
Esas No: 2021/13390
Karar No: 2022/1344
Karar Tarihi: 27.01.2022
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2021/13390 Esas 2022/1344 Karar Sayılı İlamı
9. Hukuk Dairesi 2021/13390 E. , 2022/1344 K."İçtihat Metni"
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : Trabzon 5. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE
MAHKEMESİ : Giresun İş Mahkemesi
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı isteminin özeti:
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında 31.01.2019 başlangıç 31.05.2019 bitiş tarihli profesyonel futbolcu geçici transfer sözleşmesi imzalandığını, ilgili sözleşme uyarınca davacıya aylık 60.000,00 TL olmak üzere toplam 300.000,00 TL ödeme yapılması gerektiğini ancak davalı tarafça ödeme yapılmadığı beyan edilerek 270.000,00 TL ücret alacağının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, müvekkili tarafından davacıya hak edişlerine mahsuben bir takım ödemeler yapıldığını, yapılan bu ödemelerin davacının hak ettiği toplam 300.000,00 TL’den mahsup edilemsi gerektiğini, yapılan bir kısım ödemeler nedeniyle davacının hak ediş tutarının 246.725,00 TL olduğunu, davacının fazlaya ilişkin talebinin haksız olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
İlk Derece Mahkemesince, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak; “....Her ne kadar davacının banka hesabına çeşitli zamanlarda farklı tutarlarda ödeme yapıldığı görülmüşse de; ödeme açıklamalarının '... Teslimatı' olması, ödemenin sabit ücrete mahsuben yapıldığına dair açıklama yapılmamış olması, davacı vekili tarafından dosyaya ibraz edilen farklı futbolculara da davacıyla aynı tarihte, aynı miktarlarda ödemeler yapılmış olması ile oynanan maçlar ve futbolcuların kadroda yer alma durumları dikkate alındığında ödemelerin prim ödemesi olduğu kabul edilmiş, ödemelerin sabit ücret alacağına mahsuben yapıldığının ispatlanamadığı kanaatiyle yalnızca 30.000,00 TL'lik ödemenin mahsubuyla bakiye net 270.000,00 TL'lik ücret alacağı talebinin kabulüne karar verilmiştir.” gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu:
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, taraflar vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti :
Bölge Adliye Mahkemesince, davacının istinaf başvurusunun yerinde olmadığı , davalının istinaf başvurusunun ise “....Açıklama içermeyen ödemelerin prim ödemesi olduğuna ilişkin ispat yükü davacı tarafta olup, davacının bunu yasal delillerle ispatlaması gerekeceği açıktır. (Aynı mahiyette Yargıtay 13. Hukuk Dairesi'nin 06.11.2019 tarih ve 2016/25907 Esas 2019/10869 Karar sayılı ilamı) Zira, dosyaya sunulan futbolcu sözleşmesinde maç başı, peşinat ve asgari ücret ödemelerine yer verilmiş, prim ödemesi adıyla bir ödeme kararlaştırılmamıştır. Bu kapsamda, ispat yükü üzerinde olan davacı ispata yarar bir belge sunamamıştır. Dosyada mevcut profesyonel futbol sözleşmesine göre, davacıya ödenecek miktarın 300.000,00 TL olduğu, 53.275,00 TL ödeme yapıldığı, 246.725,00 TL bakiye alacağının kaldığı anlaşılmaktadır.” gerekçesiyle yerinde olduğu kabul edilerek İlk Derece Mahkemesi kararı ortadan kaldırılarak davanın kısmen reddine -kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı, taraflar vekilleri temyiz etmişlerdir.
Gerekçe:
A) Davacı Temyizi Yönünden Yapılan İnceleme Sonucunda;
1-7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 11/2 maddesinde "vekil vasıtasıyla takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılacağı, vekilin birden çok olması durumunda bunlardan birine tebligat yapılmasının yeterli olduğu, tebligatın birden fazla vekile yapılması durumunda, bunlardan ilkine yapılan tebliğin asıl tebliğ tarihi sayıldığı" öngörülmüştür.
1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun 56/5 maddesinde de "Avukatlar veya avukatlık ortaklığının başkasını tevkil etme yetkisini haiz oldukları bütün vekaletnamelerini kapsayacak şeklinde bir başka avukata veya avukatlık ortaklığına vekaletname yerine geçen yetki belgesi verebilecekleri, bu yetki belgesinin vekaletname hükmünde olduğu" düzenlenmiştir.
