
Esas No: 2014/2471
Karar No: 2014/2471
Karar Tarihi: 23/3/2017
Anayasa Mahkemesinin bu kararı bireysel başvuru kararı olup kişisel veri içerme ihtimali bulunmaktadır. Her ne kadar yayınlamakta yasal bir sakınca bulunmasa da bunun kişilere zarar verme ihtimali karşısında bu kararı yayınlamıyoruz.
TÜRKİYE CUMHURİYETİ |
ANAYASA MAHKEMESİ |
|
|
İKİNCİ BÖLÜM |
|
KARAR |
|
BAYRAM SAYAN BAŞVURUSU |
(Başvuru Numarası: 2014/2471) |
|
Karar Tarihi: 23/3/2017 |
|
İKİNCİ BÖLÜM |
|
KARAR |
|
Başkan |
: |
Engin
YILDIRIM |
Üyeler |
: |
Serdar
ÖZGÜLDÜR |
|
|
Celal Mümtaz
AKINCI |
|
|
Muammer
TOPAL |
|
|
M. Emin KUZ |
Raportör Yrd. |
: |
Derya ATAKUL |
Başvurucu |
: |
Bayram SAYAN |
Vekili |
: |
Av. Özgür
KOÇAK |
|
|
|
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru; başvurucu aleyhine açılan tahliye davası ile başvurucu
tarafından açılan tazminat ve el atmanın önlenmesi davalarının uzun sürmesi,
tahliye davasının reddine dair kararın uygulanmaması nedenleriyle adil
yargılanma hakkının ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 20/2/2014 tarihinde yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön
incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilirlik incelemesinin Bölüm
tarafından yapılmasına karar verilmiştir.
5. Bölüm Başkanı tarafından başvurunun kabul edilebilirlik ve
esas incelemesinin birlikte yapılmasına karar verilmiştir.
6. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına
gönderilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
7. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle olaylar
özetle şöyledir:
8. Başvurucu, Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü
(DHMİ) ile imzalanan 22/1/1996 tarihli Kira Sözleşmesi"ne dayalı olarak Atatürk
Havalimanı Charter Limanı Gelen Yolcu Karşılama salonunda büfe işletmekte iken
DHMİ tarafından başvurucu aleyhine Ankara 5. İcra Müdürlüğünün 1998/6305 sayılı
dosyasında icra takibi başlatılmıştır.
9. İcra takibinden sonra DHMİ tarafından başvurucu aleyhine 1999
yılında açılan alacak ve tahliye davası sonunda, Ankara 10. Sulh Hukuk
Mahkemesince 25/9/2001 tarihinde davanın kabulüne ve başvurucunun kiralanandan
tahliyesine karar verilmiştir. Temyiz üzerine Yargıtay 6. Hukuk Dairesince
3/12/2001 tarihinde hüküm onanmış, karar düzeltme talebi üzerine aynı Daire
tarafından 18/2/2002 tarihinde hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Bozma
kararına uyan Ankara 10. Sulh Hukuk Mahkemesince 7/11/2002 tarihinde davanın
reddine karar verilmiş, temyiz üzerine Yargıtay 6. Hukuk Dairesi tarafından
20/1/2003 tarihinde hüküm onanmış, karar düzeltme talebinin reddedildiği
8/4/2003 tarihinde karar kesinleşmiştir.
10. Başvurucu; 1999 yılı Eylül ayında büfeden zorla tahliye
edildiği iddiasıyla 13/10/2005 tarihinde Ankara 14. Asliye Hukuk Mahkemesinde
DHMİ aleyhine tazminat davası açmış, Mahkemece 31/10/2006 tarihinde davanın
kabulüne karar verilmiştir. Temyiz sonucu Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin
25/6/2007 tarihli ilamıyla hükmün bozulması üzerine Mahkemece bozma kararına
uyularak 27/12/2007 tarihinde davanın reddine karar verilmiştir. Temyiz üzerine
Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 14/10/2008 tarihli ilamıyla hüküm onanmıştır.
Karar, davalı DHMİ"ye 20/11/2008 tarihinde tebliğ edilmiştir. Başvurucu,
24/6/2013 tarihinde karar düzeltme yoluna başvurmayacağını bildirmiş ve karar
kesinleşmiştir.
11. Başvurucu; DHMİ aleyhine 29/4/2008 tarihinde Bakırköy 1.
Asliye Hukuk Mahkemesinde el atmanın önlenmesi davası açmış, Mahkemece
23/6/2009 tarihinde davanın reddine karar verilmiştir. Temyiz üzerine Yargıtay
13. Hukuk Dairesinin 15/6/2010 tarihli ilamıyla hüküm onanmış, karar düzeltme
talebi de aynı Dairenin 20/1/2011 tarihli ilamıyla reddedilmiştir.
