8. Hukuk Dairesi 2017/14311 E. , 2017/10340 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı vekili, müflis .... müvekkili bankanın müşterisi olduğunu, iflas ettiğini, İstanbul 1.İflas Müdürlüğü"nün 2014/4 Esas sayılı dosyası ile iflas işlemlerinin sürdüğünü, iflas idaresinin müvekkili bankaya yazdığı yazıya cevaben, müflisin bankalarının Merter Şubesindeki hesabında, 16.862,73 TL bulunduğunu, ancak bu bedel üzerinden, bankalarına olan risklerine karşılık blokaj olduğunu, karşılıksız çekler nedeniyle, bankalarının ödemekle yükümlü olduğu tutarlar nedeni ile riskli bulunduğunu, bankanın rehin, hapis, takas, mahsup hakkından sonra gelmek üzere, iflas kaydının kayıtlarına işlendiğinin belirtildiğini, iflas idaresinin bu parayı müvekkilinden talep ettiğini, ancak müvekkili banka ile müflis şirket arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığını ve bankalarına 31,720 TL çek taahhüt kredi riski bulunduğunu, iflas idaresi tarafından taraflarına tebliğ olunan 08/04/2014 tarihli yazı ile istihkak iddiasının reddedildiğini hesaptaki paranın İflas Müdürlüğüne gönderilmesinin istendiğini ileri sürerek, 08/04/2014 tarihli kararın iptali ile istihkak iddialarının kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece; İİK"nun 184 maddesi gereğince iflasın açıldığı zamanda müflisin bütün haczi kabil mal ve haklarının bir masa teşkil edilerek alacaklıların alacakları oranında pay almalarının temin edildiği, İflas Dairesi"nin masanın teşekkülü açısından fiilen tüm hak ve alacaklar ile menkul ve gayrimenkul malların tespitine ilişkin işlemleri yapmakla ödevli bulunduğu, İİK"nun 185. maddesinde ise, üzerinde rehin bulunan mallar rehin sahibi alacaklının rüçhan hakkı mahfuz kalmak suretiyle masaya girer hükmüne yer verildiği, yine İİK"nun 219. maddesinde müflisin mallarını her ne sıfatla olursa olsun ellerinde bulunduranların o mallar üzerindeki hakları mahfuz kalmak şartı ile bunları aynı müddet içinde daire emrine tevdii etmeleri, etmedikleri takdirde makbul mazeretleri bulunmadıkça cezai mesuliyete uğrayacakları ve rüçhan haklarından mahrum kalacakları hususunun düzenlendiği, tüm anılan yasa hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, davacının rehin veya hapis hakkına dayanmasına rağmen söz konusu hak ve alacaklar ile malları iflas dairesi emrine tevdii etmekle yükümlü bulunduğu, dolayısıyla İflas Müdürlüğünce yapılan işlemde yasaya aykırı bir yön bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
-//-
İflasta istihkak davasının konusu yalnız mülkiyettir. (Kuru, Baki. İcra ve İflas Hukuku sf. 288, Görgün, Şanal. İflasta İstihkak davaları sf. 32.) Davacı mülkiyet hakkından başka bir hakka dayanarak iflas masasında kayıtlı bulunan bir mal için istihkak davası açamaz, 3. kişinin masaya kayıtlı mal hakkında mülkiyet dışında sınırlı aynı haklara(örn. rehin hakkı) ve tapuya tescil edilen kişisel haklara dayalı olarak ileri sürdüğü istihkak iddiaları sıra cetveline itiraz şeklinde değerlendirilir. (Güneren, Ali. İcra ve İflas Hukukunda İstihkak Davaları sf. 1624) Temyize konu olayda davacı bankanın rehin hakkına dayandığı görülmekle, sonucu itibariyle doğru olan ret kararının onanmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, yukarıda bahsi geçen doktrin görüşlerine ve temyiz olunan kararda yazılı diğer gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Mahkeme kararının İİK"nun 366. ve HUMK"nun 428. maddeleri uyarınca ONANMASINA, taraflarca İİK"nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 25,20 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 6,20 TL"nin temyiz edenden alınmasına 11.09.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.