3. Hukuk Dairesi 2017/5751 E. , 2019/2135 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki asıl tazminat ve karşı alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın reddine, karşı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraflarca temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı-karşı davalı asıl davada; 01/11/2012 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesiyle işyerini davacıdan büfe kafeterya olarak işletmek için kiraladığını, kiraladığı işyerindeki demirbaşları da bu amaçla dava dışı kişiden 43.000,00 TL bedelle satın aldığını, kiraladıktan sonra mecurda çıkan ayıplar nedeniyle kiralananın kullanılmasının mümkün olmadığını, ortak yer için apartman yönetimi tarafından davalı aleyhine açılan eski hale getirme davası ile yapı tatil tutanağının bulunduğunu, davaya dahil edilmesiyle ayıplardan haberdar olduğunu, yapı tatil tutanağı nedeniyle ... Belediye Başkanlığının 14/12/2012 tarihinde verdiği işyeri açma ve çalıştırma ruhsatını 07/03/2013 tarihinde iptal ettiğini, 19/04/2013 tarihinde de işyerinin mühürlendiğini, bunun üzerine kullanma imkanı kalmayan dükkana ait kira akdinin 19/04/2013 tarihli itibariyle feshettiğini belirterek; demirbaş alımı içi ödediği 43.000,00 TL ile 155 günlük gelir kaybı olan 31.000,00 TL olmak üzere toplam 74.000,00 TL tazminatın davalı kiralayandan dava tarihinden itibaren uygulanacak ticari faizle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı-karşı davacı karşı davada; davacı kiracının gayrimenkulün durumunu bilerek kiraladığını, gayrimenkulle ilgili bina yönetimi ile aralarında olan problemin davacıya anlatıldığını, kabul ederek kiraladığını, davacıya taşınmazın düzgün şekilde sağlam olarak teslim edilmesine rağmen çıkarken her tarafı kırıp dökerek dükkanı enkaz halinde boş bırakıp gittiğini, eski kiracıdan satın aldığını iddia ettiği malzemeler var ise alıp götürdüğünü, işyerinin ruhsat aldığı 14 Aralık 2012 ile mühürlendiği 19 Nisan 2013 arasındaki dönemde açık şekilde işletilmeye devam edildiğini, daha sonra 17/02/2014 tarihinde tahliye edildiğini belirterek eski hale getirilmesi için malzeme ve işçilik ücreti, kiraya veremediği gün kaybına mahsuben fazlaya ilişkin hakların saklı kalması kaydıyla 10.000 TL, davacının 17/2/2014 tarihinde tahliye etmekle 19/4/2013 tarihinden itibaren 10 aylık ecrimisil yönünden ise 15.000,00 TL’nin faiziyle tahsilini talep etmiştir.
Mahkemece; davalı karşı davacının kendi üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirip dükkanı teslim ettiği, ancak davacının ortak alanına tecavüz ederek ortak alan haline getirdiği, şikayet edilip men edilmesinden sonra eski hale getirme sırasında dükkanın önündeki eklentilerin sonradan kaldırıldığı, bu sebeple kiraya verenin kusuru olmadığı gerekçesiyle asıl davanın reddine, karşı dava yönünden davacının kirayı tek taraflı ihtarname ile fesih etmesine rağmen usulünce bu yeri boşaltıp kiralayana teslim etmediği ve bunun 10 ay sürdüğü görülmekle anahtar teslim edilmediği için akit sona ermeyeceğinden 10 aylık ecri misil bedeli olan 15000 TL "nin dava tarihinden itibaren kanuni faiziyle birlikte davacı karşı davalıdan alınıp, davalı karşı davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde taraflarca temyiz edilmiştir.
1- Asıl dava, kiralananın kullanılamaması nedeniyle alınan demirbaş bedeli ve günlük gelir kaybının tahsili, karşı dava ise hasar, gün kaybı ve ecrimisil bedelinin tahsiline ilişkindir.
Taraflar arasında görülen ... 9. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/686 esas 2015/259 karar sayılı dosyasıyla, kiraya veren davalı-karşı davacı tarafından açılan davada, kira bedellerinin ödenmemesi nedeni ile başlatılan icra takibine itirazın iptali istendiği, mahkemece verilen hükümde kiracı Semra"nın haklı sebeplerle 19.04.2013 tarihi itibariyle kira sözleşmesinin feshettiğini kiralayana bildirdiği, kiralayanın bu tarihten sonra davalılardan kira bedeli talep edemeyeceğine yönelik gerekçe oluşturulduğu görülmekle, haklı fesih yönünden oluşan hukuki durum tarafları bağlayıcı niteliktedir.
O halde mahkemece; taraflar arasında görülen itirazın iptali davasında kira sözleşmesinin haklı nedenle kiracı tarafından feshedildiğine yönelik hüküm kurulmakla, tarafları bağlayıcı niteliği bulunduğundan tarafların taleplerine ilişkin bu yönden değerlendirme yapılarak hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
2- Bozma nedenine göre sair temyiz itirazları incelenmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.03.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.