Abaküs Yazılım
Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2020/337
Karar No: 2021/239
Karar Tarihi: 08.03.2021

BAM Hukuk Mahkemeleri Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/337 Esas 2021/239 Karar Sayılı İlamı

T.C. ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
T.C.
ANKARA TÜRK MİLLETİ ADINA
6.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
ESAS NO : 2020/337 Esas
KARAR NO : 2021/239


DAVA : Sigorta
DAVA TARİHİ : 08/03/2020
KARAR TARİHİ : 08/03/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 07/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: 18/10/2019 tarihinde davalı ... şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı ... plakalı aracın tam kusurla davacıya ait ... plakalı araca çarparak hasar verdiğini, davacıya ait araçta oluşan değer kaybının Sigorta Tahkim Komisyonu 2019/11900 sayılı dosyası ile 1659,00 TL olarak tespit edildiğini, zarar tespitinin belirlenmesi amacıyla sigorta eksperine başvurulduğunu ve bedelinin 350,00 TL olduğunu beyanla toplam 2.009,00 TL nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı yan üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı ... cevap dilekçesinde özetle: Türk Ticaret Kanunun 5/A maddesi gereğince davacı tarafın dava açmadan önce arabuluculuğa başvurmasının dava şartı olduğunu oysa eldeki davada arabuluculuğa başvurulmadan dava açıldığını bu sebeple davanın usulden reddi gerektiğini beyan edip sonrasında esasa dair beyanlarını sıralamıştır.
Kabul tarihi 06/12/2018 olan 7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun’un 21. 22. 23. ve 24. maddeleri ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5 inci maddesinden sonra gelmek üzere ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki cümle eklenmiştir.
"MADDE 20- 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5 inci maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki madde eklenmiştir.
“3. Dava şartı olarak arabuluculuk
MADDE 5/A- (1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
(2) Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hâllerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilir.”
MADDE 21- 6102 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 12- (1) Bu Kanunun dava şartı olarak arabuluculuğa ilişkin hükümleri, bu hükümlerin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla ilk derece mahkemeleri ve bölge adliye mahkemeleri ile Yargıtayda görülmekte olan davalar hakkında uygulanmaz.”
MADDE 22- 7/6/2012 tarihli ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki cümle eklenmiştir.
“Şu kadar ki dava şartı olarak arabuluculuğa ilişkin 18/A maddesi hükmü saklıdır.”
MADDE 23- 6325 sayılı Kanuna Dördüncü Bölümden sonra gelmek üzere “Dava Şartı Olarak Arabuluculuk” başlığıyla Beşinci Bölüm ve aşağıdaki madde eklenmiş, diğer bölümler buna göre teselsül ettirilmiştir.
“Dava şartı olarak arabuluculuk
MADDE 18/A- (1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir."
Bu yasal düzenleme ile TTK’nin 5. maddesine eklenen 5/A maddesiyle, TTK’nın 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalarda konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı haline getirilmiş, aynı yasal düzenlemenin 23. maddesinde; 6325 sayılı Kanuna eklenen 18/A maddesiyle arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise davacının arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorunda olduğu, bu zorunluluğa uyulmaması halinde davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği açıkca ifade edilmiştir.
Davacı vekili davadan önce Sigorta Tahkim Komisyonuna müracaat ettiklerini, 5684 sayılı yasanın 30. Maddesinin 16. Fıkrasına göre Tahkim Komisyonunca süresi içerisinde dava sonuçlandırılmadığı ve elde ki davanın devam niteliğinde olduğunu beyanla arabuluculuk müracaatının gerekmediğini savunmuş ise de yukarıda yazılan kanun hükümleri gözetildiğinde herhangi bir istisna öngörülmediği ve ticari dava niteliğindeki iş bu davada dava açılmadan önce arabuluculuğa müracaatın dava şartı olduğu mahkememizce değerlendirilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere:
Davanın dava şartı yokluğundan usulden REDDİNE,
Alınan harç yeterli olduğundan başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Dava sırasında kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına takdir edilen 2.009,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya ödenmesine,
HMK 333. Maddesi gereğince mahkemece yatırılan avansın kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesine müteakip iadesine, iadesi yönünde başvurunun olmaması halinde arta kalan giderin iade edileceğinin davacıya meşruhatlı davetiye ile bildirilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda, kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemeleri'nde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/03/2021


Katip ...



Hakim ...

Bu belge 5070 sayılı yasa hükümlerine göre Elektronik olarak imzalanmıştır.





Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi