
Esas No: 2020/316
Karar No: 2021/110
Karar Tarihi: 24.02.2021
BAM Hukuk Mahkemeleri Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/316 Esas 2021/110 Karar Sayılı İlamı
T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas - Karar No: 2020/316 Esas - 2021/110
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2020/316
KARAR NO : 2021/110
BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :
DAVACILAR : 1-
2-
VEKİLİ :
DAVALILAR :1-
:2-
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 29/07/2009
KARAR TARİHİ : 24/02/2021
K.YAZIM TARİHİ : 26/02/2021
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin müştereken maliki olduğu ... ilçesi ... mahallesinde kain ... ada 1,2,3,4,5,6,7 ve 8 numaralı parseller üzerine kat karşılığı inşaat yapılması hususunda davalı kooperatif ile Ankara .... Noterliği'nde 16.12.1994 tarihli sözleşmeyi akdettiklerini, diğer davalının da sözleşmenin ifasında kooperatife kefil olduğunu, sözleşmeye göre işin teslim tarihinin 16.10.1999 olduğunu, davalı kooperatifin bu tarihte işi bitiremediğini, iş devam ederken taraflar arasında 07.09.2005 tarihli ek sözleşmenin düzenlendiğini, bu sözleşme ile yapılacak taşınmazların dağıtım şeklinin değiştirildiğini ve buna göre çarşı olarak adlandırılan C blokun tamamı ile A blokta numaraları belirtilen 21 adet bağımsız bölümün arsa sahiplerine verilmesinin kararlaştırıldığını, A blokta kalan 27 adet bağımsız bölüm ile B bloktaki 60 adet bağımsız bölümün ise müteahhide verildiğini, arsa sahiplerine bırakılan 21 adet bağımsız bölümün bitirilerek 01.04.2006 tarihinde kendilerine teslim edileceğini, bu gereklilik yerine getirilmez ise cezai şart ve kira tazminatı ödenmesinin kararlaştırıldığını, yapılacak yargılama neticesinde; fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak şimdilik, 350.000-TL cezai şart, 50.000-TL kira tazminatı olmak üzere toplam: 400.000-TL tazminatın 01.04.2006 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
e-imza e-imza e-imza e-imza
CEVAP :
Davalılar vekili yargılama aşamalarında sunduğu cevap dilekçelerinde; taraflar arasında taşınmaz yapımı hususunda 16.12.1994 tarihinde sözleşme düzenlendiğini, daha sonra 07.09.2005 tarihinde ek sözleşmenin akdedildiğini, C bloğun yapılması ile davacılara 07.09.2005 tarihinde tesliminin yapıldığını, diğer dairelerinde bitirilerek teslime hazır hale geldiğini, sözleşmede dairelerin 07.09.2005 tarihinde teslimi kararlaştırılmışsa da Mücbir sebeplerden dolayı iskanın alınmasının geciktiğini, sözleşmede cezai şart olarak her gün için 200-TL kararlaştırıldığını, ayrıca kiralar hakkında düzenleme yapılmadığını, kira tazminatı istenemeyeceğini, davalı şirketin kefil olarak sorumluluğunun bulunmadığını, davanın haksız açıldığını ve reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda; mahkememizin 04/03/2015 tarihli ve 2014/123 esas, 2015/77 sayılı kararı ile; "Davacının cezai şart isteminin kısmen kabulüne, 249.200TL cezai şartın 29/07/2009 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin cezai şart isteminin reddine, Davacının kira alacağı isteminin kabulüne, 50.000TL kira alacağının 29/07/2009 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, Davalı ... San.Ltd.Şti'nin sorumluluğunun 100.000DM ile sınırlı tutulmasına," karar verilmiştir.
