
Esas No: 2021/7597
Karar No: 2021/4104
Karar Tarihi: 29.11.2021
Danıştay 5. Daire 2021/7597 Esas 2021/4104 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/7597
Karar No : 2021/4104
Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı) : …
Vekili : Av. …
Karşı Taraf (Davalı) : … Başkanlığı / …
Vekilleri : Av. …
İstemin Özeti : Davalı idare bünyesinde … olarak görev yapmakta iken, 670 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki listede ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, göreve iade talebiyle OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yaptığı başvurunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptaline karar verilmesi istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…,K:… sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Temyiz İsteminde Bulunan Davacının İddialarının Özeti: İlk derece ve Bölge İdare Mahkemesince verilen kararların hukuka aykırı olduğu, ByLock programını kullanmadığı, ByLock verileri hukuka uygun olarak elde edilmediğinden hiçbir yargılamada delil olarak kullanılamayacağı, örgüt liderinin talimatı üzerine … hesabına para yatırmadığı, … hesabının eşiyle umreye gitmeyi planlaması üzerine dini hassasiyetleri gereği açıldığı, eşinin hamileliği nedeniyle umreye gitmekten vazgeçtiği ve parayı çekip hesabını kapattığı, hakkındaki ceza yargılamasının halen devam ettiği, kesinleşmemiş mahkumiyet hükmüne dayalı olarak karar verilemeyeceği iddia edilmektedir.
Davalı İdarenin Savunmasının Özeti: Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Dava Dairesi kararının gerekçe eklenmek suretiyle onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 334. maddesi uyarınca adli yardım talebi … Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla kabul edilmiş olan davacının, aynı Kanun'un 335. maddesinin 3. fıkrasında yer alan "adli yardım, hükmün kesinleşmesine kadar devam eder." düzenlemesi gereğince temyiz aşamasındaki adli yardım talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek gereği görüşüldü:
Bölge idare mahkemesi idare dava daireleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin varlığı halinde mümkün olup, davacı tarafından ileri sürülen hususlar bunlardan hiçbirisine uymamaktadır.
Her ne kadar İdare Mahkemesi kararında davacı hakkında … Ağır Ceza Mahkemesi'nin … esas sayılı dosyası ile FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üyelik kapsamında kovuşturmanın devam ettiği belirtilerek hüküm kurulmuş ise de, UYAP kayıtlarının incelenmesinden davacı hakkında yürütülen ilgili ceza kovuşturması neticesinde davacının hapis cezası ile cezalandırıldığı görülmüş olup, davacının mahkumiyet kararı henüz kesinleşmemiş olduğundan devam eden ceza davasının davacı aleyhine bir durum olarak değerlendirilmesi; bu ceza yargılamasının konusunun davacının terör örgütü üyeliği ile ilgisi olması nedeniyle masumiyet karinesi gereğince mümkün değildir.
Bununla birlikte dava dosyasında yer alan davacı hakkındaki tespitler ile davacı hakkında yürütülen ceza yargılaması neticesinde, … Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında yer alan;
" ... Tüm tanık beyanlarından hareketle sanığın, örgütün MİT mahrem yapılanmasında bir dönem … kod F.C.'ye, yine belli bir dönem de … kod C.K.'ye bağlı olarak H.K. ve A.S. ile birlikte öğretmen seviyesinde faaliyette bulunduğunun anlaşıldığı, A.S.ve H.K.'nin mahkememizce itibar edilen ifadelerinde de bu hususun ayrıca teyit edildiği, mahkememizce tanık olarak beyanına başvurulan S.Z.'nin anlatımlarında ise, sanığın … kod Ü.A.'ya bağlı "öğretmen" seviyesinde faaliyet yürüttüğünün sabit olduğu, örgütsel manada gizlilik sağlamak amacıyla "…" kod adını kullandığı,
Böylece örgütün MİT mahrem yapılanmasında öğretmen konumunda faaliyette bulunan sanığın, örgüt üyesi MİT çalışanları A.E.E., H.K., N.A. ve Z.K.'nin örgütsel takibini yaptığı ve adı geçenlerle operasyonel hat üzerinden görüşmeler yaptığı, örgütün MİT mahrem yapılanmasında gerçekleştirdiği düzenli toplantıları organize ettiği, mahrem yapının hedefindeki Milli İstihbarat Teşkilatına yönelik stratejiler hakkında konuştuğu ve öğrencisi konumundaki bu kişilerden Milli İstihbarat Teşkilatının eğitim dönemi ve çalışanlar ile kursiyerlere ilişkin sorular sorarak bilgiler aldığı, edindiği bilgileri notlar şeklinde veya "…" isimli programa kaydettiği, elde ettiği bilgileri bağlı olduğu mahrem abilerine teslim ettiği, öğrencisi konumunda ki kişileri uymaları gereken tedbirler hususunda uyardığı, örgüt ile olan bağlılıklarını sürdürmeleri halinde kariyer olarak yükselecekleri yönünde telkinde bulunarak ilgili kişilerin örgütsel bağlılığını pekiştirdiği, bu şekilde sanığın yakalandığı tarihe kadar örgütün MİT mahrem yapılanmasında "öğretmen" olarak faaliyette bulunduğu anlaşılmış olup, erken yaşlarda bünyesine dahil olduğu örgütün hiyerarşik yapısı içerisinde yükselerek örgütsel anlamda kritik ve önemli mevkilerde faaliyet yürüttüğü,
....
