10. Hukuk Dairesi 2020/2134 E. , 2020/4203 K.
"İçtihat Metni"Bölge Adliye
Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesi
Dava, ödeme emrinin iptali istemidir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine dair verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesince verilen kararın, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin tüm, davalı kurum vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
6183 sayılı Kanunun 58.maddesinin beşinci fıkrasında “itirazında tamamen veya kısmen haksız çıkan borçludan, hakkındaki itirazın reddolunduğu miktardaki amme alacağı % 10 zamla tahsil edilir.” hükmü yer almaktadır.
Madde hükmü ile ödeme emrine karşı dava açan borçlunun tamamen veya kısmen haksız çıkması halinde % 10 haksız çıkma tazminatının alınacağı açıkça belirtilmiştir.
Bu düzenleme, ödeme emrine karşı mesnetsiz dava açılarak, kamu alacağının tahsilinin geciktirilmesini önlemeye yönelik olduğundan, ödeme emrine karşı açılan davanın reddine karar verilmekle davacının itirazında haksızlığının anlaşılması karşısında, anılan maddede belirtilen % 10 tazminatın hüküm altına alınması gerekir.
6183 sayılı Kanunun 58. maddesinde yer verilen ve haksız çıkma tazminatı olarak adlandırılan, % 10 zamma hükmedilebilmek için, borçlu tarafından alacağın gerçek miktarını belirlemek için gerekli olan, unsur ve dayanaklarının bilinmekte veya bilinebilecek olması gerekli ve yeterli olup, bu koşulların varlığının tespiti yönünde, yapılan yargılama sonucunda, davacı borçlunun haksızlığının belirlenmiş olması, anılan tazminatın hüküm altına alınmasına engel oluşturmamaktadır.
Yukarıda belirtilen yasal ve maddi olgular gözetildiğinde, redde konu tutar için, davanın yasal dayanağı olan 6183 sayılı Kanunun 58. maddesinde, itirazında tamamen veya kısmen haksız çıkan borçludan, hakkındaki itirazın reddolunduğu miktardaki kamu alacağının %10’ u oranında haksız çıkma tazminatına hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalı kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
Ne var ki; bu aykırılığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, karar bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 370/2. maddesi gereğince, söz konusu karar düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün 1. fıkrasından sonra gelmek üzere “%10 haksız çıkma tazminatının davacıdan alınarak davalı Kuruma verilmesine” cümlesinin yazılmasına ve kararın bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 01/07/2020 gününde oybirliği ile karar verildi.