Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/200
Karar No: 2019/3032
Karar Tarihi: 08.05.2019

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2018/200 Esas 2019/3032 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Dava davacının, bonoya dayalı alacağının tahsili için davalı aleyhine ilamsız takip başlattığı, ancak davalının itirazı üzerine takibin durduğunu iddia ederek itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep ettiği bir dava idi. Mahkeme, davacının ticari bir ilişkiye dayanan alacağı için zamanaşımı süresinin 10 yıl olduğunu ve davalının zamanaşımı itirazının geçersiz olduğunu belirtti. Ancak davacı taraf delillerini sunamadığı için davanın reddine karar verildi. İlk incelemeye itiraz edilerek yapılan ikinci yargılama sonucunda da davalı tarafın iddialarının somut delillerle desteklenmediği belirtilerek davanın kabulüne karar verildi. Ancak davalı vekilinin ara kararlara vekalet üzerinden tebligat yapılmadığı için kararın bozulması gerektiği belirtildi. Kararda Tebligat Kanunu'nun 11. maddesi açıklanarak vekillerin tebligat esaslarına uyulması gerektiği vurgulandı.
Kanun Maddeleri: Tebligat Kanunu'nun 11. maddesi.
19. Hukuk Dairesi         2018/200 E.  ,  2019/3032 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi



    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozmaya uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - KARAR -
    Davacı vekili, müvekkilinin bonoya dayalı alacağı bulunduğunu, bu alacağın tahsili için davalı aleyhine ilamsız takip başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu iddia ederek itirazın iptaline, takibin devamına ve % 20 oranında icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, taraflar arasındaki temel ilişkinin ticari nitelikte olduğu, bu itibarla 10 yıllık zamanaşımı süresine tabi bulunduğu, dolayısıyla davalı tarafın zamanaşımı itirazının yerinde olmadığı, bununla birlikte yazılı delil başlangıcı niteliği taşıyan senetteki alacağın ispatı için davacı tarafa tanık dinletme imkânı tanındığı, ancak davacı tarafın tanık listesi bildirmediği, yemin deliline de başvurmak istemediğini beyan ettiği, bu şekilde davasını ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hükmün davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 01/12/2016 tarihli ve 2016/8568 Esas-2016/1537 Karar sayılı ilamı ile; ‘’Davalı vekili cevap dilekçesinde; "…müvekkilim ile davacı firma arasında bir kısım ticaret olmuş ve bu ticaretin teminatı olarak boş bir senet imzalanmıştır. Müvekkilim ticareti terk etmezden önce de mevcut borcunu adına kayıtlı taşınmazı firma sahiplerinin yakın akrabasına devir etmek suretiyle tamamen kapatmıştır…" yönünde savunmada bulunmuştur. Davalı vekilinin cevap dilekçesindeki savunmaları ile davada ispat yükü davalı tarafa geçmiş olup, davalı taraf takip konusu senedin aradaki anlaşmaya aykırı doldurulduğunu ve borcun ödendiğini usulüne uygun delillerle ispat etmek zorundadır. Mahkemece ispat yükünde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.’’ şeklindeki gerekçeyle bozulmuştur.
    Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde, davalı tarafça senedin anlaşmaya aykırı doldurulduğu ve borcun ödendiği hususunda dosyaya somut herhangi bir belge ve delil sunulmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    Davalı, eldeki davada vekille temsil edilmiş olup, Tebligat Kanunu’nun 11. maddesi uyarınca vekil vasıtasıyla takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılması gerekir. Mahkemece 12/05/2017 tarihli celsedeki ara kararların davalı vekiline tebliğ edilmesi gerekirken, davalı asile tebligat yapılması Tebligat Kanunu’nun yukarıda belirtilen hükmüne açıkça aykırılık teşkil eder.
    Mahkemece davalı vekiline karşı 12/05/2017 tarihli celsedeki ara kararların usulüne uygun şekilde tebliğ edilerek, davalı vekili tarafından beyanda bulunulup delillerinin ibrazı sağlandıktan sonra oluşacak sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ :Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı vekilinin sair temyiz nedenlerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 08/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi