1. Hukuk Dairesi 2019/3969 E. , 2020/6190 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasındaki davadan dolayı ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi Hakimliğinden verilen 04.07.2019 gün ve 991-1046 sayılı kararın Yargıtayca temyizen incelenmesi davacılar- karşı davalılar vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya tetkik olunarak gereği düşünüldü.
-KARAR-
Asıl dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı miras payı oranında tapu iptal ve tescil; karşı dava ise tazminat isteğine ilişkin olup karar, davacılar-karşı davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davalı-karşı davacının dava konusu taşınmazda yaptığı inşaat sebebi ile temlikin yapıldığı, muvazaa olmadığı gerekçesi ile asıl ve karşı davanın reddine ilişkin verilen karara karşı; davacılar-karşı davalılar vekilinin istinaf başvurusu üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 1.Hukuk Dairesi tarafından temlikin mirastan mal kaçırma amacıyla yapıldığı hususunun ispat edilemediği gerekçesi ile 6100 sayılı HMK"nun 353/1.b.1. maddesi uyarınca başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bilindiği üzere, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun(HMK) 362/1-a maddesi uyarınca, 2019 yılı itibariyle dava değeri 58.800,00 TL"den az olan davalara ait bölge adliye mahkemesi kararlarına karşı temyiz yoluna gidilemeyeceği öngörülmüştür.
Somut olayda, davacılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı yoktur. Bu durumda her bir davacının dava ettiği miras payının dava tarihindeki değerinin, dava değeri olarak kabul edilmesi gerektiği açıktır. Hal böyle olunca, 31.08.2015 tarihinde 30.000,00 TL dava değeri gösterilmek suretiyle ve nispi peşin harç yatırılarak eldeki davanın açıldığı ve yargılama sırasında dava konusu taşınmazın tamamının değerinin 439.254,83 TL, temlik edilen dava konusu 1/3 payın değerinin 146.418,28 TL olduğu, davacılar ... ve ...’nın 3/12’şer miras payına isabet eden değerin 36.604,56’şer TL, davacılar ... ve ...’in ise 1/12’şer miras payına isabet eden değerin ise 12.201,52’şer TL olarak saptandığı, davacıların yargılama sırasında keşfen saptanan değer üzerinden harcı ikmal ettikleri, davacılar arasında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunmakla dava değerinin davacılar ... ve ... açısından ayrı ayrı 36.604,56’şer TL, davacılar ... ve ... açısından ise ayrı ayrı 12.201,52’şer TL olduğu görülmektedir. Bu durumda, hükmü temyiz eden davalının her bir davacı açısından sorumlu olduğu dava değerinin 2019 yılı itibarıyla temyiz kesinlik sınırı olan 58.800,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmaktadır.
Öte yandan, temyiz kesinlik sınırı içinde kalması nedeniyle temyiz kabiliyeti olmayan kararlara karşı temyiz isteği yönünden mahkemece bir karar verilebileceği gibi 01.06.1990 gün ve 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay tarafından da bir karar verilebilir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, eldeki dava bakımından davacılar-karşı davalılar vekilinin temyiz isteğinin değerden REDDİNE, alınan peşin harcın davacılar- karşı davalılara verilmesine, 23/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.