3. Hukuk Dairesi 2019/1244 E. , 2019/2121 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; tarımsal sulama abonesi olduğunu, davalı tarafından kaçak elektrik kullandığı gerekçesi ile 18.079,50 TL kaçak elektrik faturası ile 44.294,00 TL ek tahakkuk faturasının düzenlendiğini, kaçak elektrik kullanımının söz konusu olmadığını belirterek borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı; davacının kaçak elektik kullandığını ileri sürerek, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davacının kaçak elektrik kullanımının söz konusu olmadığı, sayacın abonenin kusuru dışında eksik kayıt yaptığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, davacının davalıya 38.602,46 TL tutarında borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık, kaçak tahakkukuna yönelik fatura nedeniyle menfi tespit talebine ilişkindir.
4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanuna dayanılarak hazırlanan ve 25 Eylül 2002 günlü resmi gazetede yayınlanarak 01.03.2003 tarihinde yürürlüğe giren Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 13.maddesi hükmünde, gerçek veya tüzel kişiler tarafından, mevzuata aykırı bir şekilde tüketilmesi, kaçak elektrik enerjisi tüketimi olarak kabul edilmiş, 15. madde hükmünde de, kaçak ve usulsüz elektrik enerjisi kullanımına ilişkin tespit, süre, tüketim miktarı hesaplama, tahakkuk, ödeme yöntemleri ile diğer usul ve esasların dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından belirlenerek Kuruma sunulacağı ve kurul onayı ile uygulamaya konulacağı açıklanmıştır.
Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği’nin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları düzenlemek üzere Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından, 1 Ocak 2006 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere, dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından uygulanacak “Kaçak ve Usulsüz Elektrik Enerjisi Kullanılması Durumunda Yapılacak İşlemlere İlişkin Usul ve Esaslar” hakkında 622 sayılı karar alınmıştır.
Somut olaya gelince; Ölçüler ve Ayarlar Şube Müdürlüğünün 19.09.2010 tarihli raporu ile bakanlık mühürlerinin bozuk olduğu, ölçüm devresine müdahale görüldüğünün belirlendiği ve bu rapora istinaden kaçak elektrik tespit tutanağının düzenlendiği anlaşılmaktadır. Yargılama sırasında sayacın üretici firması tarafından düzenlenen 20.03.2014 tarihli raporda ise sayaca müdahale olmadığı, bakanlık mühürlerinin kırık, pil besleme devresinin arızalı olduğunun tespit edilmiştir.
Kaçak elektrik tespit tutanakları, düzenlendiği tarih itibariyle maddi olgulara ilişkin tespitleri içermekte olup, aksi sabit oluncaya kadar geçerli olan belgelerdendir.
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi heyet raporunda; sayacın üretici firmasının raporuna istinaden davacının sayaca müdahalesinin olmadığı, sayacın abonenin kusuru dışında eksik kayıt yaptığı belirtilmiş, mahkemece bu rapor benimsenerek karar verilmiştir. Dosya içerisinde bulunan ayar raporu ile kaçak elektrik tutanağında, davacı tarafın kaçak elektrik kullandığı tespit edilmiştir. Davacı taraf, tutanağın aksini ispat edememiştir.
Hal böyle olunca, mahkemece; öncelikle dosyanın önceki bilirkişiler dışında konusunda uzman üç kişilik bilirkişi heyetine verilmesi, bilirkişi heyetinden davalının davacı taraftan isteyebileceği kaçak elektrik bedelinin, tutanağının düzenlendiği tarihte yürürlükte bulunan yönetmelik hükümlerine göre hesaplanması konusunda denetime elverişli rapor alınarak, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.