
Esas No: 2019/1130
Karar No: 2021/4115
Karar Tarihi: 01.12.2021
Danıştay 13. Daire 2019/1130 Esas 2021/4115 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2019/1130
Karar No:2021/4115
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Kurumu
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Petrol Nakiyat İnşaat Sanayi Ticaret Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : …Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Bayilik lisansı sahibi davacı şirkete, dağıtıcısı dışında akaryakıt ikmal ettiğinden bahisle 5015 sayılı Kanun'un 6455 sayılı Kanunla değişik 19. maddesinin ikinci fıkrasının (c) bendinin (3) numaralı alt bendi ile aynı fıkranın (d) bendi uyarınca 170.000,00-TL idari para cezası verilmesine ilişkin … tarih ve … sayılı sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (Kurul) kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi'nce verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; Anayasa Mahkemesinin 03/05/2016 tarih ve 29701 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 07/04/2016 tarih ve E:2015/109, K:2016/28 sayılı kararıyla 5015 sayılı Kanun'un 6455 sayılı Kanun'un 44. maddesiyle değişik "İdarî para cezaları" başlıklı 19. maddesinin 2. fıkrasının (c) bendinin "Aşağıdaki hallerde sorumlulara sekiz yüz elli bin Türk Lirası idari para cezası verilir" bölümünün, bendin (3) numaları alt bendindeki "8. maddenin ihlali" yönünden Anayasa'nın 2. maddesine aykırı bulunarak iptal edilmesine ve iptal hükmünün de kararın Resmî Gazete'de yayımlanmasından başlayarak dokuz ay sonra yürürlüğe girmesine karar verildiği, davacı hakkında tesis edilen işleme esas alınan 01/02/2013 tarihli tutanağın düzenlendiği sırada yürürlükte bulunan Kanun hükmü uyarınca, dağıtıcısı dışında akaryakıt ikmal etmemek yükümlülüğünün ihlali halinde 600.000,00-TL (bayiler için bu tutarın beşte biri olan 120.000,00-TL) idari para cesasına hükmedileceği düzenlenmişken, maddede 28/03/2013 tarihinde yapılan değişiklik sonucu anılan yükümlülüğün ihlali halinde 850.000,00-TL (bayiler için bu tutarın beşte biri olan 170.000,00.-TL) idari para cezasına hükmedileceği düzenlenmiş olup, işlemin dayanağı olan tutanak tarihindeki düzenleme davacının lehine hükümler içerdiğinden, davacı hakkında lehe olan hükmün uygulanmasının hakkaniyet gereği olduğu, bu durumda, davacı hakkında tespit tarihindeki düzenlemelere göre değil de aleyhe hükümler içeren işlem tarihinde yürürlükte bulunan hükümler uyarınca ceza verilmesine ilişkin işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı, diğer taraftan, her ne kadar Anayasa Mahkemesince dava konusu işlem tarihinde yürürlükte olan 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu'nun 28/03/2013 tarihli ve 6455 sayılı Kanun'un 44. maddesiyle değiştirilen 19. maddesinin ikinci fıkrasının (c) bendinde yer alan kuralın, 8. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi yönünden iptaline karar verilmiş ise de; dava konusu işleme konu fiilin 01/02/2013 tarihinde yapılan denetimde tespit edildiği, Anayasa Mahkemesi'nce fiilin tespit tarihinde yürürlükte bulunan kanun maddesinin değil, 6455 sayılı Kanunla değişik 19. maddesinin ikinci fıkrasının (c) bendinde yer alan kuralın 8. maddenin ikinci fıkrasının (a) bendi yönünden iptaline karar verildiği, dolayısıyla fiilin tespit tarihinde yürürlükte bulunan kanun maddesinin Anayasa Mahkemesince iptal edilmemiş olduğu göz önüne alındığında, davalı idare tarafından fiilin tespit tarihindeki Kanun hükmünün uygulanması suretiyle yeni bir işlem tesis edilmesinin mümkün olduğu sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle hukuka aykırı bulunan dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince; davacının fiilinin karşılığı olarak, denetim tarihi olan 01/02/2013 tarihinde yürürlükte bulunan 600.000,00-TL'sının (altıyüzbin türk lirası) (bayiler için bu tutarın beşte biri olan 120.000,00-TL) 2013 yılında yeniden değerleme oranında güncellenmiş tutarı olan 879.168,00-TL'nin beşte biri yerine, bayilik lisansı sahibi davacının lehine olarak 850.000,00-TL'nin beşte biri olan 170.000,00-TL idari para cezası uygulanmasına ilişkin işlemde, bu açıdan bir hukuki isabetsizlik bulunmamakta ise de; dava konusu işlemin dayanağı olan 5015 sayılı Kanun'un 8. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendi yönünden, 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu'nun 28/03/2013 tarihli ve 6455 sayılı Kanun'un 44. maddesiyle değiştirilen 19. maddesinin ikinci fıkrasının (c) bendinde yer alan, "Aşağıdaki hâllerde, sorumlulara sekiz yüz elli bin Türk Lirası idarî para cezası verilir" kuralının Anayasa'nın 2. maddesine aykırı bulunarak Anayasa Mahkemesi'nce iptal edilmiş olması ve dağıtıcısı dışında akaryakıt ikmali olarak nitelendirilen davacının fiili, idari para cezası verilmesine dayanak olan 5015 sayılı Kanun'un 8. maddesinin birinci fıkrasındaki kural ile örtüşmediğinden, davacıya bu düzenlemeye dayanılarak da idari para cezası verilemeyeceği anlaşıldığından, dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının sonucu itibariyle usûl ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun gerekçeli olarak reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davacının "dağıtıcısı dışında akaryakıt ikmali" fiilini işlediğinin tereddüte yer vermeyecek şekilde açık olduğu, dava konusu idarî para cezasının hukuka uygun olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge idare mahkemesi kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun gerekçeli olarak reddi yolundaki …Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, anılan Bölge İdare Mahkemesi kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutar ile istemi hâlinde davalı harçtan muaf olduğundan temyiz aşamasında yatırılan toplam …-TL harcın davalıya iadesine,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … İdare Mahkemesine gönderilmesine, 01/12/2021 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.