Mahkememizce verilen kararın temyiz edilmesi üzerine, temyiz incelemesini yapan Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 01/11/2016 tarihli ve 2015/6924 esas, 2016/4836 karar sayılı ilamı ile mahkememiz hükmünü onamış, onama ilamına karşı davalılar vekili tarafından karar düzeltme yoluna gidilmiş, karar düzeltme incelemesini yapan Yargıtay 15.Hukuk Dairesi 10.03.2020 tarihli ve 2019/2518 esas, 2020/977 karar sayılı bozma ilamında; "Davacı arsa sahipleri arasında Ankara .... Noterliğinin 16.12.1994 tarih, ... Yevmiye nolu "Düzenleme Şeklinde Arsa-Kat Karşılığı İnşaat Mukavelesi" başlıklı sözleşmenin düzenlendiği ve bu sözleşmeye ... Ltd. Şti'ni temsilen şirket müdürü ... kefil sıfatı ile imza atmıştır. Bu sözleşmenin 9. maddesinde inşaatın arsa sahibine süresinde teslim edilmemesi halinde rayiçlere göre kira tazminatı ödeneceği, 11. maddesinde ise sözleşmeden vazgeçenin diğer tarafa dönme cezası ödeyeceği kararlaştırılmıştır. Bu sözleşmenin 6. ve son sayfasında davalı ... Ltd. Şti'nin 100.000 DM'ye kadar şartı cezaya müşterek ve müteselsil kefil olduğu anlaşılmaktadır. Bu sözleşmeden sonra yine Ankara .... Noterliği'nin 07.09.2005 tarih, ... Yevmiye nolu "Düzenleme Biçiminde Arsa Payı Karşılığı Kat Yapım Ek Sözleşmesi" başlıklı sözleşmenin düzenlendiği ve bu sözleşmenin 1. maddesi ile ana sözleşmenin 9. maddesi hükmüde kaldırılmış gecikme halinde sözleşmenin düzenlendiği tarihte yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 158/II maddesinde düzenlenen ifaya ekli ceza kararlaştırılmış bulunmaktadır Bahsi geçen ek sözleşme davalı ... Ltd. Şti. tarafından imzalanmadığı gibi bu davalının herhangi bir kefaletinin bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Mahkemece verilen ilk kararda bahsi geçen davalı şirketin temyiz itirazları sair red kapsamında bozma dışında bırakıldığından davacı yararına usuli kazanılmış hak oluştuğu düşünülebilir ise de usuli kazanılmış hak doğup doğmadığı tartışılmalıdır. Yargısal ve bilimsel içtihatlarda “usulî kazanılmış hak” yada “usulî müktesep hak” olarak adlandırılan bu ilke Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 10.02.1998 tarih, 1987/2-520 Esas, 1988/89 Karar sayılı ilamında “Mahkemenin bozma kararına uymasıyla meydana gelen bozma gereğince işlem yapma ve hüküm verme durumu,taraflardan birisinin lehine ve diğeri aleyhine hüküm verme neticesini doğuracak bir durumdur ve buna usuli kazanılmış hak denilmektedir...” şeklinde tanımlanmakta ve bazı istisnaları bulunmaktadır.
Bu istisnalardan bahsetmek gerekirse; mahkemenin görevi ile ilgili usulî kazanılmış haktan söz edilemez, Yargıtay'ın bozma kararından sonra yeni bir içtihadı birleştirme kararının çıkarılmış olması da usul kazanılmış hakkın istisnasıdır, karar henüz kesinleşmeden geçmişe etkili olarak çıkarılan bir kanun hükmü de usulî kazanılmış hakkın istisnasını.../...
