5. Ceza Dairesi 2014/11156 E. , 2018/7122 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Rüşvet verme
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
CMK"nın 260/1. maddesine göre rüşvet suçundan katılan sıfatını alabilecek surette zarar görmüş olan Hazinenin kanun yoluna başvurma hakkının bulunması ve hükümlerin vekili tarafından temyiz edilmesi karşısında, 3628 sayılı Yasanın 18. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak CMK"nın 237/2. maddesi hükmü uyarınca davaya katılan olarak KABULÜNE, Hazine vekilinin temyiz dilekçesinin içeriğine göre isteminin vekalet ücretine yönelik olduğu gözetilerek, incelemenin bu talebe hasren ve sanıkların haklarında kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazları ile sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Sanıkların, 2007 yılı içerisinde Suriye sınırından Türkiye"ye geçirecekleri kaçak malların geçişine göz yumması karşılığında görevli piyade er ..."a menfaat temin etmeleri şeklinde gerçekleştiği kabul edilen eylemleri nedeniyle haklarında rüşvet verme suçundan mahkumiyet hükmü kurulmuş ise de;
5237 sayılı TCK"nın 6352 sayılı Yasa değişikliği öncesinde rüşveti tanımlayan 252/3. maddesinde “rüşvet, bir kamu görevlisinin, görevinin gereklerine aykırı olarak bir işi yapması veya yapmaması için kişiyle vardığı anlaşma çerçevesinde bir yarar sağlamasıdır” denilerek sadece nitelikli rüşvete yer verildiği, kamu görevlisinin yapması gereken işi yapması ya da yapmaması gereken işi yapmaması için yarar sağlamasının veya kişilerin bu şekildeki iş için kamu görevlisine çıkar temin etmelerinin rüşvet tanımından çıkarıldığı, bu durumda diğer koşulların varlığı halinde görevi kötüye kullanmaya iştirak suçunun oluşacağı anlaşılmakla,
Rüşvet suçuna konu menfaatin suç tarihinde yürürlükte bulunan TCK"nın 252/3. maddesi anlamında kamu görevlisi kişiye görevinin gereklerine aykırı olan bir işi yapması için verilip verilmediği hususunun hiçbir duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi ve buna bağlı olarak suç niteliğinin tayini bakımından, suç tarihi itibarıyla sanıklar hakkında 5607 sayılı Kaçakçılık Yasasına aykırılık suçundan Kilis C.Başsavcılığının 2008/700 sayılı dosyası üzerinden yürütülen soruşturma neticesinde açılan kamu davasına ilişkin evrakların onaylı ve okunaklı birer suretinin temininden, yine sanıklar hakkında başka kamu görevlilerine de rüşvet verme suçundan Kilis Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmaların bulunduğu nazara alınarak, bahsi geçen soruşturmaların akıbetlerinin araştırılmasından ve mümkünse davaların birleştirilmesinden, aksi halde asılları veya onaylı örneklerinin getirtilmesinden, hukuki kesinti, zincirleme suç ve mahsup hükümlerinin değerlendirilmesi ile rüşvet suçu bir karşılaşma suçu olduğundan, çok failli suçlardan olup, bir tarafta rüşvet verenin, diğer tarafta ise rüşvet alan kamu görevlisinin yer aldığı, rüşvet veren ve alanın aynı amacın gerçekleşmesini hedefledikleri, bu itibarla esasında veren ve alan açısından tek bir suç olduğu, aynı olaya ilişkin farklı kararlar verilmesinin önüne geçmek, uygulama birliğini sağlamak ve her iki davada adil sonuç çıkmasını temin etmek bakımından dava konusu somut olayda sivil şahıs olan sanıklardan rüşvet aldığı iddia olunan ... ... hakkında KKK.lığı 5. Zırhlı Tugay Komutanlığı Gaziantep Askeri Mahkemesinin 09/12/2010 tarihli, 2010/188-1035 Esas ve Karar sayılı ilamıyla tesis edilen mahkumiyet hükmünün kesinleşip kesinleşmediğinin araştırılarak, kesinleşmişse onaylı bir suretinin dosya arasına getirtilip konulmasından, derdest ise dosyaların birleştirilmesinden sonra tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle görevinin gereklerine aykırı hareket etmesi için nasıl, ne şekilde, hangi iş ve işlemi nedeniyle hangi menfaatin sağlandığı karar yerinde denetime imkan verecek biçimde gerekçeleriyle gösterilerek sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden eksik soruşturma ve yetersiz gerekçelerle yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,
Kabule göre de;
Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı TCK"nın 53/1. maddesinde yer alan bazı ibarelerin iptaline ilişkin kararının değerlendirilmesi lüzumu,
Sanık ..."nın sabıka kaydının incelenmesinde, Adana 1. DGM"nin 1998/49 Esas, 2000/196 Karar sayılı ilamı ile mahkumiyetine karar verildiği, bu kararın 23/08/2000 tarihinde kesinleşerek infazına başlandığı, koşullu salıverme tarihinin 12/07/2004, hakederek tahliye tarihinin ise 07/07/2010 olduğu nazara alınarak, adı geçen sanık hakkında TCK"nın 58. maddesinin uygulanması ve CGİK"nın 107/15. maddesi gereğince mahallinde işlem yapılması için ihbarda bulunulması gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı, sanıkların ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanunun 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı yönünden sanıkların kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 10/10/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.