Her ne kadar sanık üzerine atılı tüm suçlammaları inkar etmiş ise de bilindiği üzere örgüt üyeliğinden söz edilebilmesi için failin örgütün hiyerarşik yapısı içerisine girmesi gerektiği, en nihayetinde örgütsel içerikli emir ve talimatları bilerek yerine getiren kişinin örgüt üyesi sayılması gerektiği, örgüt ile fail arasındaki organik bağın bu şekilde kurulabileceği, somut olayda zaman içerisine yayılan süreçte sanığın gösterdiği ısrar, süreklilik, çeşitlilik ve eylemsel yoğunluk birlikte değerlendirildiğinde; sanığın, bu örgüt ile hayatının erken dönemlerinde tanışarak bünyesine dahil olduğunun tanık beyanları ile anlaşıldığı üzere Mili İstihbarat Teşkilatı içerisinde üstlenmiş olduğu mahrem abilik faaliyetinden önce başladığı, 2010 yılında girmiş olduğu Kamu Personeli Seçme Sınavı nedeniyle hakkında silahlı terör örgütüne üye olma, resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçundan kamu davası açıldığı, bu cümleden olarak, sanığın örgüt ile bağının eğitim dönemlerinde başlamış olduğunun kabulü gerektiği, hayatının farklı evrelerinde örgüt ile bağını sürdürerek BTK'da çalıştığı dönemde F.T. isimli örgüt abisine bağlı şekilde faaliyette bulunduğunun tanık S.Z.'nin beyanlarından anlaşıldığı, yine adına kayıtlı 543 ... .. 42 numaralı hat ile FETÖ/PDY terör örgütü mensuplarının örgüt içi iletişimde kullandıkları "Bylock" adlı programı mobil cihazına yükleyip kullanan kişilerden olduğunun dosyamız arasına alınan hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporundan anlaşıldığı, bünyesine dahil olduğu örgütün hiyerarşik yapısı içerisinde yükselerek yakalandığı tarihe kadar ise Milli İstihbarat Teşkilatı bünyesinde "mahrem öğretmen" pozisyonunda görev yürüttüğü, A.E.E., H.K., N.A. ve Z.K. isimli eski MİT personellerinin düzenli ve periyodik takibini yaptığı, ismi geçen şahıslar ile kullanmakta olduğu operasyonel hat üzerinden de iletiğim kurduğu, bu hususun dosyaya kazandırılan Z.K.'ye ait MİT teftiş kurulu soruşturma raporu içeriğinden, Z.K.'nin kullandığı İ.E. adına kayıtlı gizli/operasyonel GSM hattı ile sanığın kullandığı A.A. adına kayıtlı … numaralı gizli/ operasyonel GSM hattı arasında çok sayılı irtibatın bulunduğu yönündeki tespit ve tanıklar N.A. ve Z.K.'nin beyanları ile de teyit edildiği,..." tespitleri dikkate alındığında davacının örgütün gizli haberleşme programı olan Bylock programını kullandığı, örgütün MİT mahrem yapılanmasında faaliyette bulunduğu ve FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile iltisak ve irtibatının bulunduğu sonucuna varılmıştır.
… Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesinin yukarıda belirtilen kararı ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın yukarıda belirtilen gerekçenin eklenmesi suretiyle ONANMASINA, adli yardım talebinin daha önce kabul edilmiş olması nedeniyle temyiz aşamasında tahsil edilmeyen yargılama giderinin tahsili için müzekkere yazılmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 29/11/2021 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.