
Esas No: 2010/10817
Karar No: 2012/858
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2010/10817 Esas 2012/858 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, davalılardan işverenlere ait işyerinde geçen sigortalı çalışma sürelerinin tespiti istemine ilişkindir.
Mahkeme, davanın, hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 114. maddesinde, taraf ve dava ehliyetine sahip olunması, dava şartı olarak düzenlenmiş ise de; anılan Yasanın tarafta iradi değişikliği düzenleyen 124/3. maddesinde, maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebinin, karşı tarafın rızası aranmaksızın hakim tarafından kabul edileceği belirtilmiştir. Kimsenin, bilerek ölü kişi aleyhine dava açmayacağı hususu gözetildiğinde, dava tarihinden önce öldüğü anlaşılan ...’a dava dilekçesi ile husumet yöneltilmesinin maddi hatadan kaynaklandığı anlaşılmakta olup; Mahkemece, dava dilekçesinin mirasçılarına tebliği ile, yargılamaya mirasçıları aleyhine devam edilerek karar verilmiş olması, isabetli bulunmuştur.
2-Davacı, davalılardan işverenlere ait işyerinde 01.04.1975 tarihinden başlayarak, askere gittiği 1977 yılı Haziran ayına kadar çalıştığının tespitini istemiş; Mahkemece, davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir. Davacı, 12.04.1957 doğumlu olup; davalılardan işverene ait işyerinden düzenlenip, süresinde Kurum’a verilen 01.04.1976 tarihli işe giriş bildirgesinin, diğer nüfus bilgileri davacı ile aynı ancak, sigortalı olarak 1955 doğum tarihli .... adına düzenlendiği gözetildiğinde; Mahkemece, öncelikle, anılan işe giriş bildirgesinin davacıya ait olup-olmadığı fotoğraf ve imza incelemesi yapılarak, gerektiğinde tanık beyanlarınabaşvurularak araştırılmalı; Yine, bildirgede belirtilen aynı kayıtlı başka birisinin bulunup-bulunmadığı nüfus idaresinden sorularak, varsa, hak alanını ilgilendireceğinden bilgisine başvurulmalı; işe giriş bildirgesi ve buna dayalı olarak 01.04.1976 – 21.07.1976 tarihleri arasında bildirilen hizmetlerin davacıya ait olduğunun anlaşılması durumunda, somut olaya yönelik olarak, işe giriş bildirgesinde bildirilen tarihten önceki döneme ilişkin isteğin hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmesi isabetli ise de; işe giriş bildirgesinin verildiği tarihten başlayarak, sonrasında kesintisiz biçimde devam eden çalışmalar bakımından hak düşürücü sürenin geçtiğinden söz edilemeyeceği hususunun gözetilmemiş olması, isabetsiz bulunmuştur.
Mahkemenin, yukarıda açıklanan maddi ve hukuki esaslar doğrultusunda yargılama yaparak elde edilecek sonuca göre karar vermesi gerekirken, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 24.01.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.