12. Başvurucu, Bakırköy 13. İcra Müdürlüğünün E.2007/4998 sayılı
dosyasında,Ankara 10. Sulh
Hukuk Mahkemesinin kesinleşen kararına dayalı olarak büfenin iadesi için icra
takibi başlatmış; DHMİ, başvurucu aleyhine Bakırköy 5. İcra Hukuk Mahkemesinde
şikâyette bulunarak Ankara 10. Sulh Hukuk Mahkemesi kararında kiralananın
teslimine dair hüküm bulunmadığını ileri sürmüş ve takibin iptalini talep
etmiştir. Mahkemece şikâyetin kabulüne ve takibin iptaline karar verilmiş,
kararın temyiz edildiğine dair bir bilgi sunulmamıştır.
13. Başvurucu anılan davalarda yargılamanın makul olmayacak
şekilde uzun sürdüğü iddiasıyla 4/7/2011 tarihinde Avrupa İnsan Hakları
Mahkemesine (AİHM) başvurmuştur.
14. Başvurucu 9/1/2013 tarihli ve 6384 sayılı Avrupa İnsan
Hakları Mahkemesine Yapılmış Bazı Başvuruların Tazminat Ödenmek Suretiyle
Çözümüne Dair Kanun"un kabulü üzerine 5/9/2013 tarihinde Adalet Bakanlığı İnsan
Hakları Tazminat Komisyonu Başkanlığına (Komisyon) başvurmuştur.
15. Komisyonca başvurucunun talepleri reddedilmiştir.
16. Başvurucunun Komisyon kararına yaptığı itiraz, Ankara Bölge
İdare Mahkemesi 3. Kurulunun 11/12/2013 tarihli kararıyla reddedilmiştir.
17. Anılan ilam başvurucuya 24/1/2014 tarihinde tebliğ
edilmiştir.
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
18. Mahkemenin 23/3/2017 tarihinde yapmış olduğu toplantıda
başvuru incelenip gereği düşünüldü:
A. Başvurucunun İddiaları
19. Başvurucu; 1999 yılında aleyhine açılan alacak ve tahliye
davası ile DHMİ aleyhine açtığı tazminat ve el atmanın önlenmesi davalarının on
iki yıl sürdüğünü, makul sürede yargılama yapılmadığını, Komisyona yaptığı
başvurunun reddedildiğini, DHMİ tarafından aleyhine açılan tahliye davasının
Ankara 10. Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından reddedildiğini ve hükmün
kesinleştiğini; ancak, kararın uygulanmadığını belirterek adil yargılanma ve
mülkiyet haklarının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
B. Değerlendirme
20. Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü"nün (İçtüzük) 80. maddesinin (1)
numaralı fıkrasının (ç) bendine göre başvurunun incelenmesinin sürdürülmesini
haklı kılan bir sebebin olmadığı kanaatine varılması hâlinde başvurunun
düşmesine karar verilebilir. Bununla birlikte İçtüzük"ün
80. maddesinin (2) numaralı fıkrası gereği Anayasa"nın uygulanması ve
yorumlanması veya temel hakların kapsamının ve sınırlarının belirlenmesi ya da
insan haklarına saygının gerekli kıldığı hâllerde başvurunun incelenmesine
devam edilebileceği öngörülmüştür.
21. Başvuru tarihinden sonra ölen başvurucunun mirasçılarının
makul bir süre içinde başvuruyu devam ettirme yönünde iradelerini Anayasa
Mahkemesine bildirmemeleri hâlinde anılan İçtüzük hükümleri uyarınca başvurunun
incelenmesinin sürdürülmesini haklı kılan bir sebebin olmadığı kanaatine varılabilir
(Asya Oktay ve diğerleri, B. No:
2014/3549, 22/3/2017, §§18-21). Somut olayda başvurucu, başvuru tarihinden
sonra 19/8/2016 tarihinde ölmüş ancak mirasçıları makul bir süre içinde
başvuruya devam etme yönünde iradelerini bildirmemişlerdir. Başvurunun
incelenmesine devam etmeyi gerekli kılan ve İçtüzük"ün
80. maddesinin (2) numaralı fıkrasında öngörülen nedenlerden biri de
bulunmamaktadır.
22. Açıklanan nedenlerle başvurunun düşmesine karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Başvurunun DÜŞMESİNE,
B. Yargılama giderlerinin başvurucu üzerinde bırakılmasına
23/3/2017 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.