Somut uyuşmazlıkta ; davacı tarafından vekil tayin edilen Av. ...’ın, aldığı vekaletnamedeki tevkil yetkisine dayanarak düzenlediği yetki belgesi ile Av. ...’ı Avukatlık Kanunu’nun 56 ncı maddesi gereği (vekaletname yerine geçmek üzere) vekil tayin ettiği, verilen yetki belgesinin süreli olduğuna ve/veya sadece duruşmalara katılma yetkisi verildiğine ilişkin herhangi bir kayıt içermediği görülmüştür. Bu açıklamalar ışığında verilen yetki belgesinin vekalet hükmünde olmasının bir sonucu olarak davalıların birden fazla avukat ile temsil edildiği anlaşılmaktadır.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, 28.09.2021 tarihinde ve davalı vekilinin temyiz başvuru dilekçesi, 12.10.2021 tarihinde yetki belgesi uyarınca vekalet görevi devam etmekte olan davacı vekili Av. ...’a tebliğ edilmiştir.
Av. ... tarafından verilen 11.11.2021 tarihli beyan dilekçesi ile davacının asıl vekilinin Av. ... olduğunu , tarafına davacının asli avukatı Av. ... tarafından yalnızca duruşmalara katılmak üzere tevkil yetkisi verildiğini,bu tevkil yetkisi ile 2 celse duruşmaya katıldığını, dava dosyasının asli avukatının Av. ... olmasına rağmen, hem istinaf kararı hem de davalı tarafın temyiz dilekçesinin tarafına tebliğe çıkarıldığını, sehven tarafına yapılan tebligatları beyan dilekçesi ekinde iade ettiğini ve işbu tebligatların Av. ...'a tebliğe çıkarılmasını talep ettiği anlaşılmaktadır.
Davacı vekili olarak UYAP kaydı bulunan Av. ... tarafından verilen 11.11.2021 tarihli beyan dilekçesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi kararı ve davalı vekilinin temyiz başvuru dilekçesi bu defa davacı vekili Av. ...’a 17.11.2021 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davacı vekili Av. ... tarafından 18.11.2021 tarihinde temyiz dilekçesi ve davalı temyizine cevap dilekçesi verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesinin karar tarihi itibariyle yürürlükte olan 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 7/3. maddesine göre, Bölge Adliye Mahkemesinin temyiz edilebilen kararlarına karşı, tebliğ tarihinden başlayarak iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabilir.
Bu süre içerisinde temyiz dilekçesinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 365. maddesi uyarınca, kararı veren Bölge Adliye Mahkemesi hukuk dairesine veya Yargıtayın bozması üzerine hüküm veren İlk Derece Mahkemesine yahut temyiz edenin bulunduğu yer Bölge Adliye Mahkemesi hukuk dairesine veya İlk Derece Mahkemesine verilmesi gereklidir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 366. maddesi uyarınca, temyiz kanun yolu bakımından kıyasen uygulanacak 344. maddesi gereğince, temyiz dilekçesi verilirken, temyiz kanun yoluna başvuru için gerekli harçlar ve tebliğ giderleri de dahil olmak üzere tüm giderlerin ödenmesi gereklidir. Bunların hiç ödenmediği veya eksik ödenmiş olduğu sonradan anlaşılırsa, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilecek bir haftalık kesin süre içinde tamamlanması, aksi halde başvurudan vazgeçmiş sayılacağı hususu başvurana yazılı olarak bildirilir. Verilen kesin süre içinde harç ve giderler tamamlanmadığı takdirde, başvuru yapılmamış sayılır.
Buna göre; yukarıda açıklandığı üzere davacı tarafından vekil tayin edilen Av. ...’ın, 17.12.2020 havale tarihli yetki belgesi ile müvekkilince verilen bütün yetkileri kullanmak üzere vekaletname yerine geçmek üzere Av. ...’a yetki verildiği, Bölge Adliye Mahkemesi kararının yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde yetki belgesi uyarınca vekalet görevi devam etmekte olan Av. ...’a 28.09.2021 tarihinde tebliğ edildiği, ancak temyiz talebinin iki haftalık temyiz süresinin son günü geçirildikten sonra 18.11.2021 tarihinde yapıldığı anlaşıldığından, 7036 sayılı Kanun'un 7/3. maddesi ve 6100 sayılı Kanunu'nun 366. maddesi uyarınca kıyas yoluyla uygulanacak 352. maddesi gereğince davcının temyiz isteminin süre aşımı nedeniyle REDDİNE, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgilisine iadesine,
B) Davalı Temyizi Yönünden Yapılan İnceleme Sonucunda;
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, taraflar arasındaki sözleşmeye, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre ,davalı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370/1. maddeleri uyarınca ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalıya yükletilmesine, 27.01.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.