
Esas No: 2018/4129
Karar No: 2019/5405
Karar Tarihi: 16.09.2019
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2018/4129 Esas 2019/5405 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Denizli Asliye Ticaret Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 03.05.2018 tarih ve 2016/777-2018/643 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davalı/karşı davacı şirket vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı/karşı davalı vekili, 01.08.2008 tarihli adi yazılı protokol ile davacının davalı şirketteki %35 hissesini, davalı/karşı davacı Osman Özçelik"e devrettiğini, protokol uyarınca davacıya ödenmesi gereken alacak kalemleri ile ortaklığın feshi nedeniyle müvekkilinin doğan başkaca alacaklarının da ödenmediğini ileri sürerek, ıslah dilekçesi ile toplam 54.725,32 TL"nin davalılardan müştereken müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı-karşı davacı vekili, hisse devir tarihi itibariyle şirket borçlarından davacı/karşı davalının %35 oranında sorumlu olduğunu ileri sürerek, asıl davanın reddi ile karşı davada protokol gereği davacı şirketin 50.000,00 TL alacağının davacı/karşı davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece Dairemiz bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, asıl davaya ilişkin karar kesinleşmiş olmakla bu hususta hüküm kurulmasına yer olmadığına, bilirkişi raporlarına göre davalı/karşı davacı şirketin alacaklarının asıl davada davacının alacağından mahsup edildiği ve davalı/karşı davacının bir alacağı olmadığı gerekçesiyle karşı davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı davalı/karşı davacı şirket vekili temyiz etmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı/karşı davacı şirket vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Temyiz dilekçesinde ileri sürelen sebeplere göre konusuz kalan karşı dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekirken davanın reddine karar verilmesi doğru değilse de yapılan hatanın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün aşağıda yazılı olduğu şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı/karşı davacı şirket vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı-karşı davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının hüküm kısmının B-1 maddesindeki “Davanın REDDİNE” ibaresinin hükümden çıkarılarak aynı yere “Karar Verilmesine Yer Olmadığına” ibaresinin eklenilmesi suretiyle kararın DÜZELTİLEREK ONANMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalı/karşı davacıya iadesine, 16/09/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.