16. Hukuk Dairesi 2017/4119 E. , 2019/1690 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
KANUN YOLU : TEMYİZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu ...Köyü çalışma alanında bulunan yüzölçümleri tutanaklarında yazılı 116 ada 6 parsel, 118 ada 15, 16 parsel, 120 ada 18, 19, 21, 79 parsel, 121 ada 7, 87 parsel, 124 ada 7 parsel sayılı taşınmazlardan 121 ada 87 parsel irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği, diğerleri ise vergi kaydı, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeni ile 116 ada 6, 121 ada 87 ve 124 ada 7 parsel sayılı taşınmazlar ... adına, 118 ada 15, 16, 120 ada 18, 19, 79 ve 121 ada 7 parsel sayılı taşınmazlar ... ve ... adına paylı olarak, 120 ada 21 parsel sayılı taşınmaz ise.... ve ... mirasçıları adına paylı olarak tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., çekişmeli taşınmazların müşterek muris ..."ten intikal ettiği ve mirasçılar arasında terekenin taksim edilmediği iddiasına, tapu kaydına ve mirasçılar arasında pay devrine dayanarak tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece; davacının iddialarını ispatlayamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Ne var ki, davacıya davası açıklattırılarak kimden intikal eden miras hakkına dayandığı belirlenmediği gibi tarafların dayanağı olan tapu kayıtları ve senetleri keşifte uygulanmamış ve kapsamları üzerinde durulmamış, çekişmeli taşınmazların kimden kime ne suretle intikal ettiği ve kimin hangi sebeple zilyet olduğu kesin olarak belirlenmemiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz.
Hal böyle olunca doğru sonuca varılabilmesi için; öncelikle davacı tarafa davası açıklattırılmalı, bundan sonra mahallinde yerel bilirkişiler, taraf tanıkları ve fen bilirkişisi huzuruyla keşif yapılmalıdır. Yapılacak keşifte yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazların kime ait olduğu, kimden kime kaldığı, kim tarafından ne zamandan beri hangi hakka dayalı olarak kullanıldığı, tarafların müşterek murisinden gelip gelmediği, müşterek muristen geliyorsa murisin sağlığında taşınmazları çocukları arasında paylaştırıp paylaştırmadığı, paylaştırdıysa hangi taşınmazın kime düştüğü, paylaştırma yoksa murisin ölümünden sonra terekesinin taksim edilip edilmediği, taksim edildiyse taşınmazların kime düştüğü hususlarında somut olaylara dayalı olarak bilgi alınmalı, davacı ve davalı tarafların dayandığı tapu kayıtları ve senetler hudutları tek tek okunarak sınırları zemine uygulanmalı, yerel bilirkişilerce gösterilen sınırlar teknik bilirkişiye işaretlettirilmeli, bilinmeyen sınırların tespiti için taraflara tanık dinletme imkanı tanınmalı, senet tanıkları da dinlenilmek suretiyle senetlerin içeriği ve nizalı taşınmazları kapsayıp kapsamadığı belirlenmeye çalışılmalı, beyanlar arasında çıkabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeye çalışılmalı, bundan sonra toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı olduğu şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine,
yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13.03.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.