e-imza e-imza e-imza e-imza
.../...oluşturur. Bir kanun hükmü Anayasa Mahkemesince iptâl edilirse iptâl edilen kanun hükmü usulî kazanılmış hakka aykırı olsa bile uygulanacak öncelik usulî kazanılmış hakta değil Anayasa Mahkemesi'nin iptâl kararında olacaktır. Usulî kazanılmış hakkın bir diğer istisnası ise kesin hükümdür. Kamu düzenine aykırılıkta usulî kazanılmış hakkın istisnalarından bir diğeridir. Nihayet, son olarak; Yargıtayın kararı her türlü yorumun, hukuki değerlendirme veya delil takdiri dışında, açıkça ve tartışmasız şekilde başka bir şekilde yorumlanamayacak açıklıkta maddi hataya dayalı ise ve onunla sıkı sıkıya bağlı olduğu halde usulî kazanılmış hak ilkesi uygulamayacaktır. Yargıtay tarafından dosya kapsamına uygun olmayacak şekilde açık ve tartışmasız bir maddi hata yapması halinde bu hata usulî kazanılmış hak oluşturmayacaktır. Dosyada bulunan bir belgenin gözden kaçırılması, bir belgede yer alan hükmün yok sayılması, olmayan bir hususun tam aksine var sayılması, tapulu bir taşınmazın tapusuz kabul edilmesi, imara aykırı olduğu bildirilen bir taşınmazın imara uygun olduğunun kabulü,taşınmaz satış tarihinin veya noterden gönderilen belgenin tarihinin belgelerdekinin aksine yanlış belirlenmesi, reşit olan çocuğun isminin yanlış belirlenmesi gibi hallerde maddi hatanın varlığı kabul edilerek bu bozmalar usulî kazanılmış hak doğurmayacaktır.
Bu anlatımlar ışığında somut olay değerlendirildiğinde ek protokol hükümlerine göre ana sözleşme hükümlerinin değiştirildiği ve ek protokolde davalı şirketin herhangi bir kefaletinin bulunmamasına rağmen önceki kararda gecikme cezası ve cezayı aşan zarardan sorumlu tutulması maddi hata ile olduğundan usulî kazanılmış hakkın istisnasını oluşturduğunun kabulü gerekir. Tüm bu nedenlerle davalı ... Ltd. Şti. aleyhine açılan davanın reddi gerekir iken davalı şirketin yürürlükteki ek protokole göre sorumlu olmadığı gözden kaçırılarak aleyhine hüküm kurulması doğru olmamıştır. Mahkeme kararının bu gerekçeyle bozulması gerekir iken onandığı bu kez yapılan incelemeden anlaşıldığından davalı şirketin karar düzeltme talebinin kabulü ile hükmün davalı ... Ltd. Şti. yararına bozulması gerekmiştir." denilerek mahkememiz hükmünün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce Yargıtay bozma ilamına uyulmuştur.
GEREKÇE :Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı cezai şart ve kira tazminatı alacaklarının tahsili istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, sözleşmeye göre mal sahibi olan davacılara verilmesi kararlaştırılan A bloktaki 21 dairenin, sözleşmede belirlenen tarihte bitirilip bitirilmediği ile, bitirilmediği kabul edildiğinde ise, davacı tarafın cezai şart ve kira kaybından doğan tazminat isteyip isteyemeyeceğinin belirlenmesi noktasında toplanmaktadır.
Taraflar arasında akdedilen 16.12.1994 tarihli Düzenleme Şeklinde Arsa-Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi, 07.09.2005 tarihli ek sözleşme, tapu kayıtları, inşaatın projesi, inşaat ve iskan ruhsatları ve bildirilen diğer taraf delilleri toplandıktan sonra mahallinde 24.06.2010 tarihinde keşif icra edilip bilirkişi kurulundan ....12.2010 tarihli rapor ve taraf itirazlarını karşılayıcı 29.12.2011 tarihli ek rapor alınmıştır. Dosyaya giren bu raporların hüküm kurmaya ve denetime elverişli olmaması karşısında yeni bir heyetle yerinde 08.03.2012 tarihinde yeniden keşif icra edilmiş ve bilirkişi kurulundan 12.09.2012 tarihli rapor alınmıştır İki ayrı heyetten alınan raporlarda yapılan tespitlerin aynı doğrultuda olduğu, ancak ikinci rapordaki değerlendirmelerin dosya kapsamında toplanan delillere ve oluşa uygun düzenlendiği kanaatine varılmış ve Mahkememizce iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; mülkiyeti davacılara verilecek olan C bloğun dava konusu edilmediği, davacılara verileceği kararlaştırılan A bloktaki 21 adet bağımsız bölümün dosyaya sunulan 03.08.2007 tarihli “iş bitirme tutanağı” ve eki olan teknik şartnameye göre, işin proje ve sözleşmelere uygun olarak yapılıp bitirildiği, bu belgenin taraflarca imzalandığı, bu durumda, anılan tarih itibari ile A bloktaki dairelerin 03.08.2007 tarihinde bitirilip, mal sahiplerine teslim edildiği, buna göre de 16 aylık bir gecikmenin (01.04.2006-03.08.2007)../...
