12. Hukuk Dairesi 2018/10021 E. , 2019/14102 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Borçlu vekili icra mahkemesine başvurusunda; müvekkiline ait taşınmazın haline münasip ev niteliğinde olması nedeni ile haczinin mümkün olmadığını belirterek haczin kaldırılmasını talep ettiği, mahkemece, şikayetin kabulüne karar verildiği ilk derece mahkemesi kararına karşı alacaklı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesinin .... Hukuk Dairesinin 19.03.2018 tarih ve 2017/2783 E. - 2018/589 K. sayılı kararı ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği görülmektedir.
Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir. Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller ise de, haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir.
Somut olayda, ... İli,...İlçesi, ... Mahallesi, 2398 ada 1 parselde kain, 5. kat 11 nolu bağımsız bölüm üzerinde... lehine 16/08/2013 tarihli ipotek kaydının bulunduğu, adı geçen bankanın 08/03/2017 tarihli cevabi yazısında, ipoteğin bireysel konut kredisi için konulduğunun ve borcun sona ermediğinin bildirildiği görülmektedir.
Şikayete konu taşınmaz üzerindeki ipoteğe ilişkin resmi senette yer alan; “.... banka tarafından açılmış/açılacak her türlü krediden ötürü ..."nin Banka"ya karşı asaleten ve kefaleten doğmuş/doğacak tüm kredi borçlarının ve bunların faiz, komisyon, ücret...her türlü teferruata şamil olmak üzere.... ipotek etmeyi kabul ediyoruz” şeklindeki kayıtlar nedeniyle, söz konusu ipoteğin, borçlunun kullandığı/kullanacağı her türlü kredinin teminatı olarak tesis edildiği ve dolayısıyla zorunlu ipotek olmadığı anlaşılmaktadır. Resmi senette yer alan söz konusu kayıtlar karşısında, lehine ipotek tesis edilen Finansbank"ın 08/03/2017 tarihli cevabi yazısında yer alan -kullandırılan konut kredisine teminat olarak ipoteğin tesis edildiği- şeklindeki beyanların sonuca etkisi bulunmamaktadır.
Bu durumda, ipoteğin zorunlu ipotek olmadığı ve ipoteğe konu borcun şikayete konu haciz tarihinden önce ödenmemiş olduğu sabit ve tartışmasız olduğuna göre, mahkemece, meskeniyet şikayetinin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi ve istinaf başvurusunun da Bölge Adliye Mahkemesi’nce esastan reddi isabetsiz olup, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılması ile İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK"nun 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK"nun 373/1. maddesi uyarınca, ... Bölge Adliye Mahkemesi .... Hukuk Dairesi’nin 19.03.2018 tarih, 2017/2783 Esas ile 2018/589 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, ... 4. İcra Hukuk Mahkemesi "nin 2016/769 Esas, 2017/629 karar sayılı kararının BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 03.10.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.