15. Ceza Dairesi 2019/15534 E. , 2020/1719 K.
"İçtihat Metni"Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 12/11/2019 tarih ve 2019/90591 sayılı yazıyla, Bursa Bölge Adliye Mahkemesi Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu’nun 18/10/2019 gün ve 2019/1 sayılı başvurusuna istinaden, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 22. Ceza Dairesinin 20/03/2017 gün ve 2017/685, 2017/664 sayılı kararı ile Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesinin 26/04/2018 gün ve 2018/536, 2018/492 sayılı kararı arasındaki, sanığın üzerine atılı eylemin 5237 sayılı TCK’nın 158/1-h maddesinde belirtilen nitelikli dolandırıcılık suçunu mu, aynı Kanun’un 245/1 maddesinde belirtilen banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçunu mu oluşturacağına ilişkin içtihat uyuşmazlığının giderilmesinin talep edildiği,
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 22. Ceza Dairesinin 20/03/2017 gün ve 2017/685, 2017/664 sayılı dosyasında; sanık hakkında, müştekisi ... Otel isimli iş yerinin sahibi ... olan iddianame ile kamu davası açıldığı, iddianamede anlatıldığı şekliyle; şüphelinin müştekinin sahibi olduğu ... Oteli arayarak, ... Turizm Limited Şirketi’nin yetkilisi olduğunu, otelde sekiz kişilik rezervasyon yaptırmak istediğini, bu sekiz kişinin 25 nisan 2003 (iddianamede yanlış yazılmış olup 2013 yılıdır) günü otele geleceğini ve dört gece otelde kalacaklarını belirttiği, bunun üzerine şüphelinin adına belirttiği telefona teyit amaçlı fax çekildiği, şüphelinin de tahsilat yetkisi veren belgeyi faxla ... Hotele gönderdiği, otel görevlileri tarafından pos makinesinden müşterilerden ... isimli şahsın kartından 1.838 TL çekildiği, daha sonra şüphelinin ... Oteli arayarak, adlarına rezervasyon yapılan kişilerin İstanbul"dan İzmir"e gitmeleri için uçak bileti alacağını belirterek müştekiden Garanti Bankasında bulunan hesabına 950 TL göndermesini istediği, müştekinin de şüphelinin belirtmiş olduğu hesabına 350 TL gönderdiği, ertesi gün şüphelinin vermiş olduğu hesaba tekrar 525 TL gönderdiği, şüphelinin ise adına gönderilmiş olan bu paraları Garanti Bankası Gaziosmanpaşa şubesi bankamatiğinden çektiği, parayı çekmesine rağmen rezervasyon yaptırdığı otele müşteri göndermediği ve bu şekilde müştekiyi dolandırdığı iddiası ile TCK’nın 157 maddesi gereğince cezalandırılması istemi ile kamu davası açıldığı, sanığın eyleminin 158/1-h maddesi kapsamında nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturduğundan bahisle verilen görevsizlik kararı üzerine, yapılan yargılama sonucunda İstanbul 21. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2016/213, 2016/362 sayılı kararı ile sanık hakkında TCK’nın 158/1-h, 62 ve 52/2 maddelerinin uygulanması ile sonuç olarak 1 yıl 8 ay hapis ve 80 TL adli para cezasına hükmedildiği, sanığın istinaf başvurusu üzerine yapılan incelemede, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği,
Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesinin 26/04/2018 gün ve 2018/536, 2018/492 sayılı dosyasında; sanık hakkında, müştekileri ... Oteli resepsiyon görevlisi ... ve kart bilgileri kullanılan ... olan iddianame ile kamu davası açıldığı, iddianamede anlatıldığı şekliyle; süphelinin müşteki ...’ın resepsiyon görevlisi olarak çalıştığı ... otelini arayarak, kendisinin araba kiralama işi yaptığını, bir müşterisinin beş gün Çanakkale"de kalacağını söyleyerek mail order yoluyla müşterinin kredi kartından tahsilat yapıp yapamayacağını sorduğu, 600 TL otel ücreti ile 650 TL şüphelinin istediği araç kiralama ücreti olmak üzere şüphelinin gönderdiği kredi kartı bilgileri yardımıyla mail order yöntemiyle müşteki ...’ın para çektiği, daha sonra 650 TL parayı şüphelinin belirttiği adına kayıtlı Garanti Bankası hesabına havale ettiği, bir süre sonra mağdur ...’nun müşteki ...’ı arayarak kredi kartından yapılan para çekimi işleminin bilgisi ve izni dışında gerçekleştiğini söylediği, mağdur ...’nun ifadesinde, kredi kartı ekstresini incelediğinde, kartından 1.367 TL tutarında alışveriş yapıldığını fark ettiğini beyan ettiği, şüphelinin, daha önce ticari faaliyetleri kapsamında temin etmiş olduğu, mağdura ait kredi kartı bilgilerini, müştekinin işletmesinde konaklayacağından bahisle mail order yöntemi ile kullanmak ve çekilen miktarın bir kısmının banka hesabına havale edilmesini sağlamak suretiyle, bilişim sistemleri ile banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçundan TCK’nın 158/1-f maddesi gereğince cezalandırılması istemi ile kamu davası açıldığı, sanığın eyleminin TCK’nın 245/1 maddesi kapsamında banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçunu oluşturduğundan bahisle verilen görevsizlik kararı üzerine, yapılan yargılama sonucunda Çanakkale 5. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2017/187, 2018/105 sayılı kararı ile sanık hakkında TCK’nın 245/1 ve 52/2 maddelerinin uygulanması ile sonuç olarak 5 yıl hapis ve 10.000 TL adli para cezasına hükmedildiği, sanık müdafinin istinaf başvurusu üzerine yapılan incelemede, TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasının düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği,
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından; “hükümlü ...’ın, ... Turizm Limited Şirketinde rezervasyon sorumlusu olarak çalıştığı, ... Otel ve ... Oteli arayarak müşteri göndereceğini söyleyerek rezervasyon yaptırdığı ve mail order formu göndererek müştekilerin kredi kartlarından para çektirdiği, sonrasında ise uçak bileti ve rent a car hizmeti yaptıklarını söyleyerek ayrıca müştekilerin kartlarından para çekip kendilerine gönderilmesini sağlamak suretiyle atılı suçları işlediği, somut olaylarda İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 22. Ceza Dairesi"nin 20/03/2017 tarih ve 2017/685 Esas, 2017/664 K. sayılı kararının usul ve yasalara aykırı olduğu, Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesi"nin 26/04/2018 tarih 2018/536 Esas, 2018/492 K. sayılı kararının usul ve yasaya uygun olduğu değerlendirilmekle, hükümlü ..."ın eyleminin TCK"nun 245/1. maddesinde düzenlenen banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması suçunu oluşturacağı” yönünde uyuşmazlığın giderilmesinin talep edildiği anlaşılmakla,
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
5235 sayılı Kanun’un 35. maddesine göre; “Bölge Adliye Mahkemesi ceza daireleri başkanlar kurulu ve hukuk daireleri başkanlar kurulu kendi aralarında toplanır ve aşağıdaki görevleri yaparlar” hükmüne yer verildiği, aynı Kanun’un 35/3. fıkrasına göre, “re"sen veya bölge adliye mahkemesinin ilgili hukuk veya ceza dairesinin ya da Cumhuriyet başsavcısının, Hukuk Muhakemeleri Kanunu veya Ceza Muhakemesi Kanununa göre istinaf yoluna başvurma hakkı bulunanların, benzer olaylarda bölge adliye mahkemesi hukuk veya ceza dairelerince verilen kesin nitelikteki kararlar arasında ya da bu mahkeme ile başka bir bölge adliye mahkemesi hukuk veya ceza dairelerince verilen kesin nitelikteki kararlar arasında uyuşmazlık bulunması hâlinde bu uyuşmazlığın giderilmesini gerekçeli olarak istemeleri üzerine, kendi görüşlerini de ekleyerek Yargıtay’dan bu konuda bir karar verilmesini istemek” hükmünün düzenlendiği, aynı Kanun’un 35/4. Fıkrasına göre; “(3) numaralı bende göre yapılacak istemler, ceza davalarında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına, hukuk davalarında ise ilgili hukuk dairesine iletilir. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı uyuşmazlık bulunduğuna kanaat getirmesi durumunda ilgili ceza dairesinden bir karar verilmesini talep eder. Uyuşmazlığın giderilmesine ilişkin olarak dairece bu fıkra uyarınca verilen kararlar kesindir” hükmüne yer verildiği görülmektedir.
Bu kapsamda;
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 22. Ceza Dairesinin 20/03/2017 gün ve 2017/685, 2017/664 sayılı dosyasında; sanık hakkında otel sahibi olan katılan ...’a karşı dolandırıcılık iddiası ile kamu davası açıldığı, somut olayda; sanığın katılanı arayarak kendisini ... Limited Şirketi yetkilisi olarak tanıttıktan sonra, otelde konaklayacak kişiler için konaklama ücretinin ödenmesi için mail order yolu ile “...” isimli kişinin kartından para çekilmesini sağladığı, katılanın bu aşamada otel konaklama ücretinin tahsilatını yaptığı, sanık tarafından katılana fax yolu gönderilen belgelerde ... Limited Şirketi kaşesi bulunduğu, sanığın katılanı daha sonra tekrar arayarak müşteri için uçak bileti alacağını, kendisine 950 TL göndermesini, müşteri otele geldiğinde bu parayı geri ödeyeceğini söylediği, katılanın ise mail order yoluyla çektiği paradan 950 TL parayı sanığa gönderdiği, sanığın eyleminin bu haliyle TCK’nın 245/1 maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği,
Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Ceza Dairesinin 26/04/2018 gün ve 2018/536, 2018/492 sayılı dosyasında ise; sanığın ... Oteli arayarak konaklama ücreti ile yanında ayrıca araç kiralama ücretine dair mail order işlemi talep ettiği, bu aşamada kendi sağlayacağı menfaatin mağdur ...’nun kartından alınmasını sağladığı, ... Oteli’nin sanığa ayrıca bir ödeme yapmadığı ve menfaatinin zarar görmediği, sanığın baştan itibaren mağdur ...’nun kartından menfaat temin etmek amacıyla hareket ettiği, bu haliyle sanığın eyleminin TCK’nın 245/1 maddesi kapsamında değerlendirilmesinin kanuna ve uygulamaya uygun olduğu anlaşılmakla,
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 22. Ceza Dairesinin 20/03/2017 gün ve 2017/685, 2017/664 sayılı kararının, usul ve yasaya aykırı olduğunun TESPİTİNE,
5235 sayılı Kanun’un 35. maddesi gereğince, sanığın, kart sahibinin rızası olmaksızın menfaat temin etmek şeklinde gerçekleşen eylemlerinin, TCK’nın 245/1 maddesi gereğince cezalandırılması gerektiği ve ilgili Bölge Adliye Mahkemesi kararları ile ilgili olarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının talebinin kabulü ile UYUŞMAZLIĞIN GİDERİLMESİNE, 5235 sayılı Kanun’un 35/4. maddesi gereğince kesin olmak üzere verilen uyuşmazlığın giderilmesine dair iş bu kararın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 10/02/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.