13. Hukuk Dairesi 2016/18120 E. , 2018/3896 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizliğine dair verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı idare, davalı şirketler ile birbirini takip eden yıllarda imzalanan hizmet alım sözleşmesi kapsamında davalı şirketler nezdinde çalışan dava dışı işçi ... tarafından tarafından ... 2. İş Mahkemesi’nde işçilik alacağının tahsili için açılan dava sonucu verilen karara istinaden ... 7. İcra Müdürlüğü’nün 2014/17885 Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibi nedeniyle 17.645,24 TL ödeme yapıldığını, ödenen bedelin davalı şirketlerin sorumluluğunda olduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla dava dışı işçiye ödenen toplamda 17.645,24 TL’nin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan sorumlulukları oranında rücuen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Bir kısım davalılar, davanın reddini dilemiş, bir kısım davalılar ise davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, davanın işçi ve işveren arasındaki hizmet ilişkisinden kaynaklandığı gerekçesiyle İş Mahkemeleri’ne görevsizlik kararı verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı idare, davalılar ile hizmet alım sözleşmesi imzalandığı ileri sürmüş olup, eldeki davada dava dışı işçilere ödediği bedelin davalılardan tahsilini istemektedir. 5521 sayılı Kanun uyarınca, bir davanın İş Mahkemesinde görülebilmesi için, işçi sayılan kişilerle işveren veya işveren vekilleri arasında iş akdinden veya İş Kanununa dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuki uyuşmazlığın bulunması gerekir. Hemen belirtmek gerekir ki, taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin Borçlar Kanunu kapsamında hizmet sözleşmesine ilişkin olduğu, böylece taraflar arasında 4857 sayılı yasa bağlamında işçi işveren ilişkisi bulunmadığı, işçinin işverene bağımlılık unsurunun gerçekleşmediği, dolayısıyla iş akdinden kaynaklanan bir uyuşmazlık bulunmadığı anlaşılmaktadır. Diğer yandan davacı idare tacir olmadığı gibi, yargılamaya konu olan davada Ticaret Kanununda belirtilen mutlak ticari dava niteliğinde değildir. Bu itibarla, taraflar arasında düzenlenen sözleşmeler kapsamında oluşan uyuşmazlığın çözümünde de genel mahkemelerin görevli olduğunun kabulü gerekir. Hal böyle olunca, mahkemece, Asliye Hukuk Mahkemeleri’ne görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde İş Mahkemeleri’ne görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-3 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 29/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.