
Esas No: 2018/5895
Karar No: 2021/5761
Karar Tarihi: 30.11.2021
Danıştay 8. Daire 2018/5895 Esas 2021/5761 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2018/5895
Karar No : 2021/5761
DAVACI : ...
VEKİLİ : Av. ...
DAVALI : ...Başkanlığı
VEKİLİ : Av. ...
DAVALI YANINDA DAVAYA KATILAN : ...Üniversitesi
VEKİLİ : Av. ...
DAVANIN KONUSU :
19/11/2015 gün ve 29537 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan, Vakıf Yükseköğretim Kurumları Yönetmeliği'nde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile değiştirilen, Vakıf Yükseköğretim Kurumları Yönetmeliği'nin 25. maddesinin (d) bendi ve 26. maddesinin 4. fıkrası ile bu maddelere dayanılarak tesis edilen 13/05/2016 tarihinden itibaren Haliç Üniversitesi'nin faaliyet izninin 1 yıl süreyle geçici olarak durdurulmasına ve üniversite yönetiminin garantör üniversite olan İstanbul Üniversitesi'ne devredilmesine karar verilmesine ilişkin Yükseköğretim Genel Kurulu'nun ...gün ve ...nolu oturumda alınan ...sayılı kararı ve bu kararın 12/05/2017 tarihinden itibaren (1) yıl daha uygulanmasına yönelik tesis edilen ...tarih ve ...sayılı işlemin iptali istenilmektedir.
DAVACININ İDDİALARI :
2547 sayılı Kanun'un Ek 11. maddesinde, vakıf yükseköğretim kurumlarının denetimi ve denetim sonucunda ilgili yükseköğretim kurumu hakkında düzeltici, yol gösterici, kısıtlayıcı veya faaliyet iznini kaldırıcı önlemlerin alınması konusunun hiçbir tereddüte yer bırakmayacak şekilde düzenlendiği, eğitim-öğretim düzeyinin yetersizliğinin Yükseköğretim Kurulunca tespit edilmesi ve durumun düzeltilmesi için gerekli uyarı ve önerilerin sonuçsuz kalması halinde veya kurucu vakfa veya üçüncü şahıslara doğrudan ya da dolaylı kaynak aktardığı Maliye Bakanlığı'nın görüşü alınarak Yükseköğretim Kurulu tarafından belirlenen nesnel ve ölçülebilir kriterlere göre tespit edilen vakıf yükseköğretim kurumları hakkında, verilen süre içerisinde aktarılan kaynağın vakıf yükseköğretim kurumuna iade edilmemesi hâlinde faaliyet izninin durdurulması yada kaldırılması şeklindeki tedbirlerin uygulanabileceğinin düzenlendiği, Haliç Üniversitesi ile ilgili söz konusu düzenlemede yer alan hiçbir tespitin yapılmadığı, üniversite yönetimi garantör üniversiteye devrediliğinden denetime engel olma durumunun ortadan kalktığı, dolayısıyla faaliyet izninin 1 yıl daha geçici olarak durdurulmasının hukuka aykırı olduğu, dava konusu Yönetmelik maddelerinin 2547 sayılı Kanun'a aykırı olmasının yanında bu Yönetmelik maddeleri uygulanarak tesis edilen idari işlemin yok hükmünde olduğu, Yönetmeliğin denetimin engellendiği iddia edilen tarihten 6 ay sonra yayınlandığı, denetim raporunun hazırlandığı tarihte Yönetmelikte denetimin kasten engellendiğine ilişkin bir madde bulunmadığı, yok hükmünde olan 2016 tarihli karar gerekçe gösterilerek idare tarafından yok hükmünde olan kararın devamına karar verilemeyeceği ileri sürülmektedir.
DAVALININ SAVUNMASI :
Usul yönünden, davanın ehliyet ve süreaşımı nedeniyle reddi gerektiği; öte yandan, aynı istemli olarak açılan ...sayılı dava dosyası nedeniyle işbu davada derdestlik bulunduğu, esas yönünden, 2547 sayılı Kanun'un Ek 11. maddesinin 2. ve 3. fıkralarının iptali istemiyle açılan davanın Anayasa Mahkemesi'nce reddedildiği ve Yükseköğretim Kurulu'nun bu husustaki yetkilerinin korunduğu, Yükseköğretim Kurulu'na Haliç Üniversitesi ile ilgili gelen şikayetler üzerine denetleme yapılmak istendiği, ancak denetimin engellendiği, Yönetmelik hükümlerinin yürürlüğe konulmasından sonra da, 08/12/2015 tarihinde gerekli bilgi ve belgelerin denetim elemanına sunulmaması şeklindeki eylem devam ettiğinden, davacının Yönetmelik hükümlerinin geriye yürütüldüğü iddiasının kabul edilebilir olmadığı, davacının da aralarında bulunduğu bir önceki yönetimin üniversiteyi içine düşürmüş oldukları olumsuz tablo gözönüne alındığında, faaliyet izninin geçici olarak durdurulması kararının uzatılmasının, kamunun, üniversitenin ve en temelde eğitim öğretim hakları sağlanmaya çalışılan öğrencilerin yararına olduğu, Yükseköğretim Kurulu'nun sadece denetime kasten engel olunması durumunun devam etmesi durumunda yaptırımı uzatabileceği yönündeki beyanların hukuki dayanaktan yoksun olduğu, faaliyet izninin durdurulması gerektiren durumlardan sadece ilk karar gerekçesini oluşturan durumun değil, iznin geçici olarak durdurulmasını gerektiren tüm durumların anlaşılması gerektiğinin tabi olduğu, iznin geçici olarak kaldırılmasını gerektiren tüm durumların değerlendirileceği belirtilerek davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.
DAVALI YANINDA DAVAYA KATILANIN İDDİALARI : Usul yönünden, davanın süreaşımı nedeniyle reddi gerektiği; daha önceki mütevelli heyet üyesi tarafından 2012 yılında istifa edilmesi üzerine üyelik hakkının davacıya devrine karar verildiği, bu devre karşı açılan davada ...Asliye Hukuk Mahkemesinin E:..., K:...sayılı kararıyla devir işleminin iptaline karar verildiği, davacının vakıf ile herhangi bir organik bağının bulunmadığına dair kesinlemiş mahkeme kararı bulunduğu, davacının mütevelli heyet üyeliğinin iptaline dair karar 27/11/2018 tarihinde kesinleştiğinden davanın ehliyet yönünden reddi gerektiği; ...Çocuklar Vakfı tarafından, Haliç Üniversitesi'nin almış olduğu geçici mütevelli heyet ve geçici rektör ataması yapılmasına ilişkin kararın iptali istemiyle açılan davanın reddine karar verildiği, bu sebeple davacının iddiaları hakkında kesin hüküm bulunduğundan davanın reddi gerektiği; görevli idari merciin idare mahkemeleri olduğu; esas yönünden, kaynak aktarımı olmadığına dair iddiaların gerçek dışı olduğu, davacının sahibi olduğu Hukuk Sepeti Eğitim Pazarlama Limitet Şirketi hesaplarına doğrudan nakit aktarımı yaptığı, Yükseköğretim Genel Kurulu'nun 02/05/2019 tarihinde aldığı karar ile Haliç Üniversitesi Yönetimi'nin kurucu vakfa iade edildiği, bu nedenlerle davanın reddi gerektiği belirtilmektedir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : ...DÜŞÜNCESİ : Davanın kısmen incelenmeksizin reddi, kısmen reddi gerektiği düşünülmektedir.
DANIŞTAY SAVCISI : ...
DÜŞÜNCESİ : Dava; 19/11/2015 tarihli ve 29537 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan, Vakıf Yükseköğretim Kurumları Yönetmeliği'nde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile değiştirilen, Vakıf Yükseköğretim Kurumları Yönetmeliği'nin 25. maddesinin (d) bendi ve 26. maddesinin 4. fıkrası ile bu maddelere dayanılarak tesis edilen 13/05/2016 tarihinden itibaren Haliç Üniversitesi'nin faaliyet izninin 1 yıl süreyle geçici olarak durdurulmasına ve üniversite yönetiminin garantör üniversite olan İstanbul Üniversitesi'ne devredilmesine ilişkin Yükseköğretim Genel Kurulu'nun ...tarih ve ...sayılı kararın ve bu kararın 12/05/2017 tarihinden itibaren (1) yıl daha uygulanmasına yönelik tesis edilen ...tarih ve ...sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
Bilindiği üzere, "İdare Hukukunda" yetki, idareye Anayasa ve yasalarla tanınmış olan karar alma gücünü ifade etmektedir. Bu yönüyle Anayasanın 123. maddesi uyarınca, kuruluş ve görevleri yasayla düzenlenmek durumunda olan idarelerin görev alanına giren konularda hazırlamış oldukları yönetmeliklerde dayanağı yasanın bütününe bağlı kalınması zorunlu olup yasayı ve yasanın amacını aşan veya yasa konusu alanlara girecek nitelikte düzenleme yapma olanağı bulunmamaktadır.
Öte yandan, idarelerin yasal düzenlemelerde yer almayan ancak idarelerin işleyişi ve kamu yararı için önceden belirlenmesi zorunlu bulunan teknik konu ve ayrıntıları yasal çerçeve içerisinde kalmak koşuluyla düzenleme yetkileri de bulunmaktadır. Anayasanın 131. maddesi ile 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunun 6 ve 7. maddelerinde, yükseköğretim kurumlarının gözetim ve denetim görevinin Yükseköğretim Kurumu Başkanlığı'nın uhdesinde olduğu açıkça belirtilmiştir.
Bu çerçevede davacı tarafın Anayasa aykırılık iddiası yerinde görülmemiştir. Vakıf Yükseköğretim Kurumları Yönetmeliği'nin başlığıyla birlikte 19/11/2015 tarihli ve 29537 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan yönetmelik ile değişik 25. maddesinde; "Vakıf yükseköğretim kurumlarında mevzuatın emrettiği hususların yerine getirilmemesi halinde, 2547 sayılı Kanun gereğince eylemlerinin ağırlık derecesine göre; yol gösterici, düzeltici, kısıtlayıcı veya faaliyet iznini kaldırıcı nitelikte olmak üzere aşağıdaki önlemler uygulanır.
"d) Faaliyet izninin geçici olarak durdurulması:
Aşağıdaki hallerde vakıf yükseköğretim kurumunun faaliyeti bîr yıl süre ile Yükseköğretim Kurulu tarafından geçici olarak durdurulur ve yükseköğretim kurumunun yönetimi garantör devlet üniversitesi veya Yükseköğretim Genel Kurulu tarafından kapasitesi dikkate alınarak belirlenecek aynı ildeki bir devlet üniversitesine verilir.
1) Vakıf yükseköğretim kurumu tarafından (c) bendinde yer alan öğrenci kontenjanı kısıtlanması veya öğrenci alımının durdurulması önlemine konu olan hususların belirlenen süre içerisinde düzeltilmemesi,
2) Vakıf yükseköğretim kurumlarının eğitim öğretim ile idari, mali ve ekonomik faaliyetlerinin gözetim ve denetimi ile inceleme ve soruşturma faaliyetlerine kasten engel olunması,
3) Vakıf yükseköğretim kurumunun mali durumunun eğitim-öğretim faaliyetini sürdüremeyecek ölçüde mali ve ekonomik rasyolar açısından zayıf olduğunun Yükseköğretim Denetleme Kurulu raporları ile tespit edilmesi,
4) Vakıf yükseköğretim kurumunun kuruluş taahhütlerinde yer alan mal varlığının Yükseköğretim Kurulundan izin alınmaksızın değiştirilmesi veya elden çıkarılması,
5) Tutulması gerekli defter ve kayıtların tahrif edilmesi, yok edilmesi veya gizlenmesi,
6) Vakıf yükseköğretim kurumu mütevelli heyet üyelerinin üniversite ile ilgili işlemlerde mali yönetim ve kontrol sistemini kasıtlı olarak zaafa uğratması. " hükmü
yine başlığıyla değişik 26. maddesinde;
"Yükseköğretim Kurulu tarafından faaliyet İzninin geçici olarak durdurulması kararının alındığı tarihte vakıf yükseköğretim kurumu mütevelli heyeti başkanı, üyeleri ile rektörü veya müdürünün görevleri sona erer.
Bu tarihten itibaren faaliyet izninin geçici olarak durdurulması süresi boyunca yönetimi üstlenen devlet üniversitesinin rektörü ilgili vakıf yükseköğretim kurumunun geçici mütevelli heyeti başkanı, üniversite yönetim kurulu da geçici mütevelli heyeti sıfatını kazanır.
Bu süre boyunca vakıf yükseköğretim kurumunun geçici mütevelli heyeti başkanı ve üyeleri mevzuatta tanımlanan görevleri yerine getirir ve yetkileri kullanır. Faaliyet izninin geçici olarak durdurulması süresince Yükseköğretim Kurulu tarafından belirlenecek Yükseköğretim Genel Kurulunun bir üyesi gözlemci sıfatıyla mütevelli heyeti toplantılarına katılır.
Faaliyet izninin geçici olarak durdurulması önlemini gerektiren durumların ortadan kalkıp kalkmadığı eğitim öğretim yılı sonunda Yükseköğretim Kurulu tarafından değerlendirilir. Önlemi gerektiren durumların ortadan kalkmadığının tespit edilmesi halinde bu süre her defasında bir yıl uzatılır. Faaliyet izninin geçici olarak durdurulması süresinin kesintisiz olarak üç yıl devam etmesi halinde vakıf yükseköğretim kurumunun faaliyet izni kaldırılır ve faaliyet izninin kaldırılmasına ilişkin hükümler uygulanır.
Faaliyet izninin geçici olarak durdurulmasını gerektiren hususların ortadan kalktığının Yükseköğretim Kurulu tarafından tespiti halinde, kurucu vakfın yönetim organı tarafından belirlenen vakıf yükseköğretim kurumu mütevelli heyeti göreve başlar. Yeni oluşturulan mütevelli heyette, vakıf yükseköğretim kurumu hakkında faaliyet izninin geçici olarak durdurulması önleminin uygulanmasına eylemleri ile sebep olduğu tespit olunanlar yer alamaz." hükmü yer almaktadır.
Dava konusu edilen hükümler; 2577 sayılı Yasanın Ek 11. maddesinde verilen yetki çerçevesinde yapılmış olan düzenlemeler olup bu haliyle üst hukuk normalarına aykırılık bulunmamaktadır.
Yukarıda değinilen düzenlemelere dayanılarak tesis edilen işlemlere gelince; Dava dosyasında yer alan bilgi ve belgelerin incelenmesinden, Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı'nın dava konusu ...gün ve ...sayılı işlemine dayanak gösterilen...günlü ve ...sayılı inceleme raporu ile 26/06/2015 günlü ve ...sayılı rapor ile 2014-2015 Eğitim Öğretim Yılı Olağan Genel Denetim Raporlarından, yetkililerin genel olarak 11-14 Mayıs 2015 tarihinde Kağıthane yerleşkesinde gerçekleştirilmeye çalışılan denetim öncesi ve sırasında denetime dair resmi yazıları imzadan imtina etmeleri, 1 Haziran 2015 tarihinde, 8-12 Haziran arasında ikinci kez denetim yapılacağı husus bildirilerek gerekli istenilen bilgi belge evrak malzeme ve çalışma odası talebi Haliç Üniversitesi'ne iletilmiş olmasına rağmen üniversitenin cevabi yazında final dönemi mezuniyet vs gibi gerekçelerle istenilen belgelerin ancak iki ay içinde hazırlanabileceği bilgisinin verilerek, denetimin engellenmesi sebebiyle akademik ve idari kurulların oluşu, atama ve yükseltme işlemlerinin mevzuata uygun olup olmadığı, kurucu vakfın cari giderlere katkı payının mevzuatta belirlenen şekilde sağlanıp sağlanmadığı, finans yapısının mevcut yapıyı sürdürebilir olup olmadığı, serbest rekabet koşullarına uyulup uyulmadığı, kurucu vakfa veya üçüncü kişilere kaynak aktarımı niteliğinde işlemler olup olmadığı gibi hususların tespitinin yapılamadığı, öte yandan ...tarih ve ...sayılı işlemin dayanağını oluşturan 2015-2016 Eğitim-Öğretim Yılı Haliç Üniversitesi Olağan Denetim Raporunda; daha önceki raporda tespit edilen bazı hususlar ile ilgili "uyarma ve düzeltme" önlemlerinin yerine getirilmiş olması nedeniyle kaldırılmasına karar verilmiş ise de, bazı fakültelerin ve yüksekokuların değişik bölümlerinde yeterli öğretim üyesi bulundurma koşulunun sağlanmamış olması, yapılan bazı sözleşmeler ile üniversite aleyhine farklara sebebiyet verilmesi, bazı öğretim elemanlarının net ücretleri ile ödenecek ücretleri arasında fark bulunması nedeniyle sigorta kesinti ve vergi uygulamasında usulsüzlüğe yol açacak durumlara yol açılması, bazı öğretim üyesi atamalarında adayların yeterince değerlendirilmemiş olması, yine bazı atamalarda mevzuata uygun davranılmaması ve öğrenci işlerinde (mezuniyet, yatay geçiş) usule uyulmadığının anlaşılması karşısında, bu tespitlere ilişkin olarak "uyarma ve düzeltme" önlemlerinin uygulanmasına ve bir önceki kararın 1 yıl süreyle devam ettirilmesine karar verilmesinde, Yönetmeliğin yukarıda değinilen hükümlerine ve dolayısıyla hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Öte yandan, davacının denetleme tarihinde yayınlanmamış yönetmelik hükümlerine dayanılarak işlem tesis edildiği, dolayısıyla hem önceki işlemin ve hem devamı işlemin yok hükmünde olduğu iddiası ise; gerek 2015 yılında başlayan ilk denetime engel olma halinin birden fazla tekerrür etmiş olması ve denetlemenin ancak 2016 yılında tamamlanmış olması ve gerekse son işlemin dayanağı olan denetlemenin 2017 yılında yapılmış olması nedeniyle, hukuken itibar edilebilecek nitelikte görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, yasal dayanaktan yoksun bulunan davanın reddine karar verilmesi gerektiği, düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince duruşma için taraflara önceden bildirilen 24.11.2020 tarihinde, davacı ...'nun geldiği, davacı vekilinin gelmediği, davalı Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı'nı temsilen Av. ...'nin, davalı yanında müdahil Haliç Üniversitesi Rektörlüğü'nü temsilen ise Av. ...'un geldiği, Danıştay Savcısının hazır olduğu görülmekle, açık duruşmaya başlandı. Taraflara usulüne uygun olarak söz verilerek dinlendikten ve Danıştay Savcısının düşüncesi alındıktan sonra taraflara son kez söz verilip, duruşma tamamlandı. Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ SÜREÇ :
Yükseköğretim Genel Kurulu'nun ...tarih ve ...sayılı işlemiyle Haliç Üniversitesi'nin faaliyet izninin geçici olarak durdurulmasına ve yönetimin garantör üniversite olan İstanbul Üniversitesi'ne devredilmesine yönelik kararın 12/05/2017 tarihinden itibaren (1) yıl daha uygulanmasına karar verilmesi üzerine, Vakıf Yükseköğretim Kurumları Yönetmeliği'nin 25. maddesinin (d) bendi ve 26. maddesinin 4. fıkrası ile bu maddelere dayanılarak tesis edilen 13/05/2016 tarihinden itibaren Haliç Üniversitesi'nin faaliyet izninin 1 yıl süreyle geçici olarak durdurulmasına ve üniversite yönetiminin garantör üniversite olan İstanbul Üniversitesi'ne devredilmesine karar verilmesine ilişkin Yükseköğretim Genel Kurulu'nun ...gün ve ...nolu oturumda alınan ...sayılı kararı ve bu kararın 12/05/2017 tarihinden itibaren (1) yıl daha uygulanmasına yönelik tesis edilen ...tarih ve ...sayılı işlemin iptali istenilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
USUL YÖNÜNDEN:
Üye ...'nın, davacının, Haliç Üniversitesi kurucu vakfı olan ... Lösemili Çocuklar Vakfı mütevelli heyet üyesi seçilmesine ilişkin işlemlerin .... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin E:..., K:...sayılı kararıyla iptaline karar verildiği, anılan kararın 27.11.2018 tarihinde kesinleştiği görüldüğünden davacının davayı açmakta ehliyetli bulunmadığı yönündeki karşı oyuna karşılık, davacının Kurucu Vakıf tarafından en son 24.02.2016 tarihinde Haliç Üniversitesi Mütevelli Heyeti üyesi olarak seçildiği ve üniversitenin faaliyet izninin geçici olarak durdurulmasına ilişkin tesis edilen işlemlerden önceki son mütevelli heyetinde yer aldığı anlaşıldığından davacının davayı açmakta ehliyetli olduğuna oyçokluğuyla karar verilerek gereği görüşüldü:
13/05/2016 tarihinden itibaren Haliç Üniversitesi'nin faaliyet izninin 1 yıl süreyle geçici olarak durdurulmasına ve üniversite yönetiminin garantör üniversite olan İstanbul Üniversitesi'ne devredilmesine karar verilmesine ilişkin Yükseköğretim Genel Kurulu'nun ...gün ve ...nolu oturumda alınan ...sayılı kararının iptali isteminin incelenmesinden;
1086 sayılı (mülga) Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 187. maddesinde, bir davanın daha önce başka bir mahkemede açılmış ve görülmekte (derdest) olduğu yolundaki usule ilişkin itirazın ilk itirazlardan olduğu; 194. maddesinde de, derdestlik itirazının kabulü halinde davanın açılmamış sayılacağı hükme bağlanmıştı.
1086 sayılı Kanun'un yerine çıkarılan ve 01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda ise, "derdestlik" ilk itirazlar arasında değil; 'Dava şartları' başlıklı 114. maddesinin 1. fıkrasının (ı) bendinde "Aynı davanın, daha önceden açılmış ve halen görülmekte olmaması" hükmüne yer verilmek suretiyle doğrudan dava açma şartları arasında sayılmış; 'Dava şartlarının incelenmesi' başlıklı 115. maddesinde de, mahkemenin, dava şartı noksanlığını tespit etmesi halinde davayı usulden reddedeceği hükmüne yer verilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nda "derdestlik" müessesesi düzenlenmemiş ve Kanun'un 31. maddesinde, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu ve onun yerine çıkarılan Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun derdestlik ile ilgili maddelerine atıfta bulunulmamış olmakla birlikte, tarafları ve konusu aynı olan bir davanın daha önce aynı veya başka bir mahkemede açıldığı ve görülmekte olduğunun saptanması halinde, usul hukukunun temel kavramlarından olan derdestlik müessesesinin temelinde yatan, ilk davanın aynısı olan ikinci davanın açılmasında davacının hukuki yararı bulunmadığı olgusundan hareketle, ikinci davanın derdestlik nedeniyle incelenmeksizin reddine karar verilmesi gerekmektedir.
Dosyanın incelenmesinden; davacının Dairemizin 2016/9595 esas sayılı dosyasında Yükseköğretim Genel Kurulu'nun ...gün ve ...nolu oturumda alınan ...sayılı kararının iptali isteminde bulunduğu ve anılan davada ...tarih ve ...sayılı kararla davanın reddine karar verildiği, kararın henüz kesinleşmediği anlaşılmakta olup, ...gün ve ...sayılı işlem yönünden konusu, tarafları ve sebebi aynı olan işbu davada bahse konu işlem yönünden davanın incelenmeksizin reddine karar verilmesi gerekmektedir.
Öte yandan, ileri sürülen diğer usuli itirazlar yerinde görülmeyerek dava konusu edilen diğer işlemler yönünden işin esasının incelenmesine geçildi:
ESAS YÖNÜNDEN:
İlgili Mevzuat:
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 130. maddesinde; "Çağdaş eğitim-öğretim esaslarına dayanan bir düzen içinde milletin ve ülkenin ihtiyaçlarına uygun insan gücü yetiştirmek amacı ile; ortaöğretime dayalı çeşitli düzeylerde eğitim-öğretim, bilimsel araştırma, yayın ve danışmanlık yapmak, ülkeye ve insanlığa hizmet etmek üzere çeşitli birimlerden oluşan kamu tüzelkişiliğine ve bilimsel özerkliğe sahip üniversiteler Devlet tarafından kanunla kurulur.
Kanunda gösterilen usul ve esaslara göre, kazanç amacına yönelik olmamak şartı ile vakıflar tarafından, Devletin gözetim ve denetimine tabi yükseköğretim kurumları kurulabilir.
(...)
Üniversiteler ve bunlara bağlı birimler, Devletin gözetimi ve denetimi altında olup, güvenlik hizmetleri Devletçe sağlanır.
(...)
Yükseköğretim kurumlarının kuruluş ve organları ile işleyişleri ve bunların seçimleri, görev, yetki ve sorumlulukları üniversiteler üzerinde Devletin gözetim ve denetim hakkını kullanma usulleri, öğretim elemanlarının görevleri, unvanları, atama, yükselme ve emeklilikleri, öğretim elemanı yetiştirme, üniversitelerin ve öğretim elemanlarının kamu kuruluşları ve diğer kurumlar ile ilişkileri, öğretim düzeyleri ve süreleri, yükseköğretime giriş, devam ve alınacak harçlar, Devletin yapacağı yardımlar ile ilgili ilkeler, disiplin ve ceza işleri, mali işler, özlük hakları, öğretim elemanlarının uyacakları koşullar, üniversitelerarası ihtiyaçlara göre öğretim elemanlarının görevlendirilmesi, öğrenimin ve öğretimin hürriyet ve teminat içinde ve çağdaş bilim ve teknoloji gereklerine göre yürütülmesi, Yükseköğretim kuruluna ve üniversitelere Devletin sağladığı mali kaynakların kullanılması kanunla düzenlenir.
Vakıflar tarafından kurulan yükseköğretim kurumları, mali ve idari konuları dışındaki akademik çalışmaları, öğretim elemanlarının sağlanması ve güvenlik yönlerinden, Devlet eliyle kurulan yükseköğretim kurumları için Anayasada belirtilen hükümlere tabidir." hükümleri yer almaktadır.
Anayasa'nın 131. maddesinde ise; "Yükseköğretim kurumlarının öğretimini planlamak, düzenlemek, yönetmek, denetlemek, yükseköğretim kurumlarındaki eğitim - öğretim ve bilimsel araştırma faaliyetlerini yönlendirmek bu kurumların kanunda belirtilen amaç ve ilkeler doğrultusunda kurulmasını, geliştirilmesini ve üniversitelere tahsis edilen kaynakların etkili bir biçimde kullanılmasını sağlamak ve öğretim elemanlarının yetiştirilmesi için planlama yapmak maksadı ile Yükseköğretim Kurulu kurulur." hükmü bulunmaktadır.
2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun Ek-2.maddesinde; "Vakıflar; kazanç amacına yönelik olmamak şartıyla ve mali ve idari hususlar dışında, akademik çalışmalar, öğretim elemanlarının sağlanması ve güvenlik yönlerinden bu Kanunda gösterilen esas ve usullere uymak kaydıyla, Yükseköğretim kurumları veya bunlara bağlı birimlerden birini veya birden fazlasını ya da bir üniversite veya yüksek teknoloji enstitüsüne bağlı olmaksızın, ekonominin ihtiyaç duyduğu alanlarda yüksek nitelikli işgücü yetiştirmek amacıyla, bu Kanun hükümleri çerçevesinde kalmak şartıyla meslek yüksekokulu kurabilir." hükmüne, Ek-5.maddesinde; "Vakıflarca kurulacak yükseköğretim kurumlarının, vakıf yönetim organı dışında en az yedi kişiden oluşan bir mütevelli heyeti bulunur. Mütevelli heyet üyeleri, vakıf yönetim organı tarafından dört yıl için seçilir, süresi biten üyeler yeniden seçilebilir. Mütevelli heyet üyelerinin yaş sınırlaması hariç Devlet memuru olma niteliklerine sahip bulunmaları ve en az üçte ikisinin lisans düzeyinde yükseköğrenim görmüş olması gerekir. Mütevelli heyet üyeleri kendi aralarından bir başkan seçer. Mütevelli heyet vakıf yükseköğretim kurumunun tüzelkişiliğini temsil eder. Vakıf yükseköğretim kurumlarının yöneticileri Yükseköğretim Kurulunun olumlu görüşü alınarak mütevelli heyet tarafından atanır. Mütevelli heyet; vakıf yüksek öğretim kurumu yöneticilerine uygun gördüğü ölçüde yetkilerini devredebilir. Yükseköğretim kurumunda görevlendirilecek yöneticiler ve öğretim elemanları ile diğer personelin sözleşmelerini yapar, atamalarını ve görevden alınmalarını onaylar, yükseköğretim kurumunun bütçesini onaylar ve uygulamaları izler, ayrıca vakıfca hazırlanan yönetmelik hükümlerine göre diğer görevleri yürütür." hükmüne, Ek-6.maddesinde; "Kurulacak yükseköğretim kurumu, vakıf tüzelkişiliği dışında ayrı bir tüzelkişiliğe sahip olur ve bu kurumun gelirleri, geçici olarak dahi hiç bir suretle vakıf mamelekine veya hesaplarına intikal edemez. Vakıf yükseköğretim kurumuna doğrudan doğruya bağış ve yardım yapılabilir." hükmüne, Ek-10.maddesinde; "Vakıflar tarafından kurulacak yükseköğretim kurumları çalışmalarını Devlet yükseköğretim kurumları gibi, her ders yılı sonunda Yükseköğretim Kuruluna sunarlar. Bu kurumlar mali, idari ve ekonomik konularda Yüksekögretim Kurulunun gözetim ve denetimine tabidirler." hükmüne, Ek-11.maddesinde; "Vakıflarca kurulacak yükseköğretim kurumlarında, beklenen eğitim - öğretim düzeyinin yetersizliğinin Yükseköğretim Kurulunca tespit edilmesi ve durumun düzeltilmesi için gerekli uyarı ve önerilerin sonuçsuz kalması halinde bu kurumun faaliyeti Yükseköğretim Kurulunca durdurulur.(Ek fıkra: 19/11/2014-6569/31 md.) Eğitim-öğretim faaliyetlerini yürütmekle birlikte kurucu vakfa veya üçüncü şahıslara doğrudan ya da dolaylı kaynak aktardığı Maliye Bakanlığının görüşü alınarak Yükseköğretim Kurulu tarafından belirlenen nesnel ve ölçülebilir kriterlere göre tespit edilen vakıf yükseköğretim kurumları hakkında, verilen süre içerisinde aktarılan kaynağın vakıf yükseköğretim kurumuna iade edilmemesi hâlinde, Yükseköğretim Kurulu gerektiğinde düzeltici, kısıtlayıcı veya faaliyet iznini kaldırma şeklinde tedbir niteliğinde kararlar alır. (Ek fıkra: 19/11/2014-6569/31 md.) Vakıf yükseköğretim kurumlarının denetimi ve bu denetim sonucu ilgili yükseköğretim kurumu hakkında yol gösterici, düzeltici, kısıtlayıcı veya faaliyet iznini kaldırıcı önlemlerin alınmasına ilişkin usul ve esaslar, Üniversitelerarası Kurulun görüşü alınarak Yükseköğretim Kurulu tarafından çıkarılan yönetmelikle düzenlenir." hükmüne yer verilmiştir.
31.12.2005 tarih ve 26040 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Vakıf Yükseköğretim Kurumları Yönetmeliği'nin "Gözetim-Denetim ve değerlendirme esasları" başlıklı 24.maddesinde; "Vakıf yükseköğretim kurumları, eğitim öğretim ile idari, mali, ekonomik konularda Yükseköğretim Kurulunun gözetim ve denetimine tabidir. Bu kurumların, denetim ve değerlendirilmeleri Yükseköğretim mevzuatı ve diğer ilgili mevzuat uyarınca yürütülür. Yükseköğretim Kurulu vakıf yükseköğretim kurumlarının hesap, işlem ve faaliyetleri ile mallarını, yıl içinde veya yıllar itibarıyla denetleyebileceği gibi akademik birim, program, proje ve konu bazında da denetleyebilir. Vakıf yükseköğretim kurumları her ders yılı sonunda Yükseköğretim Kuruluna yıllık faaliyet raporu sunarlar ve Yükseköğretim Kurulunda bulunan diğer bilgi ve belgeler de göz önüne alınarak Yükseköğretim Kurulunca belirlenen plan çerçevesinde Yükseköğretim Denetleme Kurulu tarafından genel denetlemeye ve değerlendirmeye tabi tutulurlar. Bu kurumlar ayrıca Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı tarafından gerekli görülmesi halinde Yükseköğretim Denetleme Kuruluna verilecek görev kapsamında belirli bir döneme bağlı olmaksızın yıl içinde de denetlenebilir. Vakıf yükseköğretim kurumunun mütevelli heyeti tarafından onaylanan ayrıntılı bütçesinin bir örneği ile bütçenin uygulanmasına ilişkin esaslar ve harcamaya ilişkin yetkileri gösterir mütevelli heyet kararları Yükseköğretim Kuruluna gönderilir. Kurucu vakfın veya vakıfların yönetim organındaki her türlü değişiklik ile buna bağlı olarak değişen mali durum, değişikliğin gerçekleşmesinden itibaren en geç bir ay içinde Yükseköğretim Kuruluna bildirilir." hükmüne, "Vakıf yükseköğretim kurumlarının mevzuata aykırı işlem ve eylemleri hakkında uygulanacak önlemler" başlıklı 25.maddesinde; "Vakıf yükseköğretim kurumlarında mevzuatın emrettiği hususların yerine getirilmemesi halinde, 2547 sayılı Kanun gereğince eylemlerinin ağırlık derecesine göre; yol gösterici, düzeltici, kısıtlayıcı veya faaliyet iznini kaldırıcı nitelikte olmak üzere aşağıdaki önlemler uygulanır. (...) d) Faaliyet izninin geçici olarak durdurulması: Aşağıdaki hallerde vakıf yükseköğretim kurumunun faaliyeti bir yıl süre ile Yükseköğretim Kurulu tarafından geçici olarak durdurulur ve yükseköğretim kurumunun yönetimi garantör devlet üniversitesi veya Yükseköğretim Genel Kurulu tarafından kapasitesi dikkate alınarak belirlenecek aynı ildeki bir devlet üniversitesine verilir.
1) Vakıf yükseköğretim kurumu tarafından (c) bendinde yer alan öğrenci kontenjanı kısıtlanması veya öğrenci alımının durdurulması önlemine konu olan hususların belirlenen süre içerisinde düzeltilmemesi,
2) Vakıf yükseköğretim kurumlarının eğitim öğretim ile idari, mali ve ekonomik faaliyetlerinin gözetim ve denetimi ile inceleme ve soruşturma faaliyetlerine kasten engel olunması,
3) Vakıf yükseköğretim kurumunun mali durumunun eğitim-öğretim faaliyetini sürdüremeyecek ölçüde mali ve ekonomik rasyolar açısından zayıf olduğunun Yükseköğretim Denetleme Kurulu raporları ile tespit edilmesi,
4) Vakıf yükseköğretim kurumunun kuruluş taahhütlerinde yer alan mal varlığının Yükseköğretim Kurulundan izin alınmaksızın değiştirilmesi veya elden çıkarılması,
5) Tutulması gerekli defter ve kayıtların tahrif edilmesi, yok edilmesi veya gizlenmesi,
6) Vakıf yükseköğretim kurumu mütevelli heyet üyelerinin üniversite ile ilgili işlemlerde mali yönetim ve kontrol sistemini kasıtlı olarak zaafa uğratması." hükmüne, "Faaliyet izninin geçici olarak durdurulmasının hüküm ve sonuçları" başlıklı 26. maddesinde; "Yükseköğretim Kurulu tarafından faaliyet izninin geçici olarak durdurulması kararının alındığı tarihte vakıf yükseköğretim kurumu mütevelli heyeti başkanı, üyeleri ile rektörü veya müdürünün görevleri sona erer. Bu tarihten itibaren faaliyet izninin geçici olarak durdurulması süresi boyunca yönetimi üstlenen devlet üniversitesinin rektörü ilgili vakıf yükseköğretim kurumunun geçici mütevelli heyeti başkanı, üniversite yönetim kurulu da geçici mütevelli heyeti sıfatını kazanır. Bu süre boyunca vakıf yükseköğretim kurumunun geçici mütevelli heyeti başkanı ve üyeleri mevzuatta tanımlanan görevleri yerine getirir ve yetkileri kullanır. Faaliyet izninin geçici olarak durdurulması süresince Yükseköğretim Kurulu tarafından belirlenecek Yükseköğretim Genel Kurulunun bir üyesi gözlemci sıfatıyla mütevelli heyeti toplantılarına katılır. Faaliyet izninin geçici olarak durdurulması önlemini gerektiren durumların ortadan kalkıp kalkmadığı eğitim öğretim yılı sonunda Yükseköğretim Kurulu tarafından değerlendirilir. Önlemi gerektiren durumların ortadan kalkmadığının tespit edilmesi halinde bu süre her defasında bir yıl uzatılır. Faaliyet izninin geçici olarak durdurulması süresinin kesintisiz olarak üç yıl devam etmesi halinde vakıf yükseköğretim kurumunun faaliyet izni kaldırılır ve faaliyet izninin kaldırılmasına ilişkin hükümler uygulanır. Faaliyet izninin geçici olarak durdurulmasını gerektiren hususların ortadan kalktığının Yükseköğretim Kurulu tarafından tespiti halinde, kurucu vakfın yönetim organı tarafından belirlenen vakıf yükseköğretim kurumu mütevelli heyeti göreve başlar. Yeni oluşturulan mütevelli heyette, vakıf yükseköğretim kurumu hakkında faaliyet izninin geçici olarak durdurulması önleminin uygulanmasına eylemleri ile sebep olduğu tespit olunanlar yer alamaz." hükümleri yer almaktadır.
Dava Konusu Yönetmeliğin İncelenmesi:
Dava konusu Yönetmelik hükümleri şu şekildedir:
"Vakıf yükseköğretim kurumlarının mevzuata aykırı işlem ve eylemleri hakkında uygulanacak önlemler
Madde 25 – (Başlığıyla birlikte değişik:RG-19/11/2015-29537)
Vakıf yükseköğretim kurumlarında mevzuatın emrettiği hususların yerine getirilmemesi halinde, 2547 sayılı Kanun gereğince eylemlerinin ağırlık derecesine göre; yol gösterici, düzeltici, kısıtlayıcı veya faaliyet iznini kaldırıcı nitelikte olmak üzere aşağıdaki önlemler uygulanır.
d) Faaliyet izninin geçici olarak durdurulması:
Aşağıdaki hallerde vakıf yükseköğretim kurumunun faaliyeti bir yıl süre ile Yükseköğretim Kurulu tarafından geçici olarak durdurulur ve yükseköğretim kurumunun yönetimi garantör devlet üniversitesi veya Yükseköğretim Genel Kurulu tarafından kapasitesi dikkate alınarak belirlenecek aynı ildeki bir devlet üniversitesine verilir.
1) Vakıf yükseköğretim kurumu tarafından (c) bendinde yer alan öğrenci kontenjanı kısıtlanması veya öğrenci alımının durdurulması önlemine konu olan hususların belirlenen süre içerisinde düzeltilmemesi,
2) Vakıf yükseköğretim kurumlarının eğitim öğretim ile idari, mali ve ekonomik faaliyetlerinin gözetim ve denetimi ile inceleme ve soruşturma faaliyetlerine kasten engel olunması,
3) Vakıf yükseköğretim kurumunun mali durumunun eğitim-öğretim faaliyetini sürdüremeyecek ölçüde mali ve ekonomik rasyolar açısından zayıf olduğunun Yükseköğretim Denetleme Kurulu raporları ile tespit edilmesi,
4) Vakıf yükseköğretim kurumunun kuruluş taahhütlerinde yer alan mal varlığının Yükseköğretim Kurulundan izin alınmaksızın değiştirilmesi veya elden çıkarılması,
5) Tutulması gerekli defter ve kayıtların tahrif edilmesi, yok edilmesi veya gizlenmesi,
6) Vakıf yükseköğretim kurumu mütevelli heyet üyelerinin üniversite ile ilgili işlemlerde mali yönetim ve kontrol sistemini kasıtlı olarak zaafa uğratması."
Faaliyet izninin geçici olarak durdurulmasının hüküm ve sonuçları
Madde 26 – (Başlığıyla birlikte değişik:RG-19/11/2015-29537)
(...)
Faaliyet izninin geçici olarak durdurulması önlemini gerektiren durumların ortadan kalkıp kalkmadığı eğitim öğretim yılı sonunda Yükseköğretim Kurulu tarafından değerlendirilir. Önlemi gerektiren durumların ortadan kalkmadığının tespit edilmesi halinde bu süre her defasında bir yıl uzatılır. Faaliyet izninin geçici olarak durdurulması süresinin kesintisiz olarak üç yıl devam etmesi halinde vakıf yükseköğretim kurumunun faaliyet izni kaldırılır ve faaliyet izninin kaldırılmasına ilişkin hükümler uygulanır.
Davacı tarafından, Anayasa'nın 130. maddesinde vakıflarca kurulan yükseköğretim kurumlarının idari ve mali yönlerden bağımsız olduğu, dava konusu Yönetmelik hükümlerinin 2547 sayılı Kanun'da düzenlenmediği, Kanun'da yer almayan hususlarda Yönetmelik ile düzenleme yapılamayacağı, 2547 sayılı Kanun'un Ek-11.maddesinde tedbir uygulanabilecek hallerin “eğitim – öğretim düzeyi yetersizliği, üçüncü şahıslara ve özellikle kurucu vakfa kaynak aktarımı” ile sınırlı olarak sayıldığı ileri sürülerek 25. maddenin (d) bendinin ve 26. maddenin 4. fıkrasının iptaline karar verilmesi istenilmiştir.
2547 sayılı Kanun'un Ek-11. maddesinde vakıf yükseköğretim kurumlarının denetimi ve bu denetim sonucu ilgili yükseköğretim kurumu hakkında yol gösterici, düzeltici, kısıtlayıcı veya faaliyet iznini kaldırıcı önlemlerin alınmasına ilişkin usul ve esasların Yönetmelikle düzenleneceği hükme bağlanmış olup, söz konusu hükmün iptali istemiyle Anayasa Mahkemesi nezdinde açılan davada verilen 10.09.2015 tarih ve E:2015/5, K:2015/82 sayılı kararda; "(...) Kanun'un ek 11. maddesinin birinci fıkrasında, vakıflarca kurulacak yükseköğretim kurumlarında, beklenen eğitim-öğretim düzeyinin yetersizliğinin tespit edilmesi ve durumun düzeltilmesi için gerekli uyarı ve önerilerin sonuçsuz kalması hâlinde bu kurumun YÖK tarafından faaliyetinin durdurulacağı; ikinci fıkrasında, vakıf yükseköğretim kurumlarının kurucu vakfa veya üçüncü şahıslara doğrudan ya da dolaylı kaynak aktardığının nesnel ve ölçülebilir kriterlere göre tespit edilmesi durumunda ilgili vakıf yükseköğretim kurumu hakkında verilen süre içerisinde içerisinde aktarılan kaynağın yükseköğretim kurumuna iade edilmemesi halinde YÖK tarafından düzeltici, kısıtlayıcı veya faaliyet iznini kaldırma şeklinde tedbir niteliğinde karar verilebileceği hüküm altına alınmıştır. Böylece, vakıf yükseköğretim kurumlarının denetiminin kapsamı ve denetim sonucunda hangi müeyyidelerin uygulanacağına ilişkin kurallar hem yükseköğretim kurumları hem de idare yönünden herhangi bir duraksamaya ve kuşkuya yer vermeyecek şekilde açık, net, anlaşılır ve uygulanabilir şekilde düzenlenerek konuya ilişkin temel kurallar belirlenmiştir. Yönetmelikle düzenlenmesi öngörülen hususların Kanun'un ek 11. maddesinin birinci ve ikinci fıkraları göz önüne alınarak belirleneceği şüphesizdir. Kanunla belirlenen bu çerçeve içerisinde vakıf yükseköğretim kurumlarının denetimi ve bu denetim sonucunda ilgili yükseköğretim kurumu hakkında kısıtlayıcı veya faaliyet iznini kaldırma şeklinde önlemlerin alınmasına ilişkin teknik ve uygulamayı esas alan detayların belirlenmesi konusunda YÖK'e yetki verilmesi yasama yetkisinin devri niteliği taşımamaktadır. Bu itibarla, Anayasa'nın 131. maddesiyle yükseköğretim kurumlarının öğretimini planlama, düzenleme, yönetme, denetleme ve üniversitelere tahsis edilen kaynakların etkili bir biçimde kullanılmasını sağlamakla görevli olan YÖK'e, kanunla belirlenen çerçeve içerisinde vakıf yükseköğretim kurumlarının denetimi ve denetim sonucunda uygulanacak müeyyidelere ilişkin usul ve esaslar konusunda düzenleme yapma yetkisi verilmesinde, yasama yetkisinin devredilmezliği ilkesine aykırılık teşkil eden bir husus bulunmamaktadır. Kuralda, vakıf yükseköğretim kurumlarında yürütülen eğitim, öğretim, araştırma, yayın ve benzeri etkinliklerin planlanması, düzenlenmesi ve icra edilmesi aşamalarına yönelik olarak YÖK'e herhangi bir düzenleme yetkisi tanınmadığından, vakıf yükseköğretim kurumlarının bilimsel özerkliğine müdahalede bulunulması da söz konusu değildir." gerekçeleriyle iptal isteminin reddine karar verilmiştir.
Yukarıda alıntılanan mevzuat hükümleri ve Anayasa Mahkemesi kararı da göz önüne alındığında, Anayasa'nın 130. ve 131. maddelerine göre vakıf yükseköğretim kurumlarının Yükseköğretim Kurulu'nun denetimine tabi olduğu, denetleme sonucunda uygulanacak önlemleri belirleme konusunda Kurul'un yetkili bulunduğu, uygulanacak bu önlemlerin çerçevesinin 2547 sayılı Kanun'un Ek-11. maddesinde belirlendiği, söz konusu kararların alınmasını gerektiren durumların teknik ve uygulamayı esas alan detaylar içermesi nedeniyle Yönetmelikle belirlenmesinin yasama yetkisinin devredilmezliği ilkesine aykırılık teşkil etmeyeceği, nitekim Yönetmelikte de fiillerin sonuçları ve ağırlığına göre kademeli bir karar sisteminin öngörüldüğü, 25. maddenin (d) bendinde sayılan durumların, eğitim-öğretim faaliyetinin aksamasına sebebiyet verecek, eğitim-öğretim faaliyetinin yeterliliğinin araştırılmasını, denetlenmesini engelleyecek, kaynak aktarımının tespitini güçleştirecek haller olduğu, bu fiillerin gerçekleşmesi üzerine tedbir uygulanarak vakıf yükseköğretim kurumlarının idari, mali, ekonomik açıdan eğitim-öğretim faaliyetlerini devam ettiremeyecek duruma gelmeden önce veya bu durumun gerçekleşmesi halinde öğrencilerin eğitim-öğretim hakkının korunmasının amaçlandığı anlaşıldığından dava konusu edilen 25. maddenin (d) bendinde hukuka ve mevzuata aykırılık bulunmamaktadır.
Dava konusu Yönetmeliğin 26. maddesinde faaliyet izninin geçici olarak durdurulmasının hüküm ve sonuçlarının düzenlendiği, maddenin 4. fıkrasında, faaliyet izninin geçici olarak durdurulması önlemini gerektiren durumların ortadan kalkıp kalkmadığının eğitim öğretim yılı sonunda Yükseköğretim Kurulu tarafından değerlendirilip önlemi gerektiren durumların ortadan kalkmadığının tespit edilmesi halinde bu sürenin her defasında bir yıl uzatılacağı ve faaliyet izninin geçici olarak durdurulması süresinin kesintisiz olarak üç yıl devam etmesi halinde vakıf yükseköğretim kurumunun faaliyet izni kaldırılarak faaliyet izninin kaldırılmasına ilişkin hükümlerin uygulanacağının belirtildiği, böylece YÖK tarafından alınan tedbir kararının devam edip etmeyeceğinin yine 25. maddenin (d) bendinde kural altına alınan hallerin tespitine göre kararlaştırılacağı, bu hususta idarenin bir yıl daha uzatma kararını verebileceği hallerin sınırlı olduğu, yukarıdaki paragrafta da belirtildiği üzere 25. maddenin (d) fıkrasında hukuka aykırılık bulunmadığı, dolayısıyla dava konusu edilen hükümde hukuka ve mevzuata aykırı bir yön bulunmadığı sonucuna varılmaktadır.
Yükseköğretim Genel Kurulu'nun 12/05/2016 gün ve 9 nolu oturumda alınan ...sayılı kararın ...tarihinden itibaren (1) yıl daha uygulanmasına yönelik tesis edilen 30/03/2017 tarih ve 2017.6.160 sayılı işlemin incelenmesinden;
Haliç Üniversitesi yetkililerinin yapılmak istenen denetime kasıtlı olarak engel oldukları gerekçesiyle ...tarih ve ...sayılı işlemle Vakıf Yükseköğretim Kurumları Yönetmeliği’nin 25/d ve 26. madde hükümleri uyarınca 1 yıl süreyle Haliç Üniversitesi'nin faaliyet izninin durdurulmasına, Üniversite yönetiminin garantör üniversiteye geçmesine karar verilmiştir.
Dairemizin ...esas sayılı dava dosyasında, davacı tarafından ...tarih ve ...sayılı işlemin iptali isteminde bulunulmuş olup, söz konusu işlemde hukuka ve mevzuata aykırılık bulunmadığından ...tarih ve ...sayılı kararla davanın reddine karar verilmiştir.
Haliç Üniversitesi'nin 2015-2016 Eğitim-Öğretim Yılı Olağan Genel Denetim çalışmaları kapsamında tespit edilen idari, akademik yetersizlikler ve usulsüzlükler ile mali açıdan içinde bulunduğu kırılganlığın Üniversitenin son yıllarda önceki yönetim tarafından kötü yönetilmesinin bir sonucu olduğu, garantör üniversite olan İstanbul Üniversitesi Yönetim Kurulu'nun Haliç Üniversitesi geçici mütevelli heyeti olarak göreve başladığı 13.05.2016 tarihinden itibaren eğitim-öğretim faaliyetlerinin herhangi bir aksamaya uğramasına izin vermeden işi devraldığı ve sürdürdüğü, bunun yanında Üniversitenin mali açıdan daha sağlıklı bir yapıya kavuşması için gerekli tasarrufları yaptığı, Üniversitede eski yönetim döneminde yapılan kaynak aktarımının ve yersiz ödemelerin geri alınması ya da bu yönde ortaya çıkan yeni taleplerin önüne geçilmesi için hukuki yollara gidildiği ancak Üniversitenin fiziki olarak büyümesinin ancak mevcut borçlarının ortadan kaldırılması ile mümkün olabileceği sonucundan hareketle Yükseköğretim Kurulu'nun ...tarih ve ...sayılı işlemi ile Üniversitenin faaliyet izninin bir yıl süreyle geçici olarak durdurulmasına ve yönetimin garantör üniversite tarafından yürütülmesine yönelik tedbir kararının bir yıl daha uzatılmasına karar verilmiştir.
Olayda, Haliç Üniversitesi'nin yönetiminin garantör üniversiteye devrinden sonra YÖK tarafından yapılamayan denetimler gerçekleştirilmiş, 13.06.2016 tarihli Garantör Üniversite Değerlendirme Raporu ve 15.06.2016 tarih ve 231 sayılı YÖK İnceleme Raporu düzenlenmiş, yine 2015-2016 eğitim-öğretim yılına ilişkin olağan denetim sonrası YÖK Denetleme Kurulu'nca ...tarih ve ...sayılı Olağan Genel Denetleme Raporu hazırlanmıştır. Anılan raporlar incelendiğinde, ...tarih ve ...sayılı karara istinaden görevlerine son verilen eski yönetim tarafından mütevelli heyeti, senato ve üniversite yönetim kurulu defterlerinin yeni yönetime teslim edilmediği, bu nedenle önceki dönemde alınan kararlar hakkında bir değerlendirme yapılamadığı, önceki yönetim tarafından kaynak aktarımı niteliğinde işlemler yapıldığının tespit edildiği, Üniversitenin yüksek miktarda borçlu olduğu ve zarar ettiği, Üniversitenin mali olarak güçsüz ve kırılgan bir yapıya sahip olduğu, yönetimin garantör üniversiteye devri sonrasında bir miktar borç tasfiyesinin gerçekleştirildiği, daha önceki yönetim tarafından yapılan yersiz ödemeler için açılan ve devam eden tazminat, istirdat davalarının bulunduğu şeklinde değerlendirme ve tespitlere yer verildiği, YÖK tarafından Haliç Üniversitesi'nin özellikle mali açıdan içinde bulunduğu zayıf durumun eğitim-öğretim faaliyetinin sürdürülmesini engelleme ihtimaline karşılık faaliyet izninin geçici olarak durdurulması tedbirinin bir yıl süreyle daha uzatılarak bu süreçte yönetimi üstlendiği tarihten itibaren Haliç Üniversitesi'nin durumunda iyileştirme çalışmaları yapan Garantör Üniversite tarafından yönetimin sürdürülmesine karar verilmiştir.
Davacı tarafından, önceki yönetimin görevine son verilmesi ve Garantör Üniversite'nin yönetimi devralmasıyla denetimi kasten engelleme faaliyetinin sona erdiği, diğer bir ifadeyle tedbirin alınmasını gerektiren durumun ortadan kalktığı ve denetimlerin gerçekleştirildiği belirtilerek tedbirin uzatılmasında hukuka ve mevzuat hükümlerine uyarlık bulunmadığı ileri sürülmüş ise de, eski yönetimin mütevelli heyeti, senato ve üniversite yönetim kurulu defterlerini yeni yönetime teslim edilmediği, buna ilişkin eski yöneticilere karşı açılmış davaların bulunduğu, bu sebeple yönetim devrinden sonra da kimi hususlar yönünden denetimin gerçekleştirilemediği, öte yandan, 26. maddede faaliyet izninin geçici olarak durdurulması önlemini gerektiren durumların ortadan kalkıp kalkmadığının eğitim öğretim yılı sonunda Yükseköğretim Kurulu tarafından değerlendirileceği ve önlemi gerektiren durumların ortadan kalkmadığının tespit edilmesi halinde tedbirin bir yıl süreyle uzatılabileceği belirtilmekte olup, burada kural altına alınan durumların 25. maddenin (d) fıkrasında sayılan tüm haller olarak anlaşılması gerektiği, Üniversite'nin mali durumunun eğitim-öğretim faaliyetini sürdüremeyecek ölçüde mali ve ekonomik rasyolar açısından zayıf olduğunun Yükseköğretim Denetleme Kurulu raporları ile tespit edilmesi halinin de faaliyet izninin geçici olarak durdurulma sebebi olarak düzenlendiği, tek başına faaliyet durdurma sebebi olarak öngörülen durumların, tedbirin uzatılması kararı bakımından da değerlendirmeye alınabileceği, bu itibarla tesis edilen işlemde hukuka ve mevzuta aykırılık bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılmaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Yükseköğretim Genel Kurulu'nun ...gün ve ...nolu oturumda alınan ...sayılı işlem yönünden DAVANIN İNCELENMEKSİZİN REDDİNE,
2. Dava konusu Yönetmelik hükümleri ve Yükseköğretim Kurulu'nun ... tarih ve ...sayılı işlemi yönünden DAVANIN REDDİNE,
3. Ayrıntısı aşağıda gösterilen toplam ...-TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca duruşmalı davalar için belirlenen ...-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine,
5. Posta gideri avansından artan tutarın kararın kesinleşmesinden sonra istemi halinde davacıya iadesine,
6. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay Dava Daireleri Kuruluna temyiz yolu açık olmak üzere, 30/11/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.