17. Ceza Dairesi 2018/1903 E. , 2019/6008 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece sanık hakkında hırsızlık suçundan verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, uyulan bozmaya, toplanıp karar yerinde tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulu"nun takdirine göre; hırsızlık suçunun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 15.11.2016 tarih, 2014/13-36 Esas ve 2016/421 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere; suç nedeniyle meydana gelen zararın bir kısmının soruşturma evresinde, geri kalan kısmının ise kovuşturma evresinde giderilmesi halinde, suçun mağdurunun, farklı evrelerde gerçekleşen iade nedeniyle ceza indirimine muvafakat göstermesi üzerine, pişmanlık iradesinin ilk olarak soruşturma aşamasında tezahür ettiği de dikkate alınarak, TCK"nun 168/1. maddesi uyarınca ceza indirimine gidileceği; mağdurun muvafakatinin bulunmadığı hallerde ise zararın tamamen giderildiği aşama olarak, kovuşturma aşamasında gerçekleşen iade nedeniyle aynı Kanun"un 168/2. maddesinin tatbik edileceğinde bir tereddüt bulunmamaktadır.
Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde;
Katılanın 200,00 TL para ve cep telefonunun çalındığı olayda; sanık cep telefonunu soruşturma aşamasında geri kalan zararı olan 200,00 TL parayı da kovuşturma aşamasında katılana teslim ederek katılanın tüm zararını giderdiği ve katılanın etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasına rızasının olmadığının anlaşılması karşısında; sanık hakkında zararın tamamen giderildiği aşama olarak, kovuşturma aşamasında gerçekleşen iade nedeniyle koşulları oluşan 5237 sayılı TCK"nun 168/2. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
Kabule ve uygulamaya göre de;
2-CMUK’nun 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hak nedeniyle cezanın 3 ay 20 gün hapis cezası üzerinden infaz olunacağının belirtilmesi ile yetinilmesi gerekirken, netice cezanın 3 ay 20 gün hapis cezası olarak belirlenmesi,
3-Sanık hakkında yapılan bozma lehe olması nedeniyle bozma sonrası yapılan yargılama giderlerinin sanığa yüklenemeyeceğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz nedeni bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, aleyhe temyiz bulunmadığından yeniden hüküm kurulurken 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nun 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkının korunmasına, 24/04/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.