e-imza e-imza e-imza e-imza
.../...bulunduğu, davacıların cezai şart isteminin 818 sayılı BK'nın 158/2. (6098 sayılı TBK’nın 179/2) maddesinde düzenlenen ifaya bağlı cezai şarta ilişkin olduğu, bu maddeye göre, sözleşmenin belirli zaman ve yerde ifa edilmemesi halinde, ödenmek üzere cezai şart taahhüt edilmiş ise, açıkça vazgeçmiş veya ifayı kayıtsız şartsız kabul etmiş olmadıkça, hem sözleşmenin ifası, hem de kararlaştırılan cezai şartın ödenmesinin talep edebileceği, somut uyuşmazlıkta davacıların A bloktaki daireleri teslim alırken cezai şart alacaklarını saklı tutmadıkları, davacıların işin yapılmasının gecikmesinden dolayı müspet zarar kapsamında kira zararını talep edebileceği, A blokta davacılara düşen 21 adet dairenin 16 aylık gecikme karşılığı kira tazminatının 120.540,00 TL olduğu anlaşılmış ve bu miktar üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkememiz 2009/170E-2012/305K sayılı dosyasında verilen kararın temyizi neticesinde, Yargıtay 23.HD'nin 09/05/2013 tarih 2013/874E-2013/3079K sayılı ilamında "Mahkemece, cezai şart istemi dosya içerisinde bulunan 03.08.2007 tarihli iş bitirme tutanağı ile arsa sahiplerinin bağımsız bölümlerini ihtirazi kayıtsız teslim aldıklarından bahisle reddedilmiş, gecikme tazminatı isteği ise aynı belgedeki 03.08.2007 tarihine kadar hesaplanarak kabul edilmiştir.
Öncelikle ve özellikle 07.09.2005 tarihli ek sözleşmede, teslim keyfiyeti yapı kullanma izin belgesi alınması ve çevre düzenlenmesi yapılması şartına bağlanmıştır. Dosya üzerinde yapılan incelemeye göre yapı kullanma izin belgesi alınmadığı ve çevre düzenlenmesinin yapılmadığı anlaşılmaktadır.
Şu halde, ortada geçerli bir teslimin varlığından söz edilemeyeceğinden, BK'nın 158/2. maddesi uyarınca davacı arsa sahiplerinin cezai şart haklarının düştüğünden bahsedilemeyeceği gibi, kira tazminatının, belgedeki 03.08.2007 tarihine kadar hesaplanması gereği de kabul edilemez.
Bu durumda, yapılması gereken iş, teslimin özellikle ek sözleşme ile yapı kullanma izin belgesi alınması ve çevre düzenlemesi yapılmasına bağlı olduğu gözden kaçırılmadan, cezai şart ve kira tazminatının somut olayın özelliğine göre, iş bitirme tutanağının sahteliği ve geçerliliği önem arz etmediği halde ona uygun şekilde hükme varılması yerinde görülmemiştir.
Bunun yanında, taraflar arasında düzenlenen ve inkar olunmayan takas protokolüne göre, arsa sahiplerine ait A Bloktaki bir kısım bağımsız bölümlerin yüklenici kooperatife ait B bloktaki bir kısım bağımsız bölümler ile takas edilmesine karar verildiği anlaşılmaktadır. Bu protokolün davalı kooperatifçe 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 42. maddesi uyarınca benimsendiği takdirde bağlayıcı olduğunun kabulü de zorunlu bulunmaktadır.
O halde takas protokolü üzerinde de durularak, uygulanması gereğinin saptanması halinde, takas sonucu arsa sahiplerine B bloktan verilmesi gereken bağımsız bölümlerin teslimi gereken tarih araştırılıp saptanarak yapılacak değerlendirmede, BK'nın 159/2. (TBK'nın 180/2) maddesi de nazara alınarak sonucuna uygun bir hükme varılmalıdır." gerekçesi ile mahkememiz kararının bozulmasına karar vermiştir.
Mahkememizce özetlenen bozma ilamına uyulmuştur.
Bozmadan sonra uyulan Yargıtay ilamı doğrultusunda araştırma yapmak üzere mahallinde 03.07.2014 tarihinde keşif icra edilip, bilirkişi kurulundan 23.07.2014 tarihli rapor ile ....12.2014 tarihli ek rapor alınmıştır.
Taraflar arasında akdedilen 16.12.1994 tarihli ve 07.09.2005 tarihli sözleşmelerle, davacıların sahibi olduğu taşınmazlar üzerine davalı kooperatifin yüklenici sıfatı ile A-B-C şeklinde üç blok halinde bağımsız bölümler yapmak üzere anlaşmışlardır. Bu bloklardan C blokun tamamı ile A bloktaki 21 adet daire (28-48 nolu bağımsız bölümler arası) davacı mal sahiplerine, A bloktaki kalan 27 daire ile B bloğun tamamınında davalı/yüklenici kooperatife bırakılması kararlaştırılmıştır. Daha sonrada davacılara verilmesi kararlaştırılan A bloktaki../..
e-imza e-imza e-imza e-imza
.../...8 adet dairenin, davalı kooperatife verilecek olan B bloktaki 8 adet daire ile değiştirilmesi/takası kararlaştırılmıştır. Bu durum her iki tarafından kabulündedir. A bloktaki daireler ile B bloktaki daireler aynı niteliktedir. Mahallinde yapılan keşif ve alınan bilirkişi kurulu raporu kapsamından B blokun inşaat aşamasında olduğu, inşaatın gerçekleşme durumunun %60 seviyesinde olduğu tespit edilmiştir. B bloktaki dairelerin tamamının yükleniciye verilmesi kararlaştırıldığından, sözleşmelerde bu daireler için bir teslim tarihi öngörülmemiş ise de, takastan sonra B blokta olup ta davacılara verilmesi kararlaştırılan dairelerin (8 adet), teslim koşulunun da A bloktaki daireler gibi iskana bağlı olduğunun kabulü gerekmektedir.
Davacı sözleşmeye bağlı olarak cezai şart ve dairelerin zamanında teslim edilmemesi nedeniyle gecikme tazminatı (kira tazminatı) istemektedir.
Davacıya verilmesi karalaştırılan A bloktaki bağımsız bölümlerin sözleşmeye göre iskanları alınıp eksiksiz bitirilmemiş olduğu sabittir. Yapılan takas neticesinde B bloktaki 8 adet dairenin davacıya verilmesi kararlaştırılmış, bu bloktaki inşaat devam ettiğinden, anılan daireler yönünden de yüklenicinin edimini yerine getirmediği sabittir. Bu durumda, davacı kendisine verilmesi kararlaştırılan 21 adet bağımsız bölümün teslimi gereken tarih olan 01.04.2006 ile dava tarihine kadar sözleşmeye bağlı olarak cezai şart isteyebilecektir. A blokta bulunan 21 adet daire için (takasla 8 adedi B bloktaki dairelerle değiştirilmiştir) 01.04.2006 ile dava tarihi olan 29.07.2009 tarihleri arasında sözleşmenin 4. maddesine göre hesaplanan cezai şart tutarının 249.200TL ettiği belirlenmiştir. Sözleşmeye ve takas anlaşmasına bağlı olarak davacılara düşen 21 adet bağımsız bölümün tamamen bitirilip iskan ruhsatları alınarak teslim edilmediği sabit olduğundan, davacıların bu miktar cezai şartı isteyebileceği kanaatine varılmıştır.
Öte yandan davacılara düşen bağımsız bölümlerin geç teslimi nedeni ile 21 adet daire yönünden, davacılar teslimi gereken tarih olan 01.04.2006 ile dava tarihi olan 29.07.2009 tarihleri arasında kira tazminatı isteyebileceğinden, istenebilecek tazminat hesaplanması için ek rapor alınmıştır. Kurul 05.12.2014 tarihli ek raporunda A bloktaki 13 daire yönünden kira tazminatı istenebileceğini bildirmiş ve hesaplama yapmış, takasla davacılara verilen B bloktaki 8 daire yönünden ise kira tazminatı istenemeyeceği gerekçesi ile hesaplama yapmamıştır. Mahkememiz, taraflar arasında akdedilen sözleşmelerin yorumunda, davacılara verilmesi gereken 21 adet daire için kira tazminatı istenebileceği kanaatine varılmış, B bloktaki dairelerin henüz teslim edilmemiş olması, A bloktaki dairelerle aynı nitelikte olduğununda bilirkişi ve mahkememiz heyetince tespit edilmiş olması karşısında, bilirkişi raporundaki 13 daire için yapılan kira hesaplaması, mahkememizce 21 daireye teşmil edilmiş, (05.12.2014 tarihli rapordaki 13 daire için 203.245TL kira istenebileceği, buna göre bir daire için ....634,23TL kira istenebileceği, 21 daire için ise ....634,23x21: 328.318,84TL kira tazminatı tahakkuk edeceği hesaplanmış) sonuçta 21 daire için 328.318,84 TL kira tazminatı da istenebileceği anlaşılmıştır.
Davacının cezai şart istemi kapsamında bilirkişi kurulunca hesaplanan 249.200,00TL'yi isteyebileceği anlaşıldığından, bu miktar yararına hüküm altına alınmıştır. Davacının hesaplanan kira alacağı ise 328.318,84TL'dir. Ancak BK'un 159/2 (TBK m 180/2) maddesi de nazara alınmalıdır. Sözleşmede yazılı tarihte eseri teslim etmeyerek davalı/yüklenici kusurlu duruma düşmüştür. Davacı/alacaklı anılan yasal düzenleme karşısında belirlenen cezai şart olan 249.200-TL'yi aşan kısmı (328.318,84-249.200:) 79.118,84-TL isteyebilecektir. Dava dilekçesindeki talep kira tazminatı yönünden ise 50.000-TL dir. Islah yapılmamıştır. Bu durumda davacının 50.000TL kira tazminatı istemi kabul edilmiştir.
Davacı arsa sahipleri arasında Ankara .... Noterliğinin 16.12.1994 tarih, ... Yevmiye nolu "Düzenleme Şeklinde Arsa-Kat Karşılığı İnşaat Mukavelesi" başlıklı sözleşmenin düzenlendiği ve bu sözleşmeye ... Ltd. Şti'ni.../...
e-imza e-imza e-imza e-imza
.../...temsilen şirket müdürü ... kefil sıfatı ile imza atmıştır. Bu sözleşmenin 9. maddesinde inşaatın arsa sahibine süresinde teslim edilmemesi halinde rayiçlere göre kira tazminatı ödeneceği, 11. maddesinde ise sözleşmeden vazgeçenin diğer tarafa dönme cezası ödeyeceği kararlaştırılmıştır. Bu sözleşmenin 6. ve son sayfasında davalı ... Ltd. Şti'nin 100.000 DM'ye kadar şartı cezaya müşterek ve müteselsil kefil olduğu anlaşılmaktadır. Bu sözleşmeden sonra yine Ankara .... Noterliği'nin 07.09.2005 tarih, ... Yevmiye nolu "Düzenleme Biçiminde Arsa Payı Karşılığı Kat Yapım Ek Sözleşmesi" başlıklı sözleşmenin düzenlendiği ve bu sözleşmenin 1. maddesi ile ana sözleşmenin 9. maddesi hükmüde kaldırılmış gecikme halinde sözleşmenin düzenlendiği tarihte yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 158/II maddesinde düzenlenen ifaya ekli ceza kararlaştırılmış bulunmaktadır Bahsi geçen ek sözleşme davalı ... Ltd. Şti. tarafından imzalanmadığı gibi bu davalının herhangi bir kefaletinin bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Ek protokol hükümlerine göre ana sözleşme hükümlerinin değiştirildiği ve ek protokolde davalı şirketin herhangi bir kefaletinin bulunmamasına rağmen önceki kararda gecikme cezası ve cezayı aşan zarardan sorumlu tutulması maddi hata ile olduğundan usulî kazanılmış hakkın istisnasını oluşturduğunun kabulü gerektiği, bu nedenlerle davalı ... Ltd. Şti. aleyhine açılan davanın Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda reddine, davalı kooperatif hakkında açılan davanın ceza-i şart istemine ilişkin davanın kısmen kabulüne, kira alacağı istemine ilişkin davanın kabulüne karar vermek gerekmekle, aşağıda belirtilen şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacıların davalı ... Ltd. Şti. hakkında açtıkları davanın REDDİNE,
2-A)Davacıların davalı S.S. ... Konut Yapı Kooperatifi hakkında açtıkları cezai şart istemine ilişkin davanın KISMEN KABULÜNE,
249.200TL cezai şartın 29/07/2009 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalı S.S. ... Konut Yapı Kooperatifi'nden tahsili ile davacılara verilmesine,
Fazlaya ilişkin cezai şart isteminin REDDİNE,
B)Davacıların davalı S.S. ... Konut Yapı Kooperatifi hakkında açtıkları kira alacağı istemine ilişkin davanın KABULÜNE,
50.000TL kira alacağının 29/07/2009 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalı S.S. ... Konut Yapı Kooperatifi'nden tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 20.438,35TL karar ve ilam harcından peşin alınan 5.400,00TL harcın mahsubu ile bakiye 15.038,35TL harcın davalı S.S. ... Konut Yapı Kooperatifinden alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacılar tarafından yatırılan 5.400,00TL peşin harç, 15,60TL başvuru harcı ve 2,50TL vekalet harcı olmak üzere toplam 5.418,10TL'nin davalı S.S. ... Konut Yapı Kooperatifinden alınarak davacılara verilmesine,
4-Davacıların kendisini vekil ile temsil ettirdikleri görülmekle, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davanın kabul oranına göre hesap ve takdir edilen 29.394,00TL vekalet ücretinin davalı S.S. ... Konut Yapı Kooperatifinden alınarak davacılara verilmesine,
5-Davalıların kendilerini vekil ile temsil ettirdikleri görülmekle, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 36.450,00TL vekalet ücretinin davanın red oranına göre hesap ve takdir edilen 13.526,00TL vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davalılara, 22.924,00TL'lik kısmının davalı İltaş İnşaat Taahhüt Limited Şirketine verilmesine,
e-imza e-imza e-imza e-imza
6-Davacılar tarafından sarf edilen 3.250,00TL bilirkişi ücreti, 111,15TL tebligat ve posta gideri, 423,55TL keşif harçları olmak üzere toplam 3.784,70TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranına göre hesap edilen 2.830,95TL'nin davalı S.S. ... Konut Yapı Kooperatifinden tahsili ile davacılara ödenmesine, artan kısmın davacılar üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı S.S. ... Konut Yapı Kooperatifi tarafından sarf edilen 63,55TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranına göre hesap edilen 16,01TL'nin davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile adı geçen davalıya ödenmesine,
8-Davalı ... Ltd. Şti. tarafından sarf edilen 72,80TL yargılama giderinin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak adı geçen davalıya verilmesine,
9-Karardan sonra yapılacak yargılama giderinin davacıların gider avansından karşılanmasına, karar kesinleştiğinde arta kalan gider avansının davacılara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, yasa yolları açık olmak üzere (kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle hükmün temyiz edilebileceği, temyiz incelemesinin Yargıtay ilgili Hukuk Dairesi tarafından yapılacağı) oybirliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.24/02/2021
Başkan Üye Üye Katip
e-imza e-imza e-imza e-imza
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.