16. Hukuk Dairesi 2018/5714 E. , 2019/1478 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KULLANIM KADASTROSU
KANUN YOLU : TEMYİZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kullanım kadastrosu sırasında ... Beldesi çalışma alanında bulunan 147 ada 5 parsel sayılı 3837.10 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz beyanlar hanesine 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi gereğince orman sınırları dışına çıkarıldığı ve ... tarafından kullanıldığı şerhi verilerek tarla niteliği ile, 147 ada 7 parsel sayılı 1410.98 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise beyanlar hanesine 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi gereğince orman sınırları dışına çıkarıldığı ve ... tarafından kullanıldığı şerhi verilerek tarla niteliği ile Hazine adına tespit edilmiş, taşınmazların öncesinin Kadastro Mahkemesi’nin 1994/43 Esas sayılı dosyasında davalı olduğunun anlaşılması nedeniyle malik hanesi çizilmek suretiyle açık bırakılmıştır. Davacı ... 147 ada 6 parsel sayılı taşınmazın beyanlar hanesinde lehine kullanıcı şerhi verildiği ancak soyisminin “....” olarak yanlış yazıldığı ve kendi kullanımında olan bir kısım yerlerin davalılara ait parsellere dahil edildiği iddiasına dayanarak; soyisimindeki hatanın düzeltilmesi ve davalı parseller içinde ölçülen kendi kullanımındaki bölümlerde lehine kullanıcı şerhi verilmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda Kadastro Müdürlüğü açısından davanın husumet nedeniyle reddine, diğer davalılar yönünden kabulü ile taşınmazların hükümde yazılı şekilde tescillerine karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş ise de; yapılan değerlendirme ve varılan sonuç usul ve yasaya aykırıdır. Dava konusu taşınmazın içinde yer aldığı 1407 parsel sayılı taşınmaz, 1954 yılında yapılan kadastro çalışmaları sonucu 51 parsel numarası ile orman vasfı ile Hazine adına tespit edilmiş, süresi içerisinde dava açılması sebebi ile tutanak kesinleşmemiş, ancak daha sonra dava dosyasına ve tutanağa ulaşılamamış, tapu kütüğünde malik hanesi açık olduğundan bahisle Tapu Kadastro Müdürlüğünün yazısı üzerine 1991 yılında taşınmaz hakkında yeniden kadastro tutanağı düzenlenerek 1407 parsel numarası altında günlük ormanı ve tarla vasfı ile Hazine adına tespit edilmiş, bu tespite karşı kişiler tarafından kadastro tespitine itiraz davası açılmış, 1994/43 Esas sayılı dava devam ederken çekişmeli taşınmazlar hakkında kullanım kadastrosu tutanakları tanzim edilmiştir. Temyiz incelemesine konu eldeki dava, 1407 parsel içerisinde kalan 147 ada 5, 6 ve 7 parsel sayılı taşınmazlar hakkında zilyetlik şerhi verilmesi ve soyadın düzeltilmesi istemi ile açılmıştır. 1407 parsel sayılı taşınmazın niteliği ve buna bağlı olarak mülkiyet durumu henüz kesinleşmemiş olduğuna göre kullanım kadastrosunun geçerli olup olmadığının, bunun sonucu olarak da buna karşı açılan eldeki davada ileri sürülen iddiaların yerinde olup olmadığının belirlenmesinin, mülkiyete ilişkin davanın sonucuna bağlı olduğu kuşkusuzdur. Hal böyle olunca; mahkemece, sözü edilen 1994/43 Esas sayılı dava dosyası bu dosya yönünden bekletici sorun olarak görülmeli; sözü edilen davanın sonucuna göre araştırma ve inceleme yapılıp, deliller değerlendirilerek bir karar verilmelidir. Mahkemece, bu husus göz ardı edilerek esasa ilişkin hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.03.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.