." şeklinde karar bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyulmuş ve ...46. Asliye Ticaret Mahkemesinin ... esas) 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin ... esas sayılı dosya numarasını almış olup, ... 6. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 06/02/2020 tarihli ve ... E., ... K. Sayılı Karar ile;
"Davacının davasının kısmen kabulü-kısmen reddi ile;46.851,67 TL'nin dava tarihi olan 03/09/2010 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faiziyle birlikte davalılar ... Ltd. Şti ve ... Ltd Şti'nden müştereken ve müteselsilen tahsiline davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin davacı talebinin reddine," dair karar verilmiştir.
Mahkememizin 2014/345 E sayılı dosyasının 34 nolu 16.09.2020 tarihli celsesinde davalı Borusan Mannesmann yönünden dosyanın tefrik edilmesine karar verilmiş 17.02.2021 tarihli celsede tefrik kararından rücu edilerek 2020/787 E., 2021/143 K. Sayılı karar ile Mahkememiz 2014/345 E. Sayılı dosyası ile Birleştirilmesine karar verilmiştir.
GEREKÇE;
Taraflar arasındaki ihtilaf; Davacı tarafın ayıplı olduğu iddiasında bulunduğu davaya konu borulardan dolayı davalılardan alacaklı olup olmadığı, malzeme, işçilik, tazminat/ ticari itibar kaybı zararlarının olup olmadığı varsa miktarları ve bunlardan davalıların sorumlu olup olmadığı hususlarındadır.
Tüm dosya kapsamından; Davacı şirket, ... işini ihale ile 19.07.2007 tarihinde almış olduğu, işin davaya konu mekanik tesisat işlerini, bila tarihli işçilik ve malzeme alım sözleşmesi ile davalılardan ... Şti'ne devretmiş olduğu, ... Ltd Şti'nin uygulama firmasının ... Ltd Şti olduğu, davaya konu boruların ... Ltd Şti'den temin edildiği, ... Ltd Şti'nin de davaya konu boruları ...'dan temin edildiği, inşaatın 17.12.2007 tarihinde tamamlandığı ve ... AŞ tarafından yangın hidrant hattında bulunan boruların su kaçırdığı ve delindiğinin bildirilmesi üzerine inceleme yapıldığı ve borularda hata olması ve yer yer delindiği, çürüdüğünün tespit edildiği, ... A.Ş'ye karşı yükümlülüklerinin devam etmesinden dolayı işi başka bir şekilde tamamlandığı, dolayısıyla meydana gelen zararlardan dolayı şimdilik olmak üzere 4.000,00-TL malzeme, 3.000,00-TL işçilik, 1.000,00-TL tazminat / ticari itibar kaybı alacağının tahsili için dava ikame edildiği,
... 46. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... E sayılı dosyasında açılan davada, davacının ...Tic A.Ş olduğu, davalıların ... A.Ş, ...Tic Ltd. Şti, ... Ltd. Şti, ... San A.Ş, Borusan Mannesmann ... A.Ş olduğu, davacı şirketin ... İşini ihale ile 30.10.2006 tarihinde aldığını, davaya konu olan Mekanik Tesisat İşlerini bila tarihli İşçilik ve Malzeme Alım Sözleşmesi ile davalılardan ... Ltd. Şti'ne devrettiğini, ... Ltd Şti'nin uygulama firmasının davalılardan ... Ltd Şti olduğu, vu firma tarafından davaya konu boruların ... A.Ş'den temin edildiini, ... AŞ'nin de boruları ... olan ...Tic. San. A.Ş'den aldığını, işin ... AŞ.'ne teslim edildiği, ... A.Ş'nin boruların su kaçırmasının ve delindiğinin bildirilmesi üzerine inceleme yapıldığı, ancak davalılardan ...'a bildirilmesi üzerine herhangi bir cevap alınamadığı, yüklendikleri işi başka bir malzeme ile bitirdiklerini, bundan dolayı malzeme, işçilik ve ticari itibar kaybının tahsilini talep etmiştir.
Mahkememizin 20.03.2014 tarihli ara kararının 3üncü maddesi gereği ... 46. Ticaret Mahkemesi'nin ... E. ... K. Sayılı dosyasının sonucunun beklenmesine karar verilmiştir.
Her ne kadar Mahkememiz dosyasında ... 46. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... E. Sayılı dosyasının sonuçlanmasına karar verilmiş ve bu dosyanın sonucu beklenirken, 2010 yılından bu yana devam eden iki ayrı dava safahatına dair esas numaralarının ve notlarının karıştırılmış olmasından dolayı aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Açıklanan gerekçeye göre;
1-Mahkememizce verilen önceki kararın 1 a numaralı hüküm maddesi Yargıtay Bozma İlamı dışında tutularak kesinleşmiş olduğundan, bu talepler yönünden yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına,
2-Davacının maddi tazminat talebi yönünden KABULÜ ile
7.000,00-TL'nin dava tarihi olan 03.09.2019 tarihinden itibaren
39.851,67-TL'nin ıslah tarihi olan 19.11.2013 tarihinden itibaren ticari avans faizi işletilerek davalılardan ... Ltd Şti ile ...Tic Ltd Şti'den müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacıya ÖDENMESİNE,
3-... A.Ş yönünden davanın pasif husumet dolayısıyla REDDİNE,
4-Davacının manevi tazminat talebinin REDDİNE,
5-Alınması gereken 3.200,44 -TL harçtan peşin alınan 118,80 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.081,64 TL harcın davalılardan ... Ltd Şti ile ...Tic Ltd Şti'den müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacının peşin olarak yatırdığı 118,80 TL harcın davalılardan ... Ltd Şti ile ... Şti'den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 6.890,72 TL ücreti vekaletin davalılardan ... Ltd Şti ile ... Tic Ltd Şti'den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davacının yaptığı ilk masraf 17,15 TL, vekalet harcı 2,75-TL, 1.298,00-TL labrotuvar gideri, 129,20-TL keşif harcı, posta + tebligat +müzekkere gideri toplamı 427,40 TL, bilirkişi ücreti 2.800,00 TL olmak üzere toplam 4.674,50 TL'nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Dair davacı vekilinin yokluğunda davalı Borusan vekilinin yüzüne karşı, diğer davalıların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık kesin süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi (İstinaf Mahkemesi) nezdinde İstinaf Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usûlen anlatıldı. 08/03/2021

Katip
¸e-imzalıdır


Hakim
¸e-imzalıdır







Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi