
Esas No: 2016/16964
Karar No: 2018/2502
Karar Tarihi: 19.03.2018
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/16964 Esas 2018/2502 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Davacı, davalılardan işverenlere ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
Dava, davacının 01.05.2009 ile 30.10.2009 tarihleri arasında davalı işverenlere ait işyerinde geçen ve Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş ise de bu sonuca eksik araştırma ve inceleme ile gidilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının 11.05.2009-05.06.2009 tarihleri arasındaki çalışmasının davalı işyerinden Kuruma bildirildiği,işyerinin özel bina inşaatı olarak 11.05.2009 tarihinde kanun kapsamına alındığı, dönem bordrolarının gönderildiği ,inşaatın yapı ruhsatının 15.04.2009 onay tarihli olduğu,subasmanın ise 05.06.2009 tarihinde verildiği,davalı tarafından dosyaya sunulan 04.06.2009 tarihli tutanak-makbuz başlıklı belgede davacının inşaatın beton dökme işini 9000 TL ye yaptığını, bir bölümünü 04.06.2009 tarihinde ,kalanı ise kaba inşaatın bitiminde alacağını belirttiği ve 27.07.2009 tarihinde kalan alacağını aldığını belirterek tutanağı imzaladığı anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Somut olayda,davacı tanıklarının davacının inşaatın başından sonuna kadar çalıştığını beyan etmesine rağmen,komşu işyeri tanığı ve davalı tanığının davacının ilk temel atma ve subasman işi tamamlanana kadar çalıştığını ifade ettiği ,bordro tanığının ise davacının çalışması hakkında net bir beyanda bulunmadığı ,buna göre tanık beyanları arasındaki çelişki giderilmeden karar verildiği anlaşılmaktadır.
Öte yandan,dava 6552 sayılı Kanun"un yürürlük tarihinden sonra, 23.09.2014 tarihinde açılmış olup anılan Kanun"un 64. maddesi gereğince Sosyal Güvenlik Kurumu"nun davanın açıldığı tarihte fer"i müdahilliği söz konusudur. Kurum lehine ve aleyhine hüküm kurulması mümkün olmadığından Kurum aleyhine vekalet ücretine hükmedilemeyeceği gözetilmelidir.
Yapılacak iş; diğer bordro tanıkları ... ve ...’ı dinlemek , ayrıca, emniyet,Sosyal Güvenlik Kurumu,zabıta,muhtar marifetiyle ve tapu müdürlüğünden sorularak komşu ev malikleri ve işyeri sahipleri veya çalışanları belirlenerek çalışmanın niteliği ve süresi konusunda beyanlarını almak ,davalı tarafından dosyaya sunulan 04.06.2009 tarihli tutanak altındaki imzanın davacıya ait olup olmadığını araştırmak, sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalılar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan ... ve ..."a iadesine, 19.03.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.